Bölüm.5

838 Words
Yardımcı kadının getirdiği elbiseyi ne kadar giyinmek istemesemde el çabukluğuyla üzerime geçirdim.Mecburdum. Kurtulmam için belki böyle gözlerine batmazdım bir yolunu bulur kaçardım. Dolabın yanındaki boy aynasından kendime baktım,siyah saten mini güzel bir elbiseydi,siyah bilekten bağlamalı ayakkabılarıda ayaklarıma giyinince kapıya yöneldim. Az önceki gelen kadının kapıyı kilitlemeden çıktığını biliyordum,etrafta korumalar olduğu için kaçamayacağımı düşünmüş olsa gerek. Kapının kolunu yavaşca indirip kafamı uzatıp karanlık koridora göz gezdirdim,görünürde kimse yoktu ama yinede tedbirli olmam lazımdı,eğer ki kaçamazsam iç sesimin söylediği şeyi gerçekten tutacaktım. Karanlık koridora çıkıp hızlı adımlarla yürüyüp merdivenleri indim,yukarı kattaki odaların birine kapatmışlardı beni. Önüme çıkan ikinci koridoru yürürken bir patlama oldu. Patlamanın ardından silah sesleri,kadınların çığlık sesleride yükselmeye başladığında durduğum koridorda koşmaya başladım. Merdivenlere yöneldiğimde karşıma çıkan kişiye çarpınca yere sırt üstü savruldum. Kenan yine bulmuştu beni,kurtulamıycaktım bu adamdan. "Nereye kaçıyordun yavru kuş"dedi.Yüz ifadesi gergindi,korkak herif. Aşağıdaki silah seslerinden kendisinin de kaçtığı bariz ortadaydı.Kendimi toparlayıp ayağa kalktım. İğrenerek suratına bakıp"Cehennemin dibine gelmek istermisin"dedim. Yandan bir gülüş atıp"Olur gidelim"deyip bileğime yapıştı. "Ne yapıyorsun bırak beni pislik ırz düşmanı"dedim kolumu elinden kurtarmaya çalışarak,mengene gibi yapışmıştı kurtulamıyordum ki. Merdivenlere yönelip indiğimizde merdivenlerin ucunda durduk,büyük salonun ortasında zemin kattaki kumar oynayan adamların hepsinin burda dizlerinin üzerine çökmüş halde başları eğik bekliyorlardı.Bilerek getirmişti beni buraya. Kurtulmak için beni öne sürecekti ama benimle ne alakası vardı bu evi basan adamların. Elinden kurtulmaya çalışıp tekrar"Bırak beni"diye çığlık attığımda bütün gözler bize döndü. "Bırak kızı...Hemen"diyen kişinin sesini duymamla afalladım...Hatta şok olmuştum. O..Burdaydı.. Beni kurtarmaya gelmediği kesindi onun ne işi vardı burda?Böyle insanlarla ne gibi bağlantısı olabilirdi ki?. Asansörde karşılaşmamız,sahilde karşıma çıkması,buraya gelip bu insanları rehin alması kafamın içinde kocaman bir soru işareti bırakmıştı. Gözlerim onu kısa süreliğine aradığında gri gözleri yine değdi gözlerime. Nefesim kesildi.. Öyleki nefes almayı unutmuştum sanki. Bu adamı gördüğümde,bana baktığında üzerimde bıraktığı etkisine hala anlam veremiyordum. Bütün bedenimi ateş basıyordu sanki. Dikkatle ona baktığımda,alnındaki ve boynundaki damarların kabardığını aramızdaki bu kısa mesafeden görebiliyordum. Çatık kaşlarının altından bana odaklanmış gözlerime bakıyordu.Gözlerimi gözlerinden kopartamıyordum,aramızda görünmez bir ip varmışta beni ona çekiyordu. Çaresiz bakışlarımdan,zaten iri olan vücudu gergin halinden dolayı iyice gerilmiş ve irileşmişti. Beyaz gömleğinin altından gergin kasları belli oluyordu. Korkucutu bir hali vardı. "Hanginiz getirdi kızı buraya,bu piç kurusuna sattı"Yanında ki tanımadığım en az onun kadar uzun ve onun kadar kalıplı adam. Burnumdan titrek bir nefes alıp"Zorla getirdiler beni lütfen yardım edin,tanımıyorum bu adamları"dedim.Kenan kolunu boynuma dolayıp,elindeki silahı şakağıma bastınca korkum yine gün yüzüne çıkıp bacaklarımı titretti. "Beynini patlatmamı istemiyorsan eğer,kızı bırak"dedi.Gözleri hala üzerimde dikkatle beni izliyordu. Kenan"Yok öyle kızı bırakmak!Ben burdan gideceğim kızda benimle gelecek"dedi. "Senin kırılmadık kemiğini ne de sikilmedik bir tarafını bırakırım orospu çocuğu"Aksanlı konuşmasıyla söylediği kelimeler beynimde döndü ağzım açık bakakalmıştım. Kenan'ın yutkunduğunu duydum.Korkuyordu. "Demir...Sakin ol!Hiç bir bok yiyemez bu şerefsiz,korkusundan kızı kullanıyor"dedi.Demir'di demek ismi. Kenan'ın kafama dayadığı silaha baktığında gri gözleri grinin en koyu tonunu aldı,gözlerinin beyazı kızarmaya başlamıştı. "Kurşunn!Sen karışma"diye bağırdığında istemsizce bende korkmuştum. "O kız benim bana satıldı,benim şahsi oyuncağım olacak,kimse götüremez kızı,defolun gidin evimden"diye bağıran Nejat pisliğene döndü bütün gözler. Dizlerinin üzerine çökmüş halde oturtulmuş alttan Demir'e bakıyordu. Yavaş adımlarla yaklaşıp,Nejat'ın önünde durdu. Nejat'a üstten bakıp"Demek sana sattılar,şahsi oyuncağın öylemi?"diye sordu. Yüzündeki ifade o kadar korkutucuyduki bir seri katil kadar sakindi,ona bakarken bütün tüylerimin diken,diken olup etime battığını hissettim. Eğilip Nejat'ın saçlarından tutup başını arkaya verdi"Şahsi oyuncağınmı bu kız senin?"öfkeyle sorduğu sorudan Nejat'ın dili dolanmıştı,kekeleyerek"E-Evet"diyebildi sadece. Elindeki silahın kabzasını Nejat'ın suratına geçirdi,sertçe itip yere düşen adamın üzerine oturup yumruklarını balyoz gibi suratına geçirmeye başladı. Hiç kimse dokunmuyor ayırmak için bile uğraşmıyordu.Salondaki insanların hiç birinden çıt bile çıkmıyor korkularından sadece dayak yiyen adamı ve dayak atan adamı izliyorlardı film izler gibi buna bende dahildim.Bayılan ve kandan yüzü gözü görünmeyen adamdan bütün hırcını alıp yavaşca kalktı üzerinden. Bedenini yavaşca çevirip gözleri benim olduğum tarafa döndü"Sana son defa soruyorum kızı bırakacakmısın, bırakmayacakmısın?. Olanları izleyen ve sesi içine kaçan Kenan"Bırakacağım......Bırakacağım ama benimle beraber arabaya kadar gelecek,eğer ters bir hareketinizi görürsem yemin ederim vururum kızı"dedi. Adının Kurşun olduğunu öğrendiğim adam Demir'e bir bakış atıp"Tamam dokunmayacağız sana,çık şimdi"dedikten sonra adamlarına bakıp"Polis gelene kadar ayrılmayın burdan"dedi. Kenanın kolu boynumu sıkarak itekleyerek beni dış kapıya yönlendirdi hızlı adımlarla kapıya varıp açtı.Gözleri Demir ile Kurşunun üzerinde ve etraftaki korumalardaydı. Bahçeye çıkıp geldiğimiz arabaya doğru yürüyüp arabanın ön kapısını açıp kafamı bastırarak koltuğa fırlatmıştı yine. Kafam torpido gözüne çarptığında acıyla inledim. Kafamı çarpmanın acısıyla gözlerim nemlenmiş,başım dönmeye başlamıştı. Sürücü koltuğuna oturup arabayı çalıştırıp hızla gaza bastı,ev ile bahçe kapısının arasında hatrı sayılır bir mesafe vardı. Bahçe kapısına yaklaştığımızda ani bir frenle arabayı durdurup,benim olduğum tarafın kapısına uzanıp açtı. Sinirle yüzüme tıslayıp"Siktir git senin yüzünden gebermeye niyetim yok"deyip beni arabadan aşağıya fırlattı. Kalçalarımın üzerine düşmüştüm,ellerimden destek alıp kalkmaya çalışırken,yolu yırtar gibi bir lastik sesi ve çarpma sesini duyunca korkuyla ve şaşkınlıkla başımı çevirip baktım. Kenan yola çıkmaya fırsat bulamadan kocaman bir tır onun arabasına çarpmış sürüklüyordu. Ağzım açık öylece bakakaldım,yaptığı pisliğin cezasını kendi canıyla ödemişti. Başımı çarpmanın etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım ve dönen başımın hakimiyeti benden çıkmıştı artık. Saniyeler sonra Demir başıma gelip"Siktirr!Siktirrr!Bayılmış sarışın kendine gel,aç gözlerini hadi,bak bana"Yanaklarıma dokunan sıcak elleri ve uğultuyla kulaklarıma dolan endişeli sesiyle başımda bekliyordu.Korkmuşmuydu benim için?ya da merak mı etmişti?Neden başımdaydı bu adam?. Tanımıyorduk bile bir birimizi neydi bu aramızdaki çekim...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD