Azad, Ölümle Elif aynı cümleye o kadar yakışmıyordu ki, kalbim buna razı olmayarak delinir gibi sızladı. Oysa yaşayacağı bir hayatı bile yoktu kızın. Söylediğine göre zoraki bir beraberlikten babası ölü bir çocuk doğurup kimsenin kendisini sevmediği bir konakta sığıntı gibi yaşayıp gitmektense tertemiz bir ölüm, onun için en iyisiydi. Ben baş sağlığı dilemeye hazırlanırken abim, çoktan aklımdan çıkmış soruma cevap verdi. “Ölmediyse de yakındır.” Dün arabanın önünden kurtarıp en azından güzel bir gece geçirmesini sağlamıştım ama ömrü bu kadarmış diye düşünürken abim tekrar konuştu. “Hastaneye götürüyoruz.” Sesi öyle öfkeli geliyordu ki, bu ölümden beni sorumlu tuttuğunu hissederek içtenlikle konuştum. “Çok üzüldüm.” Yani o kadar da üzülmemiştim ama ölsün de istemezdim. Onunla