HER GEÇEN GÜN TANIMAK İSTEDİĞİM KADIN

1337 Words
BARAN Aradan bir hafta geçti bu kadar kendine güvenen korkusu olmayan üstelikte gardı olan biri onun hakkında herhangi bilgiye ulaşamadım kendini öyle bir duvar örmüş ki kimse o duvarı aşıp ulaşamıyor. Abisi de ortalıkta yok her soruşumda tatile gitmiştir döner kimseden kaçtığımız yok diye cevap veriyor. Bu kadar nasıl rahat olabilir ki? dediği her şeyi yapıyor. Eşyalarını getirmeyi başarmıştı nasıl yaptı? bilemiyorum yanında telefonda yoktu her yeri aradım bir sonuca ulaşamamıştım. Ara kayboluyor, bahçeden de çıkmıyor onu defalarca odalara kapatıyordum ama bir yolunu bulup kaçıyor. Nasıl biriyle evliyim? bilemiyorum ne yaparsam yapayım zapt edemiyorum bu halleri onu daha da çok merak etmeme sebep oluyor. Evde her gün yeni bir olayla karşılaşıyordum şimdiden yorulmaya başlamıştım ama bu evlilik biterse yine kaldığımız yerden kan dökmeye devam edecektik bunu istemiyordum. Odaya girdiğim de kanepede uyuyor bir de nasıl bir cesarettir ki? giydiği o gecelik hiç düşünmüyor mu? böyle giyersem adam üstüme saldırır diye ben ne kadar nefret etsem bile ondan neden bu kadar etkileniyorum? anlamsız yatağa uzandım ona bakmaktan kendimi alı koyamıyorum hadi ama Baran ona bakmayı kes artık onun babası hayatımızı mahvetti bu ne kadar da dediği gibi onu suçu olmadığı annemle babamın vurulması gözümün önünden gitmiyor annemin kucağında Cihan yere yığılması yine öfkemle dolarken gözümü kapattım uykuya dalmaya başlamıştım. ........... Sabahın ilk ışıkları odanın içine dolmaya başlamıştı yerimden kalktım yine erkenden kalkmıştı oda da yoktu yine koruda koşuyor olmalıydı bunu her sabah yapıyor. Her şeye rağmen alışkanlıklarından vazgeçmiyor kimseye görünmeden evden çıkıp gidiyor kimsenin ruhu duymuyor geçenin bir vakti sarhoş olarak geri dönüyordu o kadar peşine adam taktığım halde onları atlatıyor ne haltlar karıştırıyor? bilemiyorum delirip üzerine gitmem bile faydasızdı gözü o kadar kara ki meydan okuyor hep düşünceler hep düşünceler koruya doğru yürüdüm ama onu göremedim yine nereye gitmiş olabilir? " Edaaaa neredeysen çık ortaya" bağırdım belki de eve geri dönmüştür "Edaaa" son bir kez daha bağırdım "ne var? bir rahat bırakmıyorsun" nereden geliyordu sesi etrafa bakındım ağacın dalında tepe taklak sallanırken buldum " ne yaptığını sanıyorsun? delirdin mi nasıl çıktın oraya ?" sallanarak aşağı atladı ayaklarının üzerine dikildi " sabah, sabah derdin ne gidip uyumuyorsun?" "sen nasıl birisin odalara kapatıyorum kurtuluyorsun peşine adamları takıyorum onları atlatıp eve sarhoş dönüyorsun o da yetmiyor dallarda sallanıyorsun hiçbir şeyden korktuğun yok" gözlerini devirdi sonra yürümeye devam etti " ben başta da söyledim delinin tekiyim henüz bir raporum yok beni bağlasan da zincirlere de vursan bile istediğimi yaparım beni durduramazsın bunu aklına kazı Baran Adalı" Yanımdan geçerken engel oldum " senin amacın ne? neden buradasın madem bu kadar aklına koyduğunu yapacak kadar gücün varken korkun yokken neden benimle evlendin?" sadece baktı öyle sakindi ama ben değildim amacı neydi öğrenmek istiyorum " konuşacak mısın?" Sessiz oluşu öfkemi artmasına sebep oluyor " abim için sadece o an bana başka seçenek bırakmadın kabul ettim ama sana boyun eğecek değilim" Emin misin? bakışını attım " bu yaptıklarından abine zarar geleceğini düşünmüyor musun?" yapamazsın dercesine bana bakıyor "ailemden uzak dur eğer tek bir çizik bile olsa seni öldürmekten beter ederim bunu sakın unutma" " bana doğruyu söyle derdin ne? o gün ben gitmek istersem giderim dedin ne demek istedin? senin bir amacın var eğer intikam almaksa niyetin..." yakamı tuttu iki eliyle sıkıca kavradı "öyle bir niyetim olsa seni öldürmem dakikalarımı almaz senin kan davası dediğin benim sorunlarımın yanında kürdan misali dişimin arasına bile giremez yani kara kaplı defterimde listeme bile almadığım birinden intikam almak bana göre değil özellikle dediklerin ne kadar doğru bilemiyorum. Dediklerinde doğruluk payı olsa ben bunun için bile savaşmam beni tanımıyorsun sadece kendi sorularıma cevap aramaya çalışıyorum o yüzden saçma sapan karşıma geçip bana hesap sormaya kalkma" yakamı bırakıp arkasına bakmadan gitti ne demek istedi? anlam veremiyordum. Odaya geri döndüğümde banyoda olduğunu anladım üzerimi değiştirmek için giyinme odasına gittim geri döndüğümde o duştan çıkmamıştı ondan önce aşağı indim kahvaltı masası hazırlanıyordu o kahvaltı yerine kahve sigarasıyla güne başlıyordu yavaş, yavaş yaptıklarından tanımaya çalışıyorum ama bu sabah söyledikleri kafamı karıştırmadı değil düşüncelere dalıyordum onun yüzünden sürekli içimden bir ses ona güven diyordu ne olursa olsun zarar vermek gibi girişimde bulunmamıştı sinirlense bile kendine sürekli hakim olmaya çalışıyordu " Baran akşam yemeğe Akın Beyle eşi gelecek onu merak ediyorlarmış" eee gibisinden Derya ya baktım " şey yani olaylardan haberleri yok tabi senin onunla evlenmen..." " Eda benim karım Derya bunda yanlış bir şey yok bu olaydan kimsenin haberi olmayacak" beni onaylayıp çıktı babaannem benimle evlenmesi için getirdiğini biliyorum ona karşı hiç bir zaman bir şey hissetmedim neden daha burada kaldığını anlamıyorum. Onu düşünecek halim yok yukarı çıktım odaya girdim yine onun kokusu odanın her yerini sarmıştı pencerenin önünde öylece dışarı bakıyor. Benim geldiğimi anladığı halde dönüp bakmadı " Eda akşam için hazırlan misafirler olacak seninle tanışmak istiyorlar" " ben tanışmak istemiyorum" yine sinirlenmiştim " Eda bu benim için önemli anladın mı? benim karım olduğuna göre iş yemeklerinde davetlerde benimle olacaksın" alaylı bakışlarıyla bakarken " emredersiniz paşam başka bir arzunuz" "Eda" " ben mi dedim evlenelim diye bana mı sordun ben yokum" yanına gidip kolundan tuttum " çek elini" Tısladı " akşam o masada olacaksın" ellerimi çekti "hadi ya" dişlerimi sıkıyordum "Eda" birbirimize bakışlarımız o kadar öfkeyle delip geçiyordu ki telefonum çalmıştı onu oda da bırakıp aşağı indim. ................. Akşam olmak üzereydi Kader ablayı gönderdim yanına hazırlanmasını istemiştim o da gelmeyeceğini söylemişti yanına gidecekken misafirlerin erkenden geleceği tutmuştu onlarla salona ilerken Kader ablayı tekrar gönderdim. Sohbetler başlamıştı biraz zaman geçince tabi Eda'nın adı geçti nerde olduğunu sorunca bir şey diyemez olmuştum o sıra gelen ayak sesine doğru yöneldim Eda gelmişti onu hiç böyle görmemiştim o alışık olduğum hallerinden farklıydı gözlerine uygun elbise giymişti saçları salmış ayağındaki o topuklu ayakkabısı çok zarif görünüyordu. Yerimden kalkıp kolumu beline sardım yine o kokusu onu yönlendirdim eşim Eda diye tanıtmıştım sohbetler eşliğinde devam ediyordu. Her şey yolundaydı bu hallerini hiç göstermemişti sürekli öfke nefret varken onların yanında başkaydı konuştuklarından anladığım kadarıyla oldukça bilgili ve kültürlüğü olduğu belliydi ne iş yaptığı konusuna gelince konuyu değiştirmiş bunu söylemek istemiyor gibi araya yemek faslı girince askıda kalmıştı bu konu kapandı. Başka şeylerden bahsedilmeye başladı onu her geçen gün daha da merak ediyordum. Yanımdaki sanki başka biri o değil hayran kalmamak elden gelmiyor bana neler oluyor?... Her şey güzel gitmişti misafirleri yolcu ederken elinden tuttum onlar gidince bana bakış attı ki öldürecekmiş gibi sonra içeri girip odaya çıktı peşinden hemen bende gittim. Ona baktım ne var dercesine bakış attığında " gelmeyeceğini düşündüm" alaycı tavrıyla " kocamı mahcup etmeyim dedim" " sen çok farklısın" " o hırçın kafasına göre davran gitmiş yerine daha sakin aklı başında biri gelmiş" " hmm yerine göre davrandım diyelim sakinde olabilirim delide eğlenen biride ama bir daha beni işlerine alet etme haftaya o davete gelmek istemiyorum" dedi banyoya girdi. ............. Sabah koruyuculuğunu yaptığım çocuklar geldi Sena ve Kerem çocukları seviyordum özellikle ailesi olmayan çocukları daha fazla ilgim vardı annemi kaybetmiş babamda ölüden farkı yoktu onları anlayabiliyordum onlara destek olmak bana huzur ve mutluluk veriyor. Onlarla ilgilenirken Eda salonun bir köşesine gelmişti şaşkın görünüyordu Kader abla ile fısıltılı ne konuşuyor olabilirler? o sırada çocuklar onu fark ederek melek diye yanına koşup sarıldılar Derya " onun adı Eda çocuklar biriyle karıştırdınız sanırım" Sena "biliyoruz adı Eda ama biz ona melek diyoruz o bizim melek annemiz" dediğinde kalakalmıştım. Kerem “ sen neredesin melek hani gelecektin bizi görmeye" Gözlerini bana çevirdi " özür dilerim ama işlerim çıktı yoksa sözümde dururdum biliyorsunuz ama bunu telafi edebiliriz ya da nasıl affettirebilirim kendimi" Benim yüzünden onları görmeye gidememiş mi? Bunu mu anlamalıyım? çocuklar onu gördüğüne mutlu olmuşlardı sonra elinden tutup yanıma oturmasını istediler. İtiraz etmeden oturdu konuşuyorlardı beni bile unutmuşlardı. Nedense ona anne demeleri tuhaf olmuştum onlarla da güzel ilgileniyordu ki Derya'nın onları dışarı çıkıp gezdirmek istediğini söylese bile onu red ettiler. Eda'nın tatlısından yapıp yemek istedikleri ve burada eğlenmek istediklerini söyleyince etrafımızda çocuklar ve ikimizden başka kimse kalmamıştı. Çocuklarla mutfağa girdi yanlarına gittiğimde birlikte eğlenerek tatlı yapıyorlar onlara bende katıldığımda Eda biraz daha ciddileşir oldu ama yine eğleniyordu akşama kadar ikimizde çocukların peşinde pervane olmuştuk sanki bizim çocuklarımızdı gerçek evli bir çift gibiydik ne saçmalıyorsun Baran? onun bu eve niye geldiğini unutma içimi bir taraftan kavururken diğer taraftan ona ilgi duymaya başlamıştım anlamsızdı bu hislerim…
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD