Zerya 7 / Mafya bey
Boran siyah minibüsüne bindikten sonra bana yemeğin detaylarını anlatmaya başladı. Meğerse ailesinin düzenlediği bir aşiret yemeği varmış. Boran’ın da orada olması gerekiyormuş. Aynı zamanda iş konuları da konuşulacakmış. Ben de onun yanında olacağım için aşirete uygun giyinmem ve hanımefendi davranmam gerekiyormuş. Asaletimden şüphesi olması da, tuhaf.
Ben bu Saruhan’lara Zerya kimmiş göstereceğim. Düzeltiyorum. Zerda Polathan kimmiş göstereceğim.
“Peki, başka dikkat edeceğim bir şey var mı?” diye sordum.
“Öncelikle, benim yakınımda ol. Ayrıca, kimseyle fazla samimi olma. Aile büyüklerime hürmet et. Kıyafetlerin de şu anki gibi kapalı ve sade olsun. Asla dekolte giyinmek yok, çok konuşmak yok. Not almayı ihmal etme. Kişisel asistanım olduğun için leb demeden leblebiyi anlaman gerekiyor.”
Kafamı salladım. Ben 6 ayda kocamın nasıl uçkuruna düşkün olduğunu anlayamamışım. Boran’ın leblebisini mi anlayacağım? Yine aklıma geldi. Sövmeden duramıyorum. O kornişona benzeyen aletinin turşusunu kurarsın inşallah. Amin.
“Ben çok öngörülü bir kadınım. Siz leb deyin, gerisi bende.”
“İyi, işin bir haftadan uzun sürecek anlaşılan,” dedi. Bir ömür sürecek desem inanır mı acaba?
“Yanınızda emekli olurum gibi,” dedim.
Boran’ın dudakları alayla kıvrıldı. O an karar verdim. Boran ile evlensem de sigortamı yaptırmaya devam edecek. Taa ki beni emekliye ayırana kadar. O gülmenin bedeli ağır olacak Boran Reis! En azından maddi olarak seni zorlayacağıma şüphen olmasın. Gerçi koca holdingin başında, para ağası. Üç beş binlik prim ona komaz.
“Ha bu arada, soyadı Korhan olan herhangi biriyle görüşmen yasak.” O an öksürük tuttu. Korhan’ların geliniyim diyemedim.
“Neden ki? Korhan’lar kim, tanımam zaten de merak işte Boran Ağa,” dedim.
“Husumetimiz var. Onların yanımda işe başlayan kişisel asistanları satın alma huyları var.”
Hassiktir. O derece mi? Korhan’lar beni bulurlarsa, Boran’ın asistanı olduğumu öğrenirlerse abim gil beni aşiret paket passatlarıyla aynen Adana’ya götürürler. Sonra çek bakalım konağın kahrını… Dul kadınsın evinde otur baskısını hayal etmek bile istemiyorum. Ne yapacağım ya?
Aklıma gelen dahiyane fikirle “Acaba kişisel asistanınız olduğumu kimseye çaktırmasak mı?” dedim.
“Yanımda ne sıfatla duracaksın peki?”
Sevgilisi olarak beni tanıtırsa kişisel asistanın peşine Korhan’lar düşmez. Bu durumda sahte sevgili olma fikri gerçekten işe yarayabilir. Hatta filmlerde olur ya, sahte evcilik oyunu gerçek evlilikle taçlanır. Gerçi önce Çetin’i boşamam lazım.
Eğer Boran sahte sevgilisi olmamı kabul ederse, bu durumda inandırıcı olmak için sağlam bir hikayeye ihtiyacımız var. Nasıl tanıştık, nasıl aşık olduk… Ne zamandır birlikteyiz, gibi bir çok soru sorulur.
Boran'a aklımdaki fikri söylemek sandığım kadar kolay değildi. Aptalca bir heyecana kapılmıştım. Çocukken defalarca oynadığım oyundu evcilik oyunu… Sakin ol Zerya, sakin… sakin. "Sevgilin olarak beni tanıştırabilirsin,” dedim bir çırpıda.
“Olmaz. Benim zaten bir sevgilim var. Sevgilimin kuzeni ve şirkette ki yeni asistanım olarak seni davete götüreceğim. Böylece düşmanlarım aile bağı olan bir çalışanımı satın almaya kalkışmaz,” dedi.
Ben ise hala ilk cümlede takılı kalmıştım. Sevgilisi mi varmış? Galiba yarın istifa etsem iyi olucak. Zaten kocama inat düşman aşirete sızmak saçmaydı. Adana ile alakası olmayan bir bad boy bulurum elbet.
“Olur,” dedim keyfim kaçmış halde. “Sevgiliniz de davette olacak mı?”
“Evet, olacak. Ama bugün İtalya’dan geleceği için biraz geç kalabilir.”
Şansa bak… Benim firari de İtalya’da. Bir de Çetin’in takıldığı sürtük Boran’ın manitası çıkarmış. Ne gülerim ama! Gerçi bu kadarı ancak filmlerde olur. Kader bana bu kadarını yapmaz herhalde.
“Anladım. Yalanımızı bozmaz umarım,” demekle yetindim. “Kuzenimin adı soyadı ne bu arada?”
Boran hafifçe gülümsedi. Aga mafyaların güler yüzlüsü de çok hoş oluyor be. “Merve Çetiner,” dediğinde öksürük tuttu. Bu kader sandığımdan daha da ters köşeye yatıyor.
Sırtıma vurarak “Noldu?” diye sordu.
“Tükürüğüm boğazıma kaçtı. Bu yüzden ölen insanlar duydum. Hayatımı kurtardın, çok sağol.”
Boran bana garip garip bakarken araç durdu. Aşiret yemeğine doğru emin adımlarla ilerlerken aklım hala Merve Çetiner’deydi. Allah’ım isyan etmek gibi olmasın ama niye Çetiner? Bitmeyecek mi benim Çetin’le imtihanım? Sadakatsiz şerefsiz bir kocayla uğraşmak zaten yeterince zor değil mi? Depresyondan çıktım diye mi Çetin güncellemesi yiyorum?
Yemek organizasyonuna geldiğimde bu bildiğin baya düğün formatında bir şeydi. Halay çekenler bile vardı. Boran herkese selam verirken en büyük, en ihtişamlı masalardan birine geldik.
“İyi akşamlar,” diyerek selam verdiği masa eşrafı Boran’a aynı şekilde cevap verdi. Sonra da sesli bir şekilde beni tanıttı. “Zerda, Merve’nin akrabası. Yeni işe başladı.” Akraba? Kuzen demedi. Neyse kendi bilir, zaten istifa edeceğim.
Boran’a yaşça yakın bir bey vardı. “Artık akraba kontenjanından mı gidiyoruz?” diye sordu.
“Son olaylardan sonra cv benim için güvenilir olması. Bir itirazın mı var Onur?” dedi.
“Yok Boran, ne itirazım olabilir ki?”
Onur’a dikkatle baktım. Boran’a benziyordu. Kardeşi mi acaba? O sırada yaşlı olanı “İyi yaptın evladım. Şirket sırlarını, aile sırlarını gizli tutacak güvenilir personel alarak en iyisini yaptın,” dedi.
İyi yaptı da gel gör ki Boran’ın sevgilisi var. Benim iş kısa sürecek. Sonra gözüme Onur’u kestirdim. Acaba sap mı?
Ama şimdi bir Boran karizması yok Onur’da. Gerçi Boran gibisini bulabilir miyim, orası muamma.