Bölüm.4

1274 Words
Ayaklarımı sarkıtmış akan suyun içinde çocuk gibi ayqklarımı çırparak oynuyordum,gülümseyerek kucağında oturduğum adama baktım. Belimden sarılmış karnımı okşadı,eğilip boynuma dudaklarını sürerek öptü, -Doyamıyorum sana!asla doymakta istemiyorum,ama bir gün sensizlikle sınanacağım diye korkuyorum-dedi. Gülümseyip,Ellerimi yanağına götürüp okşadım. -Ben hep seninleyim,biliyormusun?sana benzemesini çok istiyorum-dedim. Güldü,sesi kulaklarımda çınladı. -Bende sana benzemesini istiyorum bebeğim,senin gibi inatcı,senin gibi çok güzel olsun istiyorum' -------- -------- --------- -------- Nefes,nefese gördüğüm kısacık rüyanın etkisiyle yerimden zıplayarak uyandım.Terden sırılsıklam olmuş,üzerimdeki kıyafetler vücuduma yapışmıştı.Kime sarılıyordum ben neyin nesiydi bu. Bedenim bir zelzeleye tutulmuş gibi titriyordum yine,gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştıkca içime çektiğim oksijen yetmiyordu sanki.Bedenim sızlıyordu,vücudumun her bir noktası pelte gibiydi hala. En son Mert'in evlilik ve hamilelik zorlaması,mezarlıkta ağladığım ve bayıldığımı hatırlıyorum,gerisi bom boş bir karanlıktı.Rüyamda bile artık kendimi hamile ve kocalı olarak görmüştüm.Kahretsin,lanet olsun sana Mert. Gözlerimi kapatıp tekrar açtığımda etrafa göz gezdirdim,eşyalar mobilyalar farklıydı,benim odam değildi,hatta benim evim bile değildi.Nerdeydim ben? Bileklerim bağlı halde yabancı bir yatakta yatıyordum. Karşımda koltukta yayılmış oturan adama kaydı bakışlarım. Koltuğa iki seksen yayılmış rahat bir şekilde karşımda manzara izliyormuş gibi beni izliyordu. "Kimsin sen,ne işim var benim burda"dedim yattığım yataktan kalkmaya çalışarak,bileklerimi yatağın kenarına bağlamışlardı. Kör düğümle bağladıkları ipleri çözmeye uğraştıkça iplerin sıkı bağlanmasından dolayı bileklerim tahriş olmuş canım yanıyordu,karşımdaki adamın sakinliği ise zaten sinirlerimi bozmuştu kim olduğunu bilmiyordum ne istiyorlardı benden. "Kimsin sen diyorum cevap versene be adam neden burdayım ben"Oturduğu koltuktan yavaşca kalkıp yanıma geldi. Pis,pis sırıtıp"Senin başına neden bunlar geliyor biliyormusun Eva"dedi. "Ne saçmalıyorsun"dedim. Söylediklerini anlamıyordum. "Diyorum ki neden başına bütün bunlar geldiğini hiç düşündünmü" "Düşünmedim Allah'ın cezası ne istiyorsun benden"Yavaşca yatağa oturup ellerini bacaklarımda gezdirmeye başladı.Dokunduğu her bir noktama zehirli iğne batıyormuş gibi hissettim.Yüzüm buruştu istemsizce. "Dokunma banaa!Pislik herif çek o iğrenç ellerini"dedim bağırarak. Güldü"Babanın yüzünden gideceğin yerde zaten dokunan çok olacak,bir kere dokunsam birşey olmaz"dedi. Ben yatağın üzerinde uzaklaşmaya çalıştıkca sinirlenip bacaklarımı tutup kendisine çekti yüzünü,yüzüme yaklaştırıp"Rahat dur!Birşey yapmayacağım"dedi.Geri çekilerek. Korkuyordum... 'Sakin ol Eva',sakin olmaya çalışarak kesik kesik nefesler alıp adamın yüzüne dikkatle baktım"Sen...Sennn!Kenan Doğan,babamın eski ortağıydın ne istiyorsun be benden"dedim yüzüne bağırdım. Babamın eski ortaklarından dı.Sebepsiz yere işleri bozulmuştu babama sorduğumda ise anlaşamadık ortaklığı fes ettik demişti. Yıllar sonra bu adamın beni mezarlıktan kaçırıp karşıma böylesine dikilmesi fes edilmemiş bir anlaşma olduğunun kanıtıydı. Babamdan bir kere daha nefret ettim. Onun yaptığı her şeyin kefaretini neden şuan ben ödüyordum? "Baban beni yıllar önce dolandırıp kandırdı,hakkım olanı vermedi,şirketlerim onun yüzünden battı,yetmezmiş gibi karımla da beni aldattılar,beni rezil ettiler cümle elaleme,kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı"dedi. "Bunları bana neden anlatıyorsun!Bananee"dedim söylediklerini alaya alarak. "Sadece birazcık kısa yoldan sermayem olacaksın minik kuş"dedi. Gözlerimin şaşkınlıktan kocaman olduğuna yemin edebilirim. "Ne-ne saçmalıyorsun!ne sermayesi be ne diyorsun sen?" "Babanın seni şuan gelipte benim elimden almaya cesareti yok,götü yemez!Yani benimsin"Dedi.Üzerime eğilerek. Daha ne kadar şaşırabilirdim,ya da ne kadar isyan edebilirdim bilmiyorum. Evlilik meselesinden kurtulmaya çalışırken,şimdide kaçırılmıştım,bu kötü bir rüyaydı,uyuyup uyandığımda geçmesini umut ettiğim bir kabustu.Kabus gibi hepsi zaten üzerime çökmüştü resmen. Bir tutam saçımı parmağına dolayıp burnuna götürdü, derince içine çekip"Ahhh!Seni o moruk pezevenge vermeden önce tadına bakmazsam geberirim lan"deyip dudaklarıma birden yapıştı.Ben daha ne olduğunun farkına bile varmadan bacaklarımın üzerine oturdu. Altında çırpınmaya başladım,elleri gömleğimin içine girdi. Südyenimin üzerinden göğüslerimi sıktığında dudaklarımı dudaklarından zorlukla çekip"Yardım edinn!Lütfen yardım edinn!Tecavüz ediyor bu adam bana"diye bağırdım. Bulunduğumuz odanın kapısı birden açıldı"Lan Kenann!Lan orospu çocuğu ben sana kıza dokunmayacaksın demedimmi"Kapıdaki adam öfkeyle bağırıp Kenan'ı üzerimden alıp yere fırlattı. Kenan"Kes lann Akif!Sanamı soracağım ben ne yapacağımı"dedi. "O kıza dokunursan Nejat seninde benimde sikilmedik bir tarafımızı bırakmaz pust herif" Kenan"O moruk pezevenk hiç birşey anlamaz"deyip tekrar üzerime yürüdüğünde "Saat on ikiye geliyor çıkacağız zaten siktir git şu odadan"deyip Kenan'ı kolundan tutup odadan dışarıya attı. Dakikalar sonra beni Kenan'ın elinden alan Akif denen adam,odaya girip bileklerimi çözdü kolumdan tutup"Yürü gidiyoruz"dediğinde dediklerine mecburen uymak zorunda kaldım.Arkamdan itip merdivenleri hızlıca inip kapının önüne çıktık. Beni kaçırıp hapsettikleri ev koskoca üç katlı bir villaydı.Etrafa göz gezdirip kaçmak için baktığımda her yerde siyah giyimli adamlar vardı.Kaçsam biri tutmasa kesinlikle diğerlerine yakalanırdım. Yanımdaki bu zebellah kılıklıda kolumu pençeleriyle sıkmıştı zaten.Bırakmıyordu. Bırak beni diye yalvarsam,ayaklarına kapansam bile bırakmayakcaklardı zaten. Buna kesin olarak emin olmuştum. Ahh baba ne hallere düşürdün bizi.. Kapının önüne gelen arabanın kapısını açıp"Geç içeriye"diye koltuğa resmen fırlatmıştı beni. "Yavaş olsana be hödükmüsün sen"diye çemkirdiğimde sürücü koltuğunda oturan Akif"Kes sesini kadın"diye bağırıp arabayı çalıştırdı. Cam kenarına yaklaşıp başımı cama yasladım,hızlanan arabayla şehrin ışıklarını izledim,ağlamak istiyordum ağlayamıyordum gözlerimde yaş kalmamıştıkı!kim kurtaracaktı beni babammı?Mert'mi?sözde evlenecektik ya belki kurtarırdı değilmi.Müstakbel koca adayım. Başıma gelen bu kadar olaydan sonra iç sesim"ziki tuttuk Evaaaa hadi geçmiş olsun"deyip kahkahalarla eteklerini savura savura gülüyordu bu dediğime. Kendimi tutamayıp içimden düşündüklerime seslice kahkayayı patlattığımda"Ne gülüyorsun lan manyak karı kafayımı yedin"diyen Kenan'ın sesiyle bakışlarım ona döndü. Gülerek"Sanane be!sen kes sesini!Irz düşmanı pislik"dediğimde kırmızı görmüş boğa gibi kızarmıştı suratı. Gerçekten normal değildim artık kafayı yememe ramak kalmıştı,deli gibi kendi,kendime gülüyordum,bir gün içinde hayatım alt üst olmuştu,ve ben çırpındıkça pislikler her tarafıma yapışıyordu. Yolda giderken,ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama İstanbul'dan çıkıp ormanlık alanların olduğu yollardan gidiyorduk,sık ağaçların olduğu bir yola sapınca içime doluşan korku tohumcukları filizlerini yavaş,yavaş göstermeye başlamıştı yine. Araba durduğunda aşağıya indik,etrafa yine göz gezdirdiğimde burdada aynı manzara vardı siyah giyinen adamlar. Kenan yanıma gelip koluma yapışıp sürüklemeye başladı. Evin giriş kapısının önüne geldiğimizde kapıyı esmer uzun boylu bir kadın açtı. Dudaklarını büzüp beni baştan aşağıya süzdü tek kaşını kaldırıp"Nejat'ta sizi bekliyordu geç kaldınız"dedi. Kenan başını sallayıp beni tekrar sürüklemeye başladığında önümüzden giden kadına takıldı bakışlarım,üzerinde kırmızı minicik elbisesiyle fazlasıyla cüretkardı. Evin içindeki büyük salona geldiğimizde kadın aşağı katı gösterdi,Kenan ve yanımızdaki adamla birlikte aşağı kata inip loş ışıkları olan uzun koridordan geçtik. Koridorun sonundaki büyük kapının önünde durduk. Kapı yavaşca açıldı,içeride bir yığın üzerlerindeki kıyafetlerden bile zengin oldukları belli olan insanların takıldığı bir kumarhaneydi burası. Kaşlarımı çatıp"Siktir"diye fısıldadım,şaka gibiydi ama içinde kodomanların bulunduğu bir kumarhaneye düşmüştüm. Başıma daha ne kadar kötü bir şey gelebilir ki diye düşünürken,pislik yuvasının ortasına düşüyordum her seferinde. Şişman göbekli bir adam Kenan'a gel işareti yaptığında,masaların arasından geçip adamın masasına geldik. Masanın önüne durduğumuzda adama bakıp üzerine kusmam için bile bir sürü neden sayabilirim. Göbekli,şişman,saçları kırlaşmış,üzerindeki gömleğin yakasından fırlayan beyaz kılları,güldüğünde görünen o iğrenç sarı dişleri. İsminin Nejat olduğuna emin olduğum adam beni baştan aşağıya süzüp tek kaşını kaldırdı,yüzüme sırıtarak bakıp"Bumu Kemal'in kızı"dedi. "Evet abi bu Kemal piçinin kızı"dedi Kenan. Sakin olmaya çalıştıkca,sinirlerim yükselmişti yine,arkamda bekleyen,Kenan'ın yüzüne bakıp"Sensin piç pislik herif"deyip pantolonunun ön kısmına tekmemi savurdum,acıyla inleyip beni bıraktığında"Seni küçük sürtük sike-" "Kenannn!dokunma kıza"diye bağıran Nejat'ın sesiyle kaşlarımı çatıp ona baktım.Kenan acıyla kıvranıp uzaklaşmıştı benden. "Vayyyy ateşli ve sinirli,sevdimm!" "Sorunlarınızı gidip babamla çözün,bırakın beni"dedim. "Malesef miniğim babanın günahlarının kefareti sana kaldı,bu gece o güzel vücudunda soluklanacağım"dediğinde zaten boş olan ve bulanan miğdem ağzıma geldi,öğürüp masanın altına eğilip kustuğumda etrafımdaki insanların iğrenerek baktığını hissedebiliyordum. Bilerek yapmadım,etrafıma baktığımda miğde bulandıracak gereğinden fazla şey vardı. Nejat"Kızı içeriye götürün,yardımcı kadınlarada söyleyin üzerini değiştirsinler,yiyecekte birşeyler verin"dedi adamlarına. Açlıktan,üzüntüden halsiz olan bedenim iyice halsiz düşmüştü kusunca. Yine sürüklenerek götürülüp bir odaya kapatıldım. Kısa bir süre sonra elinde siyah bir elbise,topuklu ayakkabı ve yiyecek birşeyler ile odaya bir kadın girdi. İçerdeki kadınlara benzemiyordu normal giyinimli bir kadındı. Kadın yanıma yaklaşıp"Kızım bunları giyecekmişsin yiyecekte birseyler getirdim"dediğinde kadının koluna yapıştım"Yardım edin bana lütfen,kaçırdılar beni zorla tutuluyorum"dedim. Kadın yüzüme acıyan bir ifadeyle bakıp"Ben birşey yapamam kızım,benim bunlara gücüm yetmez"dedi. "Lütfen telefonunuzu verin en azından,yalvarırım!Bakın benim burdan kurtulmam lazım,sandığınız gibi kadınlardan değilim ben" "Görebiliyorum öyle olmadığını ama,elimden birşey gelmez öldürürler beni"dedi ve odadan hızlıca çıktı. Arkasından bakakalmıştım öylece alık gibi. Kurtulup kaçmam lazımdı benim burdan. Kadının getirdiği sandviçle karnımı doyurmuştum,ama kıyafetlerimi değiştirmemiştim. Kapı açılıp içeriye tekrar başka bir kadın girdi"Çabuk üzerini değiştir seni sarı yelloz,bir saat sonra Nejat gelecek"diye bağırıp geldiği kapıyı çarparak gitti. Kendimi hala bir rüyanın içinde gibi hissediyordum. İnanamıyordum bütün bu yaşadıklarıma,daha neler görüp yaşayacaktım ben? Arkamdaki yatağa oturup başımı ellerimin arasına aldım,sızlayan göz pınarlarım,ağlamaktan şişmiş gözlerim,aktıkca yerine yenisi eklenen göz yaşlarımla bir başımaydım yine..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD