Murat ve Necmettin’in gidişinin ardından Nakşi, mutfağın kapısının önüne dikildi. Defne, “Geliyoruz abi,” dese de Esra, saçını havaya savurup ayağa kalkarken yüzüne yine memnuniyetsiz bir ifade yerleştirmişti. “Ben babamın bekçilerinden bıktım, şimdi burada da bekçiyle uğraşacak değilim. Eve tıkılıp kalmışken başıma ne gelebilir ya… İstemem ben tepemde korkuluk. Defne, bana odanı göster…” Defne, “Neslihan,” deyip kızı uyarırken başını sağa sola salladı. “Canım beni dün o odada akrep soktu,” dedi. “Ben Nakşi abinin gölgesinden kocam gelene kadar ayırılmam, sen de benim yanımdan ayrılma bence!” Esra, “Akrepten mi korkuyorsun, ev çıngıraklı yılan dolu ay,” diyerek dudak büktü. “Sen bana odanı göster. Biraz ayaklarımı uzatmak istiyorum. Yoruldum. Korktum. Ben çingene kılıklılarla oturmak