5

2330 Words
5 Alaz elinde ki eczane poşetini sımsıkı tutarak arabadan inerken kafasını kaldırıp sevdanın dairesine baktı. Işıkları yanıyordu. Demek ki Alazı bekliyordu . Alaz dudağın da oluşan gülümseme ile apartmana girdi. Cebinde ki yedek anahtarı çıkarıp sevdanın katına çıkarken kısık bir şekilde ıslık çalıyordu. Kızın yanına ne zaman gelse nedensizce mutlu oluyor ve içi kıpır kıpır oluyordu . Sevmek ve sevilmek böyle bir şeydi. Anahtarla kapıyı açtığında onu karşılayan sessizlik ile kendisi de sessiz olmaya çalıştı. Kız belki de yine uyuyakalmıştı. Hızla ceketini çıkarıp seri adımlarla salona geldi. Boş odaya göz atıp adımlarını yatak odasına çevirdi ve odaya girdi. Dağınık yatak öylece duruyordu ama sevda burda da değildi. Kaşlarını çatarak mutfağa ilerledi . Tekrar boşluk ile karşılaşınca “ Sevda ?” diye seslenerek banyoya ilerledi. Kapıya geldiğinde bir an açmakta tereddüt etse de daha önce kızı defalarca çıplak görmüştü zaten. Hem belki bayılıp kalmıştı ve yardıma ihtiyacı vardı. İçine doğan endişe ile kulpu tuttuğun da kapı hızla açıldı ve içeriden bornozu ile dışarı çıkıp ardından kapıyı kapattı. “ Alaz. Sana gelme demiştim .” Alaz kızın yüzüne bakarak “ İyi misin ? Seni çok merak ettim .” dediğin de Sevda gözlerini devirerek onu biraz itti ve koridorda yatak odasına doğru adımladı. Alaz da onu peşinden takip ederken Sevda üzerinde ki bornozu düzelterek konuştu. “ İyiyim ben bir şeyim yok . Sadece uyumak istiyorum .” “ Tamam güzelim . Uyuruz biz de. Ama önce sana getirdiğim ilaçları iç hadi. “ Alaz hızla odadan çıktığın da henüz kapıdayken Sevda onu kolundan yakaladı ve durdurdu . “ İlaç falan içmeyeceğim Alaz . Tamam hadi yatalım . “ Alaz başını iki yana sallayıp “ Olmaz. Bir an önce iyileşmeni istiyorum . “ diyerek kızın yanağına avucunu yasladı. “ Sen hastayken benim canım acıyor “ Alaz gülümseyip kızın tutuşundan kurtuldu ve mutfağa ilerledi . Arkasından gelen kızı görünce ise hemen onu azarladı. “ Hemen üstünü değiştir Sevda . Daha kötü olacaksın .” Alaz mutfağa girip su doldururken Sevdaya baktığın da onun tedirginlik ile tırnaklarını yediğini gördü . Bu davranışına anlam veremezken elinde ki bardağı kızın eline tutuşturdu. Getirdiği poşetten aldığı ilacı çıkarıp kızın avucuna bıraktı ve içmesini izledi. Sevda elleri titrediği için suyu üzerine döktüğün de Alaz kızı baştan aşağı süzdü. Sevdanın çok heyecanlandığın da ya da korktuğun da elleri titrerdi. “ Sen iyi değilsin . Hadi yatalım . “ Sevda adamı onaylayıp yatak odasına girdiklerin de hızlı bir şekilde üzerini değiştirdi . Yatağa doğru ilerken duyulan tıkırtı sesi ile Alaz hızla elini beline attı. Sevda ise onun bu hareketi ile Alazın kolunu yakalayıp bağırdı . “ Alaz napıyorsun ?” Alaz bağıran kıza kaşlarını çatıp “ Sessiz olsana kızım. Duymadın mı sesi ? Evde biri olabilir .” dediğin de Sevda gözlerini devirerek onu ittirdi. “ İyice saçmaladın artık. Ses televizyondan gelmiştir. “ Alaz tekrar bir ses duyduğun da yatak odasından çıkmak için hamle yaptı ancak Sevdanın konuşması ile ona döndü. Kız pencereden aşağı bakıyordu . “ Sen iyice paranoyak oldun . “ “ Sevda sen ne saçmalıyorsun Allah aşkına. Ne oluyor sana kaç gündür ?” “Gitsen iyi olur Alaz . Rahatça uyuyup dinlenmek istiyorum .” Alaz şaşkın bir şekil de “Ne ?” dediğin de Sevda rahat hareketlerle yatağa girdi ve üzerine yorganı örttü. “ Hadi Alaz uğraştırma beni. Çok yorgunum ve güzelce uyumak istiyorum . Çıkarken ışığı kapatır mısın ?” Alaz kızın kapanan gözlerine ve gülümseyen dudaklarına bakakaldığın da bir süre öylece ayakta dikili kaldı. Sonrasında ise ışığı kapatarak odadan çıktı. İçinde oluşan kırgınlık ile salondan geçerken gözleri odaya kaydı . Kapalı olan televizyona bakıp kafasında oluşan düşünceler ile hızla evden çıktı. Boş duran asansöre bakıp merdivenlere yöneldi. Hızla basamakları inip dışarı çıktığın da dış kapıyı itip etrafına bakındı. Karanlık gökyüzünde sokak lambalarının aydınlattığı mahalleye bir sağa bir sola bakındı. Hiç bir hareketlilik yoktı. Bir süre öylece etrafına bakıldıktan sonra düşündükleri yüzünden kendisine kızarak arabasına bindi. Hayal kırıklığı ile evine giderken hissettiği üzüntü boğazında bir yumru oluşturmuştu . &&&&& Ekin üzerinde ki durgunluk ile evine vardığın da kafasın da ki düşünceler yüzünden kapıyı açması uzun sürdü. Bu gün olanlar onu çok yormuş ve Suat beyden yediği ültimatomlar ile beyni kazan gibi olmuştu. Kapıdan girdiğin de karşılaştığı karanlık ile gözleri doldu. Defalarca eşini aramıştı ama bir türlü ulaşamamıştı. Salonun ışığını açıp etrafına bakındı. Adam eve de gelmemişti. Telefonunu çıkarıp ekrana baktığın da hiç bir arama ya da mesaj göremedi. Şimdiye kadar çoktan Kenan’a ulaşması lazımdı . Ne kadar işi de olsa karısının bşr aramasına ya da mesajına dönen adama bu gün hiç bir şekilde ulaşılamamıştı. Kadın yorgunluk ile merdivenleri çıkıp yatak odasına girdi. Yavaşça üzerini değiştirirken aklı kenandaydı. Ekin önce onu okuldayken aramıştı. Ama adam açmamıştı. Emniyete gideceğini öğrendiğin de ise yine Kenanı aramış ama ulaşamamıştı. Sorguya alınana kadar defalarca aramış sayısız mesaj atmıştı . Ama adam ne aramalarını açmış ne mesajlarıma cevap vermişti. Ekin ilk defa böyle bir deneyim yaşamıştı ve açıkçası çok korkmuştu. Daha önce başına polislerle uğraşacak kadar bir olay gelmemişti. Her ne kadar memurlar ona kibar davransalar da Ekin tedirgin olmuştu . Gerçi o Alaz denen komiser diğerler gibi hiç kibar değildi . Gördüğü kadarı ile sinirli ve gergin bir tipti. Sorgu sırasını beklerken defalarca adamın birilerine bağırdığını ve küfür ettiğini görmüştü. Bir yandan da adamın çok yakışıklı olduğunu düşünmüştü . Ama yine de ondan diğerlerinden fazla çekinmişti. Sorgu odasında bir an filmlerde gördüğü gibi kendisine bağırıp çağıracağını hatta korkutmak için vuracağını bile düşünmüştü ama beklediği gibi olmamış adam sakince onu dinlemişti. Ekin düşünceler içinde yatağına uzandığında alt kattan kapının açılıp kapanma sesini duydu. Saatine baktığın da neredeyse gece yarısına yaklaştığını gördü. Saatlerdir yaşadığı durgunluk halinden sıyrılıp yatakta doğruldu . İçini kaplayan sinir dalgası ile sırtını başlığa yaslayıp Kenanı beklemeye başladı. Bir süre sonra odanın kapısı açıldığında Ekin gözlerini direkt adama sabitledi. Kenan ise boynundaki kravatı gevşetmiş , dağılmış bir şekilde ağır adımlarla odanın ortasına kadar gelmişti. Başını kaldırıp baktığın da Ekinin ona sessizce baktığını gördü. “ Aramışsın hayatım. Görmedim . Önemli bir şey mi oldu ? “ Yavaşça kıyafetlerini çıkarırken Ekin sinirle güldü. O kadar aramasına rağmen verdiği tepki gerçekten şaşırtıcıydı. “ Bir şey oldu evet .” Kenan kıyafetlerini tamamen çıkarıp sadece iç çamaşırı ile yatağa girdiğin de Ekin onun umursamaz tavırlarına şaşırmıştı. “ Ne oldu ?” Ekin gözlerini kırpıştırarak mesajlarını da okumadığını anladı. “ Okulda büyük bir olay oldu .” dediğin de Kenan uzanıp Ekini hızla dudağından öpüp geri çekildi. “ Sizin okulda her gün bir olay oluyor .” Ekin adama sadece bakarken Kenan çoktan başını yastığa koyup gözlerini kapatmıştı. Ekinin açıklamasını dinlememişti ve hiç merak dahi etmemişti. Üstelik burnuna dolan yabancı koku ile Ekin gerildiğini hissetti. “ Bu parfüm senin değil.” Kenan gözlerini açıp kadına baktı. Bir kaç saniye Ekini izleyip konuştu . “ Ofiste sekreter parfümle yıkanıyor resmen . Aynı odada bulunsak bile kokusu üstüme sinmiş. Yarın uyarırım kızı “ Ekin tekrar gözünü kapatan adama bakıp kollarını sıyırdı. Morluklar açığa çıktığında “ Kenan -“ der demez Kenan gözlerini dahi açmadan kızın sözünü kesti. “ Gözünü seveyim Ekin. Çok yorgunum . Uyumak istiyorum . Bu saate kadar çalıştım .” Ekin boğazında oluşan yumru ile kollarını geri kapattı ve başını yastığa koydu. Kenan çok geçmeden uykuya daldığında Ekin evliliklerinde ilk defa eşine kırgın bir şekilde gözlerini kapattı. && Alaz sabaha uykusuz ve canı sıkkın olarak başlamıştı. Daha şubenin kapısından girdiğin de gergin hareketleri diğerlerinin dikkatini çekmişti. Onun halini görenler ondan uzak durmak için elinden geleni yapıyordu ama Maalesef bu Nihal için geçerli değildi çünkü kendisinin sorumlu komiseri Alazdı ve bütün gün onunla olmak zorundaydı. Alaz masasında ki dosyayı alıp bir hışım girdiği ofisi aynı hızla terk ettiğin de Nihal büyük bir nefes verdi. Daha gün yeni başlıyordu. Mahirin yerine halen bir memur gelmemişti ve bu siniri tek başına çekmek zorundaydı. Alaz ise başkomiserin odasına gelip kapıyı tıklattı. İçeden aldığı olumlu yanıt ile odaya girdiğinde masasında oturan Tuğra başkomiseri gördü. Elinde ki dosya ve çatık kaşları ile adama bakan Alaz uykusuzluğun verdiği baş ağrısını görmezden gelmeye çalışıyordu. Tuğra ise yüzü asık adama bir süre bakıp ona masanın önünde ki koltuğu gösterdi. Alaz bir kaç adımda gidip oturduğun da dik bakışlarını adama dikti. “ Hayırdır sabah sabah . Beni mi döveceksin ?” Alaz boğazını temizleyip “ O söz öyle değildi sanki “ dediğin de Tuğra “ Alazz “ diyerek onu uyardı. Alaz ise onu takmayarak önüne döndü. Uykusuzdu , yorgundu, kırgındı. Bir şekilde bunu dışarıya sinir olarak yansıtıyordu . Elbette farkındaydı ama kendini tutamıyordu . “ Neyin var onu söyle önce ?” “ Uykusuzum sadece .” Tuğra pek inanmasa da üstüne gitmedi . “ Dün ki olay -“ Alaz ağzından sinirli bir gülüş çıkararak adamın sözünü kesti. “ Hangisinin tanıdığı varmış yukarıdan? ” Tuğra bir süre karşısında ki adama boş boş baksa da sonunda pes ederek söze girdi. “ Ailelerden biri siyasi parti başkanının tanıdığıymış . Sabah sabah telefonlarım susmadı Alaz .” “ Sikerim partisini de başkanını da . “ Tuğra gözlerini devirerek “ Sakin ol . Dava da ne durumdasınız önce onu söyle. Dün herkesi toplamışsın buraya. Tek tek sorguya almışsın .” dediğin de Alaz hızlı hızlı kafasını salladı. “Evet . Hepsi yalan söylüyor. Kendi çocuklarını korumak için suçu hademelere atıyorlar. Çocuklar desen uyuşturucu aldıklarını bile kabullenmiyorlar. Ama dün hepsinden örnek alındı. “ Elinde ki dosyayı açıp yazılanlara baktı. Yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu. Evrakları alıp Tuğranın önüne attı. “ Üçünde de uyuşturucu maddeye rastlanılmış. Laboratuvar sonuçları orda .” Tuğra önünde ki sayfalara bakarken ofladı. Çocuklar açık bir şekilde uyuşturucu kullanmıştı. Alaz bir bacağını titreterek konuşmaya devam etti. “ Müdür de yalan söylüyor. Öğrencileri ayaklı dolar olarak görüyor herif. Bir tek o öğretmen . O doğruyu söyledi.” Tuğra başını kaldırıp Alaza baktı. “ Öğretmen mi ?” Alaz gözünün önüne gelen kadının sureti ile başını salladı. “ Onun dersinde olmuş olaylar. “ “ Doğruyu söylediğini nereden biliyorsun ?” Alaz kaşlarını çatıp Tuğraya döndü. Bir şekilde ona inanmıştı . Güzel yüzünün yanı sıra onun kalbinin de güzel olacağını düşünüyordu. Omuzlarını silkti. “ Eh bunu öğrenebilmek için bu gün aileleri tekrar çağırdım .” Tuğra sıkıntı ile sandalyesinde geriye yaslandı. Bu olayın bir an önce kapanması gerekiyordu. İşin içine siyaset girdi mi zarar gören her zaman masumlar oluyordu. Tekrar telefonu çaldığın da sıkıntı ile Alaza baktı. “ Bu davayı olabildiğince hızla kapat Alaz . Sürekli yukarıdan sıkıştırıyorlar. Beni bilirsin . Pek böyle şeylere pabuç bırakmam ama baş ağrıtmalarını da istemiyorum .” Alaz adamı onaylayıp çıkarken Tuğra memnuniyetsiz bir şekilde telefonunu cevapladı. &&& “ Nihal .” Alazın bağıran sesi ile Nihal irkilerek arkasını döndü. Sinirle yürüyen komiserinin peşinden koşarak ilerledi. Alaz sorguya girdiğin de Nihal de hemen arkasındaydı. Sandalye de oturan genç kız Alazın sinirli hali ile korkarak yerinde sinerken Alaz hemen karşısına oturdu “ Hadi kızım anlat doğruları bitsin artık şu rezillik .” Kız yutkunarak ona bakarken Alaz bütün sinirini kıza kusmamak için kendini sıkıyordu. “ Ben zaten her şeyi anlattım” Alaz hızla elini masaya vurduğun da ses duvarlarda yankılandı. Sandalye de oturan kız olduğu yerde korkuyla iyice küçüldüğünü de Alaz en sert bakışı ile ona baktı. “ Melisa sen kimi kandırdığını sanıyorsun kızım. Her şeyi öğrendik biz. Kanında uyuşturucu çıktı. Belgeler elimizde . 18 yaşındasın Melisa . Reşitsin. Ya şimdi her şeyi en baştan anlatırsın . Ya da seni uyuşturucu temin etmekten tıkarım içeri. “ Melisa hızla kafasını iki yana salladı. “ Ben öyle bir şey yapmadım . Sadece kullandım . Yemin ederim. “ “ Arkadaşlarına da sen vermişsin .” “ Hayır hayır. Onların hapları da benim çantamdaydı sadece .” Alaz kaşlarını çatarak öne eğildi. “ Sen uyuşturucuyu kimden aldın onu söyle bana ?” Melisa bir kaç saniye dudaklarını sımsıkı birbirine bastırdıktan sonra yavaşça fısıldadı. “ Ömer “ Alaz kaşlarını çatarak “ Ömer ?” diye sorduğun da Melisa üzgün bir ifade ile bakışlarını masada sabitledi. “ Benim arkadaşım . İnternetten tanıştık . Bir süre takıldık sonra bana o haplardan verdi . Arkadaşlarıma da vermemi söyledi .” “ Sen de ne derse yaptın yani . Sırf arkadaşın diye .” Melisa başını eğerek kısık sesle konuşmaya devam etti. “Ben onu seviyordum.” Alaz sakinleşmeye çalışarak bir kaç saniye tavana baktı. “ Bir aşk için hem kendini zehirledin hem arkadaşlarını yani .” Kız başla bir şey demezken Alaz ayağa kalktı. Nihale dönüp “ İfadesini imzalat . Ömerin adresini de öğren .” diyerek sorgudan çıktığın da adımlarını Tuğranın odasına yönlendirdi. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğin de gördüğü kalabalık ile dikleşti. Tuğra masasında oturuyordu . Hemen önünde ki koltukta ise siyasi parti lideri , onun yanında da Melisa’nın ailesi vardı. Ailenin yüzünde ki kibirli ifade ile Alaz dilini ısırdı. Yetkili birini getirerek kendilerini aklınca aklamaya çalışıyorlardı. Tuğra boğazını temizleyerek “ Gel Alaz . “ diyerek onu yakınına çağırdı. “ Melisa’yı serbest bırakalım . Onun bu olaylarla bir ilgisi yokmuş . Kendisi masum. Ailemizi de baya uğraştırdık boşuna . Özür dileyelim . Kapansın konu .” Alaz , Tuğranın ses tonundan bile zorla konuştuğunu anlayıp hafif yan bir gülüş ile aileye döndü. Aile ise adamın neden güldüğünü anlamazken Alaz söze girdi. “ O dediğiniz biraz zor başkomiserim . “ Alazın, adını hatırlayamadığı parti lideri kaşlarını çatıp “ Neden ?” dediğin de Alaz ona bakarak konuştu . “ Çünkü Melisa hapı aldığını itiraf etti. Şimdi de satıcı olan sevgilisinin adresini veriyor içeride “ Melisa’nın ailesi ayağa kalkarak “ Yalan , iftira atıyorsunuz kızıma . Neyle tehdit ettiniz kim bilir “ diye bağırdığın da bu sefer Tuğra da ayağa kalktı. “ Ben polisime bu şekilde hakaret ettirmem hanım efendi. Bütün sorgularımız kamera kayıtları ile yapılır . Kızınızın ağzından çıkmayan hiç bir şey yazılmaz . Belli ki kızınızın işi uzun sürecek. Lütfen dışarıda bekleyin . “ Alaz sırıtarak aileye bakarken parti lideri de ayağa kalktı. Tuğra ya dönüp “ Ben de gideyim artık . “ dedikten sonra aileye kısa bir hoşçakal diyerek odadan kaçarcasına çıktığın da diğerleri de ona şokla baktı. İşin ciddiye binmesi ile adam kendi kariyerini düşünerek bildiğin topuklamıştı. Görevli memurlar halen bağırıp itiraz eden aileyi odadan çıkardıktan sonra Tuğra yorgunlukla kendini sandalyesine attı. “ Şu işi baştan anlat Alaz . Sonra da operasyon için toplanalım .” &&
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD