Gözlerimi kapatıp bir kez daha açtım. Karşımda korkuyla bakan ela gözlere vardı. Şu anda o kadar tedirgin gözüküyordu ki anlatamam. En son kendimi zorlayıp kalkmaya çalıştığımda elimi tuttuğunu fark ettim. Etrafımızda ki topluluk "Ambulans çağıralım" diye konuşuyordu. Bir an önce gitmem gerektiği için ayağa kalkmaya çalıştım.
-Bir şeyim yok. Zaten benim hatam, iyiyim.
Panikle konuştuğum kelimelerden sonra gitmeye çalıştım, ama ela gözler beni bırakmaya niyeti yoktu. İri cüssesi ile bana engel olmuştu.
-Sizi böyle bırakamam. Önce hastaneye gidelim. Sonra nereye isterseniz bırakırım.
Bu ne kibarlık oğlum? Hayatımda kimse benimle böyle konuşmadı. Giydiği kıyafete ve tipine bakılırsa iyi yerde çalışıyordu. Etrafımızda ki insanlara baktı.
-Tamam teşekkür ederiz. Biz şimdi hastaneye gidiyoruz.
Beni tutup arabaya doğru götürürken, bu işin sonunu merak yemeye başladım. Şimdilik buradan uzaklaşmak istediğim için arabaya bindim. Arabanın içi güzeldi. Biran önce şu adamdan kurtulmak gerektiği için dikkatimi dağıtmamaya çalıştım.
Arabaya bindiğinde göz göze geldik. Dikkatlice beni izliyordu. Düşmenin etkisi ile üstüm başım toz olmuştu. İyice kendimi kötü hissettim.
-Hastaneye gerek yok. Yakın bir yerde bırakın,ben gideyim.
Ela gözleri yine bana baktı. "Olmaz dedim. Sizi böyle bırakamam. Bu arada benim adım Güney. Sizin?"
-Ayşe....
Nasılsa bir daha görmeyeceğim biri diye söyleyip geçtim. Bu kadar kibar biri ile nasıl konuşulur bilmiyorum. Benim hayatım oğlum,koçum ve küfürlerle geçmişti.
-Güzel bir isim.
İsim güzel, ama onu taşıyan insanın hayatı hiçte güzel değil. Hastaneye geldiğimiz gibi arabayı park etti. Ben inene kadar kapının dibine gelen Güney beni fazla geriyordu. Alışkın olmadığım hareketler her zaman korkutmuştur.
-Kendim yürürüm.
Verdiğim tepki ile biraz kötü oldu ve geri çekildi. Birlikte acile girip sıra aldık. Güney gidip birileri ile konuşunca bizi öne aldılar.
-Hoşgeldiniz. Tam olarak neyimiz var?
Ben konuşacakken araya Güney girdi. Gören ciddi bir şey var sanacak.
-Kaza yaptı doktor bey. Bir şeyim yok diyor ,ama dikkatlice bakılmasını istiyorum.
Doktor bana bakınca "Bir şeyim yok diyorum, ama anlatamıyorum."dedim.
-Siz her şeyi kontrol edin. Emin olalım.
Doktor sonunda dayanamayıp gülmüştü. Güney'in hiç birşey umurunda değildi. Sanki ciddi bir iş üzerinde gibiydi .
-Tamam,gerekenleri yapalım.
Doktor çıkınca sinirle Güney'e döndüm.
-Biraz abartmıyor musun? Bir şeyim yok diyorum.
Artık tepem atmıştı ve zor dayanmıştım. Güney hayretle bana baktı.
-Ben iyi olduğunuza emin olmak istedim.
-Olma !! Benim bir sürü işim var. Seninle mi uğraşacağım? Bir şeyim yok dedim. Bırak da gideyim.
Güney öylece kalınca odadan çıkıp doktoru buldum.
-Benim gitmem lazım. Varsa atılacak bir imza atıp gideyim.
Doktor bir bana bir arkama baktı. Anlaşılan Güney arkamdaydı. Sonunda doktor pes edince gerekli evrakları imzalayıp kendimi dışarı attım.
Hızla giderken birden Güney'i karşımda bulmayı beklemiyordum.
-Bari gideceğiniz yere bırakayım.
-Bir yere bırakma. Sadece peşimi bırak yeter.
-Bak sana çarptım. Şimdi senin için birşey yapmazsam kendimi kötü hissedeceğim.
Birde bize kız diyorlar. Bence şu anda karşımda duran adam tam kız gibiydi.
-Hata benim. Şimdi git hadi.
Yine gitmek için ilerlemek istedim ve yine koca cüssesi ile karşıma geçti. Yani sadece görüntü olsa korkacağım, ama çok kibar ve beyefendi kategorisine giren biri. Yani beni korkutmuyor.
-Bak.....
-Bu sefer sen baksan. Hadi bırakayım.
Bu yapışkandan kurtulamayacağımı anlayınca "Tamam"demek zorunda kaldım. Sessiz bir şekilde arabaya bindim.
Güney de zafer kazanmış bir şekilde arabaya bindi.
-Ne taraftan gidiyoruz?
Onu evimin yakınına götürmeyi düşünmediğim için rast gele bir yeri tarif ettim. Dediğim yere varınca arabayı durdurdu.
-Bu benim kartım. Birşey olursa her zaman arayabilirsin.
Hemen kurtulmak için tamam der gibi kafamı salladım. Kartı alıp baktığımda araba üzerine bir şirketin müdürü olduğu yazıyordu. Bu şirkeri biliyordum. Bir ara arabalarına göz koymuştuk. Şimdi ona anlatsam baya komik olur.
Arabadan inip etrafa baktım. Bu adam gidene kadar bir yere sığınmam lazımdı. Etrafa bakarken açık olan apartman kapısı yüzümü güldürdü. İçeri girip bir süre bekledim. Gittiğine emin olduktan sonra evimin yolunu tuttum.
Can sıkıntısından kendimi dışarı at , bak sonra neler olsun. Üstüm, başım perişan olmuştu.
Sonunda mahallenin sokağına girdiğimde Demir 'i arabaya yaslanmış şekilde gördüm. Bir bu eksikti şimdi. Gelince her şey üst üste mi geliyor?
Beni görünce panikle doğruldu. Hızla bana adım attı. Bende olduğum yerde durdum. Derdi neyse anlatsın diye bekledim.
-Sen neredesin?
Çocuk azarlar gibi beni azarlaması normal mi?
-Sanane benim nerede olduğumdan.
Demir üstümü fark edince daha bir gerildi.
-Bu üstünün hali ne? Ayşe nereden geliyorsun? Adamı deli etmede konuş.
-Bak seninle uğraşacak halim yok. Adamın biri peşime takıldı. Onu atlatacağım diye uğraştım. Üstüne araba çarptı. Şimdi bir de.. .
-Ne!!! Araba mı çarptı? Bir yerine birşey oldu mu?
Biri de beni duysun kardeşim. Ben burada çek git diyorum o ne yapıyor. İstemiyorumun türkçesi ne ,bilen var mı?
-O adam benim adamımdı. Seni koruması için bıraktım.
Peki benim bu kadar sinirlenmem normal mi?
-Sen kendini ne sanıyorsun da peşime adam takıyorsun?
-Sana dün akşam kim olduğumu söyledim.
- Bu ne saçma bir cevap, istemiyorum kardeşim. Ne seni ne başkasını hayatımda is-te-mi-yo-rum.
Devam edeceğim anda Demir kolumu tutup kendine çekti. Zaten hemen güç kullanın.
-Sende şunu anla güzelim, is-te-ye-cek-sin.
Kolumu sıktığını fark edip elini çekti. Artık konuşmak istemediğim için hızla uzaklaştım. Kapıyı açtığım gibi kendimi içeri attım. Bir daha evden çıkmayacağım diye yemin mi etsem?
Tam bitiyor derken karşımda meraklı gözler belirdi. İşte şimdi bayılabilirim.
-Ayşe!!!
-Abi ne olursun soru sormayın.Bu da kafa ama, bir yere kadar dayanıyor.
Kaçmak mümkün mu? Hepsi karşıma dizildi.
-Bize dün geceden beri ne olduğunu anlatmadan bir yere gidemezsin. Bu Demir denilen adam neden buralarda geziyor? Hem senin bu üstünün hali ne?
Salih abi sağolsun hepsinin dikkatle üstüme bakmasını sağladı. Kuzey abi sinirle bakmaya başlamıştı bile.
-Kendisine sorsaydın, Salih abi. Ben iyiyim, üstüm toz oldu o kadar.
Artık sesim yorgun çıkmıştı.
-Ablamı yormayın bakayım.
Ali sonunda imdadıma yetişmişti. Beni aralarından geçirdi. Tabi bu durum üçünün de hoşuna gitmedi.
Sonunda odamda yalnız kaldığımda üstümü değiştirip duşumu aldım. Yatağa yattığımda mesaj sesi ile gözlerimi açtım. Aklıma tek gelen Buse'ydi.
Elime aldığımda mesajın kimden olduğu belli değildi. Numara kayıtlı değildi, ama gönderen anlaşılan beni tanıyordu.
Iyi geceler Ayşe. Nasıl olduğunu merak ettim.
Bizim kız numara değişirse haber verirdi. Peki bu kim?
????
Sadece bunu gönderdim ve tekrar gözümü kapattım. Hemen cevap gelmişti. İnşallah değecek biridir. Yoksa elimden çekeceği vardı.
Pardon, adımı yazmayı unutmuşum.. Ben Güney
Elinde ki telefona bakıp güldüm. Bu adam benim numaramı nereden buldu? Ben onun numarasını nereye attığımı hatırlayıp baktım. Ciddi ciddi bu numara onundu.
Telefonun arama tuşuna basıp direk aradım. Kız gibi mesajlaşacak halim yoktu.
-Ayşe iyi misin? Bir sıkıntı yok değil mi?
-Var!!! Numaramı nereden biliyorsun?
-Şey.... Bu gün hastanede yazarken ezberledim.
Sinirden ellerimi sıktım. Bu kadar aptalca şeyi nasıl yapardım?
-Kızdın mı?
-Evet... Şimdi kapat telefonu ve sil numaramı.
Tam kapatacakken "Dur!!!Dur!!! Kapatma.." sesi ile tekrar telefonu kulağıma götürdüm.
-Sadece nasıl olduğunu merak ettim.
-Seninle kavga edecek kadar iyiyim. Yetti mi?
Ben ne kadar kaba ve sertsem ,o bir o kadar sakin ve kibardı. Ben onun yerinde olsam, benim gibi biriyle asla konuşmam.
-Galiba yetti. Ailem birşey dedi mi? Senin için sıkıntı oldu mu?
İşte benim tek zayıf noktam. Aile...
Olmayan ve merak etmeyen bir aile.
-Ayşe!!! Orda mısın?
-Bu kadar konuşma yeter. Kapatıyorum.
Telefonu bu sefer direk kapattım. Az önceki konuşmayı unutmak için yine uykuya sığındım.
Üst üste gelen mesajlar artık beni deli etmişti. Bir insan bu kadar mı yapışkan olur? Elime aldığımda Güney'den gelen mesajla dolmuştu.
Ayşe ne oldu?
Kötü bir şey mi dedim?
Cevap vermeyecek misin?
Neden her şeye kızgınsın?
Anlaşılan konuşmak istemiyorsun. O zaman iyi geceler.....
En son mesajı da okuduğumda bu işin bittiğini düşünmek istedim.
Benim hayatımda ikinci bir kişiye yer yoktu. Arkadaş,abi ya da sevgili bunlar hep benim için yük gibiydi. Tamam bizimkileri seviyorum. Artık nasıl bir sevgiyse, ama onlara bile eyvallahım yoktu.
Buse var mı, yok mu bilmiyorum, ama atamadığım biriydi. Bunlar dışında hayatıma yeni bir kişiyi almayı düşünmüyorum....
Yeterince karışık olan hayatımı daha da karıştıramam.. .