23

2289 Words
İlham gelmiyor can'lar. O yüzden yavaş yazıyorum. Bir de aklım da bir sürü fantastik hikaye birikti. Onları da not alıyorım. Hadi hayırlısı . Seviyorsunuz.. && Ekin heyecan için de hazırlanırken derin derin nefesler aldı. Birazdan yine o adamların arasına gideceklerdi ve Ekin çok heyecanlıydı. Sabah Alaz işe gitmeden önce ona bu gece için hazırlanmasını ve geldiğin de hemen giyinip çıkacaklarını söylemişti. Ve bu sefer giyeceği kıyafeti ona Oğuz getirmişti. Özellikle Alazın sipariş ettiğini söylemiş ve esneyerek gitmişti. Evde kaldığı yarım saat boyunca da gözleri kapanmış durmuştu. Çok yorgun görünüyordu. Oğuzu düşünmeyi bırakıp tekrar yatakta ki elbiseye bakan Ekin büyük bir iç çekmekten kendini alamadı. Geçen sefer ne kadar sadeyse bu sefer o kadar iddialıydı. Akşam ki organizasyonun sadece bir yemek değil bir nişan olduğunu da öğrenen Ekin siyah uzun elbisenin için de nasıl görüneceğini merak etti. Aşağıdan açılıp kapanan kapının sesini duyduğun da panik ile saate baktı. Çok fazla oyalanıp geç kaldığını zanneden Ekin daha bir saatinin olduğunu görünce rahatlayarak Alazın erken geldiğini anladı. Çok geçmeden kapısının tıklatılması ile Alazın sesini duydu. " Ekin müsait misin? " Ekin boğazını temizleyerek " Gelebilirsin " dediğin de Alaz odaya girdi. Gülümseyerek kıza baktığın da aynı gülümseme Ekin de de oluştu. " Erken geldin? " Alaz başını sallayarak dolaba doğru yürüdü. " Düzgünce hazırlanmak için erken çıktım. Zaten şirkette ki herkes nişanı biliyor. Davetli olanların erken çıkmasına bir şey demediler. " Alaz bir yandan konuşup bir yandan giyeceği kıyafeti alıp Ekine döndü. Gözü yatakta ki elbiseye kayıp tekrar ona baktı. Sonra da " Gidip duş alayım. Sen de hazırlan. Sonra seninle konuşalım. Son kez bazı şeylerin üstünden geçelim. " diyerek odadan çıktı. Ekin ise adamın arkasından bir süre baktıktan sonra hazırlanmaya devam etti. Yaklaşık yarım saatin sonunda açık bırakıp arkaya doğru tarayarak sabitlediği saçlarını ayna da son kez kontrol eden Ekin görüntüden memnun kalarak açığa çıkan yüzüne hafif bir makyaj yaptı. Sırtının ortasına kadar uzanan saçlarını da arkasını dönerek kontrol ettikten sonra ayaklanarak kapıya ilerledi . Eline aldığı küçük çanta ile merdivenlerden indiğin de mutfaktan çıkan Alazı gördü. Alaz ağzına diktiği suyu içerken onu gördüğü anda birden bardağı çekerek öksürmeye başladı. Ekin endişe ile yanına ilerleyip " Alaz iyi misin? Boğazına mı kaçtı su ne oldu? " diyerek adamın sırtına hafif hafif vurdu. Kıpkırmızı kalan suraratı ile Alaz biraz olsun sakinleştiğin de dikleşerek hemen yanın da duran Ekine baktı. Gözleri önce açığa çıkardığı güzel yüzün de , sonra da derin dekoltesinin olduğu bölge de ggezindi. Yutkunarak tekrar gözlerine baktığın da Ekinin utanarak gözlerini kaçırdığını gördü. Kendisini toparlamak için bir adım geri gidip boğazını temizleyen Alaz karşısın da ki güzel kadından başka yere bakarak derin nefesler aldı. Onu ilk gördüğün de neredeyse boğulacağını sanan Alaz yan gözle ona bakıp tekrar gözlerini kaçırdı. Hemen sakinleşmesi gerekiyordu . O elbiseyi ona alırken ne düşünüyordu acaba? Bu kadar yakışacağını tahmin etmemişti . Ekin zaten çok güzel bir kadındı. Şimdi ise su gibi olmuştu. Kendisine bir kaç saniye daha verip sonun da Ekine dönen Alaz, kadının meraklı bakışları ile karşılaştı. " İyiyim. Merak etme. Ayrıca ee şey çok güzel görünüyorsun. " Ekin mahçup bakışlar ile teşekkür ederek " Sen de çok hoş görünüyorsun " dedi . Alaz ona gülümseyip ayak üstü son kez bazı şeyleri gözden geçirdikten sonra beraber evden çıktılar. && Alaz önünde de durduğu lüks binaya bakarken ağzından kaçan ıslığa engel olamadı. " Vay anasını avradını. Herifler de ki paraya bak. " " Alaz şişşt. Duyacaklar . " Alaz bir an doğal haliyle dudaklarını büzmüş binaya bakarken Ekin şaşkın bir şekil de ona baktı. Gerçekten tatlı görünüyordu. Koskoca adama da tatlı demişti ya kendine inanamayarak başını iki yana salladı. Alaz ise omzunu silkerek kolunu ona uzattı. Ekin mutlu bir gülümseme ile uzatılan kola girerek binadan içeriye girdi. Alaz ile temaslarına alışmıştı artık. İki haftadır onunla beraber yaşıyordu ve birbirlerine alışmışlardı. Başlar da çekinse de zaman geçtikçe Alazın rahat hareketleri onu da etkilemiş ve kendisi de rahatlamıştı. Sabah erken kalkıyor, Alaz ile sohbet ederek kahvaltı ediyordu. Sonra Alaz işs gidiyor ve Ekin sabahları öğrencisi ile dersini yapıyordu. Akşama doğrı boş olan Ekin bazen evde pinekliyor bazen site de dolaşmaya çıkıyordu. Bu saye de yeni arkadaşlar da edinmişti. Eve geldiğin de yemek yapıyor ve Alaz işten gelince beraber sofrayı kurup yine sohbet eşliğinde yemek yiyorlardı. Yemekten sonra Alaz ile bazen sohbetlerine devam ediyor bazen onunla yürüyüşe çıkıyorlardı. Fark ettiği bir şey ise Alaz mutlaka konuşacak bir konu buluyordu. " Höh. Nişana mı geldik cumhur başkanı sarayına mı amına ko- " Ekinin boğazını temizlemesi ile küfrünü yarıda kesen Alaz " Pardon " diyerek dudaklarını birbirine bastırdı. Bazen gerçekten kendini tutamıyordu. Kapıdan girdikleri an dan itibaren görevli ordusu ile karşılaşan ikili birbirlerine baktılar. Alaz koluna girdiği kıza güven vermek için gülğmseyerek ilk görevliye doğru yürüdü. Adını söyleyip ona verilen zarfı gösterirken kısa bir süre bekletildiler. Sonun da geçişlerine izin verildiğin de Alaz ciddi bir ifade ile nişan alanına doğru ikisini yürüttü. " Ne görürsen gör ne duyarsan duy şaşırma. " && Ekin ve Alaz büyük salona girdikleri an da yakınlar da ki bir kaç göz onlara dönmüştü bile . Alaz hızlı bir şekil de etrafta gözlerini gezdirip tehlikeli bölgeleri, muhtemel giriş çıkışları belirleyip hafızasına atarken Ekin sopa yutmuş gibi gergin bir şekilde yürüdü. Alaz kendisini karşılayan görevli ile selamlaşıp onları yönlendirmesine izin verdi. Üçü beraber ilerlerken sonun da tanıdık yüzlerin olduğu masaya yaklaştıkların da Ekinin, kolunu tutan elinin üzerine elini koyup kolundan uzaklaştırdı. Ekin ona baktığın da Alaz boşta kalan kolunu indirip kızın elini sım sıkı tutarak ilerlemeye devam etti. Avucunun için de ki el ile içini çeken Ekin önüne geldikleri masa da durarak oturanlara baktı. Görevli uzaklaşırken masa da oturanlar onların gelişi ile bakışlarını ikisine çevirdi. Ekin iyice gerilirken Alaz rahat bir şekil de " İyi akşamlar " diyerek boş olan sandalyeye Ekini ilerletti ve oturmasına yardım etti. Yuvarlak olan masa da Alaz da onun yanına otururken masadakiler de onlara selam verdi. Alaz Ekini göstererek " Eşim Ekin " diye tanıştırırken masadakiler ona gülümseyerek kendilerini tanıttılar. Ekinin hemen yanın da oturan kız elini uzatarak " Merhaba. Ben Azra. Alaz ile beraber çalışıyoruz " diyerek kendini tanıttı. Kendisin den genç olan kıza gülümseyerek bakan Ekin uzatılan eli sıkarak " Memnun oldum. " dedi. Alaz onu anlattığı için kendisini tanıdığını da belirten Ekin, Azranın hayran bakışlarını fark etti ancak nedenini sormadan masada dönen muhabbeti dinlemeye koyuldu. Salon o kadar büyük ve şaşalıydı ki Ekin cidden saraya gelmiş gibi hissediyordu . Etrafına kısaca baktığın da kimseyi tanımadığını gördü. Zaten Antalya da bir çevresi de yoktu . Önlerine koyulan yemeği yavaşça yerken Azra ve az önce tanıştığı biri ile sohbet eden Ekin diğer yanın da oturan Alazın da başkaları ile sohbet ettiğini gördü. Alaz ara ara Ekine bakıyor sonra sohbetine geri dönüyordu. Bunu sadece Ekin değil diğerleri de fark etmişti ki isminin Nejla olduğunu öğrendiği kadın sırıtarak " Seni çok seviyor belli ki. Baksana yan yana olmanıza rağmen sürekli gözü sen de " diyerek kıkırdağın da Ekim sadece gülümsedi. Alazın rol icabı mı onu kontrol ettiğini yoksa refleks olarak mı dönüp baktığını bilmiyordu. Azra yanın da ki Nejla ya katılarak söze girdi. " Tabi ki seviyor. Şirkette sürekli fotoğrafına bakıyor. " Ekin işte şimdi şaşırarak " Fotoğraf mı? " dediğin de Azra başını salladı hızlı hızlı. " Masasın da ki fotoğrafına dalıyor sürekli. Bence kendisi de farkın da değil. Ne zaman kafamı kaldırsam gözü fotoğrafta. " Azra sırıtarak bir Ekine bir Alaza baktığın da Ekin gerçek bir şokun etkisine girdi. Alaz da fotoğrafı olduğunu bilmiyordu. Kendisi de dönüp Alaza baktığın da adam onun bakışlarını hissedip kendisine döndü. Göz göze geldiklerin de Alaz ona göz kırpıp geri muhabbetine geri döndü . Nedense öğrendikleri ile heyecanlanan Ekin kalbinin neden bu kadar hızlı attığını sorgulamak istemedi. Ama yine de duydukalrı hoşuna gitmişti işte. İçinde yükselen yeni duygular ile gülümserken Alazın kapıda söyledikleri aklına geldi. Ne görürsen gör ne duyarsan duy şaşırma " Heyecanı geldiği gibi sönerken birden düşen yüzü ile yutkunma ihtiyacı hissetti. Belli ki Alaz şirkette de karısına aşık rolünü oynamaya devam ediyordu. Peki bu neden moralini bozmuştu ki? " Yeni aşıklar işte. Ne zaman evlenmiştiniz? " Ekin derin bir nefes alarak sıkıntısını belli etmemek için hafifçe gülümseyerek herkese söylediği yalanları onlara da söylemeye başladı. Yemek faslı bittip yeni nişanlanan çift pistte göründüğün de neredeyse aradan bir saat geçmişti. Çiftler teker teker pistte dansa kalkarken Alaz yanında duran Ekine elini kaldırdı. Ekin onun elini tutarak ayağa kalktığın da Azra da Mehmet ile kalkıp onlara eşlik ettiler. Ekin Alaz ile birlikte dans eden insanların arasına girdiğin de Alazın kolunu beline dolayarak onu sarması ile elinin birini adamın omzuna koydu. Yüzyüze geldiklerin de adam tam gözlerinin içine bakarak hareket etmeye başladı. İkisi dans ederek salınırken Alaz gözlerini kadının gözlerin den ayırmadı . Kolların da ki kadının, rol icabı değil de gerçekten sevdiğiymiş gibi düşünerek izlerken an be an onun büyüsüne kağıldığını hissetti. O kadar güzeldi ki onu ilk gördüğü an dan beri düşündüğü ve onu tanıdıkça hissettiği duygular ile öylece ona bakmaya devam etti. Ekin ise onun bakışların da ki tuhaflığı fark etmiş ve utanarak gözlerini kaçırmıştı. Alaz bu durumun farkın da olsa da bakışlarını çekmeden içinden geçenleri engelleyemeyerek içini çekti. Şimdi kolların da sevda olabilirdi. Ama bu düşünce midesini bulandırdı. Hayır kesinlikle kollarında tutmak istediği kadın Sevda değildi. Tam da olması gereken kişiyi tutuyordu. Ekini. Onunla yakın olmak hoşuna gidiyordu. Ona ufak temaslar da bulunmak ise büyük bir haz veriyordu. Bunu itiraf etmek istemese de Ekin ile yakın olmak kesinlikle Alaza iyi geliyordu. Onunla sadece bu kadar dokunmak bile Alazı böyle hissettiriyorsa acaba daha fazlası nasıl hissettirir diye düşünmekten kendini alamadı. Mesela güzel yüzün den öpse ya da daha ileri gitse. Belki dudakların dan. Ekinin bir den kitlenerek gerilmesi ile düşüncelerin den sıyrılan Alaz kaşlarını çatarak neler olduğunu anlamaya çalıştı. Kendi mi bir şey yaptı diye düşünse de öyle bir şey olmamıştı. Düşüncelerini de duymadığına göre başka bir şey olmuş olmalıydı. Kadının bakışlarının bir yere kitlenmiş olduğunu fark edince ise hemen kafasını çevirdi. Kendilerinden biraz ileri de Sevda ve Kenan dans ediyordu. İçin de yükselen intikam ateşi ile bakışları sertleşti. Her ne kadar adım adım ne yaptıklarını takip etse de onları canlı canlı görmeyeli aylar olmuştu. Sıkıntı ile Ekine baktı. Belin de ki elini biraz daha sıkılaştırdı. kadını kendisine yasladı ve " Bana bak " dedi. Onun teması ile şaşkın bakışlarını Alaza çeviren Ekin onunla göz göze geldi. Yüzleri birbirine çok yakındı. Konuşmaları duyulmasın diye alnını kızın alnına dayadı. Dışarıdan çok romantik görünen bu hareket aslında onların kamuflajı oldu. " Onlarla karşılaşacağımızı en başında biliyordun " Ekin yutkunarak fısıltı ile " Evet " dedi. Ama gözleri dolmuştu. Onun bu hali Alazın csnını sıkarken kendi öfkesini unutup Ekine odaklandı. Bedenlerini iyice birbirine yapıştırıp olabildiğince kadına sarıldı. Kenanı arkasın da bıraktığını söylemişti ama bazı şeyler göründüğü kadar kolay değildi demek ki. " Onu halen seviyor musun? " Alazın ağzından çıkan soru ile Ekin gözlerini kapattı. Alazın , cevabı açıklayamadığı bir korku ile beklediğini göremedi. " Hayır " Alaz rahatlayan bedeni ile " O zaman neden üzgünsün? " diye sorduğun da Ekin gözlerini açtı. " O hamile " Alaz karnı burnun da dans eden Sevdaya bakma gereği duymadan Ekine odaklandı. " Bu seni neden bu kadar üzdü Ekin? ". Ekin yaşadığı karmaşayı nasıl anlatacağını bilemedi. Hangi kelimeyi kullansa hissettiklerini anlatabilirdi. " Ben, yani o istememişti " Alaz kaşlarını çatarak alnını kadının alnından çekti ama bu sefer de yüzünü boynuna gömdü. Kulağına doğru " Kim neyi istememişti? " diye sordu. Ekin adamın yakınlığı ile kafası bir an bulansa da adamın sorduğu soru ya hemen cevap verdi. " Kenan. Biz evliyken ben hep çocuk istedim. Ama kenan istemedi. Yıllardır onu ikna edememiştim. Şimdi yeni karısı hamile ve çok mutlu görünüyorlar. Ben onları görünce anladım ki kenan çocuk değil, benden çocuk istememiş. Nedenini düşünüyorum. Bana anneliği layık görmemesi nin nedenini. Ama sevgisizlikten başka bir şey aklıma gelmiyor. Yıllarca kandırılmışım. Kendimi aptal gibi hissediyorum. " Ekinin uzun açıklamasından sonra Alaz derin bir nefes vererek düşünmeden kızın çıplak omuzuna bir öpücük kondurdu. Onun dudaklarını tenin de hisseden Ekin ise yine donup kaldı. Bu sefer ki şaşkınlığının yanın da büyük bir heyecan da vardı. Hareketlerini durdurmasa da şokta olduğu belliydi . " Asıl aptal olan onlar. Eğer Sevda beni aldatmasaydı varımı yoğumu ayaklarına sermeye hazırdım. Ama Sevda aşkı değil parayı seçti. Kenan ise varlık içindeyken daha fazlasını istedi. " Derin bir nefes alan Alaz sözlerine devam etti. "Sen dünyanın en iyi annesi olurdun . Seni tanıyan her erkeğin çocuğunun annesi olmanı isteyecek kadar güzelsin. Hem kendin hem kalbin. Üzgünüm ama Kenanın aptallığına seviniyorum. Seni tanımamı sağladı. " Ekin duyduğu kelimeler ile kıpkırmızı kesildi. Alazın kulağına fısıldadığı sözler onu hem duygulandırdı hem heyecanlandırdı. Şu an da resmen flörtleşiyorlar mıydı? Yoksa Alaz yine rol mü yapıyordu. Ama kimse onları duymuyordu ve söyledikleri gerçekten içtenmiş gibi geliyordu kulağına. Şu meşhur kelebekleri karnın da hissettiğin de alt dudağını ısırarak alnını adamın omzuna dayadı. Kalbi çok hızlı atıyordu ve bunu Alazın da hissettiğini biliyordu çünkü Alazın kendisinin ki gibi hızla atan kalbini duya biliyordu. Müzik bitip yerini başka bir parçaya bıraktığın da Alaz dudaklarını bir kere daha bu tene bastırma isteği ile dolunca bu sefer merak ettiği yüze yöneldi ve kızın yanağın dan yavaşça öpüp geri çekildi. Ekin adamın öpücüğü ile gözlerini kapatıp açtığın da onun gülümseyen suratı ile karşılaştı. " Ara verelim mi? " Ekin onu onayladığın da birbirlerin den uzaklaştılar ancak Alaz hemen kızın elini tuttu ve parmaklarına kendi parmaklarını geçirdi. İkisi birlikte pistten ayrılıp içecek standına geldiğin de Alaz Ekine baktı. " Ne içmek istersin? " Ekin memnun bir şekil de konuşacakken arkalarından gelen " Bu da ne demek? " diye bağıran ses ile yine kasıldı. Sevdanın sesi kulaklarına ulaştığı an da Alazın anın da sertleşen bakışları Ekinin omzunun üzerin den arkasına odaklandı. Ekin bir kaç kere yutkunup elini sımsıkı tutan adamdan güç alarak arkasını döndü. İlk gördüğü kendisine sinirle bana karnı burnunda Sevda oldu. Sonrasında ise gözleri sevdanın tam yanında karmakarışık bir yüz ile ona bakan Kenanı oldu. Ekin için asıl görev şimdi başlıyordu. &
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD