-Ben öyle demek istemedim. Yani babam çiçek çok sever ondan dedim.
Toparlamak için ne kadar uğraştıysam olmadı. Veli sadece gülüyordu.
-Tamam sakin ol Jale. Ben anladım seni , her zaman beklerim.
-Mutlaka geleceğim ve merkezden çıkınca beni arayın.
-Tamam.
Veli'yi bırakıp evin yolunu tuttum. Fazla mi ileri gittim acaba? Beni yanlış anladı galiba. Yorgun olunca bazen saçmalıyorum. Artık yapacak bir şey yoktu. Eve vardığımda annem kapıyı açtı. Babam kesin yine bir yerlerde ,abim de iştedir.
-Kızım nerde kaldın sen? Hayır saat kaç?
Annem kapıda hesap sormaya başlamıştı. Yanağını öpüp içeri girdim. Üstümde ki eşyaları kenara bırakırken annem devam etti.
-Yüzünün haline bak. Neden kendini bu kadar yoruyorsun?
-Anne sadece işim biraz uzadı. Biliyorsun arada oluyor. Şimdi izninle dinlenmek istiyorum.
-Bir şey yedin mi?
-Hayır ,ama şimdi uyuyacağım ve kalkınca yiyeceğim tamam mı?
Annem isteksiz "Tamam bakalım."dedi. Annemi bırakıp odama geçtim. Üstümü çıkarıp direk yatağa yattım. Sanki başım yastığa değdiği anda gittim.
Telefon sesi duyunca hızla doğruldum. Kim arıyordu şimdi? Ekrana baktığımda Veli yazıyordu. Toparlanıp telefonu açtım.
-Selam Jale.
Sesimi ayarlamaya çalıştım."Selam Veli. Her şey yolunda mı?"
-Yolunda, ama sen iyi misin? Sesin neden böyle geliyor?
Yeni uyandığını için biraz kötü çıkmıştı. Yine düzeltmeye çalıştım.
-Yeni uyandım o yüzden öyle gelmiştir.
-Ben mi uyandırdım , özür dilerim. Sen çıkınca arayın deyince bende haber vermek istedim.
-Iyi yapmışsın ,Ceyda nasıl?
-Iyi merak etme. Ifadesini verdi ve şimdi eve gidiyoruz. Sağ olsun arkadaşlarının hepsi yardımcı oldu. Partiye uyuşturucu getiren çocuk belli olmuş. Bundan sonrası sizde artık.
-Sen merak etme, elimizden geleni yapacağız.
-Sana inanıyorum.
Bu kelimeyi kaç kere duydum, ama Veli deyince bir değişik gelmişti. Istemesem de onun etkisi alanına çekiliyor gibi hissediyordum. Aşktan kaçmadım, ama bu duyguyu yaşamayalı baya oluyordu. En son sevgilimden onunla ilgilenmedim diye ayrılmıştım. Iş yoğunluğuma bir türlü alışamayınca bitmişti.
-Jale orda mısın?
Kendime gelip "Buradayım."dedim. "Eğer kabul edersen yarın seninle öğle yemeği yemek istiyorum. Tabi işine engel olmazsam." Işte gelse şimdi tamam de. Bizim her an ne yapacağımız belli olmuyor ki.
-Tabiki de kabul etmek istiyorum ,ama biliyorsun bizim işler belli olmuyor.
-Haklısın, benim ki de soru işte. O zamana sen ne zaman uygun olursan o zaman buluşalım.
-Tamam ben seni arayacağım.
-Bekliyorum.
Veli telefonu kapattığında onunla konuşurken yüzümün güldüğünü fark ettim. Sırıtmayı bırakıp yataktan kalkıp odadan çıktım. Mutfağa daldığında annem yemek hazırlıyordu. Babam masada ona gazete okuyordu. Bunu hep yapıyorlardı. Önce babamı öpüp annemin yanıma geçtim. Biraz yardım edersem iyi olur.
-Nasılsın kızım, dinledin mi?
-Iyiyim baba ,dinlendim.
Annem elime domatesi verip "O zaman annene yardım et. Kaç yaşına geldin hala yemeğini göremedim. Bir de gelin yapacağız seni."dedi. Yine tuttu annelik damarı. Gülümseyip domatesi ve bıçağı aldım.
-Nasıl dilmemi istersin anneciğim.
Annem şirinlik yapmama sinirle baktı. "Yemeğe koyacağım,ona göre yap." Domatesi dilmeye başladım. Babam "Dün gece zor bir geceydi galiba."dedi. Yalnız olsak olduğu gibi anlatırdım, ama annem her anlattığımda etkilendiği için artık anlatmıyordum.
-Biraz zordu ,ama sıkıntı yok.
-Sabaha kadar gelmedi Harun. Hayır anlatmıyor da.
Dildiğim domatesleri annemin önüne verip "Eve iş getirmiyorum anne."dedim. Annem sonunda dayanamayıp gülmüştü. Işte benim için en güzel andı. "Sen beni sonunda hasta edeceksin. Barı bir an önce evlende rahat rahat diğer tarafa gideyim." Ah anneler söylerken nasıl rahat söylüyorlar bunları ,oysa her söylediğinde ben kötü oluyorum. Anneme sarıldım.
-Böyle deme anne, hem ben evlenmeyeceğim demiyorum ki. Kafa dengi biri yok.
-Sanki kafa dengi bulmaya vakit var. Böyle koştururken zor. Olmazsa ben bakayım sana.
-Inci rahat bırak kızı.
Annem babama dönüp "Sana kalsa kızını kimseye vermeyeceksin zaten."dedi. Evet bu konuda annem haklı. Babam beni kimseye vermek istemiyor.
Kapı çalınca konu değişsin diye "Ben kapıya bakayım."dedim. Mutfaktan kaçıp kapıyı açtım. Abim yorgun şekilde eve giriş yaptı. Anlaşılan hesap derindi bu gün.
-Hoş geldin abi.
-Hoş bulduk canım. Bu gün evde misin?
Sessizce "Hayır merkeze dönmem gerek"dedim. Gülümseyip "Annem duymasın diyorsun yani. Geceden kalan işler var anlaşılan."dedi.
-Aynen.
Abim çantasını koyduğunda birlikte mutfağa geçtik. Ben saate bakınca annem otomatikmen"Anlaşılan biri yemeği yediği gibi gidecek."dedi. Bu kadın tecrübeli, kaçış yok. Eşinden sonra kızı da polis olunca her şeyi biliyor tabi. Tabakları alıp masaya oturduğumda "Işler bitmedi gitmem lazım."dedim..
-Git kızım, görev bu beklemez.
Babam son noktayı koyunca yemeğe başladık. Yemekten sonra ben merkezin yolunu tuttum. Uğur karşılaşınca birlikte içeri girdik.
-Sence bir şey buldular mı?
-Inşallah bulmuşlardır Uğur.
Bizim kata çıkınca ekip masada oturuyordu.Ugur, Hakan'nın yanına geçince bende Kerim'in yanına geçtim. Serdar abi bizi görünce "İfadeler bitti, çocuklar ailelere teslim edildi."dedi.
-Peki uyuşturucu getiren kimmiş?
Uğur soruyu sorunca cevabı bende bekledim. "Partiyi yapan çocuk almış. Satıcı ile buluştuğu yerin bilgisini verdi. Çocuk ilk defa özenip böyle bir hata yapmış. Zaten hastane tahlillerinden de belli. Şimdi siz çocuğun verdiği yerin etrafına dağılın ve bir şey bulacak mısınız bakın. Robot resim hazır ,çıkarken Ersin versin." Serdar abi ayağa kalınca bizde kalktık.
-Bir şey bulun mutlaka. Hadi kolay gelsin.
Çıkmak için hazırladığımızda "Jale sen kal"dedi. Arkadaşlar gidince Serdar abiye yaklaştım.
-Adamımız aradı mı?
-Hayır abi. Bir sıkıntı olabilir mi?
-Beklemeye devam edeceğiz. Mutlaka iletişime geçecektir. Seni aradığında bana haber ver.
-Tabi abi ,veririm.
-Hadi kolay gelsin.
Serdar abi gidince bir kez daha verdiği telefonu kontrol ettim. Açıktı ve sıkıntı gözükmüyordu. Telefonu cebime koyup aşağı indim. Ekip arabasına bindim gibi Hakan"Hayır bizim bu kaderimiz ne böyle kardeşim? Her seferinde kız bekliyoruz."dedi. Ben cevap veremeden Uğur"Torpilli Jale"dedi. Şoför koltuğunda Kerim vardı. Dönüp "Jale'ye bulaşmanız bittiyse başlayalım mı?"dedi.
-Sen bunlara bakma ,başlayalım Kerim.
Levent de noktayı koyunca geceye başlangıç yaptık. Verilen mahalleye gelince Kerim arabayı bir köşeye park etti.
-Evet herkes ikişer kişi ayrılsın. Ben Jale ile devam ediyorum.
Kerim direk beni yanına alıp yola koyuldu. Levent zaten Rana ile gidecekti. Hakan da Uğur'a kalmıştı.
Kerim ile sokak aralarında gezmeye başladık. Asıl mekan barlar sokağıydı. Yaklaşırken etrafa ki herkese bakmaya başladım.
-Mekanlara da girelim mi?
-Iyi olur Jale. Sağdan başlayalım o zaman.
Sokakta da ki insanlar kendi aleminde eğleniyordu. Bir mekana girdiğimizde içerisi baya gürültülüydü. Masalarda göz gezdirirken Kerim "Ben geziyorum sen de etrafa bak."dedi. Başımla onaylayıp ayrı yöne yöneldim. Etrafta dikkat çeken bir şey yoktu. Masalar arasında gezmeyi bitirip lavabolar kısmını gezdim. Orda da bir şey yoktu. Böyle altı mekan gezip baştan aşağı kontrol ettik. Sanki geleceğimizi biliyorlarmış gibi sokak gayet normal gözüküyordu. Telefon çalınca Kerim "Arayan kim?"dedi.
-Rana.
Telefonu açıp kulağıma götürdüm. Rana "Canım ne yaptınız bir şey var mı?"dedi.
-Bizde yok, ama devam ediyoruz. Siz de durumlar ne?
-Yani acayip bir şey var gibi bana göre. Levent abarttığımı söylüyor ,ama sanki haberleri varmış gibi.
Rana da benimle aynı düşünüyordu anlaşılan. Levent araya girip "Kızlar ne yapacağız ona karar verin."dedi. Bu sefer Kerim de araya girdi.
-Devam ediyoruz Levent.
Devam ettik, ama elimize hiç bir şey geçmedi. Sonunda arabanın yanında buluştuğumuzda hiç birimizin keyfi yoktu. Kerim "Serdar abiyi arıyorum."dedi.
Serdar abi geriye dönmemizi söyleyince merkeze döndük. Elimiz boş gelmek bize baya ağır gelmişti. Hepimiz Serdar abinin önüne dizildiğimizde "Bakıyorum keyifler yok. Şimdi herkes evine gitsin yarın sabah erkenden burada olun. İşimize devam ediyoruz."dedi. Bizi bırakıp gidince Hakan sinirle "Ya daha önceki torbacılar bile yoktu. Bak ben diyorum bu işte bir iş var."dedi. Bu meseleyi ne kadar konuşsak da bu gece elimizde bir şey yoktu ve evin yolunu tutmak zorundaydık.
Saate baktığımda sabah olmuştu nerdeyse. Ekiple vedalaşıp evin yolunu tuttum. Bir kaç saat uyuyup geri dönmem lazım.
Eve geldiğimde sessizce içeri girdim. Kimseyi rahatsız etmeden odama geçmem lazımdı. Kapıyı kapatıp döndüğümde annemi bir anda karşımda görünce korktum.
-Anne ödümü kopardın.
-Sen gecenin bu saatinde eve gizlice girerken benim ödüm kopmuyor sanki. Nerde kaldın kızım?
-Geldim anne.
Annem elimi tutup"Bu aralar daha fazla geç geliyorsun. Ne oluyor kızım?"dedi. Anneler hisseder diyorlar ya çok doğru. Ne desem inanmayacağı için "Biraz yoğun, ama sen sakın takma bunu kafana."dedim. Annemi zorla odasına gönderince bende odama geçtim.
~~~
Günler sonra bir boşluk bulunca Veli'yi arayabilmiştim.
-Selam Veli nasılsın?
-Jale iyiyim.Sen nasılsın?
-Bende iyiyim, bir yemek sözüm vardı. Uygun musun buluşalım mı?
Öğlenden sonra ancak fırsat bulmuştum. Akşam yine iş olduğu için boşluğu değerlendirmek istedim. Belki de Veli'yi de görmek istedim.
-Kısa bir aran var anlaşılan.
-Evet öyle. Ne diyorsun olur mu?
-Tamam olur nerde buluşalım?
Aklıma gelen yer ile "Ben sana konum atıyorum."dedim. Veli'yle konuştuktan sonra aklımda ki yere varıp ,konum atıp beklemeye başladım. Geldiğinde şaşıracak, ama olsun.
-Ne alırsınız?
Yanıma yaklaşan çocuğa baktım. "Birazdan arkadaşım gelecek o zaman alalım."
-Tamam abla.
Dakikalar sonra Veli arabadan indiğinde gülümseyerek yanıma yaklaştı.
-Jale burası ne güzel bir yer.
Evet onu güzel bir sokak köftecisine çağırdım. Çoğu zaman koşuşturma arasında iyi geliyordu.
Ayağa kalkıp "Nasıl beğendin mi?"dedim. Yanağımı öpüp geri çekildiğinde çok uzaklaşmadı.
-Senin olduğun yeri beğenmemek mümkün mü?
Işte bunu beklemiyordum. Mavi gözleri bana böyle yakından bakarken nasıl cevap verecektim ben?