Bölüm 4

857 Words
Yazardan; Alperen kardeşini görünce hızla ona yönelecekti ki aklına ihaneti gelince durdu. Ve arkasındakiler içinde elini havaya kaldırdı. Herkes sus pus olurken Akay ailesi tek kelime etmeden acile giriş yaptı. Ve bugünün başrolü olan esas kız Armağan. Alperen kafasını sallarken annesinin sesini duydu; "Oğlum. Ne olmuş bir öğrenseydik?" "Neyi öğreneceksin anne? Bize ihanet eden o. Senin kızın. Ulan ben de senin oğlunum be. Dedin mi ne hissediyorsun diye? Demedin. Çünkü sadece siz düşünürsünüz. Ben buradan İstanbula okumaya giderken ne dediğimi hatırlıyor musun ana? Ben sana dedim ki 'Her gün kıyılan canlara dayanamıyorum. Bu aşirete, töreye son vereceğim. Vazgeçmeyeceğim. Ben herkesi kurtaracağım anne' benim anne bu cümleler. Şimdi ne haldeyim baksana 4 yıl okul 2 yıl doktora yaptım hala kendi kardeşimin ölümünü bekliyorum ve bunu bize yaptıran kendi kardeşim. Şimdi sakın kimse bana duygu sömürüsü yapmasın. Canınızı yakarım." Alperen sözlerini bitirir bitirmez arkasını döndüğünde Armağan'ı gördü. Kadın gözlerinde tuhaf bir ifade ile kendine bakıyordu. Ama Alperen bunu takamayacak kadar sinirliydi. Armağan ise duyduğu kelimelerin ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyordu. Bu adamın işi neydi ki böyle konuşabiliyor dedi? Şimdi söze nasıl gireceğini düşündü. Derin bir nefes alıp Muhabbet Hanım'ın yanına gitti. Koridorda ki herkes onu izlerken Armağan Muhabbet hanımın önünde diz çökerek; "Ben olanları yeni duydum. Kusuruma bakmayın bilseydim böyle bilerek yapar gibi karşınıza çıkıp konuşmazdım ama bu konuşmadan şunu anlamayın lütfen bilseydim eşinize yardım etmezdim demek istemiyorum. Ne olursa olsun eşinize yardım ederdim. Sizin kim olduğunuz ya da benim hakkımda ne düşündüğünüz beni mesleğimde ilgilendirmez ama yine de üzgünüm." Armağan'ın naif konuşması koridordaki herkesin kalbini fethetmişti. Armağan ayağa kalkıp gidecekken durdu ve dönüp Alperen'e bakarak konuştu. "Biraz önceki konuşmanızı duydum ve her ne kadar merak etmeseniz de söylemek istiyorum ki kardeşinizin bir şeyi yok çok şükür. Kan değerleri düşük, tansiyonu yüksek çıktı. Serum bağlandı 2 bilemedin 3 saatten taburcu olur." Alperen tam konuşacakken Armağan kafasıyla selam verip arkasına döndü ve kimseye bakmadan ailesinin yanına gitti. Hastanenin iki ayrı köşesinde cenaze var gibiydi. Ama en düşünceli kişi kesinlikle Muhabbet Hanım'dı. Doktora sert yapmasına rağmen gelip ondan özür dilemişti üstelik bilmiyordu bile. Kadın içinden binlerce kez dua etti. Ne olur yaşadığımız her şey rüya sadece doktor kızım rüya olmasın ve ben onu gelin alabileyim. Sonra aklına Akay'lara kız vermedikleri gelince içinden bir kere daha sinirlendi. Oğluna baktı. İlk göz ağrısına, bir günde kaç yıl yaşlanmıştı. Kadın oğlum geliyor diye hazırlık üstüne hazırlık yaparken bu mutluluğu sadece 3 gün sürmüştü. Zaten oğlu 4 gün sonra geri dönecekti. Kafasını salladı. Ailesi bir gün içinde dağılmıştı. Kocası içeride, oğlu burada, kızı ise yeni ailesinin yanındaydı.   Armağan hastane odasında daha fazla kalamayacağını anlayınca kendini bahçeye attı. Kendi hastaları ile bile oda dışında konuşmaya özen gösterirdi. Odalar fazla basık gelirdi ve nefes alamaz gibi olurdu. Telefonu çalınca hemen açtı. Arayan tabi ki de en yakın arkadaşı Esra'ydı. "Canım? Vardım diye aramadın? Endişelendim?" Armağan derin bir nefes verdi. "Aramadım değil Esra, arayamadım. Neler oldu ah bir bilsen." "Ne? Ne oldu? Celil iyi mi?" Armağan bu soru karşısında ne kadar stresli olursa olsun kahkaha attı. Aynı dakikalarda hattın diğer ucundaki Esra da olayı toplamaya çalışıyordu ama arkadaşı susmuyordu. Ve yine aynı dakikalarda bahçeye Alperen giriş yapıyordu. Armağan uzun süren dakikalarda kısaca her olayı anlattı Esra'ya. Esra ise şok içinde kalakalmıştı. Alperen de Armağan ile konuşmak için kadının telefonu kapatmasını bekliyordu ama tam 47 dakikadır kapatmıyordu. Yanına yürüdü yavaşça tam seslenecekken duyduğu cümleler ile kalakaldı. "Bilmiyorum Esra. Ama Ali'min ölmesine göz yumamam. Gerekirse Berdel için oluru veririm. Benim için onlardan daha kıymetli kimse yok." Esra ise arkadaşına; "Nasıl? Sen ne saçmalıyorsun Armağan? Kim? Biri mi var? Oğulları var mıymış?" "Hayır saçma değil Esra. Ben Ali'mi biliyorum. Daha lisedeyken geldi yanıma koşa koşa abla çok güzel dedi. Kızın ellerini anlattı, yüzünü anlattı, huyunu anlattı. Sessiz sedasız sevdi. Adını istedim bir kere demedi. Sonra üniversiteye başlayınca geldiği o günü hatırımdan çıkaramıyorum. O öyle hüzünlü yere bakan gözleriyle bana Armağan dedi ya ölsem unutamam. Bana ilk kez Armağan dedi ama nasıl içten. Daha ağzımı açamadan sardı beni. Biri öldü sandım. Sonra bana ne dedi Esra biliyor musun? Dedi ki bana 'beni seviyormuş.' benim kardeşim sırf sevdiği kız onu seviyor diye sessiz sedasız omzumda ağladı. Şükretti Mevla'ma. Ve ben bugün öğrendim ki kızın ailesi kızı başkasına vereceklermiş. Biliyor musun bir gram kızamadım. Neden demedim. Sima'ya da kollarımı açtım. İkiside omzumda ağladı, tek kelime etmeden yanınızdayım dedim ellerimle, gözlerimle. Şimdi ne olursa olsun kardeşimin mutluluğu uğruna hayatımı feda ederim ben. Oğlanı soracaksan bilmiyorum. Bir tane abisi var sanırım. Babasına müdahale ederken yanımdaydı babam falan dedi ama biliyorsun berdel kuzenlere kadar geçerli." Alperen duydukları ile sarsılırken ne yapacağını bilemedi. Kardeşi öyle bir dert içindeydi ki, o bunları yıllarca görememişti. Şimdi elin kızı anlatıyordu. Kendini Ali'nin yerine koydu. Ben ne yapardım dedi kendine? Ben ne yardım? Sonra Ali'nin yaptığını yapacağına emin olarak ellerini başına koyup soluklandı. İşler daha da karmaşık hale gelmişti. O sırada Armağan telefon konuşmasını bitiriyordu. "Esra yarın al gel biletini." Onaylar verildikten sonra telefonlar kapatıldı. Armağan üşüdüğünü hissedip arkasına döndü. Ama dönmesi ile donması bir oldu. Arkasında duran Alperen kendine o kadar çaresiz gözlerle bakıyordu ki. İlk söze giren Alperen oldu; "Konuşabilir miyiz?" Armağan cevap vermeden kafasını salladı. Alperen; "Burası soğumaya başladı. Gel arabada konuşalım. Sıcakta konuşalım. Konumuz uzun sürecek."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD