İKİNCİ BÖLÜM

518 Words
''Sen parlayan bir ışıksın Meyra.Bende bu ışığı söndürmeye gelen sadist.'' Ter içinde kalmış vaziyette yataktan fırladım.Söylediği sözler hala kulağımda yankılanıyor ve gitmiyordu.Elimle alnımda birikmiş terimi silip yataktan kalktım ve banyoma girdim.Aynada bembeyaz olmuş yüzüme bakarken,gözüm bileğimdeki şekle kaydı.Yaptığı şeyi bir nebze yok edebilmek için dolunay şeklinde ama arkasında hala ışıkları belli olan dövme yaptırmıştım.Sözleri tekrar tekrar kafamda yankılanırken,bileğime bakmayı kesip hızla elimi yüzümü yıkadım.İlaçlarımı almam gerektiğinin kesinlikle farkındaydım ama beni ölü birine çevirirlerken pekte Meyra olmuyordum. Odama geçip yeni okulumun üniformalarını üstüme geçirdim.Şort etek,diz kapağına kadar olan beyaz okul çorabı ve siyah lakos tişörtüyle sıkıcıydı ama adı kadar olamazdı.Cidden hangi akıllı bir lisenin adını Tan koyar.Tan Lisesi.Alacakaranlık... Tam benlik. Ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve aynamın karşısına ilerleyip,saçlarımı at kuyruğu topladım.Çillerimi pudrayla kapatıp -yada kapatmaya çalışıp- gözüme kalem çektim.Çantama boş bir defter,cüzdan ve telefonumu fırlatıp omzuma astım.Aşağı kata inip,neredeyse zincir vuracağım kapının kilidini açtım ve kendimi dışarıya attım.Okulla evimin arasında yarım saatlik bir yol olunca mecbur Mini-Cooper'ıma atladım.Genelde yürümeyi tercih ederdim ve bir çok yere de yürüyerek giderdim.Ama söz konusu şu lanet okul ortamı olunca yürüyen bacaklarıma acımıştım. Tan lisesine havalı bir giriş yapıp tek hareketle arabamı park ettim.Yine aynı havayla arabamdan inip,okula ilerlerken arkamdan hayvanca çarpan birisiyle çantam öne fırlamıştı. ''Pardon.''diye bağırıp aynı hızıyla okula girdiğinde sinirle nefesimi verdim ve çantamı alıp okula ilerledim. Müdürün klasik konuşmasını dinleyip,sınıfımı bulmak için koridorda can çekişmeye başladım.Durdurup birine sormaya fırsatım yoktu çünkü herkes arkasından atlı kovalıyormuşcasına hızlı hızlı yürüyordu. ''Selam.'' dedi yeşil gözleriyle fazla sempatik duran bir kız. ''Selam.'' ''Sen yeni kız olmalısın.Bizim sınıftasın.Listeden baktım,bir tek senin adın farklı geldi yani sen Meyra isen bizim sınıftasın demek oluyor.''dedi tek nefesle. ''Evet.''demekle yetinip koluma giren kızla sınıfa doğru ilerlemeye başladık.12/A yazan sınıfa girdiğimizde tüm bakışlar bize dönmüştü. ''Millet yeni kızımız Meyra geldi.''dedi hala adını bilmediğim kız.Herkes eliyle selam verirken,kız yine beni çekiştirerek orta sıraya ilerleyip kendi cam kenarına geçerek yanına oturttu. ''Okulu sonra gezdiririm sana.Çabuk alışırsın zaten.'' ''Birde adını öğrensem?'' ''Ah deli kafam ben Simay.''dedi elini uzatarak.Sırıtıp elini sıktığında bileğimi kendine çevirdi. ''Vay dövmen harika ama yapan beceriksiz sanırım yan tarafını da çizmiş.''dedi dikkatle inceleyerek.Hızla elimi çekip bakışlarımı kaçırdım.Gerginlik yine her hücreme işlerken,nefes alışlarımı kontrol etmeye çalışıyordum. Simay'ı şaşkın vaziyette bıraktığımı bildiğim için tekrar ona döndüm. ''Anısı kötü.Gerildim bir anda kusura bakma.''dedim gülümseyerek. ''Ben bilmiyordum Meyra cidden çok üzgünüm.'' ''Nereden bileceksin canım benim sorun yok.''dedim bu defa onu sakinleştirerek.Sınıfa hocanın girmesiyle ayağa hepimiz hazır ol misali ayağa kalktık.Eliyle oturun diye işaret edip,masasına ilerledi. ''Bu adam biraz değişik.Kafasına takarsa seni büyük sıkıntı çekersin o yüzden hep sessiz kal.''dedi Simay fısıldayarak.Anladım anlamında başımı sallayıp hocaya döndüm. Geçen 10 dakikanın ardından sınıf kapısının çalmasıyla bakışlarımı çevirdim.Hafif kumral saçları ve kahverengi gözleri olan bir çocuk girdi sınıfa.İlk bakıldığında normal bir erkek gibi dursa da kumral saçı ve gözleri onu fazlasıyla yakışıklı yapabilmişti.Yüzü bebeksi olsa da bir Poyraz değil di gözümde.   ''Girebilir miyim?''dediğinde hoca yine eliyle geç işareti yaptı.Çocuk arka sıraya doğru ilerlerken kimseyle göz teması kurmamış,sessizce yerine oturmuştu. ''Bu da havalı çocuğumuz Akın.Kendi grubu dışında kimseyle muhattap olmaz.O yüzden bakmadı yüzümüze.''dedi Simay tekrar kulağıma fısıldayarak.Bakışlarımı çocuğa çevirdiğimde elindeki ne olduğunu çözemediğim daire şeklindeki şeyle oynuyordu.Tekrar önüme dönüp hocayı dinlemeye başladım ve şu günün biran evvel bitmesini diledim.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD