8

2237 Words
8 Ekin taksiden indiğin de çantasını sıkıca tutarak hızlı adımlarla büyük binanın önüne geldi. Onu gören görevli ise hemen kızın yanına gelip “ Hoş geldiniz efendim “ diyerek selam verdiğin de Ekin sadece başını salladı. Kapıdan girip asansöre gidene kadar peşinde koşturan görevli “ Kenan Beye haber vereyim geldiğinizi. Kendisi bir saat kadar önce dışarı çıkmıştı. ” dediğin de Ekin başını iki yana salladı. “ Gerek yok . Kardeşimi görmeye geldim .” Görevli bir şey demeden asansöre bindi ve beklemeye başladı. Neler oluyor bilmiyordu ama önemli olduğu belliydi. Bir saat kadar önce Emre onu aramış ve hemen şirkete gelmesini istemişti. Ses tonundan da sinirli olduğunu anlamıştı. Ne olduğunu sorsa da oğlan telefonda söylememiş ve acilen gelmesini istemişti. Asansör babasının odasının olduğu katta durduğunda acil adımlarla indi ve odaya doğru adımladı. Babasının sekreteri onu görünce gülümseyerek selam verdi. “ Hoş geldiniz Ekin hanım . Uzun zaman oldu. “ “ Öyle oldu Özlemcim. Emre içeride mi ?” “ Evet . Bayağı da sinirli.” Ekin kıza başını sallayıp odaya girdiğinde odanın ortasında volta atan kardeşini gördü. “ Emre ?” Emre ablasını görünce hemen ona baktı. Gerçekten çok sinirliydi. “ Gel abla.” “ Ne oluyor Emre ?” “ Gel sen gel .” Emre ablasını masaya yönlendirip sandalyeye oturttu. Kendisi de ayakta durup kızın önüne bir dosya koydu. “ Kocanın yaptıklarına bak .” Ekin kaşlarını çatarak önünde ki dosyayı açtı. İlk sayfa da yazanları okusa da pek bir şey anlamadı. “Emre bana bunları açıklar mısın ?” Emre sinirle parmaklarını saçından geçirdi. Derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalışıyordu. “ Abla Bu Kenan yarın sabah için yönetim kurulunu topluyor .” “ Neden ?” “ CEO olmak için . Üstelik hissesi olan herkesi de ikna etmiş. Ben hariç herkesin oyuna sahip şimdiden. İnsanlara neler vaat etti bilmiyorum .” Ekin kaşlarını çatarak “‘Yani CEO olması kötü bir şey mi ? Sonuçta yabancı değil . Benim eşim. Yıllardır burada çalışıyor. Babamın da güvendiği birisi.” dedi. “ Abla Allah aşkına madem iyi olacak neden bunlardan benim haberim yok. Neden ben çağırılmadım kurula. “ “ Bilmiyorum. Sen burada çalışmadığın için olabilir belki. Yurt dışındasın ve -“ “ Abla nerde olursam olayım bu şirkette benim de payım var. Her şey den haberim olması gerek. Ayrıca güven konusuna gelirsek . Eniştemin başka isimler ile şirketten küçük küçük paylar satın aldığını biliyor muydun ? Hem de değerinin çok altında fiyatlarla . “ Ekin şaşırarak “ Ne ?” dediğin de Emre sinirli gülümsemesi ile devam etti. “ Daha bitmedi. Sonra da aldığı hisseleri birleştirip kendi adına yüzde 25 lik bir paya sahip olmuş. Senin payınla beraber şu an yüzde 45 lik bir hisseye sahip .” Ekin ne diyeceğini bilemez bir şekilde kardeşine bakakalırken Kenanın neden böyle bir şey yaptığını anlayamadı. Üstelik Ekinin bunlardan hiç bir şekilde haberi de yoktu. “ Neden ? Neden böyle bir şey yaptı ki ? “ Ekin hayal kırıklığı ile konuştuğun da Emre sinirinden hiç bir şey kaybetmemiş bir şekilde “ Babamın kalp krizi geçirdiği gün Kenanın hisselerini açıkladığı gün. Abla belki de babam bu adam yüzünden hasta oldu. Belki de onun yüzünden şu an komada .” dedi. Ekin duydukları ile gözleri dolarak önünde ki dosyaya baktı. Sinirleri bozulmuştu. Hayal kırıklığı yaşıyordu. Canından çok güvendiği kocası ailesine ihanet etmişti. Gizli saklı hisse almak ne demekti ? Elleri titreyerek telefonunu çıkardı. Kenanın ismini bulup ararken ne diyeceğini asla bilmiyordu . Beyni durmuştu. Sonunda kulağına kocasının sesi geldiğin de dikkatini toplamaya çalıştı. “ Alo “ “ Kenan neredesin ?” “ Avm deydim . Eve geçeceğim şimdi.” Ekin yutkunarak “ Seninle konuşmam gerek “ dediğin de birkaç saniye ses gelmedi. Sonunda ise oldukça soğuk bir şekilde “ Emre ile mi konuştun ?” diye sordu . Ekin “ Evet “ dediğin de Kenan “ Eve gel “ diyerek telefonu kapattı . Emre merakla “ Ne oldu ? “ diye sorduğun da Ekin uyuşmuş gibi ayağa kalktı. “ Eve çağırdı. “ “ Abla ben güvenmiyorum o adama . Yalnız gitmesen mi ?” Ekin uzun bir nefes alıp “ O benim eşim Emre . Kaç yıldır beraber yaşıyoruz . Korkacak bir şey yok .” dedi. Emre mecbur onu onaylasa da “ Bana mutlaka haber ver abla. İyi olduğunu bileyim .” dedi. Ekin ona başını sallayıp odadan çıkarken yapacağı hesaplaşmanın ağırlığı ile omuzları çökmüş bir şekilde yürüdü. &&& Alaz elinde ki dosyayı incelerken şaşkındı. O Kenan denen herifi sonun da hatırlamıştı. Onu tarihi eser kaçakçısı Kurtuluş denen herifin şirketin de görmüştü. Daha da ilginci adamın karısının geçenlerde bir okulda yaşanan uyuşturucu krizinde ki olayda şüphelilerden biri olmasıydı. Kadını da hatırlıyordu. Dosya da resmini görür görmez hatırlamıştı. Kadın vesikalık resim de bile zarif çıkmıştı. İki gün süren soruşturmada tek doğru söyleyen kişiydi o kadın ve onun sayesin de o kadar kısa süre de olayı çözmüşlerdi. Ama hatırladığı bir şey daha vardı ki bir kıyafet için mağazaya gelip özel konuşmalar yapan Kenan denen herif karısı saatlerce emniyette beklerken hiç bir şekilde oraya gelmemişti. Kadın öylece tek başına beklemiş , sorguya girmiş ve yine tek başına gitmişti. Öğrendikleri kadarıyla adam karısının ailesine ait şirkette yüksek bir mevkide çalışıyordu . Maddi yönden de oldukça zengindiler . Dosya da yazana göre karısının annesi iki yıl önce vefat etmiş , babası ise yakın zaman da komaya girmişti. Bir tek erkek kardeşi kalmıştı ki o da yurt dışında yaşamasına rağmen son bir haftadır Türkiye deydi. Kenanın ailesi ise çok daha ilginçti. Anne babası bir ilçenin uzak bir köyün de yaşıyordu. Kenan üniversite için köyden ayrılmış ve bir daha dönmemişti. Okul sonrasında ise karısının aile şirketin de işe girmiş daha sonra da karısı ile evlenerek iş hayatın da hızla yükselmişti. Adamın gece hayatı fazla yoktu. Çoğunlukla da davetlere karısı ile katılıyordu . Ancak bu rutini son zamanlarda değişmişti. Çünkü dosya da yazdığına göre adam son iki aydır sürekli bir otele gidiyor bazen bir kaç saat kalıyor bazen de geceyi otelde geçiriyordu . Adamın yanında bir kadının göründüğü de yazıyordu . Alaz dosyayı kapatırken düşünceliydi. Adam karısını aldatıyordu belli ki . Bşr an o kadını düşündü. Ekini. Onu sorguya çektiğin de korkudan nasıl titrediğini halen hatırlıyordu . Gerçekten güzel kadındı. Adamın onu nasıl aldattığına hayret etti. Üstelik tanımasa bile Alaz kadının karakterinin de düzgün olduğunu düşünüyordu. O kadın aldatılmayı hak etmiyordu . Hiç kimse aldatılmayı hak etmiyordu . Ama yine de onların hiç bir şeyi değildi ve bu meseleye karışmayacaktı. “ Komiserim .” Alaz yanına gelen Nihale kafasını çevirip ne var anlamında göz kırptı. Kız elinde ki kağıdı adama uzatırken konuştu. “ Sevdanın telefon kayıtları çıktı .” Alaz hafif bir baş selamı ile kağıdı alırken Nihal adamın neden böyle bir şey yaptığını anlamayarak masasına oturdu. Alaz ise gözlerini kağıtta gezdirirken defalarca aranmış numaraya boş gözlerle baktı. Numaranın sahibimin ismine baktığın da ise o Kenan denen adam olduğunu gördü. Elinde ki kağıdı masaya bırakıp sandalyesinde geriye yaslandı. Bir müşteri bir çalışanı neden bu kadar çok arardı ? Aklından bin tane düşünce geçiyordu . Sevdaya bu düşünceleri asla yakıştırmıyordu ama bir kere şüphelenmişti işte. Bu kadar araştırmayı da sırf sevdayı temize çıkarmak ve böyle şeyler düşündüğü için kendine kızmak için istemişti. Ama bir şeyler öğrendikçe canının çok yanacağını hissediyordu . Sanki aklına sızan o kötü düşünceler gerçek olacakmış gibi geliyordu . “ Ne zamana gideceğiz komiserim ?” Alaz hızla başını iki yana salladı. Göreve odaklanması gerekirken o özel hayatı ile uğraşıyordu. “ Özel hareketten haber var mı ? “ “ Bir saate adrese geçeceklermiş.” “ Tamam sizde toparlanın . On dakikaya çıkalım .” Alaz ayağa kalkıp Tuğra başkomiserin yanına giderken derin derin nefesler aldı. Sevda ile olan olayını görevden sonra halledecekti. Eğer kız onu aldatıyorsa ya da başka bir planı varsa kesinlikle bunu ortaya çıkaracaktı. Alaz asla böyle kandırılmaya kendine yediremezdi. Düşünceler içinde geldiği kapının önünde Tuğra baş komiseri odasından çıkarken gördü. “ Herkes hazır mı operasyon için ?” Alaz hızla başını salladı. “ Hazırız baş komiserim . “ “ Çıkalım o zaman .” Alaz ve Tuğra aynı arabaya binerken diğer memurlar ekip arabasına doluştu. Günlerdir konuşulup plan yapılan operasyon çok önemliydi . Belki de milyonlarca liralık malı ele geçireceklerdi. Yarım saatlik yolculuğun ardından geldikleri çevre yolunda araçları kenara çekerek toplandılar. Kamyonlar buradan geçecekti. İstihbarat sağlamdı. Yurt dışından gelen tonlarca uyuşturucu gencecik çocukları öldürmek için Adım adım yaklaşıyordu . Herkes yerini aldığın da yolun başında tırlar göründü. Resmi kıyafet içinde ki Alaz yolun ortasında elini kaldırarak en öndeki tırı durdurmaya çalıştı. Şöför yavaşlayıp durduğun da Alaz ve yanında ki diğer polis adamı indirdi. Alaz başında ki şapkayı düzeltip “ Hayırdır amca. Ne taşıyorsun bu tırda .” diye sordu. Adam gayet sakin bir şekilde “ Oyuncak “‘dediğin de ise Alaz gülümseyerek başını salladı. “ Bir bakalım şu oyuncaklara .” Adam onu onaylayıp tırın arkasına geçerken diğer polisler arkadan gelen diğer iki tırıda durdurmuştu. Şöför arka kapıyı açtığın da Alazın yanında ki adam tıra çıkıp rastgele bir koliyi alıp aşağı atladı. Alaz kolinin ağzını açıp eline ilk gelen şeyi çıkardığın da bir kaç saniye elinde sallanan yapay penise bakıp “ Ha siktir . Bu ne lan ?” diyerek yere fırlattı. Yanın da ki memur Alazın tepkisine gülerken Alaz koliye eğilip içine baktı. Çeşit çeşit , renk renk ve boy boy yapay penisler vardı. Dehşetle şöföre döndü. “ Hani oyuncak vardı orospu çocuğu bunlar ne ?” Adam alınmış gibi Alaza bakarak konuştu. “‘Oyuncak işte komiserim. Seks oyuncağı . “ “ Sikerim böyle işi .Ara şunları düzgünce “ Alaz yanında ki memura söylenerek kenara geçerken yanlarına bir kaç memur daha geldi. Bütün koliler tek yek açılırken Alaz içinden çıkanları dehşet ve merakla izledi. Nihal de bir koliyi açıp içinden kalın ve epeyce uzun bir p***s çıkardı. Kızın gözler kocaman açılırken havada ki eli ve elinden sallanan penise bir kaç kişi dönüp baktı. Diğerleri Nihalin tepkisine gülerek önüne dönerken Alaz söylenerek kızın yanına geldi ve kızın elinden oyuncağı çekip aldı. “ Meraklısı gibi ne sallıyorsun kızım şunu ?” Nihal şaşkınlıkla Alaza bakarken kıpkırmızı kesildi. “ Ya komiserim ne alakası var. Ben sadece şaşırdım yani . Çok büyük olunca .. kaç santim ki o ? ” Kız utanarak koliye eğilirken Alaz gözlerini devirip Nihali geri çekti. “ Bırak diğerler yapsın Nihal Allah aşkına . Geç kenara . Domatese döndün .” Nihal, adamı dinleyip tıpış tıpış geri çekilirken Alazın yanına gelen Tuğra başkomiser ona sırıtarak baktı. Alaz halen elinde o şeyi tutuyordu . “Beğendiysen al yanına . Eminim bir tanesini hediye etmekten çekinmezler .” Alaz konuşan adama sinirle bakıp elindekini iğrenerek kutuya fırlattı. Bu tür şeylerle hiç işi olmazdı. Öndeki Tırdan uzaklaşıp arkasında ki tıra geldiğin de ise yine aynı tür oyuncakların olduğunu gördü. Hepsine yüzünü buruşturup bakarken bir memurun oyuncaklardan birini cebine kattığını fark etti. Adamın yanına gelip göz kırptı. “ Hayırdır ne aldın sen öyle kutudan ?” Adam çevresine bakıp cebinde ki oyuncağı Alaza gösterdi. Diğerlerine göre küçük kalıyordu. “ Ala ala bunu mu aldın lan . Ufacık bu . Ne için aldığını sormak istemiyorum gerçi .” Alaz aklına gelen ihtimaller ile oğlana şüphe ile bakarken oğlan hemen aleti cebine geri koydu. “ Şöyle bakmayın komiserim . Kendim için değil. Kız arkadaşım için aldım. “ Alaz daha da şaşırıp “ Nasıl yani ?” dediğin de adamın cahilliğine bir kaç Saniye bakıp konuştu. “ O alet titreşimli komiserim . Kız arkadaşımın hoşuna gidiyor . Ee geceleri yani ilişki de işte daha eğlenceli oluyor .” Alaz kaşlarını kaldırıp “ Hadi ya . Allah Allah . “ diyerek bir kaç saniye önün de ki kutuya boş boş baktı. O bu tür şeylerden cidden anlamıyordu. Sonunda adamın kulağına eğilip “ Bir tane de bana alsana. Ama şimdi verme. Emniyette gizli verirsin .” dedi. Polis memuru sırıtarak Alazı onayladığında Alaz hızla ordan uzaklaştı. Sanki suçlu gibi çevresine bakarak diğer tıra doğru yürürken utancından terlediğini hissetti. && Yaklaşık üç saat süren aramanın ardından istihbaratını aldıkları uyuşturucunun zerresini bulamayan polisler ile açılan bütün koliler toplandı ve tırlara yerleştirildi . Tırlar kaldıkları yerden yolculuğa devam ederken Tuğra sinirden köpürmüş bir şekilde bir ileri bir geri yürüyordu. Bu operasyon hepsi için hayal kırıklığı olmuştu. Alaz öfke ile telefonda kiminle konuşuyorsa ona bağırıp Çağıran Tuğra başkomiseri sakinlikle beklerken derin bir nefes aldı. Bu olay çok kötü olmuştu. Bu gün elde edilecek zaferi yukarıdan bekleyenler vardı ve şimdi elleri boş döneceklerdi . Büyük ihtimalle de iyi bir azar işiteceklerdi. Belki de ceza bile alabilirlerdi. Tabi herkes değil ama tuğra başkomiserin başı epeyi ağrıyacak gibi duruyordu. Sonunda telefonu kapatan adam İle Alaz dikleşerek yanına geldi. “ Ne oldu ? “ “ Çok sinirliler . Yanlış istihbarat yüzünden bir sürü kişi kullandık. Bizim operasyon için diğer operasyon iptal edilmişti. Bu çok kötü oldu amına koyayım .” Alaz kaşlarını kaldırarak Tuğraya baktı. Adamın ağzından çok nadir küfür duyulurdu ve şu an o nadir anlardan biriydi. “ Bizim bir suçumuz yok ki başkomiserim . Bize ne dedilerse onu yaptık.” “ Ama istihbaratı doğrulamadan operasyona giriştik.” “ Çünkü zaman yoktu. Eğer doğrulamayı bekleseydik tırları elimizden kaçırırdık .” “ Yakaladıkta ne oldu? Milletin fantezi dünyasını görmekten başka ne işe yaradı.” Alaz bir iki adımda adamın yanına gelip elini dostça omzuna koydu. “ Tuğra abi. Biraz sakin ol. Evet elimizde boş kaldı ama istihbarat gerçek te olabilirdi. Bu bir riskti ve biz risk aldık. Ya gerçek olsaydı ve biz doğrulama için beklerken malları elimizden kaçırsaydık. Böylesi daha iyi oldu. İçimiz rahat etti. “ Tuğra başını salladı . Alazın söylediklerine katılıyordu ama yine de yukarıdakiler başını fena ağrıtacaktı. “ Toparlanın . Geri dönüyoruz .” &&
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD