Yatağa uzanan adamın bacaklarının üzerine oturan hostes adamın pantolonunun üzerinden kasık bölgesini okşayıp elini adamın aletinin üzerinde gezdirdi,gözlerini adamın üzerinden ayırmadan.
Kemeri ve fermuarı aceleyle çözüp adamın pantolonunu ve baksırını indirdi, adamın iri erkekliğini avuçlayıp elinde sıvazladı.Kadın sanki çölde susuz kalmış bir vaha gibi, ağzına aldıktan sonra dakikalarca emdi,yaladı.İstediği boyuta gelen adamın iri damarlı aletini tekrar avuçlayıp dizlerinin üzerinde yükselerek yavaşça içine kabul etti.
Bir iki yavaş git gelden sonra hareketleri serileşen kadının inlemeleri ve ikisinin bir birine çarpma sesleri odayı fazlasıyla dolduruyor hatta dışardaki adamların bile duymasını sağlıyordu.
"Ааа, мистер Антонн так хорош, сэр, я хочу этого до конца, я хочу еще(Ahhh Bay Antonn çok iyisiniž efendim,sonuna kadar istiyorum,daha fazlasını istiyorum)"diye inleyen kadının sözleriyle,gözleri kararmış bir şekilde kadının boynunu sıkan adam ani bir manevrayla kadını yatağa dört ayak pozisyonuna getirdi,seri hareketler ve sert darbelerle giren adam kadının beyaz kalçalarını tokatlayarak da yoğurmuştu,altındaki kadının sona doğru acıyla inlemesini umursamadan devam eden adam sonunda gelerek kadının içinden çıkıp dışarıya boşaldı,sonrasında kadını apar topar odadan adeta kovmuştu...
*******
Kadınla birlikte olduktan sonra yatağa uzanan adamın yanına yatmak isteyen hostes'i'beni yalnız bırak'diyerek kadını kovan adam gece uyumadığı uykusunu telafi edip uyumak istiyordu,gözleri uykusuzluktan kan çanağına dönmüştü artık.
Üç saatlik uçak yolculuğunun ardından patronunun kaldığı küçük özel odanın kapısını tıklatıp,içeriye giren Victor Anton Demir'in uyuduğunu gördüğünde uyandırıp uyandırmamak arasında kararsız kalsada adamın baş ucuna varıp"Efendim uçak iniş yapmak üzere"deyip beklemeye başladı.
Adamınının başında bekleğini gören Anton Demir"Gidebilirsin Victor"dediğinde patronunun sert sesinin üzerine odadan çıktı.
Uyanıp gözlerini tavana diken Anton Demir uyuduğu iki saatlik kısacık uykusunda yine o lanet rüyayı görmüştü.
Zehirli bir sarmaşık gibi bütün benliğini esir alan bu his adamı gittikçe kontrolden çıkmasına neden oluyor durup dururken yakıp yıkmak istemesine sebep oluyordu.
Sinirleri gerilen adam yataktan kalkıp,odanın içindeki küçük banyoda kısa süre içerisinde duşunu alıp çıktı.
Kaslı ve iri vücudundan dolayı ikinci bir deri gibi üzerine yapışan siyah takımını geçirip,odadan çıktığında Victor ve beş adamı hava alanına inen uçaktan inmek için onu bekliyorlardı.
Uçaktan inip hava alanı binasının içerisinde tüm karizması ve yakışıklılığıyla yürümeye başlayan Anton Demir etraftaki insanların ona meraklı bakışlarını,ilgiyle göz hapsine aldıklarını umursamadan yanlarından geçerken,kadınlarında onu beğeniyle süzdüğünü pekala fark ediyordu.
Yakışıklı bir adamdı Anton Demir,ardında bıraktığı kadınları olmayacak hayaller kurduracak kadar yakışıklıydı.Kadınların üzerinde böyle bir etkisinin olması fazlasıyla hoşuna gidiyor ve erkeklik gururu okşanıyordu.
Hava alanınından çıktıklarında kapıda onları bekleyen Victor'un hazır ettirdiği araçlara geçtiler.
Türkiye'deki tek dostu olan Musab Kurşun'u arayıp onun yanına gelmek istediğini söylediğinde karşıdaki adamın"Müsaitim tabi dostum,benim mekana gel ordayım"demesiyle arabayı arkadaşı Kurşun'un mekanına sürdürdü.
Musab Kurşun ile üniversite zamanlarından gelen uzun ve sarsılmaz bir arkadaşlıkları vardı.
İlgilterede Cambridge üniversitesinde ikiside yıllarca beraber okumuşlardı.
Aynı bölüm mezunuydular.
İstanbulun kalabalık trafiğinde zar zor ilerleyen araba bir saatin sonunda varabilmişti Musab Kurşun'un mekanına.
Mekanın kapısında onu bekleyen arkadaşının yanına varıp,yılların araya soktuğu uzun zamanla,araya giren onca mesafeyle,iki kardeşin birbirine olan özlemiyle tokalaştılar,sarıldılar.
"İyi gördüm seni" diyen arkadaşına kırık bir gülümseme sunan Anton Demir"İyiyim dostum"dedi.Aksanlı konuşmasıyla ve boğuk sesiyle.
"Hadi gel,benim ofise geçelim"Hafifce başını sallayan adam Kurşun'un yönlendirmesiyle ofise geçip karşılıklı koltuklara oturdular.
"İçecek bir şeyler istermisin"
"Her zamankinden olsun"dedi soğuk gülümsemesiyle.
"Vayy,geceye hızlı başlıyoruz demek"Kahkaha atan adama çenesini kaldırarak yandan bir bakış atıp"İhtiyacım var Kurşun"dedi.
Kurşun arkadaşının halinin iyi olmadığını görebiliyordu.
"Bak buraya Mustafa"diye kapıdaki adamına seslendi.
"Buyur ağam"
"Bize iki tane Balvenie'Single Barrel'getir"
"Emrin olur ağam"Ofisten çıkan adamın arkasından alayla gülerek bakan Anton Demir'e tek kaşını kaldırıp baktı,ama adamı gülerken gördüğündede içten içe sevinmişti arkadaşı kolay gülen bir adam değildi.
"Bitmedimi bu ağalık işleriniz sizin hala"İnanamaz gözlerle arkadaşına bakan Kurşun onu alaya alarak"Sizin mafyacılık işleriniz bitmiş gibi konuşma Demir"dedi.
"Mecbur olmadığım bir şeyi yapmam biliyorsun"dedi.Sıkıntıyla nefes vererek,sevmiyordu bu konuları konuşmayı,ve bu işleri yapmayı.
"Avukat mafya Anton Demir Borzilov"dedi Kurşun adamı tekrar alaya alarak.
"Türklerin sık kullandığı bir laf var biliyormusun?"
"Nee"
"Dinime söven müslüman olsa,sen kendi yaptığın işlere bak Kurşun uğraşma benimle"Çatık kaşlarının altından bakarak.
"Vayyy Türk atasözlerinide öğrenmiş helal aslanıma"deyip yeniden kahkaha attı Kurşun.
"Kurşunn!Siktir git"
Kurşun Anton Demir'e sırıtarak bakıp"Tamam,tamam sustum,sakin ol"dedi.
O sırada korumaların getirdiği viskileri alan iki adam,yavaşca yudumlamaya başladılar.
Ağızda bıraktığı yumuşak tat balt ve bal aroması verirken,aynı zamanda yüzde elli alkolun etsiyle içeni sakinleştirip,keyifte veriyordu.
Bacak,bacak üzerine atan Kurşun rahatca yayılıp"Bayadır gelmiyordun Türkiye'ye hayırdır"dedi.
"Babamın nalet pis işlerinden birisi boşver"dedi umursamaz bir sesle ve tavırla.
"Kaç gün kalacaksın,ben misafir edeyim seni"
"Teşekkürler dostum ama herşey hazır ayarlandı zaten"
"Peki sen bilirsin.Akşam burdasın o zaman değilmi?"diye sordu Kurşun.
"Tabikide"dedi Anton Demir Dudağının ucu kıvrılarak sinsi gülümsemesiyle.
*********
Saatler geçmiş gece yarısına yaklaşırken mekanın ikinci katında onlar için Kurşun'un özel olarak ayırttırdığı locadan,pistin ortasında dans eden insanları izliyorlardı Anton Demir ve Kurşun.
Dans eden insanların arasında bir çift kahverengi göz değdi adamın gözlerine.
Gözlerini kısıp daha dikkatli baktığında kadının sarhoş olduğunu görebiliyordu.
Zar zor ayakta duruyor hatta yanındaki kız arkadaşları onu tutuyordu.
"Nasıl beğendinmi ortamı"diyen Kurşunun sesiyle ona döndüğünde hafif başını sallayıp tekrar kadına baktı.
Gri gözleri bir şahinin keskin bakışları gibi kadını aradı ama kadın yoktu kaşla göz arasında kaybolmuştu.
İçinden Kurşun'a milyonlarca kez küfür etsede dile getirmedi.
Arkadaşının onu misafir etme ısrarlarına rağmen,saatler sonra mekandan çıkıp adamlarıyla birlikte kalacağı beş yıldızlı lüsk otele gelen Anton Demir odasına geçti.Ne de olsa yarın babasının o pis işleriyle uğraşacaktı.
********
Geldiği Yıldırım Holdingin önünde durup büyük binaya bakıp,aptal insanlar diye geçirdi içinden bu kadar zenginliğe rağmen doymak bilmiyorlardı,daha fazlasını isteyerek en sonunda bir çıkmaza sürüklüyorlardı kendilerini,Anton Demirin düşünceleri buydu,ona göre para için kendilerini bile satabilecek duruma geliyorlardı.
Büyük ve lüks binanın içine girip asansörlerin olduğu bölüme yöneldi.
Açılan asansör kapısından içeriye baktığında dün gece Kurşunun mekanında gördüğü kahverengi gözlü kadın tam karşısında duruyordu.Anın şaşkınlığıyla bir kaç saniye kadına baksada,hiç birşey belli etmeden Victoru gönderip asansörden içeriye girdi.
Yıldırım holding sahibi Kemal Yıldırım ın kızı bu kadın olamazdı değilmi?
Para almak için geldiği adamı gerekirse öldürmek durumunda kalacaktı,uzaktan bakıpta hoşuna giden kahveleri ve şuan yanında olan kadının varlığı o zaman adama düşman olacaktı.