Murat, yemeğini iştahla yerken karısının dediği bir şeye kahkaha atan Turgut’u görünce suratını asarak Defne’nin sandalyesini tutup uyarıda bulunmadan kenara, Turgut ve Fahrettin’den uzağa çekti. Sandalyesini çekip kızın yanına koyduktan sonra kaba bir şekilde sandalyeye yerleşip abilerine döndü. “Yine ne zıkkımlanıyorsunuz lan siz?” derken gözlerini kısmıştı. Fahrettin, “Patlıcan olmayan bir şey,” deyip keyifle güldü. “Şu gitme işini biraz ertele de gitmeden önce yenge evdekilere biraz ders versin.” Murat, “Karım az daha bu tımarhanede kalırsa delirecek,” deyip yüzünü ekşitti. “Karılarını teker teker gönderin, eğitsin de…” deyip yeniden masaya bir bakış attı. “Lan evde gırla hizmetçi var, siz neden benim karımı kullanıyorsunuz?” Turgut, “Hepsinde bir yöresellik merakı…” deyip keyifle