BİRİNCİ BÖLÜM

561 Words
Adımlarımı hızlandırırken arkamdaki yabancının daha da yaklaştığını hissedebiliyordum.Yüzüme çarpan yağmur suyundan kapişonumu olabildiğince aşağıya çektim.Evimi gördüğümde rahatlasam da,yabancının peşimi bırakmayışı rahatlamamı fazlasıyla gölgeliyordu. Köşeyi dönüp yerde oluşan su birikintilerine aldırmadan adımlarımı hızlandırdım.Ah...Bunu aşmam lazımken paranoyaklaşmam her saniye artıyordu.Doktormu dinleyip ilaçlarımı almalıyım belki de. Ona dönüp derdinin ne olduğunu sormak gibi çılgınca bir fikir belirdi kafam da.Derin nefesler alıp,kendimi sakinleştirmeye başladım.Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sesini yabancı bile duyabilirdi.Kafamda cümlelerimi oturtup arkamı dönecekken,kapişonumun çekilmesiyle sokağı dolduran bir çığlık koptu ağzımdan. ''Şşş,sakin ol benim Poyraz.''dedi elini ağzıma kapatmış,tedirgin şekilde bana bakarak.Korkudan gözlerimi o kadar büyülmüştüm ki,yuvalarından çıkacağını hissettim.Kendime geldiğim de sertçe eline vurup,ağzımdan çekmesini sağladım. ''Bilerek mi yapıyorsun Poyraz?''dedim sinirle. ''Sana her yaklaştığımda daha da hızlandın Meyra.Adınla seslenemeyeceğimi biliyorum.Benekli diye bağırsam sen sevmiyorsun.'' tek nefesle.Bıkkınlıkla nefesimi verip koluna girdim. ''Bana evime kadar eşlik eder misin bebeksi?'' ''Memnuniyetle benekli.''dedi sırıtarak.Gözlerimi devirip tek elimle kapişonumu tekrar başıma geçirdim ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladık. Poyraz Duman.Hayatımda ki yeri hiçbir yere sığmayan gerçek dostum.Başıma gelen olaydan sonra beni hiç bırakmayan tek insan.Yakışıklı kavramını taşıyan erkek.Yeşil gözleri,sağa yatırılmış hafif dağınık saçları ve bebeksi yüzüyle benim bebeksimdi işte. Sessiz yürüyüşümüzün ardından evin önüne gelmiştik.Kolundan çıkıp basamağa adımımı attım ve tekrar ona döndüm. ''Yarın yeni okul günü.''dediğinde umursamazca omuz silktim. ''Sadece mezun olmaya bakacağım.'' ''Ve yeni kız arkadaşlar edinmeye.'' ''Bir iki tane de erkek. ''Vururum seni.''dediğinde sırıtmam gülümsemeye dönüşmüştü. ''Kızları sanki benim için istiyorsun.'' ''Tabiki de senin için.Bir tanesi de benim.'' ''Sen bebeksisin nasıl sevgilin olmaz?'' ''Kader kısmet beneklim.Bu arada çıkışta seni almaya geleceğim,bayadır doktora gitmiyosun beraber gideceğiz.'' ''Peki babacığım.'' ''Aferim beneklime.Ben kaçtım,iyi geceler. ''İyi geceler.''deyip kapıyı açtım ve ölüm sessizliğine sahip olan evime girdim. Ne 'Nerede kaldın kızım?'diye söylenen bir annem,ne de benim için endişelenen bir babam vardı.5 yaşındayken evde nasıl çıktığı bilinmeyen yangında kaybetmişim onları.Annem ve babam beni çıkarken görmedikleri için,tekrar eve girdiklerinde dumandan zehirlenerek ölmüşler.Onların ölümünden sonra amcamın himayesine girmişim. Altan Kaya.45 yaşında harika bir eş ve baba profili çizen,yakışıklı,başarılı ve Kayalar aile şirketinin başında duran amcam.Eskiden babamla birlikte şirketi yönetirken,vefatıyla tüm sorumluluğu tek başına üstlenmişti.Babamın tüm hisseleri bana geçmiş,şimdiden şirkette söz sahibi biri olmuştum.Daha lise öğrencisi olduğum için amcam işlere karışmamı pek istemiyordu ki meraklısı da sayılmazdım. Evin boğucu karanlığından kurtulmak için hızla salondaki ışığı açtım.Elektirikler kesildiğinde eve jeneratör bağlattıracak kadar haz etmiyordum o siyahlıktan.Işıklar dururken,siyaha ne gerek var ki? Üstümdeki ıslak montumdan kurtulup,kapıyı 3 kere kitledim ve mutfağa yöneldim.Isıtıcıya suyu koyup kaynamasını beklerken,dolaptan bütün abur cuburları tepsiye koymaya başladım.Ne kadar Poyraz'a umursamaz ifadesini versem de,yarın için gergindim.Okula 1 yıl ara verip,tekrar başlamayı mantıklı bulmuyordum.Bıraktığım şeylere tekrar başlayan birisi değildim ben ve bu okul işine de amcam için katlanacaktım.Her ne kadar özel okula kayıt yaptırıp,direk mezun olabilme şansım olsa da,ona göre devlet lisesine gidip hayatımı gerçekten yaşamalıymışım. Gerçi gideceğim lisenin özel liselerden pek bir farkı yoktu.Poyrazla okula bakmaya gittiğimizde en fakirinin bile altında getz model araba vardı.Ortamı öyle görünce müdürün yanına çıkıp,okumadan mezun etmesi için para teklif etmiştim ama amcam benden daha önce davranamış, müdürü kendine bağlamıştı. Su kaynayınca bardağıma doldurup kahvenin eşsiz kokusunu ortaya çıkardım.Sudan bile daha çok içtiğim şeyi asla bırakmazdım. Saatin ilerleyişiyle üstüme düşen ağırlık artmışttı.Tepsiyi sehbaya koyup,televizyonu kapattım.Balkon kapılarının kilitlerini ve alarmı kontrol edip,paytak adımlarla odama çıktım.Hemen baş ucumdaki lambaya yönelip odamın aydınlanmasını sağladım.Uzun uğraşım sonucu dar pantolonumdan kurtulup,Poyraz'ın aldığı puantiyeli onun deyimiyle benekli eşofmanlarımı giydim ve yatağa girdim.Belki de en sevdiğim şeydi uyku.7 saatliğine de olsa dünyayla bağlantını kesiyor,tüm kötülüklerden korunuyordun.Kapanan göz kapaklarıma işkence etmeyi kesip kendimi uykuma teslim ettim.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD