Kübra, uyandığında başta hiçbir şey hatırlamıyordu. Kerimhan’ın kollarının arasındaydı. Bedeninin üzerinde uzanıyordu. Yüzünü adamın boynuna gömmüş, kokusunu içine çekerek onun kendisi sarıp sarmaladığı gibi ona sarılmıştı. Üzerindeki havlu sıyrılıp gitmişti. Çıplaktı. Kerimhan’ın sıcaklığı, kokusu üzerine sinmişti. Elinin tekini adamın saçına daldırmıştı. Diğerini ise adamın bedeni ile yatağın arasına sokmuş, belini sıkıca kavramıştı. Çıplak göğsü onunkine sürtünüyordu. Çıplak bacakları onun kaslı bacaklarına dolanmıştı. Kasıklarının arasında sadece onun çamaşırı vardı. Aletini bacaklarının arasında, sızlayan bölgede olduğu gibi hissedebiliyordu. Kirpiklerini aralamadan önce, dudaklarını adamın teninden uzaklaştırdı. Sonra yavaşça kirpiklerini araladı. Alacakaranlık odada, belli