6.BÖLÜM GÖNÜL HIRSIZI

1137 Words
Selamun aleyküm Keyifli okumalar.... Bütün çocukların gitmesi ile sandalyeme yığılmıştım. Sabahtan beri yüzlerce belki binlerce fotoğraf çekilmiştim. Önce çocuklarla sonra velilerle. Yetmezmiş gibi hem veli hem çocuklarla bir sürü resim çekilmiştim. Düğünde takı sırasında her takı takanın gelin ile damatla fotoğraf çekmesine benzemişti. Yalandan gülümsemekten çene kaslarım gerilmişti. -Pişt. Kız sen akşam yemeğine gelmiyor musun, bu ne hâl? -Çok yorgunum. Bana bulaşma lütfen. Günün bu kadar yorucu olacağını düşünmemiştim. -Ohooo, sen daha ilk karneden böyleysen sonraki yıllarda düşünemiyorum seni.... Ee gelmeyecek misin yemeğe? -Bilmiyorum. -Hadi ama. Zaten diğer hocalarla pek bir araya gelemiyoruz. Bize de değişiklik olur. -Biliyorsun geceye uçağım var. Saat on gibi evden çıkmam gerekiyor. Yemeğe git, oradan eve geçip valizimi almam derken çok oyalanırım ya. Yemekten önceden haberim olsaydı bileti cumartesi gününe alırdım. -Bir şey olmaz. Hatta söyle yapalım, sen direkt eve geç. Valizin zaten hazırdı. Ben Murat hoca ile konuşurum, seni almaya geliriz. Valizin onun arabasında kalır. Yemekten sonra sen direkt taksi ile havaalınana gidersin. Ya da Murat 'an rica ederiz o götürür. Ben de eşlik ederim. -Yok, olmaz. Adamın ne işi gücü yok o kadar yol gelmesi saçma olur. Dönüşü neredeyse sabahı bulur. -Tatlım, biz teklif ederiz bakarsın o yok der. Sen valizini yanına al. Restoranttan gidersin havaalınana. -Yaa.... -Hadiii. Hemen eve geçip valizini alıp aşağıya in, Murat ile konuşurum şimdi. ..... Okuldan ayrılıp hemen eve geçmiştim. Yoldayken Sude arayıp Murat 'ın götüreceğini söylemişti. Restoranttan taksi ile direkt havaalanına gitme şartı ile kabul etmiştim. Gecenin köründe benim yüzümden il değiştirecekti neredeyse. Gidiş, dönüşü derken sabah saatlerini neredeyse bulacağı için en mantıklısıydı. Eve geldiğim gibi üstüme hem rahat olabileceğim hem de akşam ki yemeğe uygun bir kıyafet geçirerek hazır olan valizi de almıştım, Sude 'nin arayıp geldiklerini haber vermesi ile evden çıkmıştım. Binadan çıkmamla Murat arabadan inerek elimdeki valizi konuşmama müsaade etmeden elimden alarak bagaja koymuştu. Murat valizi yerleştirirken oyalanmadan arka koltuğa geçmiştim. -Hoşgeldin kuzu. -Hoşbuldum. Sude ile konuşurken Murat da gelmişti. Sude ile olan sohbetimize dahil olması ile yarım saatlik yolculuktan sonra yemek yiyeceğimiz restoranta gelmiştik. Valizi Murat 'ın arabasında bırakıp içeriye geçmiştik. İçeriye girdiğimizde bize ayrılan masaların neredeyse hepsinin dolduğunu görmüştüm. Masaları sınıf da kullandığım u şekline göre ayarlamışlardı. Sude' nin önden gidip yönlendirmesi ile boş masalardan birine geçmiştik. Birkaç dakika sonra Murat da gelip karşımızdaki sandalyeye kurulmuştu. .... Diğer hocalarında gelmesi ile yavaştan yemeklerimizi yemeye başlamıştık. Edilen sohbetler eşliğinde yemeğimizi yemiştik. Şimdi ise kimi öğretmen arkadaş açılan müzik ile halay çekerken kimisi de kendi arasında sohbet ediyordu. Ki ben de sohbet edenler arasındaydım. Halay , oyun havası gibi şeyleri pek beceremediğim için oturmam diğer öğretmenlerin göz zevklerini bozmamak için yerinde bir davranıştı. Feyza ve Ayşe çaylarımızı alarak mekânın en sakin köşesine geçmiş sohbet ediyorduk. -Ara sıra yapalım böyle yemekler. Gerçi ikinci dönem havalar ısınır. Artık Artvin'li hocalardan bizleri buraları gezdirmelerini isteriz. -Ayşe okulda Artvin'li hoca var mı ki? Feyza 'nın Ayşe 'ye sorduğu soru üzerine ağzımdaki lokmayı hızlıca bitirip ben cevap verdim. -Evet var. Barış Artvin'li. Cevabım ile ikisinin de bakışları beni bulmuştu. -Bak sennn. Nereden biliyorsun Barış hocanın (!) Artvin'li olduğunu? -Artı bir. Harbiden sen nereden biliyorsun? Ayrıca bütün erkek hocalara karşı adının yanına bir sıfat eklerken Barış hoca da , direkt Barış demen de gözümden kaçmadı canım. İmalı bakışlarına göz devirdim. -Bakmayın öyle imalı imalı. Bir an da ağzımdan öyle çıktı. Hem bir tek ona ismi ile hitap etmiyorum. Hem de Barış hocanın kız kardeşi ile tanışıyorum. Ha Artvin'li olduğunu nereden biliyorum konusuna gelirsek daha dönemin ilk günlerinde ilçe Milli Eğitim müdürlüğünde karşılaşmıştık. Sıramızı beklerken aynı okulda olduğumuzu fark ettik. Laf arasında Artvin'li olduğunu falan söylemişti. İşte böyle. -Eee başka? -Ne eesi, bu kadar. -Yeme bizi. Dökül bakalım Nesli hanım. -Ayy dur başlama. Şu çayları tazelesinler öyle başla. Ayşe 'nin heyecanlı bir şekilde ayaklanıp masaların yanındaki garsonlardan birinin yanına gitmişti. Geri yanımıza gelmiş, hemen arkasından garson çocuk elinde minik bir termos ile gelmişti. ..... -Ayyy işte bu kadar. İlk günden bu güne kadar yaşananları karşımda hevesle duran ikiliye anlatıp geriye yaslandım. -Ne yani boşuna mı heveslendim şimdi ben? -Elbette boşuna. Adamı doğru düzgün görmüyorum bile. Buzdolabı gibi bir şey. Hatta ego yığını. Kimse ile muhattab olmuyor. Adamın memleketini biliyorum diye konuyu nerelere çektiniz. Anne adını falan bilsem herhalde şuracıkta evlendireksiniz bizi. -Ha bu dediğin imkansız. Baksana gelmemiş Barış hoca. Feyza 'nın söylemi üzerine kafamı kaldırıp baktığım da görememiştim. Kendisi soğuk nevaleydi, pek kimse ile muhattab olmasa da önceden yapılan bütün organizasyonlara katılmıştı. Bu tarz etkinliklere önem verirdi acaba ne oldu da gelmemişti.? -Bir işi falan mı vardı acaba? Kardeşine yazsana. Bakalım neden gelmemiş. -Ne bileyim ben. Gruba yazıp sor istersen. -Tamam be. Konu Feyza' nın yazın yapılacak düğününe gelince nihayet konunun odağı olmaktan çıkmıştım. Ayşe giyeceği elbise hakkında bilgi verirken gözüm horon oynayanlara kaymıştı. Sude ve Murat yanlarında birkaç hoca hep beraber horon oynuyorlardı. Onları boş verip cebimdeki telefonu çıkarıp mesajlara girip Gamze' nin adını tıkladım. {Merhaba. Nasılsın?} Telefonun başında bekliyormuş gibi hemen cevap vermişti. 《Merhaba. İyiyim demeyi o kadar çok isterdim ki....》 Okuduğum mesaj ile iyice meraklanmıştım. {Ne oldu? Anlatmak istersen...} 《Millet yaz temizliği yaparken, benim anneme kar, kış, kıyamet fark etmeksizin temizlik yapıyor. Bu sefer temizlik furyasından kaçamadım. Bütlere kalmayınca erkenden memlekete geldim. İki gün dinleyip sonrasında canım anamın baskılarına dayanamadım. Sonuç mu salonun perdesini takarken resmen kapıya kadar uçtum. Kaç saattir hastane köşelerinde sürünüyorum. 》 Telefondan hemen Gamze' nin adına tıklayıp aradım. Gamze ile biraz konuşup kapatmıştım. -Kızlar Barış hocanın kardeşi ile konuştum. -Yaaa. -Off Ayşe. Kız perde takarken düşmüş. Sol kolu kırılmış, alçıya almışlar. Şu an maaile hastanedelermiş. -Aa, geçmiş olsun. Biraz daha oturup kızlarla vedalaşmıştım. Mekandan çıkmadan önce Sude ile birlikte Murat 'ın aracından valizimi alıp onlarla vedalaşmıştım. Artık iki hafta sonra kaldığımız yerden devam ederdik. 2 HAFTA SONRA İki hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti. Birkaç saat önce Artvin' e ayak basmış, kısa bir duş alıp hemen evden çıkarak Gamze' nin attığı konuma gitmek için taksiye binmiştim. İstanbul' a gideceğim akşam hastanede olduğunu öğrenmiştim, ziyarete gidememiştim ama şu iki haftalık süreç de sürekli iletişim halinde olmuştuk. Bugün de döndüğüm gibi Gamze' den evlerinin adresini istemiştim ziyaretine gitmek için. Neredeyse kırk dakikalık yolculuktan sonra taksiden inmiştim. Maaşımın resmen yarısını taksiciye vermiştim. Ücretin bu kadar çok olacağını tahmin etsem toplu taşıma falan kullanırdım. -Sızlanmanın anlamı yok Nesli. Söylene söylene gördüğüm markete girerek bir sürü acur cubur, tatlı alarak atılan konuma gitmiştim. Gördüğüm iki katlı küçük ev çok güzeldi. Bahçesi mevsimden dolayı pek iyi görünmese de burası yazın kesinlikle muhteşem bir bahçeydi. Etrafıma bakmayı kesip, salyalarımı temizleyip zile basmıştım. BARIŞ 'DAN -Ağabey şu kapıya baksana. -Gamze hanım kolunuz alçı da. Allah'a şükür ayaklarınızı kullanabiliyorsunuz.... -Ağabey ya. -Ne ağabeyi? Sabahtan beri dünyanın saçmalıklarını yaptın. İşim gücüm var kızım. Sal beni. Kapıyı açıp, sonra annemi arıyorum gelsin yanına. Biraz da onu delirt. Salondan çıkarken arkadan sesini duymuştum. -Bu söylediklerini birazdan hatırlatırım Barış bey. Söylediğini umursamayıp kapıyı açtığım da karşımda bu kapıda en son görmeyi beklediğim kişiyi görmüştüm. Nesli buradaydı. Gönül hırsızı ... ??? "14.08.2023"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD