"Umut, nefes gibidir. Bir kere kesilince geri dönemezsin..."

2015 Words
Tutku coşkuyla oradan oraya koşturuyor , eline aldığı her şeyde gözü kalıyordu. Asır ve Berk ise ikisi birbirinden bi'haber Utku'nun bu çocuksu halini şaşkınlıkla izliyorlardı. Arada bir attığı tatlı gülüşlerde gözleri kalıyor ve anlamsızca Utku'nun gülüşlerini izliyorlardı. Tutku heyecanla yine başka bir yere koşmuş ve oradan üç bardak süt mısır almıştı. Asır ve Berk oyuncak at yarışını izliyorlardı. Tutku küçük bölümden geçip oraya gitmek istedi. Karanlık küçük bir yer vardı ve tam oradan geçerken peruğu bir ağaç dalına takıldı. Elindeki süt mısırlardan dolayı hareket edemiyordu da. En son hafifçe çekiştirdiği sıra alnındaki kısım yırtılmış ve peruk ağaçta takılı kalmıştı. Tutku panikle etrafa saçılan saçlarına ve ağaç dalındaki peruğuna baktı. Süt mısırları bırakır bırakmaz koşarak büyük bir mağazaya girdi. Saçlarıyla yüzünü iyice gizledi ve kendisine güzel bir elbise aradı. Omuzlarını açıkta bırakan turuncu bir elbise buldu. Onu hemen alıp altına da krem rengi bileklerine uzanan bir ayakkabı aldı. Koşarak kabinlere girdi ve üzerini hızlıca düzeltti. Aynada kendine baktı ve elleriyle saçlarını taradı. Oradan çıkar çıkmaz koşarak parasını ödedi ve dışarı çıktı. Yan tarafa girdi ve birkaç tane makyaj malzemesi aldı. Hızlıca biraz makyaj yaptı. Şimdi kendisini çok da iyi tanıyamazlardı. Eve gitmeliydi, Emre'yi bulmalı ve peruğunu yarına kadar yaptırmalıydı. Telaşlı bir halde gezerken peruğunu ağaç dalında unuttuğunu fark etti. Telaşla koşmaya başladı. Ayakları birbirine dolanıyor, topuklu ayakkabılar ile koşmak zor oluyordu. Hızlıca o araya girdi ve peruğunu aceleyle daldan alıp elindeki kıyafet poşetine atmıştı ki kaçmak için dönmesiyle topuğunun yana kayması bir oldu. Tutku elleri tutunacak bir yer ararken belini kavrayan bir çift kaslı kol ile nefesini tuttu. Gece boyu Utku'yu izleyen genç adam girdiği bu izbe dar sokak ile onu kaybetmişti. Sonunda Asır ve Berk denen iki salaktan uzaklaşınca yalnız yakalayabilme umuduyla bu dar sokağa girmişti ancak üzerine düşmekte olan bu genç kız ile ne olduğunu anlayamadı. Tutku başını kaldırıp Kaya'yı görünce tuttuğu nefesini yutar gibi oldu. İstemsizce genzine kaçan tükürüğü ile öksürmeye başlayınca Kaya elini genç kızın sırtına koydu ve yardımcı olmaya çalıştı. Tutku öksürükleri bitip de gözleri yaşlardan dolayı cam gibi parlayınca istemsizce dönüp Kaya'ya baktı. Kaya hemen genç kızı tanımıştı. Bu kız kendilerini döven kızın ta kendisiydi. Gözleri istemsizce kızın üzerindeki salaş elbiseye , ayaklarındaki nazik ayakkabıya ve cam gibi yeşil gözlerine kaydı. Allah şahitlik etsindi ki yüreğini avuçlarına düşürmüştü. "Siz?" diyebildi. Tutku hiç bozuntuya vermeden gülümsedi. İkizini asla riske atmayacaktı. "Çok teşekkür ederim, az kalsın düşüyordum." diyerek saçlarını kulağına arkasına sıkıştırdı. O sırada kolundaki dövmeyi gören Kaya gözlerini kıstı ancak aklı kızın güzelliğine takılı kalmıştı. Özellikle de şu an eli hâlâ yardımcı olmak için belindeyken inanılmaz derece de farklı hissediyordu. "Dövmeniz..." dedi yutkunurak. "...çok güzelmiş." Tutku dövmeyi hatırlayınca gülümsedi ve en güzel yalanı buldu. Sonuçta bu adam iki kardeş olduklarını biliyordu. "Abim ile beraber yaptırmıştık, hatta ensemizde bile var." dedi gülerek. "Şimdi milli bir sporcu olmak adına evden ayrıldı." diyerek yalandan bir üzüntü ile dudaklarını büzdü. Kaya nefes alamadığını hissetti. İçinden kızın kendisini tanımaması için dualar ederken kalbi ağzına gelecek ve onu kusacakmış gibi hissediyordu. "Anlıyorum." diyen Kaya geri çekilirken hafifçe yutkundu. "İsminiz neydi acaba?" dediğinde Tutku gülerek omuzlarını dikleştirdi ve elini nazikçe uzattı. "Ben, Tutku." dediğinde Kaya yutkunmadan edemedi. Gerçekten de büyük bir Tutku'ydu... "Ben de Kaya, memnun oldum." dediğinde Tutku tekrar gülümsedi. Kaya heyecanlandığını hissedince kendi kendine küfür etti. İki de bir kavga edip durduğu adamın kardeşinden etkilenmişti. Sinirlenmek istese de gözleri ne zaman kızın gözleriyle buluşsa da içinin eridiğini hissetti. O gece de kızın güzelliğini görmüştü ama kavgadan dolayı güzelliği hep bir perde arkasında kalmıştı. Şimdi ise saçları omuzlarından süzülürken belirgin köprücük kemikleri ve bembeyaz teni ile ona gülümsüyordu. İnce beli, şekilli bacakları ve muazzam gülümsemesi Kaya'yı kendi gibi sert bir kayaya çarpmıştı. "Bir şeyler içmek ister misiniz?" dedi Kaya istemsizce. İçinden kendine ve kalbine binbir türlü küfürler yağdırsa da gözlerini çekemiyordu kızın güzelliğinden. Tutku terslemenin iyi olacağını düşünmüyordu ama gitmenin de çok iyi olacağını sanmıyordu. "Ee.." diyerek yanaklarından dudaklarına doğru süzülen saçını geriye atmaya çalıştı. "Şimdi ilk kez karşılaştığım biriyle ne kadar doğru olur?" diyerek Kaya'ya baktı ve şaşkınlıkla sendeledi. Bu çocuk kendisine kötü davranan adam değilmiş gibi bakıyordu. Üzerindeki siyah tişörtü ve kot pantolonu ile karşısına dikilmiş , gözlerine merakla bakıyordu. "Kötü bir durumla karşılaşmayacağınızın garantisini verebilirim." dedi Kaya özgüven ile. Tutku , Emre'yi bulmalıydı ama o an Kaya'dan neden kendilerine saldırdıklarını öğrenebileceğini düşündü. "Size güveniyorum öyleyse, lütfen beni haksız çıkarmayın." dedi mağrur bir gülüş ile. Kaya bu sözlerin ardından kıpır kıpır oldu ve iyice göğsünü kabarttı. "Siz ne yapıyorsunuz, peki?" dedi Kaya merakla. Bu kızın abisinden çok daha iyi dövüştüğünü düşünüyordu. Abisi okulda böyle boru öttürebiliyorsa bu kızın neler yapabileceğini düşünemiyordu bile. "Aslında abimin peşinden gitmek istiyorum." demesiyle Kaya heyecanla nefesini tuttu. "Aynı üniversiteye mi ?" dedi ve umut dolu bir bakış sundu farkında olmadan. Nedensizce onunla aynı okulda okuyabilmek Kaya'yı heyecanlandırmıştı. "Hayır." diyen Tutku ile Kaya bu sefer çok daha sert tosladığını hissetti. "Ben abimden çok daha elastik bir fiziğe sahibim bu yüzden bazı konularda beni geçemiyor." diyerek kıkırdadı. "Abi dediğime de bakmayalım ." deyip tekrar güldü. "Sonuçta bir buçuk dakika." diyerek tekrardan güldü. Kaya , yemyeşil gözleriyle geceyi izleyip gülüşen kızın her zerresine hayran kalmaya başlamıştı. "İkiz misiniz yani?" dedi Kaya en son. "Evet, ikiziz. " dedi Tutku ve gözleri süt mısır satan tezgahtara döndü. İlk kez süt mısır yiyecekti ve o da hüsran ile bitmişti sonu. Kaya genç kızın gülen yüzünün, ışıldayan gözlerinin bir anda durulduğunu fark etti elbette. Gözleri direkt baktığı yere gitti ve süt mısır tabelasına takıldı. "Süt mısır ister misiniz? " dedi Kaya sanki onun istediğini fark etmemiş gibi davranarak. "Benim canım çok çekti ." dediğinde Tutku bir anda tutuşan gözlerindeki heyecanla Kaya'ya döndü. Anlamıştı tabii Kaya'nın kibarlık yaptığını ve şu an hiç terslemek ya da reddetmek gelmiyordu içinden. "Gerçekten, hmm..." deyip gülümsedi ve dişlerini göstererek "evet." dedi. Kaya kızın küçük bir bardak süt mısırına nasıl böyle sevindiğini anlamasa da hevesle iki bardak süt mısır aldı. Tutku elindeki süt mısırın içindeki şeylere baktı. Ketçap , mayonez , nar ekşisi, limon... Her şeyi koymuşlardı. Gözü Kaya'ya döndü ve onun ne yaptığını izledi. Kaya dikkatli hareketlerle mısırı karıştırıyordu. Yavaşça, dökmemeye dikkat ederek, mısırını karıştırdı ve bir tane tadımlık ağzına attı. Dili hemen uyuşmuş, yüzü ekşimişti. Dilini hafifçe dışarı çıkarmış yediği mısıra bakarken Kaya ona bakıyordu. Küçük bir çocuk gibi dilini çıkarmış kızın buruşmuş yüzüne baktı. Allah'ım bu yarattığın en tatlı kul muydu? "Sevmedin mi?" dedi Kaya yutkunurken. Tutku hemen dilini içeri soktu. "Aslında biraz ekşiymiş." dedi. Kaya kendi bardağını banka koyup Tutku'nun bardağını aldı. "Öncelikle bir tane değil birkaç tane alman gerek. Suyunu iyice süz ki ekşi olmasın. Bir müddet sonra dilin alışınca suyunu da alırsın. " diyerek kaşığa aldığı birkaç mısırı Tutku'ya uzattı. Tutku abisiyle böyle şeyler yaptığından hiç yadırgamadı. Uzatılan kaşıktaki mısırı bir hamlede ağzına aldı ve çiğnemeye başladı. Gerçekten birkaç tane atınca çok daha iyi oluyordu. Kaya ise heyecandan ve telaştan ne olduğunu anlayamadı. Kaşığı hemen bardağa geri koydu ve kendisininkini hızlı hızlı yemeye başladı. En son aklına gelen soru ile dönüp tekrar baktı genç kıza. Bakmadan duramıyordu ki. "Peki senin hayalin neydi?" dedi merakla. "Ben yurt dışında eğitim almak istiyorum." dediğinde Kaya'nın boğazına takılan mısırlar gözlerinin dolmasına sebep olmuştu. Kaya sertçe öksürürken Tutku sırtına vuruyor "iyi misin?" deyip duruyordu. En son kıpkırmızı olan Kaya ile Tutku kalkıp bir su aldı. Suyu Kaya'nın dudaklarına uzatırken sırtını sıvazlamaya devam etti. Kaya can havliyle suyu içerken sırtında gezinen elden dolayı gerildi. "Geçti, geçti..." diyerek iyice sırtını sıvazladı Tutku. En son kendine gelen Kaya derin nefesler alırken Tutku yanaklarını tuttu. Gözlerinden süzülen yaşları nazikçe sildikten sonra gözlerine baktı ve samimiyet ile gülümsedi ilk defa . "Öleceksin sandım. Dikkatli ol." dediğinde Kaya bu sefer de tükürüğünde boğulacak gibi oldu. Yanağındaki parmaklar tenini tutuşturmuştu sanki. Hızlı hızlı aldığı nefeslere kalbi de yetişti. Artık kalbi ve nefesleri bir sürat yarışmasına girmişti. Hipnoz olmuş gibi başını sallarken Tutku kocaman gülümsedi. "Sen?" dedi Tutku ellerini tekrardan süt mısırına hevesle uzatırken. "Senin planların ne?" Hemen ardından küçük bir kaşığı ağzına götürmüş ve ekşiyen yüzüyle kendi kendine gülmüştü. Kaya, genç kızın bu çocuksu haline tav olurken eriyip bittiğini hissediyordu ama böyle olmaması lazımdı! Bu kızın abisiyle kanlı bıçaklıydı... Aklında bin tilki cirit atarken bininin de kuyruğu birbirine değmiyordu. İşte tam da o an Tutku meraklı yeşil gözlerini genç adama çevirmişti. Kaya anlamıştı en büyük yenilgiyi bu kıza verdiğini. "Burada okuyorum." diyerek gözlerini belli belirsiz üniversite binasına çevirdi. Tutku yapmacık bir şaşkınlık ve sevinç ile Kaya'ya baktı. "Aa! Abimin okulu! Onu gördün mü? Adı Utku aynı bana benzer!" diyerek kıkırdadı ve elleriyle gözlerini gösterdi. "Bak gözlerimiz de tıpa tıp aynıdır!" diyerek gözlerini kocaman açmış ve genç adama yaklaşmıştı. Kaya gülerek geri çekilirken "Hey,hey! Böyle gözlerini kocaman açınca korkunç oluyorsun!" dediğin Tutku ona dil çıkardı ve mısırına döndü hemen.. Acaba abisi dediği kendi hakkında neler söyleyecekti. "Bilmiyorum, okul çok büyük. Denk gelmedik herhalde. Bir dahakine daha dikkatli bakarım." dedi Kaya tuhaf bir ses tonuyla. Tutku, Kaya'nın yalan söylemesine şaşırmadı ancak bilseydi Kaya'nın bu kaba tavırları altında hiç yalan konuşmadığını. Kaya ilk defa yalan söylemenin verdiği utanç ile başını eğdi ve geri kalan mısırını sessizce yedi. Tutku da Kaya gibi sessizleşmişti ve gözleri elindeki süt mısırda dolanmıştı. Şimdi Asır ve Berk ne yapıyordu acaba? Ona çok kızmışlar mıydı? Yoksa varlığını bile unutmuşlar mıydı? İlk gecelerini mahvetmişti! Kesinlikle rezillikti. Gözleri etrafta gezinirken karşıdan karşıya geçen Emre'yi gördü. Arabasının anahtarlarını eli içerisinde çevirirken bir ıslık tutturmuş ve boştaki elini de ön cebine sokmuş yürüyordu. "Emre!" diyerek olduğu yerden hevesle bağırdığında Kaya hafifçe kaşlarını çatmış ve karşıdan gelen siyah kot ceket, beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolon giymiş adama baktı. Giyimi ve kuşamıyla, mevkisi iyi birine benziyordu. Emre başını çevirip de Tutku'yu turuncu bir elbise içerisinde saçlarını salmış halde görünce gözleri şaşkınlıkla açıldı. Gözleri fıldır fıldır dönen Tutku ise bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Emre bozuntuya vermemeye çalışarak zoraki güldü. "Canım?" dedi isyankâr bir tonda. Kaya bu adamın Tutku'ya "canım" demesi üzerinde bir adım geri gitti ve kıskanç bakışlarını o iki dudağı arasından sızan cümlelere dikti. "Emre, sana çok ihtiyacım vardı!" diyen Tutku telaş ile topuklu ayakkabıları ile koşmaya çalışınca Emre'nin kucağına düştü. Emre genç kızı bir hamlede düzeltirken kulağına fısıldadı. "Bu ne hâl yer elması!" Emre'nin kızgın sözleri Tutku'yu üzse de yeşil gözlerini üzüntü içerisinde açtı. "Yardım et." dedi fısıldayarak. Emre sinirini atamamış olarak genç kızın koluna cimcik attı. Tutku hafifçe yerinden sıçrarken Kaya'ya bakıp zorla kahkaha attı. "Emre bak bu Kaya! " dedi fazla yüksek bir sesle. "Abimle aynı okuldaymış(!)" dediğinde Emre de genç kız gibi fazla gereksiz kahkahalar atmaya başlamıştı. "Aaa! Aa! Ne tesadüf sen gel bak! Allah'ın işine!" dedi ve cimciklediği elini Kaya'ya uzattı. "Ben Utku'nun en yakın arkadaşıyım." dedi gülümseyerek. Kaya pek memnun olmasa da genç kızın yeşil gözlerindeki yalvaran ifade için karşısındaki adamın elini sıktı. "Memnun oldum, ben Kaya." dedi olabildiğince kibar bir ifade ile. "Kaya." dedi Tutku gözlerini kısarak. "Maalesef çok önemli bir işimiz var. Bugünlük beni mazur görür müsün?" dediğinde Kaya genç kızın yanından ayrılmasını hiç istemediğini fark etti. Dudakları "Biraz daha kalsan?" ya da "numaranı alabilir miyim? Belki yine görüşürüz?" diye dönmedi. El mahkum kaderini kabul edermiş gibi "Tabii ki." diye bilmişti kırık ve buruk bir ses ile. "Teşekkür ederim." diye şakıdı Tutku ve Emre'yi zoraki gülümsemeler ile arabaya çekiştirdi. Zorla arabaya bindikten sonra Emre gazı köklediği gibi Tutku'ların evine yol almıştı. "O peruk ne kadar pahalı haberin var mı senin?" diye bağırdı Emre virajı dönerken. Tutku yaramaz bir çocuk gibi ellerini ovuştururken gözlerini yere dikmişti. "Dala takıldı..." dedi masumca. "Sana inanamıyorum! Elimde beş tane vardı sadece ve birini mahvettin bile!" dedikten hemen sonra sinirli bir bakışı Tutku'ya fırlattı. "Ayrıca bu kıyafetler de ne? Sen erkek rolü yapmıyor muydun?" dedi meraklı bir sinir ile. "Peruğum çıktı nasıl erkek rolü yapayım? Lütfen, Emre..." dedi dolu dolu gözleriyle. "Utku bu hapishane hayatından bıktı, bırak ona yardım edeyim. Benim ondan başka hiçbir şeyim yok..." dedi ağlamaklı bir ifade ile. "O zaman saçlarını keselim." dedi Emre. Tutku bakışlarını yan taraftaki aynaya çevirdi uzun sarı saçlarına baktı. Kıyamamıştı ki hiç saçlarına ama Utku'nun buruk ifadesi doldu gözlerine. "Tamam." diyerek Emre'ye döndüğünde kendisine çok farklı baktığını gördü. "Gerçekten istiyor musun bu kadar? Saçlarından vazgeçecek kadar?" dediğinde Tutku burukça gülümsedi. "Saçlarım tekrar uzar Emre ama abimin bakışlarında ki kırık ifade saplandığı yerden iz bırakmadan çıkmaz." diyerek elini kalbine götürdüğünde Emre gözlerini yola çevirdi. "O zaman bu sefer çok daha sağlam bir peruk yapacağız!"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD