When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Sözde gözlerimi dinlendirecektim. Ama gözlerimi kapatınca hemen uykuya dalmışım. Sabah uyandığımda üstümde ince bir çarşaf vardı. Bunu üstüme kim örtmüştü dememe gerek yoktu. Evde Ural ve benden başka kimse yoktu. Demek ki salona tekrar gelmişti. Gözlerim sehpanın üzerindeki bir nota takıldı. Elime aldım. Ural'ın adı yazıyordu altta. Demek ki bana not bırakıp bir yere gitmişti. Notu alıp okumaya başladım. 'Az önce amcam aradı. Benimle işi varmış. Galiba kızgınlığı geçti. Ben onun yanına gidiyorum. Seni müsait olursam ararım. Zor bir maç olacak bu. Amcam kolay şeyler için çağırmaz.' Herşeyi anlamıştım. Ama zor maç derken ne demek istiyordu. Amcası büyük bir işi olduğu için Ural'ı çağırdı. Ne kadar kötü bir adamdı bu. İşi olmasa demek ki çağırmazdı. Ural bunu bile bile gitmişti. Tehlikesi