When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Sabah uyanır uyanmaz Ural'a bakmaya gittim, gitmiş olduğundan emin olmam gerekti. Odasının kapısını tıklattım, içeride ses yoktu. Yavaş bir şekilde kapıyı açmaya çalıştım, ama odasını kilitlemişti. Artık odasında ne karıştırıyorsa, odasını kilitleme gereği duymuştu. Belki henüz gitmemişti, aşağıya inip orada olup olmadığını kontrol ettim. Burada da değildi. Madem öyle, gidip hazırlanayım diye düşündüm. Bir koşu odaya gidip hazırlandım. Çantama telefonu atıp odadan çıktım. Son bir kez etrafı kolaçan ettim. Kimsenin olmadığından emin olunca kapıya doğru yürüdüm. Tam kapıyı açacakken kulağımda Ural'ın söyledikleri geldim 'Sakın dışarı çıkma Esin. Sakın, yoksa kötü olur!' Bu sese sanki inanmam gerekiyordu. Ama bu adama da, sesine de güvenim yoktu. O yüzden daha fazla düşünmeden kapıyı açtım