7.

1162 Words
Etrafı bir kez daha kontrol edip Sedat'ın verdiği konuma vardım. Sokak sessizdi ve ben en ufak hareketi bile bekliyordum. Bana doğru gelen Sedat'ı görünce rahatladım. Telefonda konuşmuş olsak bile gizli görevde olan kişi beni korkuyor. Her an başına bir şey gelme ihtimali vardı -Nasılsın? Sedat'ın canı sıkkın gibiydi. "İyi değilim, adres boş çıktı değil mi?" Haberi olmuştu tabi ki de. -Evet boş çıktı. Alay eder gibi bir kaç şey bırakmışlar. -Bende sonradan öğrendim. Bunu hep yapıyorlarmış. Bir adres verip son dakika başka yere sevk ediyorlarmış. Zaten bu bilgiye ulaştığımda anlamam lazımdı. -Başka bir şey olma ihtimali var mı? Sedat merakla bana bakıp "Nasıl bir şey?"dedi. "Yani senden şüphelenmiş olabilirler mi?" Yüzünün rahatladığını görünce bende rahatladım. -Yok, sanmıyorum. Tek adresi bilen ben değildim, ama bundan sonra daha dikkatli olacaklar. Polisin baskın yaptığını biliyorlar ve adresi bilen herkesten şüphe etmeye başladılar. -Ne yapacaksın? -Bir süre size bilgi veremeyeceğim. Güvenlerini kazanmam lazım. Nefes gibi enselerinde geziyorum. Serdar abiye şu anlık verebileceğim baştaki iki patronun ismi. O da doğru mu tam bilmiyorum. Takma isim de olabilir. Heyecanla Sedat'a baktım. Baştaki iki isim bile bizim için çok önemliydi. -Nasıl öğrendin? -Bana mal veren adamın telefon konuşmasını dinledim. Sadece iki kardeş olduklarını ve Cevat, Cenk olduklarını öğrendim. -Daha işimiz çok anlaşılan. Sedat etrafa bakıp "Evet çok maalesef. Benim şimdi gitmem lazım. Benden haber bekle ve Serdar abiye durumu anlat. Elimden geleni yapacağım."dedi. Giderken "Sedat!"dedim. Bana döndüğünde "Dikkatli ol."demek dışında bir şey yapamadım. Sedat gülümseyerek uzaklaşıp gitti. İşinin çok zor olması ayrı bir adım bile ilerleyememek ayrı bir şeydi. Biraz bekledikten sonra bende ayrıldım. Arabaya bindiğim gibi merkeze döndüm. Serdar abi ve Kerim beni bekliyordu. Onunla gece görevine çıkacaktım. Serdar abinin  odasına girdiğimde direk "Gel Jale hemen anlat"dedi. Aldığım bilgileri olduğu gibi anlattım. Yüzüne bakılırsa hoşuna gitmemişti. -Bu hiç iyi olmadı. Elimizde hiç bir şey olmadığı gibi sadece iki isim var. Çok yavaş ilerliyoruz. -Abi biz bir gezsek  etrafı. Bu iki isimle ilgili bir şey bilen var mı diye. Belki biraz olsun bir bilgi geçer elimize. -Bu iyi olur. Kerim ile bu gece başlayın. Sonra diğerleri de yardım eder. -Tamam abi. Odadan çıktığımda Kerim ayağa kalktı. -Gidiyor muyuz? -Oturmaktan sıkıldın galiba. -Hemde nasıl. Ne yapıyoruz? -Eski torbacıları gezeceğiz. -Neden? -Yolda anlatırım. Kerim "Tamam"deyince aşağı inip arabaya bindik. Kerim arabayı sürmeye başlayınca "Cevat ve Cenk isimleri hakkında bir bildikleri var mı öğreneceğiz."dedim. -O zaman başlayalım. Kerim anladığı için devamını sormadı. Zaten ekip olarak bu çete hakkında bilgi almaya çalışıyorduk.Çoğu tanıdığımız ortak olduğu içim eskiden torbacı olduğunu bildiğimiz iki kişiyle başladık. Uğradığımız yerlerden elimiz boş çıkmıştık. -Bir bilgi alırsam size dönerim komiserim Bir sonra ki adresimiz piyasayı iyi bilen biriydi. Tövbe ettikten sonra çay ocağı açıp işletmeye başlamıştı. Kapıdan girdiğimizde Nedim abi bizi gördüğü gibi yanımıza geldi. - Kerim komiserim hoş geldiniz. Hangi rüzgar attı sizi buraya? -Oturalım öyle konuşuruz abi. Çırağına bakıp "Üç çay getir oğlum."dedi. Masanın birine oturduğumuzda gecenin bu saatinde çay içen var mı diye düşündüm. Saat on ikiye yaklaşıyordu, ama hala çay vardı. Çaylar önümüze konduktan sonra Kerim konuya girdi. -Nedim abi sana işimiz düştü. -Elimden gelen bir şey olursa tabi komiserim. -Cevat ve Cenk ismi sana bir şey hatırlatıyor mu? Nedim abi biraz düştükten sonra yüzündeki değişim beni de heyecanlandırdı. -Dereli kardeşler bunlar. Artık dayanamayıp araya girdim."Dereli kardeşler derken." Nedim abi bana bakıp "Bunlar iki kardeş. Ben büyük olanı yani Cevat'ı bir kere gördüm, ama kardeşini bilen gören yok. Yani adı var ama kendisini gören yok."dedi. Bu nasıl bir şey? Adam var ama gören mi yok? -Abi sen bunlar hakkında ne biliyorsan bize bir anlatsana. Kerim defterini çıkarıp beklemeye başladı. Nedim abi önce temkinli "Bakın gençler bu bilgileri benden aldığınızı söylemeyin. Sessiz hayatımı karıştırmak istemiyorum."dedi. -Sen merak etme abi, o iş bende. -Size güveniyorum. Şimdi bu iki kardeşin ismini son bir seneler de duyuyorum. Nereden geldiler ya da nerede yaşıyorlar bilmiyorum. Bildiğim şu ki baya adımlarını sağlam atıyorlar. Ben davet ettikleri mekanda gördüm. Tabi hemen ayrıldım oradan. Daha sonra çocuklardan duydum. İşleri kardeşi daha çok planlıyormuş. Abi daha çok yurt dışında oluyormuş. Kardeşini de bilen yok dediğim gibi. Nasıl kimliğini koruyor bende bilmiyorum. Lakapları dolaşıyor daha çok, Dereli kardeşler diye. Elimizde şimdi isimleri dışında bir şey yok mu? Aklıma gelen soru ile "Peki ne iş yapıyorlar? Yani böyle adamlar mutlaka bir iş yapıyordur."dedim. -Dış ticaret diyorlar ama ne üzerine bilmiyorum. Zaten Türkiye'de bir yerleri yok bildiğim kadarıyla. Kerim bana bakınca "Baya iyi saklanmışlar."dedi. Kim olduklarını öğrensek de elimizde yeterli kanıt olmazsa hiç bir şey yapamazdık. Nedim abiye bakıp "Sağol abi biz gidelim. Sen yine bir şey duyarsan biliyorsun."dedim. Biz ayağa kalkınca Nedim abide kalktı. -Bir şey duyarsam ararım sizi. Dükkandan çıkıp arabaya bindik. İkimizde ne yapabiliriz diye düşünüyorduk. Bu adamları nasıl yakalacaktık? -Devam edelim Jale. Bu gece sakin zaten ,başka bir şey öğrenebilir miyiz bakalım. -İyi olur. Bir kaç kişiyi daha gezdik ama onlar bir şey bilmiyordu. Elimizde Nedim abinin söylediği dışında bir şey yoktu. Kerim beni eve bırakınca bu sefer şükür kimse ayakta değildi. Direk duş alıp yatağa yattım. Sabah erken merkezde olmam lazımdı. *** Masaya kendimi attığında Rana önüme dosya koydu. Karşıma oturduğunda merakla baktım. -Senin için. Dosyayı açıp baktığımda okuduğum şeyle kafamı kaldırıp Rana'ya baktım. - Ben biliyorum sen şimdi şüphe ettiğin için uzak duruyorsundur. Senin için araştırdım. Veli'nin bilgileri önümdeydi. Dosyayı bakmadan kapatıp Rana'ya doğru sürdüm. -Bunu neden yaptın? -Yapma Jale, daha önce de aynısını yaptın. Tamam mesleğimiz gereği biraz şüpheciyiz biliyorsun. Al sana adam hakkında ki her şey. Bak ve saçma düşüncelerden kurtul. -Bir şey yok anlaşılan sen bana bu kadar rahat uzattığına göre. Rana gülümseyip "Merak etme enişte temiz."dedi. Dediğine bende güldüm. Enişte olur mu bilmiyorum ,ama beni her geçen gün etkilediği kesindi. Aslında ne kadar gerek yok desem de içim rahatlamıştı. Levent,Hakan ve Uğur yanımıza oturdu. Uğur dosyayı çekip baktığında geç almak için kalmışım. Çoktan içine açıp okumaya başladı. -Veli Şahin.. Kafasını kaldırıp Rana ile ikimize baktı. Tabi Hakan ve Levent de merak etti. -Bir şey değil, geçen gün biliyorsunuz uyuşturucu olayında birisinin abisiydi. Tabi Hakan ve Uğur inanmayan gözlerle Rana'ya bakmaya devam ettiler. Uğur bana bakıp "Bu adamın seninle alakası var değil mi?"dedi. -Benimle ne alaka? -Ben biliyorum. Yaren elinde kağıtlarla araya girince konuşma bölündü. "Komiserim çocuk kaçırma olayı var. Olay bize verildi, o mevkide kaçırılan ikinci çocuk olayı. " Kerim o anda gelince olayı duymuştu. Otururken "Çete olabilir diyorsun yani."dedi. -Evet komiserim. Serdar abi ve Yüksek amir geliyor bilginiz olsun. Elinde ki kağıtları bize uzattığında hemen alıp baktım. İki çocuğun aile bilgisi ve çocukların bilgileri vardı. Yaren masaya iki çocuğun fotoğrafını koyup "Bunlar da fotoğrafları."dedi. -Elimizde ne var? -Şu an çok bilgi yok. İkisi de sokakta oynarken kaybolmuş. Birinci çocuk ile ilgili bir bilgiye ulaşmadan bu sabah ikinci çocuk kaybolmuş. Yüksek amir ve Serdar abi gelince ayağa kalktık. Yüksek amir "Duydunuz arkadaşlar olayı. Elimizde çok bilgi yok, önce bilgi toplayın ondan sonra durum değerlendirmesi yapalım. Bir çete mi var yoksa tek bir kişi mi bilmiyoruz."dedi. Serdar abi "Hadi kolay gelsin."dedi ve merkezden çıktık. Arabaya  bindiğim de çalan telefonun ekranına baktığımda Veli'nin aradığını gördüm. Kaç gündür ihmal ettiğini biliyorum ama şimdi sırası değil. Önce o çocukları bulmam lazımdı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD