Arkadaşlarımız birer birer gelmeye başlayınca konu da uzamamış oldu. İşe gideceğimiz için erken kutlamak zorundaydık. Eğer Deniz gibi kutlama hazırlasaydım her şey şüphe çekerdi ama bu şekilde aklına bile gelmemişti. Önce slow bir müzik çalmaya başladı. Deniz' in elinin tuttum. Odanın ortasında dans etmeye başladık. Deniz ayağıma basınca mahçup bir ifadeyle yüzüme baktı.
' Hala beceremiyorum. Üstelik yarışmada da dansçılar olacakmış. Bazen bazı hareketlerde eşlik etmemiz gerekecekmiş. '
' Merak etme ders verirler. '
' Senden bile öğrenemedim onlardan öğrenebileceğimi hiç sanmıyorum. '
' Çok iyi eğitmenler gelecek Deniz. Ayrıca önemli olan ses o kısım sadece görsel destek olacak. Sen gitar çalan birisin dansa ihtiyacın yok. Herkes senin gibi enstrüman çalamıyor. Bak yine ağzımdan laf aldın. Oluyor mu ama böyle? '
Deniz dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu. Şarkı bitti. Hareketli bir kaç şarkı çaldık. Sonra pastayı getirmeye gittim. Pastayı sehpaya koyup mumları yaktıktan sonra Deniz' in görmesine izin verdim. Üzerinde Deniz , ben ve kucağımızda Hayal olan fotoğrafımız vardı. Ve benim duygusal sevgilimin gözünden yaş anında süzüldü. Erkekler ağlamaz derlerdi ama bizde zor ağlayan bendim. Deniz in gözyaşını sildim.
' Ağlayacak ne var şimdi?'
' Sen bana mutluluktan ağlamayı öğrettin. Biz... Biz bir aile gibi çıkmışız. Göstermemiştin hiç , güzel çıkmadı sildim demiştin. Bugün doğum günüm bana kızamazsın. Bizi öyle aile gibi görünce çok mutlu oldum. '
Ona olumsuz bir şey söylemedim. Deniz dilek tuttu ama pastayı kesmeye kıyamıyordu. Tam kendi suratımdan bir parça alıp Deniz' in burnuna sürecektim ki Deniz elimi tuttu.
' Tamam keseceğim. ' dedikten sonra ikimize zarar vermemeye uğraşarak pastanın etrafından kesti ve herkese servis yaptı. Biz hala duruyorduk.
' Kendi pastandan yemeyecek misin? '
' Hayır. '
' Ama ben yemek istiyorum. Hemde tam olarak seni yemek istiyorum. ' dedim gülerek.
' İçimde bir sıkıntı var Rüya. Sanki uğursuzluk getirecek gibi. Böyle şeylere inanmam da üstelik. Ama bu kez böyle hissediyorum. '
' Sen sadece altı ay bu şahane sesinle orada kalacağını biliyorsun beni özleyeceğin için öyle hissediyorsun. Gör bak şimdi nasıl kesip yiyeceğim seni. ' diyerek bıçağı havaya kaldırdım. Tam pastaya ilerletirken Deniz ' in elini gördüm ama durduramadım. Deniz' in parmağı kesildi ve akan kan ikimizin arasına Deniz in üzerine damladı. Deniz' de bende dehşete düşmüş gibi pastaya bakıyorduk. O sırada Çağlar yanıma geldi.
' Ne oldu güzelliğine mi kıyamadın? ' diyerek tam yüzüme parmağını batırıp burnuma sürdü. Bende bir parça alıp Deniz' in burnuna sürdüm ve gülmeye başladım. Anın kötü enerjisi dağılmıştı. Deniz pastadan bir parça aldı. Dudaklarıma sürdü ve beni öpmeye başladı. Öpüşmemiz bitince pastayı ortadan kaldırdık. Hediye zamanı gelmişti. Deniz' e bir sweatshirt almıştım. ' Yarışmada bensiz üşümemen için. ' diyerek vermiştim.
'Yarışma evinden kesitler yayınlanacak. Beni özlediğin zamanlar üzerinde görmek isterim. '
' Ama kokar o zaman . ' dediğinde gülümseyerek sarıldım.
Herkes dağıldı. Bizde evi toplayıp işe gittik. .
...
Sabaha karşı yorgun gelmiştik. Sarılıp uyuduk. Uyandığımda Deniz ' i beni izlerken buldum. Artık ilişkimizde ilerlemenin zamanı gelmiş gibi hissediyordum. O da sanki benimle aynı şekilde hissediyor gibi bana bakıyordu. İçimizdeki tuhaf his bizi ele geçirmiş gibiydi ama bu his tutku değildi. Bu hissin ne olduğunu çok sonra anlayacaktık.
Usulca bana yaklaştı. Hissettiğim sıcak nefesi bu yaz sıcağında tüylerimi diken diken etti. Nazik bir şekilde saçımı arkaya ittirdiğinde nefes bile almadan ne yapacağını bekliyordum. Elini yavaşça altımdan geçirip nazik bir hamleyle beni kendine çekti. Bu tarz anlarımız olurdu ama bunun farklı olduğunu hissediyordum. Bedenlerimiz arasında mesafe kalmadı.
Boynuma değen sıcak dudaklarının öpeceğini düşünürken içinde onlarca duygu gizlenmiş bir şekilde mırıldandı.
' Çok güzel kokuyorsun. Sanki kokun hep yuvammış ben geç kavuşmuşum gibi. '
T-shirtümü ve şortumu çıkardığında iç çamaşırı ile kalmıştım karşısında. Sıcaklar nedeniyle böyle uyuduğum oluyordu. Bu his bana kötü hissettirmiyordu. Ama şu an sanki hızlı nefes almaktan boğazım kurumuş gibiydi. Kalp atışlarım daha da hızlanmıştı. Onunda en az benim kadar hızlıydı. Şu an bir tutkunun eserinden çok sanki kalplerimizin bu sevdayı kaldırmak için yaptıkları yarışın bir sonucuydu.
Doğrulup usulca bacağıma yaklaştırdı dudaklarını. Dilini çıplak bacağımda gezdirirken kesik kesik nefes almaya titremeye başladım. Göbeğimden geçerek göğüslerime ulaştı. Elini altımdan geçirip beni hafifçe kaldırdığında artık gözlerim gözlerine bakıyordu. Gözlerinde tutkuyu ve aşkı gördüm.
Bu his benim için o kadar yeniydi ki dudakları dudaklarımı dili ağzımın içini kışkırtıcı bir şekilde talan ediyordu. Kendimi kaybedip dudaklarına inlediğimde gülümseyerek ellerini kalçalarıma götürdü. Dudaklarımızı ayırıp gülümsedi. Gülümseyerek;
' Sende neler varmış böyle. Fazla mı profesyonelsin acaba?' dediğimde gülümsedi.
' Değilim. İçimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Böyle bir ilişkim daha önce hiç olmadı. ' demişti. Olmadı dediği ilişki tarzını sorgulayacak biri değildim. Ayrıca anın büyüsünü bozma niyetinde hiç değildim. Bu kez dudaklarımızı ben birleştirdim.
....
+18 sahneler olacaktır.. Bilginize.
Kalçalarımı sıkıp beni havalandırdığında bacaklarımı beline doladım. Birbirimizin dudaklarından ayrılmak istemiyor gibiydik ancak bu durum nefesimi kesmişti. Uyarmak istercesine tırnaklarımı omzuna geçirdiğimde boğuk bir inleme firar etti dudaklarından ve kalçalarımdaki eli daha da sert sıkmaya başladı. Dudaklarımızı ayıran ben oldum. Hızlanmış nefesimiz birbirimizin yüzünü okşuyordu.
' Çok güzelsin. En güzel rüyamdan daha güzelsin. '
Ensesinden tutup dudaklarımızı birleştirirken içimdeki tuttu beni şaşırtıyordu. Saçları parmaklarıma dolanmıştı. İçimden gelen istekle saçlarını sertçe çektim. Bu hareketim üzerine beni kucağında kaydırıp erkekliğinin tam üzerine bastırdı.
' Hissediyor musun güzelim. Seni ne kadar arzuluyorum hissediyor musun?'
Beni daha fazla bastırırken içimdeki endişe ve korku nedeniyle yutkundum. Sırtımı yavaş bir şekilde sıvazlayıp sütyenin kopçasını çözdü. Sütyeni odanın bir köşesine fırlattı. İşaret parmağıyla sağ göğsümün etrafında daireler çizmeye başladı.
' Çok güzel. Bu nasıl bir güzellik aklım almıyor. '
Göğüs uçlarım içimdeki utanca başkaldırırcasına dikleşmişti.
' Bu beni beğenmiyor demesin değil mi?' diyerek sol göğsümü avuçladı ve emmeye başladı. Ellerim tekrar saçlarına daldı. Saçları sanki benim bir parçam gibiydi. Onlardan ayrı duramıyordum.
Dişiyle göğüs uçlarımı eziyor, ısırıyor, yalıyor sonra emmeye devam ediyordu. Bir yandan da diğer göğüs ucumu parmaklarıyla sıkıyor okşuyordu. Göğüslerim bu zevki benden daha önce nasıl esirgersin diye isyana karar vermiş olabilirdi çünkü sızlıyorlardı. Bu acının değil zevkin sızlamasıydı.
Beni belimden tutup yükseltti. Dili bu kez usulca göbeğime kaymıştı. Yatağa uzanmamı sağladı. Kilodumu tuttu. Önce üzerinden bir öpücük kondurdu. Gözlerim zevk dalgasıyla kapanırken parmakları tenimi yalarcasına geçerek külodumu çıkardı ve onu da odanın bir köşesine fırlattı. Artık karşısında çırılçıplaktım ve alev aldığımı hissediyordum. Hemde her hücremde.
Ayak bileğimi tutup sol ayağımı hafifçe kaldırdı. Islak bir şekilde yalayarak yukarı doğru çıkıyordu. Nefesini tam oramda hissettim. Nefesi bile alev almış gibiydi. İkimizi birden yakacaktı. Kadınlığım nabız gibi atmaya başlamıştı. Önce dudaklarını sonra dilini hafifçe değdirdiğinde elimle kapatmaya çalıştım ama zarif bir hamleyle elimi çekti ve yana koydu.
' Benim için attığını bile hissediyorum. Aşkla istenmek harika bir hismiş. '
Parmaklarıyla vajinamı aralayıp bir öpücük kondurdu.
' Çok güzel kokuyorsun. Tadını merak ediyorum. '
Yapma diyemeden kafasını gömdü ve klitorisimi emmeye başladı. Bundan hoşlammayacağımı düşünmüştüm. Elimi saçına götürüp onu çekmeyi düşünürken bedenim adeta zevkin kölesi olmuş gibi kafasını daha çok bastırmamı sağladı. O emmeye bense yüksek sesle inlemeye devam ediyorduk. Ellerini kalçalarıma atıp beni hafifçe kaldırdı ve dudaklarını daha çok bastırmaya başladı. Parmak ucunda yükselmiş bir yay gibi duran bacaklarım zangır zangır titriyordu. Kendimi patlayacak bir yanardağ gibi hissediyordum.
' Deniz lütfen...' derken lafımı kesti. Onu durdurmam gerekiyordu ama durmuyordu.
' Hadi güzelim benim için gelmeni istiyorum. Dudaklarıma bırak kendini Rüya ' m. '
Sussa çok güzel olurdu ama susmuyordu. Sesi daha da tahrik ediyordu. Saçlarını oldukça sert bir şekilde çektim. Daha fazla dayanamadım. Önce bütün bedenim titredi, gerildi sonra kendimi Deniz' in dudaklarına bıraktım.
Sanki bütün gücüm onun tarafından emilmiş gibi hissediyordum. Deniz kadınlığımdan ayrılıp dudaklarıma yaklaştı. Küçük küçük öpücüklerden sonra öpüşmeye başladık. Dudaklarında kendi tadımı alıyordum. Bense utanmaya başlamıştım. Deniz gülümsedi.
' Benden sakın utanma. '
' Bunu yapmak zorunda değildin. '
' Zorunda olduğum için yapmadım zaten. Tadın bugüne kadar tattığım en muazzam lezzet. Bundan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Hatta bir kez daha...' derken onu susturdum.
' Ben daha fazlasını istiyorum. Bunu tekrar yaşayamam şu an. ' dediğimde Deniz alnıma bir öpücük kondurdu. Sonra dudaklarımız birleşti ve ahenkli danslarına başladı dillerimiz. Deniz dudaklarını benden ayırmadan eşofmanı üzerinden sıyırdı. Sadece boxer ile kalmıştı. Bunu fark edince duraksadım. Onun yaptığını yapmamı ister mi benden diye düşünüyordum ki Deniz durdu.
' Bugün değil güzelim. Sonra bir gün sende istersen. ' dedi. Konuşmadan bile anlaşmak harika bir histi. Deniz elini kadınlığıma attı. Elini hissettiğim an yine alev almaya başladım.
' Benim için bu kadar çabuk ıslanman harika ama emin misin?'
Cevabı sadece gözlerimi kapatarak verdim. Bir yanım merak ediyordu bir yanım görürsen kaçarsın diyordu. Sonuçta az önce büyüklüğünü epey iyi bir şekilde hissetmiştim. Bir de görmesem iyi olurdu. Deniz cevabı almış olacak ki boxerını sıyırıp attı. Erkekliğini girişime dayadığını hissettim. Ardından hafif bir baskı uyguladı. Kadınlığım duvarlarını yalarcasına süzüldüğü hissediyordum. Acı bir an irkilmeme neden olduğunda Deniz durakladı.
' Sanırım bunu yavaş yapmamın bir faydası yok. Ellerini omuzlarıma koy sevgilim ve canın acırsa sende benim canımı yak. '
Dediğini yaptığımda kendini içime ani bir hamleyle ittirdiğini hissettim. Bir ' Ah!' sesi firar etti dudaklarımdan. Deniz yüzümün her noktasına öpücükler kondurmaya başladı.
' Özür dilerim sevgilim. Özür dilerim. ' diyordu. Gözlerimi araladım ve ' Geçti. ' dedim.
' Emin misin? Devam etmek zorunda değiliz. '
' Eminim. '
Yarım bırakmak adetim değildi başladığım hiçbir işi. Bu öyle bir şey değildi belki ama ben bu kadar ufak bir acıdan vazgeçmezdim. Deniz içimde hareket etmeye başladığında acı yerini zevke bıraktı ve ben adeta bulutlara eriştim.
....
Deniz yanıma uzanmıştı. İkimizde de yerimizden kıpırdayacak hal yok gibiydi. Deniz yine de bana uzandı ve beni göğsüne çekti.
' Bir kadın bir adamı kaç kez dünyanın en mutlu insanı yapabilir? Sen bunu nasıl başarıyorsun?'
Elimi kalbinin üzerine koydum. Hala nefeslerimiz ve kalbimizin atışı hızlıydı.
' Abartmakta da bir dünya markasısın bence. '
Saçlarımı okşamaya başladı ve nazik bir öpücük kondurdu.
' En ufak bir abartı yok sözlerimde. '
' Deniz kalkalım mı?'
' Ne oldu güzelim?'
' Çarşafı değiştirmek istiyorum. '
' Sen çok yorgunsun. Duşa gir istersen ben hallederim. '
' Lütfen sen git odadan. '
' Peki. ' dedi. Beni zorlamadı. Deniz' in duşa girmesiyle odayı ve yatağı topladım. Deniz çıkınca duşa girdim.
Duştan çıktığımda Deniz yatağın üzerinde oturmuş ağlıyordu. Yüzünü ellerimin arasına aldım.
' Ne oldu?'
' Biliyor musun bir zamanlar senin elini bile tutabilmek benim için hayaldi. '
' Eee ne bu şimdi seks bile yaptık oh ağlaması mı?' derken tek amacım onu gülümsetebilmekti. Deniz gülmedi. Kafasını kaldırdı.
' Şu an benden nefret edebilirsin ama bunu söylemek istiyorum. Yani daha doğrusu sormak. Benimle evlenir misin Rüya?'
Ellerimi yüzünden çektim. Ayağa kalktım ve istemsizce geri geri adım attım.
' Hayır. ' dedim. ' Hayır. Bu kadar görkemli bir aşkı sıradan aşklarla aynı hapishaneye kapatmayacağım. '
Deniz ayağa kalktı. Yanıma gelip ellerimi tuttu. Gözünden bir damla yaş süzüldü.
' Rüya lütfen. Korkuyorum. Seni kaybetmekten korkuyorum. '
O an bunun bir öngörü olduğunu bilmiyordum. O gün evet deseydim belki her şey farklı olurdu ama demedim.
' Üzgünüm ama sevgimiz değil imza bir arada tutacaksa bizi zaten bitmişizdir. Kabul edemem. '
Deniz' in gözünden süzülen yaş tuttuğu elime damladı. O damla kadar temiz bir kalbi olduğunu biliyordum ama yine de kabul etmedim.