3. Bölüm Part 2 +18

1072 Words
Aslan Bir süre sonra yanında bir adamla birlikte odaya döndü. Adam uzun boylu, yapılı ve esmerdi. “Dorukcuğum, kocamın sondasını çıkarıp sonra hasta bakıcıya yıkatır mısın?” dedi adama sırnaşarak. “Aklından çıkmış, aletinde sonda varken kocamla sevişemeyiz.” Doruk denen adam ise gözümün önünde cüretkar bir şekilde Selvi’ye dokunup “Emrin olur kraliçem,” dedi. Eline boş bir enjektör alıp sondanın silikon ağzına batırdı. İçinden sıvıyı boşalttıktan sonra sonda kolayca penisimden sıyrılıp çıktı. Demek ki gerçekten benimle yatmaya kararlı. Selvi yanıma yaklaşıp penisime dudak bükerek baktı. “İşlevsiz kaldığından mı küçülmüş sanki. Ya da senin aletinden başka alet görmediğim için büyük mü sanıyordum acaba…” Ali’yi mi kast ediyordu? Utanmadan bir de kıyaslama mı yapıyordu? “Ali’nin aletiyle mi kıyaslıyorsun yoksa,” dedim ona alayla bakarken. Omuz silkti. “Doruk ikinizden de iyi,” dediğinde şaşırdım. Ve birden Selvi adamın dudaklarına yapıştı. Selvi gerçekten ne yaptığının farkında mıydı? “Ne yapıyorsun Selvi!” dediğimde adamın göğsüne başını yaslayarak yüzüme arsızca baktı. “Aaa kıskandın mı yoksa? Ya da seni aldattığım için kızıyor musun? Ama bu ilk değil biliyorsun. Seni ilk kez Ali ile aldattım. Ve ondan sonra bil bakalım ne oldu? Kadın olduğumu hatırladım. Senin bana hissettiremediklerini Ali hissettirdi. Ve şimdi Doruk… İkinizden çok daha iyi… İnan bana çok sağlam beceriyor. Yokluğunuzu aratmadı bir yıldır. Hiç aklın kalmasın.” “Midemi bulandırıyorsun.” Ondan bir kez daha tiksindim. Bunu aldatma olarak görmüyordum. Benim için bitmiş bir evliliği soyadımı taşıyor diye sahiplenecek değilim. “Yapma ama… Unuttun mu ben görmesem de sen de her gece bir fahişenin koynuna giriyordun. Gerçi Cemre’yle nasıl düzüştüğünü gördüm. Şimdi sıra sen de kocacığım. Karının nasıl becerildiğini izle… Ve bunu seyrettikten sonra hala hayatımda olmaya devam edeceksin. Bu gerçeği de aklında tut Aslan kocam!” Dediklerini kulakları duyuyor mu? Adamla öpüşmesi tamam da gerçekten gözlerimin önünde mi sevişecek? Bir insan olarak, gözler önünde sevişmesi akıl alır gibi değil. “Yeter Selvi! Sen de, o yanındaki köpeğin de sikimde değilsiniz! Gidin dışarda ne bok yerseniz yiyin!” “Yok ben senin gözlerinin önünde sevgilimle sevişeceğim kocacığım. Belki canın çeker.” Canım mı çeker? Beni ne sanıyor bu kadın? Sadakatsiz olabilirdim ama puşt muyum? Gel de delirme!!! “Siktir git Selvi! Siktir! Git!” dedim öfkeyle. Duymamış gibi davrandı. Doruk denen adamın dudaklarına asıldı. Doruk ilk başta geri çekildi. Biraz kararsız görünüyordu. “Buna yapmak istediğine emin misin kraliçem. Baksana kocan bizi öldürecek gibi bakıyor.” “Ahh onu dert etme, ipleri benim elimde. Şu an bağlı olmasa da bi halt edemez. Sen sadece beni sertçe becer Dorukcuğum. Kocam senin nasıl sert sikici olduğunu görüp kendini bi bok sanmaktan vazgeçsin. Ve ne kaçırdığını anlasın.” “Hay hay kraliçem.” “Senin ruhun fahişe Selvi! Bunu yeterince kanıtladın! Görmesem de olur!” “Sen fahişeleri seversin Aslan Kocam. Bir fahişeyi kuma diye evimize getirip bir de onun için beni terk etmedin mi? Eminim ki yeni gözden ben olacağım. Çünkü senin hak ettiğin bu!” “Ne yaparsan yap!” Selvi, Doruk’un kıyafetlerini elleriyle çıkarırken gözleri bendeydi. Gerçekten dediğini yapacak mıydı? Selvi de soyundu. Doruk’un önünde çömeldi. Adamın aletini ağzına alıp emerken bana bakıyordu. “Çok iyisin kraliçem. O ağzını var ya menilerimle dolduracağım.” Doruk hırıltılı sesler çıkarıyordu. Bu manzarayı aklıma kazıdım. Bir gün olur da Selvi’nin aklı başına gelir de af dilerse bunu ona hatırlatmaya yemin ettim. Doruk gözlerimin önünde Selvi’yi koltuğa yatırarak beceriyordu. Gözlerimi kapatsamda kulaklarımı kapatamıyordum. Bu evlilik benim için çoktan bitmiş olsa da Selvi’ye karşı içimde biriken nefret şu anda daha da katlanmıştı. Beni içine soktuğu bu durumu bir ömür geçse de unutmayacağımı biliyordum. İnilti sesleri kulaklarımı tırmalarken yapabileceğim en iyi şeyi yaptım. Cemre’yi düşündüm. Onu pavyondan çıkardığım ilk günü hatırladım. Ve o benden yardım dilenirken, onun çaresizliğini kullanarak sunduğum teklifi düşündüm. Yine olsa yapar mıydım? Yapardım. Cemre’nin hayatıma girmesiyle bir çok sıkıntı yaşamış olsakta onu tanımak için yine aynı yollardan geçerdim. Yine onu kırar ve kırdığım yerden sarardım. Ama o şimdi Poyraz itinin yanındayken beni burada prangalar tutabilir mi? Elbette kurtulacağım. Ve o gün karanlık dünyanın kralı Aslan Saruhan’la oynamanın ne demek olduğunu Korhan soysuzları anlayacak. Selvi’nin sesiyle düşüncelerden sıyrıldım. Çıplak ve dağılmış halde yanıma gelirken ona iğrenerek baktım. “Aahh şimdi sıra sen de kocacığım.” Ne saçmalıyordu bu kadın? O adamın koynundan çıkıp bir de benimle sevişeceğini mi sanıyordu? Doruk da peşinden yanıma yaklaşırken kafamı yerden mümkün olduğunca kaldırıp bağırdım. “Sakın! Bana dokunmayın!” “Korkma kocacığım, Doruk seni becermeyecek. Sen beni becereceksin. Ama şansını zorlama ve uslu ol!” O an tek yapabildiğim şeyi yaptım. Selvi’nin yüzüne tükürdüm. Şaşırmıştı. Ve bana kızgın bakıyordu. Sanki bana kızmaya hakkı varmış gibi. “Doruk! Kocam Aslan’ın cezaya ihtiyacı var! Sen ne yapacağını biliyorsun!” “Emrin olur kraliçem.” Doruk yerdeki kemerini aldı eline ve havada savurup şaklattı. Gözlerinde keyif parıltıları vardı. Beni kemerle döveceğini anlamıştım. O an kan beynime sıçradı. Öfkeyle yatakta tepindim, zincirleri kırmaya çalıştım ama gücüm yetmiyordu. “Çırpınma Aslan parçası, çok acımaz. Hem belli mi olur, belki hoşuna gider. Mesela karın, kırbaçlanmaya bayılıyor.” “Sen benim karım değilsin!” Selvi bu saatten sonra benim çöpe attığım tırnağım bile olamaz. “Kanunlar öyle demiyor Aslan kocam.” Doruk elindeki kemeri şaklattı bir kez daha. Bana vurmaya oldukça istekli gibiydi. “Lan puşt! O aletini koparır götüne sokarım! Yüreğin varsa yaklaş bana! Yer altı dünyasının Aslan kralı olduğumu bilmiyorsun anlaşılan!” Doruk kararsız kalınca Selvi geceliğini giyinip yanıma geldi. Ayaklarımı okşayıp öperken “Dokunma!” diye bağırdım. “Acınacak haldesin ve hala kükrüyorsun Aslan kocam. Senin bu asabi hallerine fena oluyorum. Ama önce ders alman lazım.” Doruk’a döndü. “Ondan korkma, onun krallığı bitti! Acıma, hiç acıma. Her yerinde kemer izi görmek istiyorum.” Ve o andan sonra Doruk şuursuzca nereye vurduğuna bakmadan kemeri bana şiddetle çarpmaya başladı. Bağırdım, küfrettim ama durması için yalvarmadım, aman dilemedim. Taa ki bilincim kapanana dek kemerle vurdu. Selvi’nin kahkahasını gözlerim kapalıyken bile duyuyordum. Aslında bir anlık bilincim kapansa da gözlerimi şuurumu kaybetmişim gibi tekrar açmadım. Selvi yanağımı dürtüp kontrol etti. “Bayılmış zavallı, bu daha iyi günleri!” Doruk ise kemerle vurmayı bırakıp “Bir tur daha pompalanmaya ne dersin? Biraz önce ki aceleye geldi, kesmedi beni” dedi. Selvi beni şaşırtmayarak “Bir tur mu? Senden daha iyi performans bekliyorum Dorukcum, yala beni,” dedi. Ve odayı bir kez daha onların sevişme sesleri doldururken kusmamak için direniyordum. Onların yüzünü görmemek için belki de hiç gözlerimi açmamak en doğrusu olacak. Buradan kurtulmak için bir yol bulana dek bu iki manyaktan uzak durmalıyım. ***
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD