When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Saat akşam on gibiydi. Farklı, hiç bilmediğim bir yolda ilerliyorduk. Burası ıssız bir yere benziyordu. Sonunda durmuştuk, ama nerede? Burada sadece bir ev vardı. O da sanırım Ural'ın eviydi. "Geldik artık, in arabadan." Denileni yapıp kapıyı açtım ve arabadan indim. Ardımdan hemen o da indi. O önde, ben arkada ilerlemeye başladık. Kapının önüne varmıştık sonunda. Anahtarı alıp açtı kapıyı. O girince yavaş adımlarla girdim bende. Işık açıldığı halde ev loş bir yerdi. "İkinci katta sağ taraftaki oda senin. Onun yanında da benim oda var. Karıştırıp benim odama girme, odama girilmesinden hoşlanmıyorum, o yüzden uzak dursan iyi edersin. Benim söylememe gerek var mı bilmiyorum, ama sakın dışarı çıkma. Burada koruma tutmuyorum. Zaten öyle birşey olursa kime zarar dokunur biliyorsun, ona gör