İNTİKAM ATEŞİ

Ensemdeki ağrı kendime getirmeye başladı gözümü araladım depoya benzer bir yerdeyim olduğumu en son evde tanımadığım adamlarla abimin başına silah dayamış onlarla boğuşurken enseme biri vurmuş bayılmama sebep oldu. Onlar kim? abimden ne istiyor? Buradan biran önce çıkmam gerek kendimi toparlayıp ayağı kalkmamla sendeledim biraz başım döndü kapıya doğru zorla ilerleyebildim. Kapının kolunu kıvırdım lanet olsun kapı kilitli kapıyı zorladığım sıralarda birden kapı açıldı. Karşımda beliren adam benden on santim uzun yaklaşık 1.80 boylarında ela gözlü atletik yapıya sahip taş misali resmen gözlerimi ondan alamazken. Onun gözleri benim üzerimde baştan aşağı süzüyordu. Kısa bakışımızın ardından ben ne halt yemeğe çalışıyorum? kendine gel be kızım adam seni zorla buraya haps etmiş. Kendime kızarak silkelendim onunda benden farkı yok. " kimsin? Neden beni buraya kapattın, bizden ne istiyorsun? " Peş peşe sıraladığım soruların ardından bir şey söylemeden koluma yapıştı ardından sürükledi " bırak beni bu yaptığına pişman olacaksın" Peşinden yerlerde sürüklüyor biranda kolumu ondan kurtardım şaşkındı yine olacaklardan habersiz sürüklemeye kaldığı yerden devam etti istifini hiç bozmuyor bey fendi. " kimsin cevap ver dilini mi yuttun ne istiyorsun ?" Sonunda konuşmayı lütfetmiş " çok soru sorma sadece dediklerimi yapacaksın " " hadi ya sen kim olduğunu sanıyorsun seni gebertirim anladın mı? şimdi abim nerede ne yaptınız ona? sorularıma cevap ver" Sinirli bakışlarının ardından ellerini sakalını karıştırıp tekrar kolumdan kavradı bir başka kapının önünde durdu adamları kapıyı açmasını işaret etti. Kapı açılması ile beni içeri fırlattı yere kapaklanışımla karşımda duran abim resmen eceline susamış bunu hesabını verecek. " seni öldüreceğim" Yerimden fırlayıp üzerine atılacağım sırada adamlarının bize doğru tuttuğu silahlar önümde durdu " beni bu silahlarla dur durabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun? Kimsin? nesin? Bilmem ateşle oynadığının farkında değilsin " Artık sinirlerime hakim olamaz durama gelmiştim. " Kes artık abinin canına karşılık benimle evleneceksin" Ağzından çıkan kelimelerle kal gelmişti " sen manyak mısın? ne dediğini farkında değilsin be adam benim daha kim olduğumu bilmiyorsun böyle birşey söylemeye nasıl cüret edersin kimsin sen?" Git gide ortam geriliyordu onun gözlerinin içine bakıp ortalığı kavuruyordum. " Kan borcuna karşılık benimle evleneceksin “ “ ne? Sen hangi çağda kaldın acaba taş devrinde falan mı? Ne kan davası? “ “ baban ailemi yok etti abinin canına karşılık benimle evleneceksin bende onun canı bağışlayacağım bu dava burada kapanacak" Söylediklerinde ciddi görünüyordu abimle birbirimize bakmakla yetindik " neden bu saçmalığa inanalım?" öfke ve şaşkınlık içindeyim " baban Adnan Kara annemi öldürdü babamı da ölüden farksız sakat bıraktı şimdi 5 dakikan var ya benimle evleneceksin ya da onu burada öldüreceğim” dedi ve gitti " abi sen iyi misin" " bırak beni şimdi bu ne saçmalıyor ? babam böyle bir şey yapmaz öyle biri olmadığını biliyorsun" " biliyorum ama bunda başka bir şey var öğreneceğim ama ilk önce buradan kurtulmamız gerek Naz ve Deren onlar nerede?" " Necmi amcamlara gitmişlerdi bir kaç gün orada kalacaklar ne yapmayı düşünüyorsun? Telefonlarımızda yok nerede olduğumuzu da bilemiyorum " “ bir çaresini bulacağım “ “ sakın delilik yapmaya kalkma” abimi tehlikeye atamam tek olsam bir şekilde ellerinden kurtulurdum abim yanımdayken onu riske atamam ailemden geriye tek o kaldı onu da kaybedemem " seni tehlikeye atamam " " sakın bana o herifin dediğini yapacağını söyleme “ Dişlerini sıkarak tısladı “ beni anlamıyorsun “ “ seni o herifin ellerine bırakamam “ “ abi ben ne yaptığımı biliyorum bana engel olma hayatını tehlikeye atamam senden başka kimsen kalmadı seni ortada gerçeklik payı olmayan olayın içine sürüklenmeni oturup izleyemem “ söylediklerimden gözlerinden alev çıkıyor " bana öyle bakmayı kes ölmeyi gözemi alıyorsun? ben başımın çaresine bakarım ama seni tehlikeye atamam " tam o sırada içeri girdi kararın ne dercesine bana bakışı abim benim önüme geçip engel olmak istedi. Bu sefer silahlar abime dönünce abimin kolundan tutup geri çektim ne yapıyorsun? dercesine bana gözlerini devirdi şuan bundan başka çarem yok. Benim neler yapacağımı iyi bildiği halde yine de beni korumak istiyordu. " abimi serbest bırak seninle geleceğim" " Evlendikten sonra bırakacağım " öfkeli bir tonla konuştu abime son kez bakıp ne yapması gerektiğini anlamıştı. O bize bakıp ne anlatmaya çalıştığımı anlamak için bakıyor ama anlayamazdı çevremdeki birçok kişi konuşmadan ne demek istediğimizi anlayabiliyoruz bu bize özel arımızda bir şifre. Bir şey demeden yine kolumdan tuttuğu gibi sürükleyerek dışarı çıkardı. Kapısı açık arabanın içine bindirmesi öküz resmen şoför koltuğuna geçti onu süzmeye başladım yazık pekte genç oldukçada gideri var ama yine canına okuyacağım. Bu yaptıklarından dolayı cezasız kalmayacak kimle dans ettiğini bilmiyor… Sessiz geçen yolculuğun ardından oldukça büyük bir villaya geldik anlaşılan varlıklı biri tekrar arabadan öküz gibi indirdi beni kolumla alıp veremediği ne acaba? sürüklemeye başladığında kolumu ondan aldım " yürüyebilirim çekiştirmene gerek yok " Demenin faydası yok içeri girip salonun ortasına getirdi. Herkes bize bakarak ayağı kalktılar neler oluyor? dercesine meraklı gözlerle bize bakıyorlardı " Baran oğlum bu kim ? " " o kanlımızın kızı" kadın resmen küplere bindi neden buraya getirisin? diye bağırış çağırışlar koptu adeta demek adın Baran " yeter yarın evleneceğiz ve bu dava burada kapanacak " bir diğer adam " sen ne diyorsun yiyenim? Ne demek bu biz kan akacak diyoruz sen ne yaptığın farkında mısın? ağalığa yakışır mı sonra aşiret ne der?" Delici bakışları ile adama döndü " amca ağada benim aşirette lafımın üzerine laf yok kan akıtıp da sıra onlarımı gelsin bundan sonra dava kapandı " of klasik olay bu ne zaman son bulacak? salonda olaylar karışmıştı Baran ağımız son noktayı koyarak beni yukarı odalardan birine sürükledi " buradan dışarı çıkmayacaksın yarın evleniyoruz hemen kimliğini ver " gülerek " emrin olur başka bir arzun " Sanki bohçamı hazırlayıp kollarına koştum kollarımı sıktı "çek ellerini " diye tısladım ona ettiğim hakaretlerin sonu yoktu öfkemiz gözlerimizden okunuyor " benimle düzgün konuş" " konuşmazsam ne yapacaksın dövecek misin?" sinirli nefes alış verişlerimizin sesleri odayı dolduruyordu. BARAN Evlenme konusunda doğru karar verdiğime eminim yoksa bu dava uzayıp gidecekti ben daha fazla kayıp vermek istemiyordum bu yüzden ailemi karşıma almayı bile göze almıştım. Bu kız yürek yemiş gibiydi çok fazla uğraşmam gerekecek diye hissediyordum oldukçada güzeldi gözleri deniz gibi... Neler düşünüyorsun o senin düşmanın kızı bugün nikah kıyılacak her şey hazırdı nikah memuru gelince odaya gidip onu aşağı indirecektim içeri girdiğimde gelinliğini giymiş bekliyordu yüzünde en ufak endişe korku yoktu nasıl biri anlamış değilim cebimden çıkardığım basit sıradan bir yüzüğü parmağına takıp sonra kendi parmağıma yüzüğü taktım kolundan tutup aşağı indik. Bahçede nikah kıyıldıktan sonra terk ettim evin etrafında turlamaya başladım içimdeki öfke dinmek bilmiyor… Hava kararmış akşam olmuş odama döndüğümde karşımda duruyor gelinliği çıkartıp yerlere savurmuş üzerinde kıyafetlerini giyinmiş pencerenin önünde dışarıyı izliyor benim geldi mi anladığında "abimle konuşacağım" " Abini bıraktım kimseye konuşmayacaksın artık kimsen yok senin bu evde bu oda da nefes bile almayacaksın ben ne dersem o olacak" bana ters bakışının ardından " Bana bak Baran Adalı ateşle oynuyorsun yanacaksın bilmiyorsun kimsin sen beni durdurabileceğini sanıyorsan avucunu yala " yanına gidip kolundan tutum " benim yapacaklarımdan korkmalısın bana itaat edeceksin o çeneni keseceksin sanma ki burası sana cennet olacak cehennemi yaşayacaksın" benden öyle bir kurtuldu ki bu kızda deli gücü falan mı var? " kim kime cehennem olur göreceğiz benim kim olduğumu bilmiyorsun nasıl biriyim haberin yok sen git emirlerini dışarıdaki adamlarına söyle beni durduramazsın ve bende istediğimi yaparım bana engel olamazsın" resmen yürek yemiş bu ona iyice yaklaştım tek bir adım gömleğimin düğmelerini tek, tek açarken geri bile çekilmemişti tam ona iyice sokulacakken " aklından bile geçirme seni pişman ederim bu evlilik sadece kağıt üzerinde bu evlilik saçması abim içindi daha ötesi yok" İstemsiz güldüm biran " merak etme her gün nefretle bakacağım bir kadınla evlendim" " iyi güzel uza o zaman ama şunu unutma burada bitmedi ben bitti diyene kadar da bitmeyecek bunu yaptığın için pişman olacaksın" tekrar pencerenin önüne doğru ilerleyecekken kolundan tutup yatağa fırlattım üzerine çıktım ama ters hamle yapıp üzerime çıktı " bana bak delinin biriyle evlendiğini unutma sakın bir daha yaklaşıyım deme kimsenin arkasından saldırma eğer düşmanın olarak görüyorsan korkaklar gibi arkamdan saldırma cesaretin varsa gözlerimin içine bak" sonra üzerimden kalktı nasıl biriyle evlendim böyle ben cezalandıracakken o bana meydan okuyordu bu cesareti nerden alıyordu " şimdi sevgili kocacığım uyumak istiyorum hat tinden fazla sevimsiz gün geçirdim sakın ama sakın yanlış yapayım deme kapiş " sonra oda kanepeye geçip ayaklarını uzattı neden bu kadar tepkisiz kalıyordum ona karşı " yarın eşyalarımı istiyorum nasıl olsa artık burada yaşamaya başladım değil mi?" alaycı gülümsemesi " hiç bir eşyan gelmeyecek " Yattığı yerden hızlı ayaklanarak " bana bak sınırları zorlama sana boyun eğeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun beni buraya zorla getirip evlenmeye mecbur ettin şimdi de eşyalarım gelecek bunu sen istedin başına nasıl bela aldığını bilmiyorsun sen yapmazsan eğer ben yaparım beni durduramazsın" İlk günden beni çıldırtmaya başladı " kimsin sen yürek hapı falan mı içtin? kime güveniyorsun? hiç bir dediğin olmayacak" Yine gülüyor " bunun için hapa ihtiyacım yok kendimden başka kimseye güvenmiyorum kim olduğuma gelince bunu sormak için geç kaldın ve dediğimi yapacaksın" tekrar yatıp gözlerini kapattı o kadar çok öfkelendim ki kendimi odadan dışarı attım. Bahçe de Cihan ile karşılaştım yanıma geldi. " Nasıl bunu yaparsın abi? o kanlımızın kızı ile nasıl evlenirsin? anneme babama bize ihanettin onunla evlendin senden nefret ediyorum" "Cihan ne yapmamı bekliyorsun? öldüreyim mi? sonra ne olacak? onlarda gelip birimizi öldürmesini mi bekleyecektim? doğrusu olan bu benim kararlarıma karşı gelinmeyeceğini öğrenemedin mi?" öfkeliydi onu bu işe karıştıramazdım onu korumam gerekir "Böylemi kendini teselli ediyorsun? yapamadım korktum desene ben yapardım senin yerine" kendimi zor tutuyordum zaten birde söyledikleri " Cihan " devam etti " ne oldu zoruna mı? gitti pardon seni tutmayım fazla sevgili karın kollarını açmış seni bekliyordur " dediğinde tokat attım sağa yatan yanağını tutup güldü "onun yüzünden ilk defa bana vurdun helal olsun sana ne yaptıysa ilk günden? bizi bu hale getirdi sana mutluluklar katilin kızı ile" dönüp arkasını gitti " Cihan" Ardından bağırsam da durmadı odanın penceresine başımı kaldırıp baktığımda orada durup bütün olanı biteni izlediği kesin…