20
Üçlü karakoldan içeri girerken İdil halen az önce yaşadıkları olayı düşünüyordu. Simaya sinirlenmişti. Sinan’ı kıskanmıştı. Ve İdil emindi ki o depremi kendisi yapmıştı. Hissetmişti. İçinde yükselen ve dışarıya çıkmak için baskı yapan akımı hissetmişti. Ve kabullenmişti . Kendisinin bir gücü vardı.
Ama nasıl ?
İşareti yoktu.
İşareti olmadan güç sahibi olunabiliyor muydu? Bilmiyordu.
Korkuyor muydu ?
Kesinlikle hayır.
Hissettiği şey heyecandı. Sinan elini tutana kadar ne yaptığını bilmiyordu bile. Sonrasında ise adamın onun gözüne bakıp kontrollü olması ile ilgili uyarısı ve Simayın Sinan’ın diğer koluna girip “ Ben de çok korktum “ diyerek araya girmesi olmuştu. Arabada gelirken ise Sinan ve İdilin sessizliği , Simayın dün gece ve bu sabah ile ilgili yorumları ile yol almışlardı.
Şimdi ise karakola beraber girerlerken onları gören ve gülümseyerek yanlarına doğru gelen Harun ile gerildiğini hissetti. İdil yutkunurken içine düştüğü durumu bir an idrak edemedi. Yanındaki adam ile sevgiliydi. Karşıdan gelen adam onunla sevgili olmak istiyordu. Hemen arkalarında duran kız ise sevgilisi ile sevgili olmak istiyordu. Birden kaşları çatıldı . Bu aşk üçgeni Ya da dörtgeni her neyse hoşuna gitmedi.
“ İdil . “
Harun direkt kıza gelip yanaklarından öpünce İdil çekingen kalarak hafifçe gülümsedi. Ama biliyordu ki hemen yanındaki adamı biraz tanıdıysa onun gerilmiş olduğuydu. Kafasını hafif çevirdiğinde tam da tahmin ettiği gibi Sinan’ın sopa yutmuş gibi dik duruşu ve sert bakışları ile karşılaştı. Harun ise olanlardan habersiz İdile gösterdiği sevecen yüzünü Sinan’a çevirdiğinde anında sildi ve ciddi bir şekilde konuştu.
“ Siz de hoş geldiniz . “
Sinan sadece başını sallarken Simay sessiz kaldı. Buraya adım atmak ona dün olanların gerçekliğini hatırlatmıştı.
Harun “ Sizi fazla bekletmeyeyim. Hepinizin ifadesi aynı anda alınacak. Sinan presedürleri zaten biliyor. Hemen başlayalım . Gelin .” dedi.
Sinan sorgu yapılan odaya doğru giderken Harun’un durması ile kaşlarını çattı.
“ İdil. Senin ifadeni Yaman komiserim alacak .”
Harun kapıyı tıklatıp adamın ofisine girdiğinde Sinan içine giren sıkıntı ile gerildi. Yamanın çalışma sitilini biliyordu. Asla basit işlerle uğraşmaz daha kıdemli işleri kendine layık görürdü. Ve ifade almak basit işti. Harun İdili Sinan’ın eski ofisine sokup kapıyı kapatırken Sinan derin bir nefes aldı. Simayı başa bir memur götürürken Sinan ona kalan Harun ile dişlerini sıktı. Onun ifadesini Harun alacaktı.
İkili bir odaya girdiğinde Sinan içindeki sıkıntı ile Harun’a döndü. Adam ona masanın önündeki sandalyeyi gösterince kendisi de masanın diğer tarafına oturdu.
“ O gün olanları tekrar anlatman gerekecek. Belli kısma kadar beraber olduğumuza göre ben Simay ile yanınızdan ayrıldıktan sonra olanlardan başlayabilirsin .”
Harun önündeki bilgisayarı açıp adamın söyleyeceklerine odaklanırken Sinan gözlerini kısarak ona baktı. Sanki ifade vermek için değil de hesap vermek için buradaymış gibi hissetti. Harun’un İdil ile yalnız kaldıklarında ne yaptıklarını merak ettiğini biliyordu. Keza adamın sabırsız halleri de bunu gösteriyordu. Oturduğu sandalyeye sırtını yaslayarak anlatmaya başladı.
“ İdil ile 10’dakikalık mesafede olan Çay’a gittik. “
“ Neden ?”
Harun adamın sözünü kestiğinde Sinan sabır ile cevapladı.
“ Hoşuna gideceğini düşündüm .”
Harun sinirlendiğini hissederek elini salladı. Bu devam et demekti. Sinan da rahat bir şekilde devam etti.
“ Suyun kenarında oturduk. Ayaklarımızı suya soktuk. “
Sinan susarak bekledi. Sonra olan şeyi anlatmalı mıydı ? Bilemedi. Harun’un yüzüne baktı. Devam etmesi için bekliyordu. Onunla dalga geçen asla ona inanmayan bir adamdı. Yine de sırf adamın canını yakmak için İdil ile olan özel anlarını anlatmayı kendine yakıştıramadı.
“ Konuştuk. Sohbete dalmışız. Deprem ile beraber ayaklandık. Geri dönerken sizin çığlığınızı duyduk .”
Harun Sinan’ın söylediklerini yazıp çıktısını çıkardı. Sonra da Sinan’a kalem verip imzalamasını istedi. Sinan elindeki kağıdı okuyup ifadesini imzaladıktan sonra ayağa kalktı . Aklına takılan konuyu konuşmak için odadan çıkmadan Harun’un kolunu tuttu.
“ Harun ?”
“ Ne oldu ?”
“ Yaman. Basit işleri sevmez. Neden İdilin ifadesini o alıyor?”
Harun onun sorusu ile rahatsızca yerinde kıpırdandı. Bu durumun kendisini de rahatsız ettiği belliydi.
“ Yaman komiserim özellikle kendisi istedi. “
Harun’un cevabı ile Sinan’ın kaşları çatıldı . Adamın kolunu bırakıp odadan çıktı. Hemen arkasından da Harun.
&&
İdil komiserin ofisine girdiğinde tedirginlik hissetti. Masasının arkasında oturmuş olan adama baktığında ise yutkunma ihtiyacı hissetti. Adam direkt kendisine bakıyordu ve gözlerindeki bir şey onu rahatsız etti. Komiser ayağa kalktığında İdil onun uzun boyunun farkına vardı. Daha önce merdivenlerde açıklama yaptığı zaman görmüştü onu. Şimdi ise yakından daha da heybetli olduğunu düşündü. Kendisine uzatılan ele otomatik olarak elini uzattı ve sıktı .
“ Merhaba İdil hanım . Ben Yaman Çakır. “
“ İdil -“
“ Sizi tanıyorum . Oturun Lütfen .”
İdil sözünü tamamlatmayan adam ile yine tedirgin olarak oturdu. Aralarında masa olmasına rağmen sanki yanyanaymış gibi hissetti. Sırtındaki ürperti her geçen saniye artıyormuş gibiydi.
“ Dün yaşananları baştan anlatır mısın İdil?”
İdil derin bşr nefes alıp önüne döndü. Adama bakmadan konuşmak daha kolaydı.
“ Harun , Sinan ve Simay ile birlikte gezmeye gittik. Ben henüz buraları bilmiyorum. Harun götürdü bizi. Sonra Sinan ile birlikte su kenarına gittik. Oradayken Deprem oldu ve -“
“ Deprem mi ?”
Yaman komiser kızın sözünü kestiğinde İdil dilini ısırdı. Sanki yanlış bir şey söylemiş gibi hissetti.
“ Şey evet. Ama çok hafifti. Yani burada hissedilmemiş olabilir. Sonra Simayın çığlığını duyduk. Sinan ile Harunların yanına geri döndük ve cesedi gördük işte.”
İdil konuşmayı bitirdiğinde başını kaldırdı ve adam ile göz göze geldiler. Adam ona öyle bir bakıyordu ki İdil ilk buraya girdiğinden ürpertiyi tekrar hissetti.
“ Başka bir şey olmadı mı ?”
“ Ee hayır .”
“ Emin misin ?”
“ Evet. “
Yaman sonunda gözlerini çekip bilgisayara döndü. Kızın sözlerini çıktı alırken İdilin diken üstünde oturan bedenine baktı.
“ Sinan ile aranızda ne var ?”
“ Ne ?”
İdil birden gelen soru ile şaşkınca adama baktı. Neden durduk yerde Sinan’ı soruyordu ?
“ Bu özel bir soru . Neden cevaplayayım ? Üstelik olayla da ilgisi yok .”
Yaman komiser bir süre daha sessizce kıza baktı. İdil rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdandı. Sinirlenmişti , ürperiyrordu ve başka bir şey hissediyordu ama adını koyamadı. Ne olduğunu bilmiyordu . Ama iyi değildi.
“ Hayır . İlgili değil. Sadece merak ettim .”
Adamın sonunda konuşması ile İdil uzun bir nefes daha aldı.
“ Size bir tavsiye verebilir miyim ?”
İdil konuşmadan başını salladı .
“Sinan’ı eskiden tanırım. Ne yazık ki iyi biri diyemeyeceğim. Küçük bir çocuğun hayatını kararttı. Uzak durmanızı tavsiye ederim.”
İdil kaşlarını çattı. Halen o olaya inanmıyordu. Ona gerçek gelmeyen bir şeyler vardı. Üstelik karşısındaki adamın yoğun bakışları hiç hoşuna gitmemişti. İdile bakışları hiç güzel değildi. Ona kadın olarak değil de merak ile bakıyordu. Keşfedilmesi gereken bir şey gibi bakıyordu. İçine iyice yerleşen korku ile yutkundu. Ama söyledikleri İdili sinirlendirmişti. Öyle değil mi ? O zaman bir şey söylemeliydi. Ama söyleyemiyordu. Kendisine şaşırdı. Sanki kendini kontrol edemiyor gibi hissetti.
“ Komiserim .”
Kapı tıklatılıp açıldığında İdil kurtarıcısına baktı. Harun başını uzatmış endişeli gözler ile İdile bakıyordu.
“ İfadeleri getirmiştim . “
Yaman başını sallayıp Harun’a masayı işaret etti. O sırada kendi çıktısını alıp İdile uzattı ve imzalamasını izledi. İdil hızlıca imza atıp ayağa kalktı. Harun ile beraber odadan çıkarken sırtındaki gözleri hissedebiliyordu. Sonunda kapıdan çıktığında Sinanı tam karşısında görünce rahat bir nefes verdi. Neden içiride bu kadar gerilediğini bilmiyordu ama kendine engel olamadan hızla gidip adama sarıldı. Anında kendisine sarılan kollar ile kafasını adamın göğsüne yasladı. Şimdi rahatlamıştı.
Bir kaç saniye öyle kalıp geri çekildiğinde hemen yanındaki Harun’un hayal kırıklığı ile bakan gözlerini gördü.
“ Gidelim artık . Çok bunladım.”
Simayın huysuz çıkan sesi ile bakışlar ona döndüğünde kız gerçekten de hiç de sevecen olmayan bir ifade ile onlara bakıyordu . Sinan İdilin kendisinden uzaklaşması ile konuştu.
“ Simaya bir araç ayarlasanız iyi olur Harun . Biz direkt gazeteye geçeceğiz .”
Başka bir şey söylemeden İdilin elinden tutup karakoldan çıktı. Arkasında ise iki kızgın insan bıraktı.
İdil ve Sinan arabaya bindiklerinde Sinan direkt arabayı çalıştırdı ve oradan uzaklaştı .
“ Yaman sana ne dedi ?”
İdil omuzlarını silkerek “ Olayı sordu. O gün ne olsuysa onu anlattım .” dedi. Sinan gözü yolda kaşlarını çatarak tekrar konuştu.
“ Odadan çıktığında rengin solmuştu İdil .”
İdil kaçıncı olduğunu bilmediği dern bir nefes daha aldı.
“ Bilmiyorum Sinan. O adam çok tedirgin edici. Seninle aramda ne olduğunu sordu.”
“ Sen ne dedin ?”
“ Bunun cinayetle alakasının olmadığını söyledim. O da merak ettiği için sorduğunu söyledi. Aslında beni seninle ilgili uyardı. “
İdil son cümleyi söylerken dudağını ısırarak yan gözle adama baktı. Yüzü yine ifadesizleşmişti. Ne düşündüğünü anlayamıyordu. Ama direksiyonu tutan parmakların sıkılmaktan beyazladığını gördü.
“ Ne söyledi ?”
İdil adamın soğuk çıkan sesi ile bir an ürperdi. Bu gün ne çok bu duyguyu yaşadığını düşündü. Söyleyip söylememekte karar veremedi.
“ Şey Harun bana dün neden ihraç olduğunu anlatmıştı. Yaman komiser de bunu hatırlattı. Aklınca beni uyardı işte .”
İdil tereddüt ile sustuğunda nefesini tuttu. Sinan’ın ne tepki vereceğini merakla bekledi. Ona kIzmasını istemiyordu ama bu işin aslını anlatacak kişi Sinan’dı.
Adam arabayı kenara çekip durdurduğunda İdil geldikleri yere baktı. Herhangi bir sokaktaydılar. Merakla adama döndüğünde onun kendisine baktığını gördü. Göz göze geldiklerinde Sinan düz bir ses ile “ Onlara inanıyor musun ?” diye sordu. İdil hiç beklemeden başını iki yana salladı.
“ Dün Harun anlattığında bana pek mantıklı gelmedi. Senin öyle biri olduğunu düşünmüyorum. “
İdil düşüncelerini kelimelere döküp dikkatle adama bakarken onun rahat bir nefes verdiğini fark etti. Sinan korkmuştu. İdilin anlatılanlara inanmasından korkmuştu. Az önce oluşan düz suratı yavaşça şekillendi ve adam hafif bir şekilde gülümseyip önüne döndü. Arabayı çalıştırırken “ Akşam bu konuyu konuşuruz. Şimdi hastaneye gitmemiz lazım. Otopsi raporları çıkmış mı öğrenelim .” dedi.
&&
Ezgi uykusu geldiği için gözlerini açık tutmaya çalışırken yanında oturan Narin oflayarak elindeki kalemi sıraya bıraktı. Dersin bitmesine az kalmıştı ama sınıftaki herkes gibi onların da beyni pelteye dönmüştü. Hocanın söyledikleri artık tamamen ninni gibi gelirken en sonunda onları azad ettiğini belirten cümleler duyuldu ve bütün amfi anında ayaklandı.
Narin temiz hava alabilmek için hızlı hızlı önden yürürken Ezgi de onu takip etti. Sonunda binanın dışına çıktıklarında iki kızda rahat bir nefes aldı.
“ Bu neydi Ya . Ölüyorum sandım .”
Ezgi kızın haline gülerken merdivenlere yöneldiler. Öğle olmuştu ve çok acıkmışlardı. Nerede yiyeceklerini tartışırlarken Ezgi omzuna çarpılması ile kısa bir an dengesini kaybetti. Son basamağı atlayıp yere düşecekken Narin onu tutup kurtardı. Ezgi sinirle ona kimin çarptığına baktığında Bestenin kibirli yüzünü gördü. Yanındaki iki kız da aynı ifadeler ile onlara bakıp kıkırdıyorlardı.
Narin “ Önüne baksana .” diye çıkıştığında Beste tek kaşını kaldırarak ikiliye baktı. Yüzünde bariz iğrenen bir ifade vardı.
“ Siz benim önümde duruyordunuz ve ben önümdeki engelleri aşmakta ustayımdır şekerim .”
Narin ve Ezgi yüzünü buruştururken Onurun sesini duydular .
“ Narin , Ezgi .”
Bütün kızlar sesin geldiği yöne baktıklarında Onurun hızla yanlarına geldiğini fark ettiler. Bir kaç koca adımda Narinin yanında biten oğlan “ Ne oluyor burda ? diye sorduğunda Ezgi konuşacakken deminden beri sessiz olan Melisa ondan önce konuştu.
“ Küçük bir çarpışma yaşandı sadece . Önemli bir şey değildi .”
Onur konuşan kıza bir kaç saniye bakıp gözlerini Narine çevirdi. Ancak Melisanın gözleri Onur’da sabit kaldı. Ortamdaki bütün kızlar bunun farkında iken Bestenin sinir bozucu sırıtması hem Ezgi’yi hem de Narini germeye başladı.
“Onur “
Yanlarına gelen Kayanın sesi ile Ezgi gözlerini devirdi .
“ Bir sen eksiktin” diye mırıldanan Ezgi’yi hepsi duysa da hiç biri cevap vermedi. Kaya rahat bir tavırla yanlarına geldiğinde Onur dikleşerek onun karşısında durdu.
“ Ne var ?”
Kaya, Onurun kaba cevabına sadece gülümseyerek karşılık verdi. Sonra da aklındakileri söylemek için kendini cesaretlendirdi. Her şey Sinan abisi içindi.
“ Geçen hafta olanlar. İyi olmadı. Sinan abiye ayıp oldu.”
Onur, oğlanın sözleri ile kaşlarını çattı. Ondan böyle bir cümle beklemediği gerçekti. Kendisine sataşmasını bekliyordu. Yine de şaşırdığını belli etmemeye çalışarak başını salladı. Ona katılıyordu.
“ Evet .”
Kaya söyleyeceklerinden rahatsızmış gibi arkasına baktı. Sonra tekrar önüne döndü. Bir elini ensesine atıp sıktı . Sonra da elini geri indirdi. Onun bocaladığını fark eden grup şaşkınlık ile onu izlemeye devam etti.
“ Ben diyorum ki bir yemek yiyelim. Hep beraber. Konuşalım . Düzgünce. Kavga etmeden.”
Onur dahil bütün kızlar şok yaşayarak kayaya bakakaldılar. Ondan herşeyi beklerlerdi. Arkadan vurmak kayanın işiydi. Şerefsizlik damarında vardı. Ve bu teklif kesinlikle bekledikleri bir şey değildi. Onur “ Sen bana çıkma mı teklif ediyorsun ?” diye sorduğunda Kaya yüzünü buruşturarak baktı .
“ He amınakoyim sevgili olalım istiyorum. Saçma saçma konuşma oğlum. Sadece şu düşmanlık işini tekrar konuşalım. Sinan abi için. “
Onur ve diğerleri hem şaşkın hem de altından çıkacak olan başka gerçekleri kafalarından geçirirlerken Bestenin cırlamasını duydular.
“ Kuzen sen delirdin mi ? Bu eziklerle ne konuşacaksın Allah aşkına .”
“ Kes Beste . Seni çağıran yok .”
Kayanın sert sesi ile kızaran kız sopa yutmuş gibi bir kaç saniye durduktan sonra hızla arkasını dönüp ilerledi. Melisa Onura göz kırpıp peşinden giderken diğer kız da koşturarak onları takip etti. Kaya sabırsız bir şekilde “ Ee ne diyorsun ?” diye sordu. Onur ise “ Sana zerre güvenmiyorum Kaya. Ama arkadaşlarıma danışıp sana cevap vereceğim .” dedi. Kaya için bu cevap yeterliydi. Başını sallayarak kısa bir an Narine baktı ve arkasını döndü. O da kendine şaşırıyordu. Diğerlerinin şaşırması çok normaldi.
&&&
Evet. Bir bölüm daha bitti.
Şimdi hadi bana aklınızdakileri söyleyin.
Sizce Narin Onur ile mi Kaya ile mi olacak ?
Bu hikaye de kim iyi kim kötü pek belli değil gibi :)
Ve nerde bu avcılar? Kendilerini belli etseler mi artık :)
Merak ettikleriniz neler ?
Sesi seviyorum :)