9

1861 Words
9 Ekin elleri titreyerek kapıyı açarken hızlı hızlı nefes alıp verdi. Heyecanlıydı. Kızgındı. Kırgındı. Sinirliydi. Meraklıydı. Bütün duyguları bir arada yaşıyordu . Az sonra eşi ile yüzleşecekti. Eve girdiğinde sakin hareketlerle ceketini çıkardı. Çantasını asıp salona adımladı. Kenan televizyonun karşısında kanepeye oturmuştu. Ekin boğazını temizleyerek geldiğini belli ettiğinde adam ona döndü. Telefondaki soğuk sesinin aksine gülen yüzü ile “ Hoş geldin hayatım “ diyerek ayağa kalktı ve hızlı adımlarla kadının yanına adımladı. Tam dibine girdiğinde belinden tutup dudaklarına bir öpücük kondurdu. “ Kenan “ Kenan gülümseyerek kızın saçlarını yüzünden geri çekerek onun yüzünü açığa çıkardı . Gözlerinden sevgi taşıyordu . Ekin ilk kez gördüğü duyguları sorguladı. Bu bakışlar gerçek miydi? Yoksa bu kadar gerçekçi rol yapılabilir miydi ? “ Oturalım mı ? Konuşmamız lazım “ Kenan kızı onaylayıp elinden tutarak kendi ile birlikte kanepeye yönlendirdi. Yanyana oturduklarında birbirine değen vücutları ile Ekin rahatsızca kıpırdandı. Onunla ciddi bir konu konuşmak istiyordu ama Kenan tam tersi davranıyordu . Yüzünü ona döndüğün de Kenanın da ona döndüğünü gördü. Yüzleri birbirine çok yakındı ve Kenan kızın dudaklarına bakıyordu. Ekin bu pozisyondan ilk defa rahatsız olarak boğazını temizledi ve kendini biraz geri çekti. “ Kenan . Ne konuşacağımızı zaten biliyorsun . Emre bana bir şeyler anlattı. “ Kenanın arzulu bakışları değişip yerini sinir aldığın da adam hırsla konuştu. “ O kardeşin bana saldırdığını da anlattı mı ?” Ekin şaşırarak “ Ne ?” dediğin de Kenan moraran çenesini gösterdi. Ekin ona baktığın da çenesini zaten fark etmişti ama kafasında ki düşünceler o kadar baskındı ki ne. Olduğunu sormak aklına gelmemişti. “ Emre mi yaptı ?” Kenan hızla başını salladı. “ Evet . Odama baskına gelir gibi girdi. Ne olduğunu anlamadan üzerime atladı. Sırf senin kardeşin diye karşılık vermedim. Nedenini bile söylemeden bana saldırdı Ekin. Bir açıklama yapmamı bile beklemedi.” Ekin gözleri adamın çenesinde düşünceli bir şekilde bir kaç saniye sustu. Emre tez canlı biriydi. Çok sık kavgaya karışırdı ama asla haksız durumda birine saldırmazdı. Son zamanlar da olanlar yüzünden onun da sinirleri yıpranmıştı ama yine de haklı olmasa birine vurmazdı. Hele ki ablasının eşine . “ Bana yap açıklamanı o zaman .” Ekinin durgun sesi ile gülümseyen adam karısının elini sıkıca tuttu . Parmaklarını birbirine geçirip elinin üzerine bir öpücük kondurdu. “ Tabi ki yaparım. Baban ortaklara danışmadan borçlara girmiş Ekin. Hemde yüksek meblalar ile. Yönetimdekilerin haberi olmadan küçük küçük payları satışa çıkarmış. “ “ Babam ?” “ Evet . Öğrenince konuşmaya gittim. “ Ne borcuymuş bu ?” Kenan kısa süre sessiz kaldı. Sanki tereddüt eder gibiydi. Ekin bunu farkedip “‘Söyle Kenan bilmek istiyorum .”’dedi. “‘Aşkım hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum .” “ Kenan lütfen söyler misin ?” Kenan derin bir nefes alıp başını salladı. “ Baban iş seyehatlerinden birinde bir kıza aşık olmuş . Genç bir kız. Rus.” Ekin şaşkınca “ Babam . Rus bir kıza ?” dediğin de Kenan ciddiyetle başını salladı. “ Ben de duyunca şaşırdım . Kız daha 20 yaşında falan . “ Ekin kaşlarını çatarak “ Kenan ne saçmalıyorsun sen. Babam 60 yaşında adam . Ayrıca annem daha öleli 2 yıl oldu. Ne aşkı? Ne Rus’u ? Babam anneme aşık bir adamdı. Halen de öyle .” dediğinde Kenan başını iki yana salladı. “ Ben de çok şaşkınım bebeğim. Yani babanın böyle bir şey yapacağı asla aklıma gelmezdi. “ Ekin başını iki yana sallayarak kapalı televizyona baktı. Duyduklarını aklı almıyordu . Bu mümkün değildi. “ Hadi diyelim doğru. Bunun borçla alakası ne ?” “ Bebeğim , kız dolandırıcıymış. Babandan sürekli para almış. Çok yüksek miktarlar. Hem zaten sana söylemek istemedim ama babanın kalp krizi nedeni o gün aldığı cinsel güç arttırıcı haplarmış.” Ekin şokla ayağa kalktı. O kadar da değildi artık. Şokla Kenanın yüzüne baktı. Onun yalan söylediğine emindi ama adam öyle bir bakıyordu ki kendi söylediğine kendi inanıyor gibiydi. “ Bu nasıl saçma bir şey ya ?” Kenan da ayağa kalkıp kızın karşısında durdu. “ Hayatım istersen Halil Beyle konuşabilirsin . Biliyorsun kendisi şirkette babanın sağ koluydu. Her şeyi biliyor. “ Ekin kafasını iki yana salladı. Bu anlattıkları çok saçmaydı. “ Sen peki ? Senin gizlice hisse alman ?” “Baban istedi. Oturup konuştuk. Dertleştik . Çözüm yolu aradık. Hisseleri benim almamı istedi. Kimseye duyurmadan . En azından yabancıya gitmeyecekti. Ve hisseler el değiştirdiği için piyasa da düşüş olacaktı. Zarara da girebilirdik kar da edebilirdik . Büyük bir riske girdik. “ “ Bana neden söylemedin ?” “ Baban istemedi .” Ekin şaşkın bir şekilde “ Neden ?” dediğin de Kenan yüzünü buruşturarak “ Utandı sanırım .” dedi. Ekin duyduklarını sindirmeye çalışarak Kenan dan uzaklaştı. Düşünmesi gerekiyordu. Bu öğrendikleri hiç bir şekilde kafasında oturmuyordu. “ Ben biraz düşünmeliyim . “ Kenan kafasını salladı ve kıza yaklaştı yine . Ona sarılıp saçlarından öptü. “ İstersen bu gün yalnız kal. Gece de gelmem. Kafanı dinle. Biraz düşününce bana hak vereceksin zaten . Her şeyi ikimiz için yaptım.” Ekin “ Sen nerede kalacaksın ?” diye sorunca Kenan omzunu silkti. “ Bulurum bir yer . En kötü otelde kalırım .” Ekin kaşlarını çatarak bir süre sessizce kocasının yüzüne baktı. Adam öyle masum bakıyordu ki Ekin bir an onun kendisini manipüle ettiğini düşündü. Gerçekten ondan uzakta düşünmesi gerekiyordu şu an. Sadece başını salladığın da Kenan kıza gülümseyerek ceketini aldı ve evden çoktı. Ekin ise ilk iş telefonu eline aldı ve Halil beyin aradı. Telefonda kısaca Kenanın anlattıklarını sorduğun da adam Kenanın sözlerini doğrulayınca hayal kırıklığı ile telefonu kapattı. Ne duyarsa duysun kabullenemiyordu . && “ Geçen haftaki fiyaskodan sonra güvenirliğimizi kaybettik . Bunu hepiniz biliyorsunuz zaten . “ Tuğra başkomiser karşısına aldığı memurlarına açıklama yaparken sıkkın bir şekilde nefes verdi. Bir hafta önce yaptıkları operasyonla elleri boş dönmelerinin ardından yukarıdan sıkı bir azar yemişti ve bunun sonuçları olmuştu. Alaz adamın canının sıkkın olduğunu fark edip kaşlarını çattı. Kötü bir şey olmuş gibiydi. “ Şöyle söylemem gerekiyor ki. Önümüzdeki haftalarda davranışlarınıza dikkat etmelisiniz . Çünkü yarından itibaren bizi teftişe gelecekler .” Herkesten şaşkın nidalar dökülürken Alaz “ Nasıl yani ?” diye sordu. Tuğra ise başını tutarak anlatmaya çalıştı. “ Yani her hareketinizi izleyen iki memur ve bir müdür gelecek. “ Köşede oturan bir memur “ Sizi de mi teftiş edecekler başkomiserim .” dediğin de Tuğra sinirli bir gülüş ile “ Özellikle beni izleyecekler “ dedi. Bu durum bütün departmanın canını sıkarken Tuğra son bir kez hepsine bakıp “ Size güveniyorum . Bir sorun çıkmadan şu teftişi atlatalım “ diyerek yanlarından ayrıldı. O odadan çıkar çıkmaz memurlardan biri küfür etti. “ Hassiktir ya . Yarın ben geç gelecektim . “ Onun yanında oturan başka bir memur oğlanın kafasına vurarak “ Bir kaç gün erken geliver lan it.” dedi. Onlar kendi aralarında konuşurken Alaz ise iç hesaplaşmasına geçmişti. Yarın önemli işleri vardı. Kesinlikle geç gelecekti. Bundan sonra ki hayatı ve önemli kararlar alması konusunda büyük bir adım atacaktı. “ Nihal .” Nihal aniden çağırılan ismi ile irkilerek Alaza baktı. “ Buyurun komiserim .” “ Yarın beni idare et . Geç geleceğim .” Nihal gözlerini açarak “ Ya komiserim ben nasıl idare edeyim . “ dese de Alaz başka bir şey demeden odadan çıktı. Emniyetten de çıkıp sanayiden idarelik aldığı arabasına bindi. Kendi arabası sabah yola çıktığın da birden durmuştu ve çalışmamıştı. Şimdi ise sanayide bir süre yapılmasını bekleyecekti. Sıkıntı ile havaya baktı. İyice kararmıştı . Yakında yağmurlar başlayacaktı. Durgun bir ifade ile trafiğe karışırken aklından bir sürü teori geçiyordu . Son bir haftadır olduğu gibi. Sonunda Sevdanın apartmanına geldiğinde kontağı kapattı. Artık buraya gelirken eski heyecanı hissetmiyordu . Onun yerine bir endişe , bir şüphe hissediyordu . Arabadan inmeden camdan yukarıya baktı. Sevdanın evinde ışık yanmıyordu. Kaşlarını çatarak telefonunu çıkardı. Sevdayı arayıp cevaplamasını bekledi. “ Alo “ “ Sevda neredesin ?” Bir kaç saniye ses gelmezken Alaz sabırla bekledi. “ Sana da merhaba Alaz . İyiyim sen nasılsın ?” Alaz gözlerini devirerek “ Kusura bakma . Sana geliyordum . Evde misin diye aradım .” dedi. Bir yandan da cüzdanını yanına alarak tam arabadan inecekken apartmanın kapısı açıldı ve Sevda dışarı çıktı. Alaz olduğu yerde dururken Sevdanın sesini duydu. “ Evdeyim canım ama çok uykum var. Aslında tam uyumak üzereydim.” Alaz duydukları ile çenesini sıkarak derin bir nefes aldı. Sevda elindeki çantası kulağında telefonu ile kapının önünde bekliyordu. Alaz ise onun yalanını dinliyordu . “ Olsun. Ben gelir yanına kıvrılırım işte . “ Sevda sokağın başına bakıp tekrar konuştu. “ Canım bu gün biraz hastayım sana da bulaştırmayayım . Tek uyusam iyi olur .” Alaz yanağının içini ısırıp bir eli ile direksiyonu sıktı. “ Çok özledim Sevda. Uzun zamandır beraber uyumuyoruz.” Sevda bir ayağını yere vurarak sıkılmış gibi saçını geriye attı. Bakışları halen sokağın başındaydı. Eğer Alaz kendi arabası ile gelmiş olsaydı onu tanıyabilirdi. “ Ben de özledim canım ama biliyorsun çok çalıyorum . Denk gelemedik bir türlü. Neyse . Uyuyorum ben daha sonra görüşürüz .” Telefon kapanırken Alazın cevap vermesini bile beklemeyen Sevda telefonu çantasına tıktı. Bir kaç dakika geçmeden de sonunda bir araba Sevdanın önünde durduğun da kız gülümseyerek arabaya bindi. Alaz ise ona yalan söyleyen nişanlısına öfke ile bakıp arabayı çalıştırdı ve onları takip etmeye başladı. Direksiyonu öyle çok sıkıyordu ki parmakları bembeyaz kesilmişti. Sevdanın ona yalan söylemesi Alazı çok öfkelendirmişti. Dahası ne için yalan söylemişti. Kiminle nereye gidiyordu ? Bindiği arabanın camları filmli olduğu için şöförü görmemişti. O kadar sinirliydi ki trafik kurallarını hiçe sayıyordu. Ama bir yandan da fark edilmeden onları takip etme derdindeydi. Sevda kimin arabasına binmişti. Aklından geçen milyonlarca soruyla birlikte kafayı yemeden arabayı sürmeye devam etti. Yaklaşık kırkbeş dakikalık yolculuktan sonra takip ettiği araç bir otelin önünde durduğun da Alaz da biraz gerisin de durdu. Aracın yanına hemen bir vale geldiğin de Alaz merakla araçtan çıkacak kişiyi bekledi. Sevda bu otele neden gelmişti bilmiyordu . Ama beyninin gerilerinde bir yerde cevabı haykıran sese kulağını tıkamak istese de yapamadı. Kendini kandırmasının alemi yoktu. Alaz ne olduğunu anlamıştı işte. Ne kadar kondurmak istemese de inanmak istemese de gözleri ile görüyordu işte . Arabadan önce Sevda indi. Yüzünde öyle keyifli bir ifade vardı ki Alaz onu son günler de bu kadar mutlu görmemişti. Sonrasında ise şöför tarafı açıldı. Takım elbiseli uzun boylu bir adam arabadan indi. Anahtarı valeye verirken Alaz gözlerini kısıp kim olduğuna bakmaya çalıştı ama adamın arkası dönüktü. Alazın kalbi hızla çarparken hissettiği korku ile nefes almayı bile bıraktı . İçinde ufacık bir yerde belki düşündüğü gibi değildir . Belki bir açıklaması vardır diye fısıldayan ses vardı ve Alaz o sesi dinlemeye o kadar muhtaçtı ki gözünü bile kırpmadan önünde ki sahneyi izliyordu . “ Yapmamış ol Sevda . Aşkımıza ihanet etmemiş ol. Buna bana yapmamış ol.” Adam arabanın önünden dolanıp kolunu sevdanın omzuna atarak kendine çektiğin de Alazın tüm umutları bir an da dağıldı . Kalbini sıkıyorlarmış gibi bir eli göğsüne gittiğinde aynı anda binlerce duyguyu yaşadı. Korku , hayal kırıklığı , acı , sinir ,ihanet ve daha bir çoğu. Öyle ki Alaz gözünden düşen damlayı bile fark edemedi. Ve adam sonunda otelin kapısına doğru hareket ettiğin de onun yüzünü gördü. Tanıdığı sima ile oturduğu yerde kaskatı kesildi. Dilinin ucuna gelen onlarca küfürü yutup içinden tek bir şey geçirdi. Onlardan öyle bir intikam alacaktı ki ikisi de doğduğuna pişman olacaktı. &&
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD