Koruma köpeği gibi Nejat'ın evinin etrafını saran korumaları Victor ve Kurşun'un adamları etkisiz hale getirirken yanındaki adamla birlikte evin içine giren Anton Demir eve girdiğinde ortalıkta dolanan kadınlara bakınca buranın ne olduğununu bariz bir şekilde anladı.
Kumar oynanan aynı zamanda fuhuş mekanı olarak kullanılan gizli bir evdi burası.
On sekiz yaşından küçük kızların zorla kaçırılıp ya da bir borç batağına düşürülüp,aldıkları parayı ödeyemeyecek hale getirdiklerinde satılan küçük kadınları pazarladıkları iğrençlik kokan bir yerdi.
Korkulu gözlerle ona bakan kadınlardan birine yaklaşıp"Buranın sahibi kim"diye sordu.
Kadın adamın gözlerindeki soğuk bakışlardan irkilerek bir adım geriye çekilip"Ne-Nejat"diyebildi sadece.
Kurşun"Nejat..Arsız Nejat'mı?"diye burnundan soluyarak sorduğunda kadın hafifçe baş salladı.
"Nejat kim Kurşun?"
"İleri seviyede bir pezevengin teki,ailesindeki kadınlara bile acımayan kansızın biri"dedi.
Kurşun'dan bakışlarını alıp kadına diken Anton Demir kadının kolundan tutup"Düş önüme,görelim bakalım neredeymiş bu pezevenk Nejat"dedi.
Önünde titrek adımlarla yürüyen kadını takip eden adamlar aşağı kata indiklerinde uzun koridorun ucundaki çelik kapının önünde durdular kapıda koruma olmaması gariplerine gitsede birazda işlerine gelmişti.Kapı onların olduğu taraftan açılmıyordu özel yapım bir çelik kapıydı.Victor'u arayıp arabadaki patlayıcıları getirmesini söyledi.
İnanamaz gözlerle ona bakan Kurşun"Patlayıcı...Hemde arabanda?"diye sordu.
Hiç bir şey söylemeden yan bir gülüşle arkadaşına gülümseyip iki dakika sonra gelen adamına patlayıcı düzeneğini çelik kapıya kurdurtup kapıyı patlattırdı.
Saniyeler sonra içeriye girdiklerinde ufak bir arbede yaşansada bir tarafta kumar oynayıp bir tarafta tuttukları kadınları pazarlayıp onların bedenlerinden para kazanan Nejat pisliği dahil bütün adamları yaka paça yukarı kata çıkartmışlardı.
Gözleri diz çökmüş adamların üzerinde gezindi dakikalarca"Hanginiz Nejat"diye sordu ama kimseden ses çıkmıyordu.
"Bırak beni"diye çığlık atan sesin sahibine döndüğünde gözleri Eva'ya değdi ve arkasındaki adama.Evayı gördüğünde sert görüntüsünün altında yatan gizli sevincini belli etmedi.
Kadını süzdü,üzerine giydirdikleri bir parça elbisenin kısalığından görünen bacaklarına ve göğüslerine baktı oldukça güzel görünüyordu ama eğer geç kalsaydı olacakları düşünmek bile istemedi.
Eva'nın boynuna kollarını saran adama kaydı tekrar gözleri ve başına dayadığı silaha.
Evanın dolan gözlerinden nasıl korktuğunu görebiliyordu.
Bacakları titriyordu kadının korkudan.
Nejat pisliği kendisini belli edip söylediği şeylerden sonra bayılana kadar Anton Demir'den dayak yemiş yerde çöp torbası gibi yatıyordu.
*******
Kapıdan Evayla birlikte çıkan Kenan'ı takip eden Anton Demir kadını alıp öylece götürmesine tabikide izin vermeyecekti.Kurşun'un adamlarının getirdiği tır yolun ilerisinde patronundan gelecek işareti bekliyordu.
Evayı götürürse eğer arabayı takip edip Evayı aldıktan sonra gerekeni yapacaktı.
İlerideki bahçe kapısına doğru yaklaşan arabayı kısık gözlerle izleyen Anton Demir,arabanın durduğunu Evayı yol kenarına arabadan aşağıya attığını gördü.
Hızla koşarak arabaya yaklaştığında tırın içinde bekleyen adamlarına el işareti yaptı.
Hareket eden tırı görmeden yola koyulan Kenan daha kapıdan çıktığı saniye kullandığı araba tırın altına girdi,metrelerce yolda sürüklenip şarampole yuvarlandığında patlayan arabanın içinde son nefesini vermişti.
Yerde yatan kadının baş ucuna vardığında Evayı baygın halde buldu Anton Demir.Kadının baş ucuna çöküp küçük yüzünü avuçları arasına aldı.
"Siktir siktir!Bayılmış kendine gel sarışın uyan hadi bak bana"diye telaşla ve korkuyla söylediği sözlerden sonra kadını kucağına alıp arabasına götürdü.
Kurşun arabanın kapısından içeriye uzanıp"Al bu anahtarı öyle otel odalarında olmaz"dediğinde anahtarı aldı dostunun elinden.
"Kurşun...Teşekkür ederim"dedi.arabadan uzaklaşan adama.
"Her zaman yanındayım Demir,sen git ben buraları hallederim polislerde gelir birazdan"dedikten sonra kapıyı kapattı.
**********
Kucağında soğuktan üşümüş titreyen baygın kadını üzerinden çıkarttığı ceketine sardı ama titremeleri bir türlü durmamıştı.
"Daha hızlı sür şu arabayı"diye hırlar gibi bağırdığında arabayı süren koruması biraz daha gaza yüklenip kısa bir zaman sonra Kurşun'un anahtarını verdiği evin önünde durdurdu arabayı.
Kapıyı açan koruması"Efendim isterseniz ben taşıyabilirim"dedi.
"Senden böyle bir şeymi istedim ben lan"değip çatık kaşlarının altından korumaya baktığında koruması söylediği kelimelerin pişmanlığıyla başını eğip"Özür dilerim efendim"dedi.
Arabanın kapısında bekleyen korumayı Victor kolundan tutup kenara fırlatmıştı,kucağındaki kadınla birlikte arabadan indi,çatık kaşlarının altından Victor'a sinirli bir bakış atıp"Kapıyı aç Victor"dedi.
Eskiden gelipte kaldığı ve aşina olduğu evin,yatak odasına yöneldi,Eva'yı yatağa yatırıp sardığı ceketinden kurtarıp üzerine örtüyü örttü ama anlam veremiyordu hala titriyordu.
Eğilip yüzüne dökülen sarı saçlarına dokundu,yumuşacıklardı aynı onun gibi çok güzellerdi.Saçlarını kenara itip tokat izinin olduğu yanağına dokundu ve alnındaki morluğa takıldı gözleri,bu ne zaman oldu acaba diye düşünürken eline değen kadının teninden hissedilen sıcaklıkla irkilip istemsizce kaşlarını çatmıştı.
Eva'nın üzerine örttüğü örtüyü kaldırıp,yanaklarına,alnına,boynuna dokundu ateşi vardı ve yanıyordu.
"Ahh siktir bir bu eksikti"dedi telaşla ne yapacağını bilmeyen eli ayağına dolanan Anton Demir.
"Üşüyorum lütfen ört üzerimi anne"diye ateşten titreyip sayıklıyordu Eva.
Sayıklayan kadından gözlerini zorlukla çekip cebinden telefonunu çıkarttı bir kez çalmanın sonunda açılan telefona"Victor çabuk bir doktor bulup gel"değip telefonu kapattı.
O küçük bir çocukken ateşlendiğinde babasının onu hastaneye götürmeyip annesinin onu soğuk duşa soktuğu zamanlar aklına geldi,şuan böyle bir şeyi yapmak istemesede mecburdu yoksa Eva vücudundaki ateşten dolayı havale geçirecekti.
Yatakta titreyerek yatan kadının yanına vardığında elbisesinin askılarını derin bir nefes alıp yavaşca aşağıya doğru çekti,ortaya çıkan beyaz uçları pembe dolgunluklara yutkunarak bakıp gözlerini kapattı,südyeni dahil yoktu üzerinde.
İradesi sınanıyordu şuan.
Hemde çok kötü sınanıyordu,bu durumda bile aşağıda kendini belli etmeye başlayan erkekliğide kanıtıydı bunun.
İradesine sahip olması lazımdı,hasta bir kadına böyle bakmak kendine sinirlenmesine sebep olsada o sağlıklı bir erkekti.
Elbiseyi tutup bütün bedeninden sıyırdı Eva'nın.
Ayaklarındaki topuklularıda çıkartıp tekrar baktığında bu defa da ince dantel beyaz iç çamaşırı gözüne takıldı ve o çamaşırın altında görünen pembe kadınlığı,başını iki yana sallayıp hızlıca kucağına aldı.
Eva'yı,banyoya girip duş kabinine oturttu hala kendinde olmayan Eva açılan soğuk suyun etkisiyle bir an suyun altından çırpınıp çıkmak istediğinde,kendiside mecburen girdi soğuk suyun altına.
Duş kabinin içine oturup kenarda çırpınan kızı kucağına çekti oturması için.
Bacaklarını iki yana verip adamın kucağına oturan Eva,Anton Demir'in bedeninden yayılan sıcaklığa daha çok sığındı.
Eva hastalıktan dolayı yanıyordu ne yaptığını bilmiyordu ama kendisi kızın ona sokulmasından sonra soğuk suyun altında daha çok yanmaya başladı.
"Ahhh!Ne ile sınanıyorum ben...Sikeyim böyle işi"diye kendi kendine söylenip küfürler savursada pantolonunun içinde kabaran canını yakan erkekliği kızın ona sürtünmesinden dolayı daha çok canını yakmaya başladı.
Gözlerini kapatıp arkasındaki soğuk fayansa dayadı başını.
Adamın sıcak bedenine sarılıp,açılan alanda yüzünü boyun girintisine sokmuştu Eva.
Islak gömleğinin üzerinden tam karnının üzerine oturan Evanın sıcak kadınlığı değiyordu karın kaslarına,elleri istemsizce Evanın yumuşak dolgun kalçalarını bulduğunda hafifçe okşayıp biraz daha bastırdı kendisine bile isteye yapmıştı bu defa yaptığını.
"Kendinde olduğunda bu kadar yaklaşabilecekmisin bana sarışın"değip ahtapot gibi bedenine sarılan kadına bakıp gülümsedi.
Titremeleri geçen kızı oturduğu pozisyonda kalcalarından tutup kucağında kaldırdı duş kabininden çıktı,banyo dolabından aldığı bornozu üzerine örtüp banyo kapısını açtığında ona şaşkınlıkla bakan adamına bakıp"Victorrr!"dedi sinirle dişlerinin arasından.
Başını çeviren Victor"Özür dilerim efendim,otelden eşyalarınızı aldırmıştım onları getirdim"dedi.
"Doktor nerde kaldı"
"Yolda efendim gelmek üzere"
"Tamam çık"
Yatağa tekrar yatırdığı kadının bedenine bakmadan aceleyle bornozun önünü kapatıp örtüyü üzerine örttü.
Viktor'un getirdiği çantaların içinden beyaz bir tşört buldu.
Eva'nın yanına gelip örtüyü kaldırdı bornozun önünüde açtığında gözleri gene göğüslerine kaymıştı,dişlerini sıktı bu durum iyice canını sıkmaya başlamıştı.
Yataktan kaldırdığı kadının başından hızlıca geçirdi tşörtü.
Tşörtü bacaklarına kadar çekti,elini kadının kasıklarına yavaşça götürüp ince çamaşırın iplerinden tutup aşağıya çekti ve çıkarttı.
Yataktan kalkıp üzerine tekrar örtüyü örttü.
Elindeki ince iç çamaşırına bakıp bornozla birlikte kendi üzerinden çıkardığı ıslak kıyafetleride banyodaki makinanın içine atıp çıktı banyodan.
******
Kapı tıklanıp"Efendim müsaitmisiniz doktor geldi"dedi kapının dışından Victor.
"Gel"
İçeriye yanında doktorla birlikte giren Victor'a ve yanındaki doktora baktı.Rusya'da annesi için tartışıp üzerine yürüdüğü doktordu.
"Merhaba Demir bey Erdem ben"dedi karşısındaki adamın onu tanıdığını bildiği halde Erdem.
"Başka doktor bulamadınmı Victor"dedi bastırmaya çalıştığı siniriyle,doktora cevap vermeden.
"Efendim male-"
"Tamamm!Yeter"dedi.
Ağzını açmış yataktaki kadını izleyen doktoru gördüğünde"O gözlerini oydurmadan işini yap defol git burdan doktor"dedi.
Eva'dan gözlerini alan Erdem doktor"Her zaman ki gibi çok kıskanç ve sinirlisiniz Demir bey"değip adamın damarına basıyordu bilerek.
Yatakta yatan Eva'nın başına oturup"Karınızmı"diye sordu.
"Sanane!İşini yap dedim sana"
Merak etmişti,hangi kadın bu ketum adama bakar diye içinden geçirdi Erdem.Kadın çok güzeldi çünkü.
Dakikalar sonra muayene etti ilaçlarınıda yazdığında adeta kovmuştu Anton Demir,Erdem doktoru.
Eva'ya olan bakışlarından hiç hoşlanmamıştı.
Üzerini çıkartıp öyle muayene etmek istiyorum dediğinde ise Erdem'in üzerine yürümüş Victor araya girip engellemişti.
Tabikide izin vermemişti..
Koluna takılan serum bittiğinde ve adamların getirdiği ilaçlarıda Eva'ya içirdiğinde ateşi biraz daha düşmüştü.
Sabaha karşı Eva'nın yanına gidip nasıl olduğuna bakmak istedi ama gittiğine o saniye pişman oldu.
Sere serpe yatakta yüz üstü yatan Eva'nın,üzerindeki tşört beline kadar sıyrılmış yuvarlak beyaz kalçaları tamamen ortadaydı.
Eva'nın yattığı pozisyonda kalçalarıyla birlikte kadınlığıda tamemen Anton Demir'in gözlerinin önüne serilmişti.
Yumruklarını sıktı...Yutkunup"Ahh...Sarışın!"dedi.Zorlukla.
Hızlı adımlarla yatağın başına gelip Eva'nın alnına dokundu ateşi geçmişti,ama kendi vücudundaki ateşi yükselmişti acilen spor yapması ya da banyoda soğuk suyun altına girmesi gerekiyordu..
Sarışını bu halde gördüğünde koca bedenine yüklenen ateş ya onu yakacaktı ya da ikisini beraber yakacaktı...