Katre, Ozan’ın sessizce onu didikleyen gözlerine bakarken nefesini tutmuş, adamla arasına az da olsa mesafe koyabilmek için tüm ağırlığını sırtını yasladığı yastıklara vermişti. Kendi bedeni içine çökebilse çökerdi. Korkuyla iri iri açtığı gözleri titreşirken güçlükle yutkunup zorunlu bir nefes aldı. “Gerçekten, yalan söylemiyorum,” diye mırıldandı. Ozan, aralarındaki mesafeyi neredeyse kapatınca bir kez daha nefesini tuttu. Adamın karanlık, öfkeli bakışlarıyla gözleri bile yanmaya başlamıştı. Bileği, adamın kalın ve nasırlı parmaklarının arasında sıkılmaya devam ettiği için canı da yanıyordu. Gözleri inatla adamın yüzünde kanayan ince çiziğe gidiyor, hemen ardından gözlerine kayıyordu. Sanki bir an göz temasını kesse üzerine saldıracak vahşi bir kurtla karşı karşıya gibi hissediyordu.