AMBİVALANS

Selamun aleyküm Keyifli okumalar... -Kızım bunları da mı alsak? Orada havalar daha soğuk olur. -Anneciğim kalacağım yer bile yok. Şimdilik kalsın. Ev bulup taşınınca gönderirsiniz. Şimdi önceliğimiz ev. -Haklısın ama ne yapayım? Ya üşürsen? -Alırım bir şeyler... Hadi Ali' yi çağır, gelip alsın şunları. Annemin odadan çıkması ile iki valizi de kapının önüne çektim. İki saat sonra uçağım vardı. Kapının açılıp Ali' nin gelmesi ile kenardaki valizleri alıp çıkınca ben de arkasından gittim. Salona geçtiğimde babam da annem de hazırdı. İkisi de benimle Artvin 'e gelecekti. Ben okul işlerini hallederken onlarda gün içinde kalmam için ev bakacaklardı. -Abla, bana davrandığın gibi öğrencilerine davranırsan çok durmazsın orada. Üç yıl diye gittiğim yerde bir haftaya kalmaz geri dönersin. -Zevzek.... Bir kere sadece sana özel bu davranışlarım. -Aman ne kadar mutlu oldum. Göz devirip annemi kolunun altına alıp salondan çıkarken babamla kalmıştık. Biz de babamla arkalarından çıkarak hemen evden ayrılmıştık. Biraz daha oyalanırsak uçağı kaçıracaktık. Çağırdığımız taksiye doluşup alana resmen ucu ucuna gelmiştik. Ali ile vedalaşıp işlemlerimizi halledip uçağa binmiştik. .... Bir buçuk saatin sonunda yolculuğumuz bitmişti. Havaalanından yine bir taksiye binerek ayrılmıştık. Otobüs terminaline gelip Pazar-Arhavi otobüslerinden birine binerek Artvin yoluna koyulmuştuk. Neredeyse bir saatin sonunda Arhavi 'ye varmıştık. Önceden rezervasyon yaptığımız otele geldiğimiz de babamlar kendi odalarına geçerken ben de bana ayrılan odaya geçmiştim. Yorgunluğumu alsın diye kısa bir duş alıp yatağa geçmiştim. Uyumadan önce saat sekize alarm kurmuştum. .... Alarm sesi ile gözlerimi açmıştım. Hızlıca hazırlanıp annemlerin kapısını çalmıştım. Birkaç dakika sonra onların da hazır olması ile otelden ayrılarak bir yere gidip akşam yemeğimizi yemiştik. Şimdi de çay eşliğinde yarın yapacaklarımızı konuşuyorduk. -Okul buraya yakın mı? -Evet baba. İnternetten baktım yürüyerek yirmi dakikalık mesafelik yol. -İnşaallah evi yakın bir yerde buluruz. Bir de yol derdi çekmezsin. -İnşaallah... Dün sana gösterdiğim resimlerdeki evlerin geneli buraya yakın. Yarın ben okuldayken önce onlara bakarsınız. Yarın okuldaki işleri halledince ben de size eşlik ederim. -Sen okul işlerini hallet de ev işi kolay. .... Sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı etmiştik. Babamlar önceden araştırdığım evlere bakmaya giderken ben de hazırlanıp görev yapacağım okulun yolunu tutmuştum. Heyecandan olsa yerek hızlı hızlı yürüyüp kısa süre de okula varmıştım. Üç yılımı geçireceğim okul karşımdaydı. Daha doğrusu anasınıfın okulun içinde mi yoksa aynı bahçe içinde başka bir bölümde mi olduğunu bilmiyordum. Derin bir nefes alıp binaya girdim. Okullar daha açılmadığı için çalışanlar ve yeni kayıt yapmak için gelenlerden başka kimse yoktu. Müdürun odasını sormak için çay ocağının önündeki hanımefendinin yanına gittim. -Pardon, kusura bakmayın rahatsız ediyorum. -Buyurun. -Ben müdürün odasını soracaktım. Nerede acaba? -Üst katta. Soldan ikinci çelik kapı. -Teşekkür ederim. Sağolun. -Rica ederim. Gülümseyip yönümü üst kata çevirmiştim. Görevlinin tarif ettiği kapının önüne gelmiştim. Kapıyı çalacağım sırada kapı açılmış, içeriden bir çift çıkmıştı. Yanlarında minik bir kız çocuğu ile. Çift kenardan geçip alt kata adımlarken ben de odaya girmiştim. -Merhaba. -Merhaba. Müdüre hanıma elimi uzatıp kendimi tanıttım. -Nesli Tekin. Okulunuza yeni atanan okul öncesi öğretmeniyim. -Memnun oldum Nesli hocam. Ben de Şengül Aksoy... Buyurun lütfen, şöyle oturun. Müdüre hanım ile sohbet ettiğimde gerekli yönlendirmeleri yapmıştı. İlçe Milli Eğitim müdürlüğüne giderek gerekli evrakları teslim edip göreve başlama talebinde bulunmam gerektiğini söylemişti. Elime iki sayfalık belgelerin olduğu kağıdı sıkıştırınca daha fazla oyalanmadan okuldan ayrılmıştım. Elimdeki kağıtta yazan evrakların yarısını atamam belli olduğu gibi İstanbul 'da toparlamıştım. Artık kalanları da gördüğüm bir internet cafeye giderek çıkarmıştım. Bütün evraklarımı toparlamıştım ama saat altıya geldiği için belgeleri teslim etme işi yarına kalmıştı maalesef. Daha fazla oyalanmadan otele geçmiştim. Bizimkiler restorant kısmında oldukları söyledikleri için ben de yanlarına gitmiştim. Bugün yaptıklarımı yemek yerken anlatmıştım. -Dediğim gibi yarın belgeleri teslim edersem okul ile ilgili işleri hallettim olacağım. Keşke bugün yetiştirseydim de rahat bir uyku çekerdim. -Geç olsun güç olmasın kızım. -Orası öyle... Siz beni boşverin de ne yaptınız? Beğendiğiniz ev var mı? -Yakında iki tane ev var. Onlar hem konum olarak, hem çevre hem de evin içi olarak içimize sindi. Evlerden birinde beyaz eşyaların hepsi var. Orayı kabul edersen yatak, dolap, koltuk takımı falan alırsak hemen yerleşirsin. Biz emlakçı ile konuştuk. Yarın sen sabahtan işlerini hallet de baban adamı arayıp yarın öğleden sonra o evlere tekrar bulacağımızı söylesin. Eğer evi hemen halledersek okullar açılana kadar kafan rahat olur. Çevreye alışırsın. -Haklısın. Yarın bir bakalım...Siz Ali ile konuştunuz mu? Gündüz beni aramış ama duymamışım. -Konuştum. Amcanlara gitmiş, bu gece orada kalacakmış. -Deli oğlunu şimdiden özledim. -Oğluma deli deme Nesli. ..... Sabah erkenden hazırladığım belgeleri alıp ilçe Milli Eğitim müdürlüğüne giderek gerekli evrakları teslim etmiştim. Müdürlükteki işim bitince annemleri arayarak otelden ayrılıp dün baktıkları eve gitmelerini söylemiştim. Daha doğrusu içinde beyaz eşya olan evi söylemiştim. Eğer içine sinerse uzatmanın anlamı yoktu, okullar açılmadan ev işini de bitirmiş olurdum. Yarım saat sonra babamın attığı konumun önünde toplanmıştık. Birkaç dakika sonra aramıza emlakçının da katılması ile daireye çıkmıştık. Mutfaktan başlayıp evi dolaşmıştık. Yatak odası ve salon dışında bir oda daha vardı. Mutfak çok büyük olmasa da tek kişi için idealdi . -Anne siz ne diyorsunuz? Ben beğendim. Şu banyolu olan odayı kendime düzenlerim. Diğer odayı da siz geldiğiniz zaman kullanırsınız. Hem buradan okula mesafesi de az. -Sen beğendiysen problem yok. İçine sindi mi? -Evet. -Anladığım kadarıyla cevabınız olumlu. Emlakçının konuşmaya katılması ile ona dönmüştüm. -Evet . -İsterseniz detayları ofisim de konuşalım. Hep beraber emlak ofisine gidip diğer detayları da konuşup evi tutmuştuk. Emlakçının ayrıldığımız gibi annem Ali' yi arayarak önceden hazırladığımız kolileri kargoya vermesini söylemişti. Biz evi temizleyene kadar kolilerde gelirdi. Böylece hızlı bir şekilde toparlanırdık. 1 HAFTA SONRA Babam gelen son kolileri de eve çıkarması ile yeni odama geçmiştim. Kıyafetlerimi dolaba yerleştirip mutfağa annemin yanına gitmiştim. İstanbul 'dan getirdiğimiz belli başlı mutfak gereçleri dışında diğer şeyleri buradan almıştık. Babam montajlama işlerini hallederken biz de mutdakdaki işlerimizi bitirmiştik.     Evimin bütün eksiklerini giderip, düzenlememiz nihayet bitmişti. Salon, mutfak, odam bitmişti. Kalan boş odaya şimdilik çalışma masası koymuştum. Bir haftada masraf üstüne masraf çıkınca babamlarla oraya alınacak yatağı daha sonra almak için karar almıştık. -Hanımlar işleriniz bittiyse hadi bu akşam yemeğimizi dışarda yiyelim. -Kaç gündür dışarda yiyoruz. Bari bu akşam evde yiyelim. -Olmaz öyle. Yorgunsunuz. Bu akşam da dışarı da yiyelim. Yarın akşam ellerinizden yerim artık. Annem pek gelme taraftarı olmasa da babamı kırmamak adına en son hazırlanmış, akşam yemeğini yemek için bir cafeye gitmiştik. 5 GÜN SONRA Okulun bahçesine girdiğimde heyecandan kalbim duracak gibi olmuştu. Kendimi teskin edip kenardaki küçük binaya baktım. Üç yılımın geçeceği minik okula... -Başlayalım bakalım. ??? "13.08.2023"