11

2338 Words
11 Emre önüne koyulan dosyalara bakarken başında dikilen çalışanı sessizce onun tepkisini bekledi. Hazan üç yıldır bu şirkette çalışıyordu ve Emre’ye her ay şirkette olanlar hakkında bilgi veriyordu. İlk buraya girdiğin de Emre ile tanışmıştı. Bir süre sonra Hazan ailesini kaybettiğin de büyük bir maddi borcun altına girmiş ve Emre ona yardımcı olmuştu. Bu yüzden de hazan kendini Emre’ye karşı sorumlu hissediyordu. O buradan gittiği zaman da ondan babasını gözetmesini ve olan önemli olaylar hakkında bilgi vermesini söylemişti. Hazan minyon tipli , temiz yüzlü bir kızdı. O yüzden şirkette herkes tarafından sevilirdi. Etliye sütlüye karışmayan pek sosyal hayatı olmayan tek derdi geçim olan biriydi. O yüzden diğerleri, o ortamdayken dedikodu yapmaktan çekinmezlerdi ve Hazan istemediği kadar bilgiler edinirdi. Bu durumdan pek hoşlandığı söylenemezdi . Milletin kirli çamaşırını öğrenmek onun tercih ettiği bir konu değildi. Bakışları Emre’yi bulduğun da yine suçluluk hissetti. Büyük patronun yanında ki Halil yüzünden babasının şirketteki çalışmaları hakkında pek bir bilgiye erişemese de öğrenebildiği her şeyi Emre’ye aktarmıştı 3 yıl boyunca. Gerçi önlerinde dönen büyük olayı gözden kaçırmıştı ve Kenanın şirketi bölmesini anlayamamıştı. Bu yüzden kendisini suçlu hissediyordu. “ Amına koyduğumun adamı. Halen görüşmeye devam mı ediyor ?” Hazan duyduğu küfrü yok sayıp ağırca başını salladı. Kenan sevgilisi Sevda ile halen görüşüyordu ve herhangi bir bitirme eylemi göstermemişti. Emre oflayarak başını arkaya attı. Ablasına bir türlü aldatıldığını söyleyememişti. Dili varmamıştı. Ama bilmeyi hak ediyordu. İkilemde kalan Emre tekrar ofladığın da yanında duran Hazan “ Biraz mola mı verseniz ?” dediğin de Emre bakışlarını ona çevirdi . “ Hımm ?” “ Neredeyse ikindi oldu. Bir kahve için isterseniz . Hem hava almış olursunuz .” Emre yavaşça başını salladı. Kafası çok doluydu. Az önce kızın yanında küfretmişti birde . Kendine kızdı. Çok çabuk sinirleniyor ve ağzından çıkanları kontrol edemiyordu . Birden ayağa kalktı. “ Doğru. Biraz hava alsam iyi olur. Hatta beraber gidelim. Yeni yerler açılmış . Beni götürürsün. Ama öncesin de şu Kenan efendi ile yapacağımız konuşmayı gerçekleştirelim artık.” Hazan hızla başını salladı. “ Şu an şirkette . Buraya mı çağırayım ?” “ Toplantı odasına çağır .” Hazan adamı onaylayıp odadan çıkarken Emre alması gereken dosyaları alıp kızın ardından odadan çıktığın da yönünü toplantı odasına çevirdi. Kenan ile ilk hesaplaşmasını yapacaktı. Odaya girdiğin de büyük masanın başına geçip oturdu .elinde ki dosyayı önüne koyup beklemeye başladı. Yaklaşık on dakika sonra Kenan odaya girdiğin de gülümseyen yüzü ile ona çaprazını gösterdi. Kenan dikkatli bir şekilde Emre’ye bakıp gösterdiği yere oturduğun da anlamaz bir ifade ile “ Hayırdır ?” Diye sordu. Bir süredir kendisine öldürecek gibi bakan Emre’nin ona şu an gülümsüyor olması tuhafına gitmişti. Kenanın oturması ile Emre rahat bir şekilde sandalyeye yayıldı. “ Hayır hayır . Seninle bir anlaşma yapacağız .” Kenan merakla öne doğru eğildi. “ Ne anlaşması ?” Emre önün de ki dosyayı iterek Kenan’a gönderdiğin de keyifle konuştu. “ Sen gizlice aldığın hisseleri geri vereceksin. Ben de ablama bu dosyadan bahsetmeyeceğim .” Kenan kaşlarını çatarak dosyayı açtığın da ilk karşısına Sevdanın fotoğrafı çıktı. Hızla Emre’ye baktı. Yüzünde ki şaşkınlık ile kafasını tekrar eğdi. Sayfayı çevirdiğinde daha önce takıldığı kızların fotoğraflarını gördü. Yutkunarak Emre’ye baktı. “ Bu ne demek ?” Emre başını iki yana sallayarak cık cıkladı. “ Ne olduğunu sen benden daha iyi bilirsin enişte .” Kenan öfke ile derin bşr nefes aldı. Dosyayı kapatıp sırtını yasladı ve kollarını göğsünde birleştirdi. “ Bu tehditin hiç bir işe yaramaz . “ Emre kaşlarını çatarak “ Sen halen anlayamadın galiba. Eğer bunları ablam öğrenirse seni direkt boşar. Şu an ablamın hissesi ile yüksek bir payın var. Ve boşanınca sadece kendi satın aldığın hisse kalır . On da da CEO falan olamazsın .” dedi. Kenan “ Ablan ben ne dersem ona inanır Emre. Bana ne kadar aşık olduğunu sen de biliyorsun .” dediğin de Emre sinirle güldü. “ Yalnız o eskidendi Kenan bey. Beni hafife alıyorsun. Sen kocası isen ben de kardeşiyim. Benim sözlerimin ablamda ki değerini tartışmayalım istersen .” Kenan bir süre sessiz kaldı. Emre sabırla onun cevap vermesini bekledi. Adam sadece ona bakıyordu. Sonunda konuştuğun da ise Emre dikkatle adamı dinledi. “ Hisseleri sana veremem. İnan bunu istesem de yapamam. Eğer Ekine onu aldattığımı söylersen sadece ablanı yıkmış olursun . Onun böyle bir haberi kaldırabileceğini sanmıyorum .” Emre sinirle elini masaya vurduğunda Kenan hiç etkilenmeden konuşmasına devam etti. “ Bu şirkete yıllarımı verdim . Çok daha iyi mevkilerde olmayı hak ediyorum . Ama planlarım değişti Emre .” Oğlan anlamayarak ona bakarken Kenan kollarını göğsünden çözerek yavaşça ayağa kalktı. “ Ekini halen seviyorum . Onu ilk gördüğüm de güzelliğinden çok etkilenmiştim. Yıllar geçtikçe de daha da güzelleşti. Ondan ayrılmayı hiç düşünmedim. Ama eğer buna neden olursan da seni engellemeyeceğim .” “ Neden ?” Kenan omzunu silkerek kapıya doğru döndü. “ Çünkü Sevdaya aşık oldum. Onu bırakmam . Ve ayrıca -“ Kenan kapıdan çıkmadan önce başını Emre’ye çevirip yüzünden alan kibir ile sözlerini tamamladı. “ Ben kendimi sağlama almadan bir iş yapmam Emre . Burada CEO olmayabilirim ama inan çok daha iyi yerlere geleceğim .” Kapanan kapının ardından Emre öfke ile nefes alıp verdikten sonra hızla sandalyesinden kalktı. Kalktığı gibi de sandalyeyi kaldırıp kapıya fırlattı. Sinirden bağırtısına engel olmazken hırsla parmaklarını saçlarından geçirdi. Hiç bir şey tahmin ettiği gibi olmamıştı. Hazan kapıdan hızla girdiğin de kapı önce devrilen sandalyeye çarptı. Çıkan sese dönen Emre gelen kişiye baktı. Hazan karşılaştığı manzara ile konuşmanın iyi gitmediğini anladığın da gerginlikle dudağını ısırdı. Oğlan çok sinirli görünüyordu . Gözleri bile sinirden kızarmıştı. “ Emre bey .” Emre elini kaldırıp kızı susturdu. Hiç bir şey duymak istemiyordu . Madem Kenan yasak ilişkisinin duyulmasından korkmuyordu o zaman daha fazla ablasının aptal yerine konmasına izin vermeyecekti. Hızla doğrulup odadan çıkarken Hazan sadece arkasından bakakaldı. && Alaz parmaklarını direksiyona yavaş yavaş vururken gözleri özel okulun binasındaydı. Oraya adamın karısı ile konuşmaya gelmişti. Bir süredir Sevdanın telefonunu izliyordu ve yarım saat önce Sevda ve o adam görüşmek için konuşmuşlardı. Onların buluşacaklarını duyduğu an da Kararlı bir şekilde emniyetten çıkmıştı. Hızla okulun önüne gelmiş ve park etmişti. Ama bir türlü arabadan çıkamıyordu. Kafasında bir sürü senaryo dönüyordu. Hepsin de de farklı cümleler ile kadına olanları anlatıyor ve yaşanabilecek durumları değerlendiriyordu . Ama hepsinde ortak olan kadının ağlayarak yıkıldığı sahnelerdi. Ne kadar kelimelerini yumuşatırsa yumuşatsın sonuç kötüydü. Oflayarak dern bir nefes aldı ve kendini cesaretlendirip arabadan çıktı. Kararlı adımlarla okula geldi ve güvenlikten geçerek binadan içeri girdi. Onu kapıda karşılayan personele Ekin ile görüşmek istediğini söylediğin de onun derste olduğunu öğrendi. Bu sefer de koridorda beklemeye başladı. Bekledikçe heyecanı artan Alaz tedirginlikle sırtını duvara yasladı ve önünde durduğu dersliğin kapısına bakmaya başladı. Yaklaşık 15 dakika sonra kapı açıldığın da öğrencilerin çıkmasını izledi. En sonun da son kişi de çıktığın da Alaz sınıfa adımını attı. Ekin masasında kalan eşyaları topluyor bir yandan da telefonla konuşuyordu . Sınıfta sona kalmasının sebebi bu olmalıydı . Alaz kadına uzaktan inceleyerek baktı. Halen hatırladığı gibiydi . Onu ilk gördüğün de ki zerafeti ile telefonun ucunda ki kişiye cevap veriyordu. Yandan gördüğü yüzü güzeldi. Bir iki kusur dışında bir şeyi yoktu. O kadar kusur zaten kimde yoktu ki . Onu görünce tekrar aynı şeyi düşündü. O adam bu kadını nasıl aldatmıştı ki ? “ Komiserim ?” Ekin kapıda sessizce duran ve kendisini izleyen adamı fark ettiğin de şaşkınlıkla ona seslendi. Onu görür görmez tanımıştı. Siyah dağınık saçları ve koyu gözleri dikkat çekiyordu. Geçen sefer korkudan pek inceleyememişti. Ama yakışıklı adamdı. Alaz boğazını temizleyip “ Merhaba Ekin hanım .” dediğin de Ekin adama yaklaşıp elini uzattı. “ Merhaba “ Alaz kadının uzattığı elini sıkıp “ Nasılsınız ?” diye sorduğun da Ekin merakla “ İyiyim teşekkürler . Yanlış anlamazsanız bir şey mi oldu dava ile ilgili ?” dedi. Alaz bir an ne davası diyecekken buraya ilk geldiğin de ki uyuşturucu olayını sorduğunu anladı. Hızla başını iki yana salladı. “ Hayır. Ben başka bir konu için sizinle görüşmeye geldim .” Ekin adamın sözleri ile daha da meraklanarak “ Kötü bir şey değildir umarım .” dediğin de Alaz “ Pek iyi bir konu değil “ dedi. Ekin içi sıkılarak “ Konu nedir ?” diye sorduğun da Alaz tam bir şey söyleyecekti ki sınıfın kapısından hızla içeri Emre girdi . “ Abla “ Emre’nin yüksek çıkan sesi ile ikisi de irkilerek kapıya döndüklerinde genç oğlan önce ablasına sonra karşısında duran adama baktı. Duruşunu dikleştirerek yanlarına geldi. “ Abla seninle konuşmam gereken bir konu var . “ Alaz oğlanın kadının kardeşi olduğunu anlayıp konuşmaya karıştı. “ Aslında Ekin hanımla benim konuşmam gerekiyordu .” Emre adama kaşlarını çatarak baktı. “ Benim ki acil bir konu ama .” Alaz başını sallayarak “ Benim konum daha acil .” Dedi. Emre inatla “ Benim hemen konuşmam gerekiyor .” dediğin de Alaz da inatla “ Asıl benim hemen konuşmam gerekiyor “ dedi. Emre sinirlenerek “ Birader sen kimsin ?” diye sorduğun da Alazdan önce onların atışmalarını izleyen Ekin cevap verdi . “ Kendisi komiser - pardon isminizi anımsayamadım ? diye adama bakarak konuştuğun da “ Alaz “ cevabını aldı. Tekrar kardeşine dönüp “ Komiser Alaz bey ve kardeşim Emre “ diye ikisini birbirine tanıttı. Sonra da Emre’ye dönerek “ Ablacım benimle her ne konuda görüşmek istiyorsan birazcık bekleyebilir mi ? Komiser bey buraya kadar geldiğine göre gerçekten önemli olmalı öyle değil mi ?” dedi. Emre yenilmişlik ile başını salladı . İllaki konuşacaklardı. “ İyi tamam . Ama bu gün mutlaka konuşacağız .” Ekin onu onaylayarak Alaza döndü. Alaz ise “ Sizinle bir yere kadar gideceğiz Ekin hanım . Eşyalarınızı topladıysanız . Buyurun .” dediğin de Ekin masadaki eşyaları eline aldı. Kardeşine dönüp “ Anahtarın var zaten . Eve git . Konuşuruz hem. Kaç gündür otelde kalıyorsun .” dediğin de oğlan ablasını onayladı. Onlara yol verirken Alaz ve Ekin sınıftan çıktı. && Alaz sessizce arabayı kullanırken rotasını daha önce hiç gitmediği bir restauranta çevirdi. Tuğra başkomiserin sevdanın peşine taktığı adamı , sevda ve Kenanın buluşup oraya gittiğini söylemişti. Sessiz yolculuk devam ederken direksiyonu tutan parmakları yine gerildi. Çok sıkmaktan parmak boğumları beyazlamıştı. Günlerdir içini yiyip bitiren intikam duygusu ile hareket ediyordu ve hiç pişman değildi. Öğrendiklerinden sonra bir kenara çekilip oturmak ona göre değildi. O ikisinin burnundan fitil fitil getirecekti. Yavaşça yan tarafa baktı. Ekin hiç bir şeyden habersiz onunla birlikte bir yıkıma gidiyordu. Alaz ona acımadan edemedi. Kendisine de acıyordu. Bunları hak etmemişlerdi. Bu yüzden karşı tarafın mahvolması için her yola girecekti. Tekrar önüne döndüğün de Ekinin boğazını temizlemesi ile dikkatini ona verdi. “ Alaz Bey . Nereye gidiyoruz tam olarak acaba ?” Alaz kadına kısa bir bakış atıp önüne döndü. “ Bir tanıdığımızı ziyarete gidiyoruz .” Ekin anlamasa da başka Bşr şey sormadan sessizce yolu izlemeye devam etti. Sonun da araba durduğun da çevresine bakarak nereye geldiklerini anlamaya çalıştı. Vale yanlarına geldiğin de Alaz inerek anahtarı çalışana verdi. Onu takip eden Ekin şık görünen restaurantım kapısın da bir kaç saniye duraksadı. Burayı biliyordu . Daha önce Kenan ile burada yemek için yer ayırtmıştı ama Kenan buraya gelmek istememişti. Bu restaurantın iyi olmadığını , hakkında kötü şeyler duyduğunu söylemişti. Ekin de burayı listesinden çıkarmıştı. “ Ekin hanım ? “ Alazın sesini duyduğun da düşüncelerden kurtulan Ekim hemen adamın yanına adımladı. “ Kusura bakmayın . Eşim bu restaurantı sevmez de o yüzden ilk defa geliyorum .” Alaz duyduğu sözle histerik bir gülüş sergilediğin de Ekin anlamayarak ona baktı. “ Yanlış bir şey mi söyledim .” Alaz kendini susturup başını iki yana salladı. İntikam hırsı ile dolan kalbi yüzünden belki de bencillik yapıyordu ama buna mecburdu. Daha fazla ikisini de kandırmalarına izin veremezdi. “ Ekin hanım. Sizi uyarmam gerekiyor .” Ekin halen kapısında oldukları restaurantın içine bir bakış atarak gözlerini Alaz da sabitledi. “ Hangi konuda ?” Alaz rahatsızca dudaklarını ısırdı. “ Birazdan içeride göreceğiniz şey yüzünden canınız yanacak. Çok üzüleceksiniz . Hatta ne tepki vereceğinizi kestiremiyorum. Belki bağırıp çağırıp kavga çıkaracaksınız . Belki ağlayıp yerlere yatacaksınız . Kadınların tepkisi konusunda pek emin olamıyorum .” Ekin kaşlarını çatarak adamı dinlerken “ Ne diyorsunuz Alaz bey. Anlamıyorum .” dediğin de Alaz başını yukarı kaldırarak ofladı. Çok gergindi. “ Gelin kendi gözleriniz ile görün .” Alaz eli ile yolu gösterdiğin de Ekin adama ayak uydurarak ilerledi. Masaların olduğu bölüme geldiklerinde de içerinin oldukça kalabalık olduğunu gördü. Alaz tam yanında durarak “ İşte oradalar “ diyerek bir yönü gösterdiğinde Ekin başını o tarafa çevirdi. Biraz ileride ki masada Kenan vardı. Tam karşısında oturmuş alımlı bir kadın ile konuşuyordu. Ekin ne olduğunu anlamaya çalışarak karşısında ki manzarayı izlemeye devam etti. Kenan bir yandan yemeğinden yiyor bir yandan konuşuyordu . Yüzünden hiç silinmeyen bir gülümseme vardı. Bir ara Kenan masanın üzerinden kolunu uzatıp kadının elini tuttu . Kendine çekerek kadının elinin üstüne bir öpücük kondurdu. Ekin önünde ki sahneyi sessizce izlemeye devam etti. Aklına gelen ihtimal ile nefeslerinin hızlandığını hissederken Kenanın bir sonra ki hamlesini kaçırmadan izledi. Kenan ceketinin cebinden küçük bir kutu çıkararak kadına uzattı. Kadın heyecanla kutuyu açıp içinde her ne gördüyse kocaman gülümsedi . Sevinçle sandalyesinden kalkıp masanın üzerinden Kenan’a eğildi ve dudaklarından öptü. Kenan da kadına karşılık verip kısa bir öpüşmenin ardından kadın geri yerine oturdu. Ekin gördükleri ile boğazını birileri sıkıyormuş gibi hissetti. Kalbine büyük bir acı saplandı. Bir elini yumruk yaparak göğsüne yasladı. Bütün vücudu alev almış gibiydi. Etraf dönüyor kulakları uğulduyordu. İlk aklına gelen Neden ? oldu. Neden başkasına gitmişti? Ekin yeterince güzel değil miydi ? Gözleri kadını inceledi . Oldukça güzeldi. Peki Ekin ? Ona yetersiz mi gelmişti ? Neyi eksik etmişti ? Sevgisini mi ? Saygısını mı ? “ O benim nişanlım .” Ekin kulağına ulaşan ses ile anlamazca Alaza baktı. O da karşılarında ki masaya kitlenmiş izliyordu . Cılız bir sesle “ Ne ?” dediğin de Alaz sakin bir sesle “ Kenanın sevgilisi . Benim nişanlım .” dedi . Ekin yaşadığı şoka bir kat daha eklerken yine onlara döndü. Dışarıdan öyle mutlu bir çift gibi görünüyorlardı ki imrenilecek cinstendi. Ekin bir süre daha onlara acı ile baktıktan sonra arkasını döndü ve sessizce dışarı çıktı. Onun ortalığı yıkmasını bekleyen Alaz ise bu sessiz gidişe şaşırarak baktı. İstediği gürültüyü elde edememişti. &&
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD