. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Zoey benim gerçek ismim . İsimlerimizin laneti yüzünden , hiç bir insana gerçek ismimizi söylemeliyiz . İlk kez bir insana söylediğimizde laneti etkinleştirmiş oluyoruz .
Bir birimize bağlanmış tek ruh oluyoruz . Bu tehlikeli bir şey . özellikle yanlış bir kişiye söylediğimizde , sonuçlar daha kötü bir hal alıyor .
Denizin altındayken sorun olmuyor , sadece yer yüzünün lanetlerinden biri .
Bu düşüncelerden kurtulup sandığın içindeki yazıya bir kez daha baktım .
Bu sadece kötü bir tesadüf olmalı . Başka bir açıklaması olamaz . Sandığın kapağını kapatıp odadan çıktım . Bir daha bu odaya gelmek istemiyorum . Hatta o gelinlikleri yakmak istiyorum .
‘ Burada ne yapıyorsun ? ’ Diyen sesle durdum ve arkamı döndüm .
‘ Gelinliği yerine koydum Kralım . ’ Deyip baş eğdim . Aklım o kadar karıştı ki , hiç yapmadığım bir şeyi yaptım ve baş eğdim . . .
‘ Neyin var senin ? . ’
‘ Bilmiyorum . Acım . ’ Dedim . Ona gördüğüm Kraliçenin isminin , kafamı karıştırdığını söyleyemem. . .
Kafam karışık ve acıkmıştım . Karnım böyle açken düşünemiyordum bir şeyler .
‘ Birlikte kahvaltı edelim . Sonra annemle tanışmanı istiyorum . ’
Annesi ? Eski kraliçe . Hasta olduğunu ve odasından hiç çıkmadığını duymuştum . Yanına da gitmedim daha . Çünkü sarayda herkes beni erkek sanıyordu . Sadece düğün günü gerçek kimliğime büründüm . Tabii bu ne kadar gerçek halimse . Daha içimde yatan canavarla kimse tanışmadı .
‘ Olur . ’ Dedim ve onu takip etmeye başladım .
Kahvaltıyı görünce , aklımdaki düşüncelerde kaybolmuşlardı .
‘ Son zamanlarda çok değiştin . ' Dedim sessizliği bozarak . Bana aşık olmuştu ve ben reddedince , soğuk biri olmaya başladı bana karşı . Bende mi ona karşı soğuk olsam ?
‘ Evet hayatım çok değişti . Bazı şeyler eskisi gibi değil . ’ Dedi buz gibi bir sesle .
‘ Farkındayım . ’ Dedim ve kahvaltıya devam ettim . Tabi o gözlerin bana dikmişken , boğazımdan zor geçiyordu lokmalar . Yutkundum ve yemeyi bıraktım . Çok gerginim , artık yiyemiyordum . Bana aşık biri ilk kez vardı ve nasıl davranmalıydım bilmiyorum . İnsanların , deniz kızlarına kolayca aşık ola bileceğini çok duydum denizde . İnsanlar için aşık olmak kolay bir şeydi ama bizim için çok zordu . Hatta 10 yıllar bile sürüyordu .
‘ Bitirdim . Kraliçenin yanına gidelim . ’ Dedim . Bu gergin ortamda daha fazla kalamazdım .
Gözlerini bir kaç kez kırparak bana baktı . Yeni uyanmış gibiydi sanki . Ayağa kalktı ve yürümeye başladı .
Bir kaç dakika yürüdükten sonra , bir odanın kapısında durdu .
Kapıyı tıklattı . ‘ Gel . ’ diyen sesi duyunca kapıyı açtı ve girmem için bekledi .
Kahve rengi ve altın rengi tonların hakim olduğu bu odaya yavaşça ilerledim . Kraliçe yatakta uzanıyordu ve bir duvarda , bir sürü kadın tablosu vardı . Bu kadınlar kraliçelerdi . Kütüphanede olduğu gibiydi . Harika bir manzaraydı . Nedense tabloları seviyordum . Çizimler bana büyü gibi geliyordu . Sanki çizen kişi , özel bir büyü yapıp yansımamızı alıyordu . . .
Bakışlarımı yeniden kraliçeye çevirip , ona doğru yürüdüm ve saygıyla baş eğdim .
‘ Demek gelinim geldi . ’ Dedi ve yerinde doğruldu . Kraliçeyim ben ama tamam , sana iyi davranacağım . Gelinim demene izin veriyorum . İç sesimle kavga ederken , gülümsemekle yetindim . Yaşlı bir kadınla kavga edemezdim .
Eliyle yakınlaşıp yanında oturmam için işaret verdi .
Yanına yakınlaşıp oturunca , John'a döndü ve ‘ Beni gelinimle yalnız bırak . ’ Dedi .
‘ Elbette Kraliçem . ’ Deyip hafif tebessüm etti ve dışarı çıktı .
Yorgun bir şekilde derin bir nefes aldı . Benle ne konuşacağını merak ediyordum . Kapı kapandıktan sonra bir kaç saniye sessizlikle geçti . Ne yapacağımı bilmeyerek gülümsedim .
Kraliçe de aynı şekilde karşılık verdi ve sessizliği bozdu .
‘ O ailelerin kızlarının biriyle evlenmesini hiç istememiştim . Her ne kadar olsa da bende o nedenle evlenmiştim kralımla . Ama sevmeye başlayınca Kralımın acı çekmesini görmek benim de canımı yaktı . Ailem yüzünden acı çekiyordu . Sonra benden nefret etmeye başladı . O nefret ve acı içinde, ben yalnızlık ve pişmanlık içinde , bir ömür geçti . aramızdaki sevgi çok çabuk nefrete dönüştü .
Tek oğlumun da böyle bir hayat yaşamasını istemiyordum . Umarım sizin hayatınız bizden daha iyi geçer . ’ Dedi ve bana bir kolye uzattı .
‘ Bu Kraliçelerin kolyesi . ’ Kolyeni aldım ve incelemeye başladım . Ortada büyük bir mavi taş vardı . Yanlarında kristallerle süslenmişti .
‘ Bu çok güzel . ’ Dedim sakin bir şekilde . .
‘ İsminin Viviana olması beni şaşırtıyor . ’ Dedi ve derin bir nefes aldı yine . Gözlerini perdeden sızan güneş ışığına çevirdi .
‘ Neden ? ’ diye sormamla bana döndü .
‘ Eskiden bir hizmetçi vardı . Bana sadık olan bir hizmetçi . Benim yanıma , küçükken verilmişti . Benimle birlikte büyüdü . Evlenip bu saraya geldiğimde bile beni yalnız bırakmadı . Kardeşim gibiydi . Bir kaç yıl sonra o da evlendi ama ve saraydan gitti . Onun hakkını ödeyemem , hiç bir zaman . Bana hep yardımı , hep iyiliği dokundu .
Bir kızı oldu onunda . Kocasını kaybetti savaşta ve gidecek yeri yoktu . Kızıyla birlikte saraya aldım . Kaderi kötü olsa da , yeniden birlikteydik .
Burada yaşamaya başladılar . Kızı Viviana , John , Aden ve Alec'le birlikte büyüdü . Buna karşı çıkmam gerekiyordu ama o kızın kalbimizde yeri başkaydı . Bir kızım olmadığından onu kızım gibi görüyordum .
Bir birlerini çok seviyorlardı oğlumla . Sadece sınıfı farkı yüzünden bu imkansızdı . Babasına bile karşı çıkmıştı John , Viviana ile evlenmek istediğinde ama John çok kararlıydı . Babasını hiç dinlemedi . Biz de onayladık .
Düğüne az bir zaman kala John ava çıkmıştı . Aileler sarayda toplanmıştı . Büyük bir ziyafet vardı . Leydi Lily, Viviana’yı hırsızlıkla suçladı bir anda ve onu kırbaçlayarak öldürdü . Viviana narin bir kızdı ve dayanamadı işkenceye . ’
Bir anda lafını kestim ve kendimi tutamadım .
‘ Bu olamaz . Sevgilisinin katiliyle mi nişanlandı ? ’ dedim dehşet içinde . Bu çok kötü bir durumdu .Ben birini böyle sevsem ve o kişi öldürülse , sessiz kalamazdım . Onu mahvederdim . Lanetleneceğimi bile umursamadan öldürürdüm .
‘ Evet . Öyle olaylar oldu ki , sonunda Lily nişanlanmıştı ama ulaşamadı çok şükür . ’
Bana sevdiği kızın ismini vermişti . Buna kızmalı mıydım ? Aslında dinlediklerim karşısında çok üzülmüştüm . Belki John'a karşı bir şeyler hissetseydim , çıldırırdım şimdi , bana sevgilisinin ismini verdi diye .
‘ Çok şükür onu kurtarmışım . ’ Diye ve derin bir nefes aldım . Kraliçe bir anda gülmeye başladı . Sesli düşünmüşüm . .
‘ Bir gün öldüğümde benden geriye kalan sadece bir tablo olacak . Ama senden , bundan fazlasını bekliyorum . ’ Dedi , eliyle duvarı gösterirken .
‘ Bunların hepsi Kraliçeler mi ? ’ diye sordum merakla . Resimlere daha dikkatli bakınca hepsinin boynunda bu kolye vardı .
‘ Evet kızım . Hepsi Kraliçeler . Istırap içinde bir ömür geçirdik . Bizi tek hatırlatan o tablolar . ’ dedi yorgun çıkan sesiyle . . .
En son tabloda bu kraliçenin de resmi vardı . En baştaki tabloya bakınca bir şey dikkatimi çekti . Onda kolye yoktu . Merakıma yenik düşüp onu sordum .
‘ Neden o Kraliçede kolye yok ? ’ dedim . Biraz daha doğruldu ve ayağa kalktı . Tabloya yakınlaşırken , kolundan tutup , yürümesine destek oldum .
‘ Bu kraliçe her şeyi mahveden kişi . Ondan sonra kralları aileler seçti . Kolyesi yok evet . Kral ona olan aşkından bir yüzük yaptı . Ona özel bir gizli oda yaptı , sarayın içinde . Tabi o gizli odayı bulanlar oldu ama yüzüğün lanetli olduğunu söylediler . Yüzüğü takanlar hastalanmaya ve ölmeye başladılar . Ben de çok merak ediyorum aslında o gizli odayı . Odada Kraliçe Zoey ‘in eşyaları var ve bir yazı bırakmış yüzüğünün yanına . ’ Dedi ve resme dikkatli bakmaya başladı .
Kraliçe Zoey demişti . Kalbim bir anda hızlı çarpmaya başladı .
‘ Kader bizi yeniden birleştirecek . Döndüğüm de mahvettiğim hayatımızı düzelteceğim . Ruhlarımız bir birine söz verdi . Sen beni öldürmeye yemin ettin , ben sana hayat vermeye . . . ’
Saç diplerime kadar bir ürperme hissetmiştim . Bir rüzgar sanki etrafımda dönüyor ve üşümemi sağlıyordu . Kadının yüzü tabloda pek belli olmuyordu .
‘ Yüzü neden gözükmüyor ? ’ dedim . ‘ Kraliçe Zoey gençken öldürüldü . O gizli odada var tabloları diye duydum . Bir tablosun eski kraliçelerden biri saklamıştı ama John mahvetmiş . Kral onu o kadar sever ve kıskanırdı ki resimlerini bile kendisi yapmıştı . Kraliçe Zoey ‘in olduğu yerde erkek olmazdı . Onun yüzünü gören erkekleri öldürürdü Kral . Erkek olan yerde yüzünü kapattırırdı . Bunları eski kraliçelerin günlüklerinde okumuştum . O odayı bulanlar Kraliçe Zoey ‘in günlüğünü de bulmuştu . Ama eşyalarına dokunanlar ölmeye başlayınca , oda yeniden kapatıldı . Zoey bir büyücü soyundan geliyordu . Eşsizdi . . . ’
Konuştuklarından sonra derin bir nefes verdi ve yatağına yürümeye başladı . Olamaz bir büyücü soyu . Bende öyle onun gibiyim . O yer yüzündeki büyücülerden gelmiş . Bende yer yüzünden , denize taşınan büyücülerden . Belki de bu saraya da büyü yaptı . Bende büyücü olduğumdan görüyorum , o görüntüleri . Acaba ne büyüsü yaptı ?
Resimde kaybolup giderken , Kraliçe yine sessizliği bozdu .
‘ 100 yıllardır geri gelmesi bekleniyor . Yeniden doğması ve bu krallığın kaderini değişmesi . Ama daha gelmedi . Onu çok merak ediyorum . ’ Deyip , yatağına doğru yürümeye başladı . Kolundan tutup , aynı şekilde yardım ettim ona . Yatağa yattı . Çok zor hareket ediyordu . Halsiz gözüküyordu . Ayakta duramıyordu fazla .
Üstünü kapatmaya yardımcı olurken hala anlattıkları kafamda dönüp duruyordu .
‘ Evet kızım sana gelince . . Bir sürü düşman kazandın , Kraliçe olarak . Her adımında tehlikedesin . Bende geçtim bu yoldan . Her günümü korkarak , en güvendiğim kişilerde şüphe duyarak geçirdim . Kimseye inanma . Herkesin bir fiyatı var . Aileler sana yakın olanları satın alacaklar . Her günün ölüm korkusuyla geçecek . Güçlü ve dikkatli ol . ’
Bir kaç dakika daha konuştuktan sonra oradan ayrıldım . Kafam çok karışıktı . Bir tarafta düşmanlarım vardı , diğer tarafta Kraliçe Zoey .
Bunlar yetmezmiş gibi Viviana hakkındaki gerçekleri de öğrendim . Bir kızın hayatını çaldın Lily , sana verdiğim cezanın , on katını hakkediyorsun .
‘ Dengeler değişiyor . Bir kader yazılıyor . ’ Su ruhlarının bana söylediklerine çok benziyor , Kraliçenin söyledikleri .
Ben ne yapmalıyım peki ? Zoey ile ismimiz aynı ama bunun benle ilgisi ne ? . Gördüklerimin anlamı ne ?. Bu sorulara cevap bulmam lazım .
Düşünceler içinde kaybolurken , Jean geldi .
‘ Kraliçem geri döndüm . Emriniz üzere 7 kişiyi saraya gizlice aldım . İki kadın mutfakta , 5 erkek muhafızların arasına karışmış durumdalar . Hepsi size sadık ve son derece iyi savaşçılar . Şimdilik 7 kişi bula bildim . Aramaya devam edeceğim yine . ’ dedi , ifadesiz bir şekilde . Merak ediyorum ben Jean’ın gözlerinde , bir gün , bir duygu görecek miyim ? Başına neler geldi de böyle , duygusuz biri oldu . Mesela ben ne kadar kötü olursam olayım , duygularım hep gözlerime yansır ya da surat mimiklerime . Ama Jean da tık yok . Kılı kıpırdamıyor .
‘ Güzel . Çok iyi . Yemeklerimden iki kadın sorumlu olsun . Bana gelen yemeklere iyice baksınlar . Zehirli olmadığından emin olsunlar . Muhafızlarda kulaklarını dört açsınlar . Bana kurulan her hangi bir suikasttan haberleri olsun . ’
Yürürken bir anda durdum ve Jean'a döndüm . ‘ İki kadına bir görev daha ver . Sarayın her odasını kontrol etsinler ve bana gizli odaları bulsunlar . ’
‘ Gizli odalar mı ? ’ dedi şaşırarak . Bu dikkatini çekti anlaşılan . Az da olsa şaşırdı . Yanına yaklaşarak konuşmaya başladım .
‘ Evet bu sarayda bir gizli oda var . Yüz yıllar önceki bir Kraliçenin odası . Bulurlarsa bana haber etsinler ve içinden bir eşya bile almasınlar . Lanetli her şeyi . ’
‘ Tabi Kraliçem ama neden lanetli bir odayı arıyorsunuz ? ’
‘ Bulmam gereken bazı soruların , cevapları orada gizli . ’ dedim . Gerçekten de o odadan cevap bulacağımı düşünüyordum .
‘ Hemen bildireceğim . Bu gün öğlenden sonra aileler sizi ziyarete gelecekler . Çay saati gibi bir şey olacak . ’
Yüzümü buruşturarak derin bir nefes aldım . Hiç sevmem ki böyle şeyleri .
‘ Katılmasam olmaz mı ? ’ deyince , karşımda John belirdi . ‘ Katılman gerek . Bu bir ziyafet senin için . Evlilikten sonra krallar ava giderler , Kraliçe de sarayda ziyafet verir . Aslında bu Evlilikten önce yapılması gereken bir şeydi ama ben böyle değiştirdim .
Önemli kişiler katılır bu ziyafete . ’
Tabii Viviana o av sırasında ölmüştü . O yüzden olmalı . Hem benimde kimliğim , ortaya çıkmasın diyedir belki . Beni de düşündüğünden ola bilir . Ben ne saçmalıyorum . Bir ceset ile kendimi kıyaslıyorum . Tabi ki de beni düşündüğünden , erteledi ziyafeti . Başka bir açıklaması olamaz . . .
Acaba Jean'la konuştuklarımızı duydu mu ? Bir anda yutkundum . O odayı ilk ben bulmalıydım . Eşsiz büyü kitapları falan ola bilir . Ah ben hiç paylaşımcı biri değilim ki . .
Hayır umarım duymamıştır. ‘ Tabi kralım katılacağım . ’ Dedim , ne kadar istemesem de mecburdum .
‘ Senin için ne avlamamı istersin ? Bu bir gelenek . Kraliçenin istediği hayvani avlamak zorundayım . ’
Benim için avlayacak demek . Kralı boydan bir süzdüm . İyi bir dövüşçü , hapisten kurtulunca bunu ispatlamıştı . Kol kasları baya belirgin . Bedeni de yapılı . Bir ayı mı istesem acaba ? . Hayır yaralana bilir . Sonra krallığı tek başıma yönetirim . Kaos ve karanlık ile dünyayı ele geçiririm . Ne kadar güzel bir düşünce olsa da , yer yüzünde kalmak istemiyorum . Şanslısın John
Hem ölü bir ayı getirir bana , canlı getiremez . Savunmasız bir canlıya zarar vermesini isteyemem .
‘ Karar verdin mi ? ” diye sordu bir kaşını kaldırarak .
‘ Bir tavşan istiyorum ama canlı . ’
Bir anda gülecek gibi oldu . Sonra yüz hatları sertleşti ve kollarını birleştirdi .
‘ Neden başka bir şey istemiyorsun ? Neden tavşan ? ’
‘ Denizkızıyken , kıyıya yaklaştığımda bir kaç kez o küçük , sevimli yaratıkları görmüştüm . İsminin tavşan olduğunu su ruhları söylemişti . Bir tanesini bana getirmişlerdi . Çok sevimliydi . Yeniden sevmek istiyorum . Yumuşacıktı . .’
‘ Tamam Kraliçem sizin için tavşan yakalayacağım . ’ Dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı . Sonra bir anda durdu ve bana döndü . ‘ Gece olmadan dönmeye çalışacağım . Dikkat et kendine . ’
Baş eğmekle yetindim . Sanırım yine eski haline dönmeye başlıyor . Onu anlamakta zorluk çekmeye başladım . Sanırım bana olan aşkından vazgeçti . İyi böyle . Kendimi artık daha iyi hissediyorum . . .
Ziyafet hazırlıkları başlarken bende odama gidip elbiselere bakmaya başladım .
İki kadın hizmetçi geldi ve kendilerini tanıttılar .
‘ Maya ve Sara . Kraliçem . ’ İkisi de genç güzel ve savaşçıydı . İkiz olduklarını söylediler . Pek bir birlerine benzemiyorlardı .
‘ Bu gün gelecek olan yemeklere dikkat edin . Mutfağa saraydan olmayan birileri giriyor mu ? ’
‘ Hayır Kraliçem giremezler . Bu yasaktır . Gözümüzü dört açacağız . Şüpheli bir durum görürsek , derhal size geleceğiz . ’
İkisini de sevdim . Elbise seçiminde bana yardımcı olmaya çalışıyorlardı .
‘ Şık ve rahat olmalı . ’ Dedim .
Bir kaç elbiseyi denedikten sonra , mavi bir elbiseye karar verdik .
Korseyi , Maya bağlarken durdurdum . ‘ Fazla sıkma . Yemek yemeye başlayınca , nefes alamıyorum . ’ Dediğime ikimside kıkırdamıştı . Bu yalan değildi . Sonra herkesin içinde elbiseyi parçalamam , daha kötü olur .
‘ Kraliçem lütfen fazla yemek yemeyin , misafirlerin yanında . ’
‘ Neden ? ’ diye sordum .
‘ Leydiler bakıcıları tarafından besleniyorlar . Fazla yememelerine ve kilo almamalarına dikkat ediyorlar . Hatta fazla yiyenlere ceza bile veriyorlar . Güzel vücutlarını , beslenmelerine bağlılar . Siz de onların önlerinde fazla yememelisiniz . Sizinle alay ederler . ’
‘ Hiç bilmiyordum bunu . Çok açıklayıcı oldu Sara . Dünya gerçekten tuhaf bir yer . En zengin leydiler den biri olacaksın ve istediğin kadar yemeyeceksin ? Çok acımasızca . Ben kendimi böyle kısıtlayamam sanırım . Siz de kısıtlamayın . Yemeklerin tatları çok güzel ve mutluluk verici . ’
Dünya hakkında bilmediğim çok şey var . Derin bir nefes aldım ve kendime aynadan baktım. Tacımı kafama yerleştirip , boynuma , Kraliçenin verdiği kolyeyi taktım . Elbisemle uyumluydu . Çok güzel bir kolye . Son kez kendime bakıp ,odadan çıkmaya başladım .
Jean yanımda , beni takip ediyordu . Sara ve Maya mutfağa dönmüştü .
Dolu olan salona girdiğimde , sesler kesildi . Bazıları baş eğiyor , bazıları eğmiyordu . Küstahlar . . . Bu ne cesaret . Buna pişman edeceğim onları .
Tahtıma oturunca , elimle işaret verdim , kaldıkları yerden devam etmeleri için . Sakin bir şarkı , yeniden kendini belli etmeye başlamıştı . Sesler yükseltmişti . Bana baktıktan sonra kendi aralarında çekiştiriyorlardı galiba . Sırtımı dikleştirip etrafıma göz atmaya başladım . Kadınlar farklı renklerde giyinmişlerdi . Bazıları bembeyaz tenliydi . Sanırım ten renklerini çalmışlardı . Benim ten rengimi çalmak isteyen kişiyle aynı kişi sanırım .
Sonra sıraya girmeye başladılar . Adamın biri isimleri okumaya başladı . İsimleri okunanlar öne çıkarak , baş eğdiler ve hediyeler sundular .
‘ Leydi Lily Kras . ’ Dendiğinde , dikkatlice süzdüm . Çok güzel giyinmişti ve yüzünde belirgin bir nefret vardı . Baş eğmeden hediyesini hizmetçilere verdi . Yaptığı salonda , konuşulmaya başlamıştı . Bazıları alayla bana gülüyordu . Gününü göstereceğim onun . Bunun için fırsat kolluyordum .
Bir şeyler yapmam gerekiyor . Onu mahvetmek istiyorum . Elimi sinirle yumruk yaparken Jean kulağıma eğilerek fısıldamaya başladı .
‘ Lütfen sakin olun Kraliçem . Şuan bir şey yapacak güçte değilsiniz . ’
Sinirle dişlerimi sıktım . Zoraki bir şekilde Lily'e gülümsedim . Bunun hesabını vereceksin , bekle zamanını . Bu güçsüzlük beni deli ediyordu . Denizde bana biri böyle yapsa , öyle cezalar verirdim ki , kendisi intihar ederdi .
Onun ardından bir isim okundu .
‘ Leydi Barbara Settitos ’
Jean yine kulağıma eğilip konuşmaya başladı . ‘ Bu Leydi Settitos ailesinden . Üç güçlü aileden olanlardan biri . Ve sonraki de . ’ Dedi .
Barbara , Lily'i örnek almış olacak ki , aynı davrandı . Sinirlerim bozulmaya başlamıştı ama sakin olmalıydım .
‘ Leydi Emma Netta . ’
Bu kişi de güçlü bir ailenin kızıydı . Aynı davranışı o da sergiledi . Sonra üçü de bir yerde toplanıp gülmeye başladılar . Bunu size ödeteceğim . Bana kimse böyle davranamaz . Ah John şimdi çektiğin zorluğu anlıyorum . Bunlar böyle davranıyorsa , ailelerinin liderleri daha beterdir .
Diğer kişiler yine saygıyla bas eğip hediyelerini sunsalar da aklim hala onlardaydı .
Bir şeyler yapmalıydım . Böyle saygısızlık ederken , beni rezil ediyorlardı . Beni güçsüz gösteriyorlardı . Buna katlanamam . Dikkatli ve sabırlı olmalıyım . Ne kadar güçlü olduğumu zamanla göstermeliyim .
Bir anda üçü de ortadan kayboldu . Daha ziyafet bitmeden , gitmişler miydi ? .
Hediyeler bitince hizmetkarlar masaları ayarladılar . Sanırım yemek vaktiydi . O zaman üçü de salonun kapısından içeriye girmişlerdi . Nereye gitmişlerdi acaba , diye düşünürken , Sara’nın Jean'a yaklaştığı gördüm . Hayalet görmüş gibi bir suratı vardı . Sanki ruhu gitmişti . Bir şeyler oluyor .
Sara bir şeyler anlatırken , Jean sinirle elini sıkıyordu . Yüzündeki ve boynundaki damarlar belirgin olmaya başlamıştı . Sanırım çok kötü bir şeyler oluyor . Duygusuz olan Jean bile tepki gösteriyordu , Sara’nın dediklerine . Bir an önce öğrenmeliyim . Yoksa John’a mı bir şey oldu ? Ayağa kalkıp onlara yakınlaşmamak için kendimi zor tutuyordum .
Sara beklemeye başlarken , Jean yanıma yaklaştı . Kulağıma eğilerek konuşmaya başladı .
‘ Kraliçem , Leydi Lily sizin için hazırlanan yemeklere zehir katmış . ’
Derin bir nefes aldım . Düşündüğüm kadar kötü bir şey yokmuş . John iyi . Yeni Kraliçe oldum ve daha tadını çıkarmadan , ölmesini istemem .
Bu kötü bir haber değildi . Aksine çok iyiydi . Bu bir fırsattı . Yaptıkları saygısızlıkların intikamını alacağım onlardan .
Aklıma gelen bir planla , gülümsedim .
‘ Yemekleri yine de servis edin . Kimseye bir şey belli etmeyin . Zehirli yemekleri bana getirin . ’ Dedim .
Yemekleri değiştirmek bir şey ifade etmezdi . Bu sefer denedi , yine denerdi . Bu sefer şanslıydım ve bu fırsatı kaçıramazdım . Artık önüme çıkan her fırsatı , iyi ve kötü şekilde de olsa değerlendireceğim .
Teşekkürler Lily , bana bu fırsatı tanıdığın için .
Senden bu gün kurtulacaktım . . .
Yemekler servis edildikten sonra elimi kaldırdım ve yemeleri için işaret verdim .
Lily ve diğer iki kızın gözleri üstümdeydi . Jean'ı yanıma çağırıp yemekleri gösterdim .
‘ Hangileri zehirli ? ’ dedim . Tam olarak önümdeki tabağı gösterdi . Çorba zehirliydi . Hadi bakalım . Bunu başara bilirim . Buradaki tek Kraliçe benim . Benden öyle kolay kurtulamaz kimse .
Ayağa kalktım ve tabağı elime aldım . Herkes yemek yemeyi bırakıp bana döndüler . Elimdeki çorbayı dağıtmamaya özen göstererek Lily’in yanına geldim. Tabağı önüne koyarak bende yanına oturdum .
‘ Leydi Lily bu çorba sizin için yapılmış . Yanlışlıkla benim önüme getirmişler . ’ Dedim ve alayla gülümsedim . Şimdi gülümseme sırası gerçekten bendeydi . Son gülen iyi güler . Sabahtan beri beni aşağılayıp güldüler . Sizlere öyle bir ders vericem ki , asla unutmayacaksınız . Küçük beyninizin bir tarafına kazınacak ve oradan hiç gitmeyecek .
Kanı çekilmiş gibi bana bakıyordu . Gülmekten kızaran yüzü , beyazlamaya başlamıştı . İşe yarıyordu . Bozmadan devam etmeliyim .
‘ Kraliçem ben çorba sevmem . ’ Dedi titrek sesiyle . Bir anda kahkaha atmaya başladım .
‘ Duydunuz mu Leydi Lily çorba sevmiyor ama çorbaya zehir karıştırmayı seviyor . ’
Dediklerim karşısında bazıları şaşkınlıkla , bazıları da korkuyla bakıyordu .
‘ Yemeni emrediyorum ! ’ Diye bağırdım .
Korkuyla bedeni titremişti . Ailen yanında olmayınca , nasılda eziksin . Küstahlığının bedelini ödeyeceksin .
Dolan gözlerle kaşığı eline aldı ve etrafa bakıyordu . Onu kurtaracak birini arıyordu . Hayır seni kimse benim elimden kurtaramayacak .
‘ Ya da itiraf et , beni zehirlemeye çalıştığını . ’ Diye fısıldar gibi konuştum . Şuan sokmaya hazır bir yılan gibiydim . Seni kendi zehrinle öldüreceğim . Hiçte iyi bir Kraliçe olup , her denilene razı gelmeyecektim . Ben buyum , böyleyim . Yüzleşin öfkemle , zalimliğimle . . .
Etrafa baktığımda Jean 5 muhafızla hazırda bekliyordu . Olur da kaçmak isterse , yakalasınlar diye . Elbisem ağır olduğundan ben kaçamazdım sonuçta .
Kaşığı yere bırakıp , bir anda kendisini dikleştirdi ve gülmeye başladı .
‘ Evet ben zehir koydum yemeğine . Ne yapa bilirsin ki ? Ailem seni mahveder . Kraliçe olman kimin umurunda ki ? Bu Krallığı babam yönetiyor . . .’ Diye bağırmaya başladı . Delirmiş gibiydi . Bu laflarla ölüm fermanını hazırlamıştı , haberi yoktu . Yapacaklarımı cesaretine borçluyum Lily Kras !
‘ Muhafızlar ! ’ Diye bağırdım .
Bir anda etrafta uğultular yükseldi . Muhafızlar Lily’i kollarından tutunca , Lily bağırmaya başladı .
‘ Bana kimse dokunamaz ! . Bırakın beni ! Sizi mahvederim . Hepinizi öldürürüm . ’
Çırpınıyor ve tehdit ediyordu . Balıkçıların , ağına yakalanan balık gibiydi . Son çırpınışlar . . .
Jean yanıma gelince , ’ Kırbaçlayın . . . Öyle sert kırbaçlayın ki bu gün son günü olsun . ’ dedim hafif gülümseyerek . Yalnız olsam kahkaha atardım ama burada olmaz . Ben Kraliçeyim . Ağır başlı olmalıyım . .
Sonra tahtıma geçip oturdum ve bana korkuyla bakanlara döndüm .
Emma ve Barbara kesinlikle bayılacak gibilerdi . Son bir kez onlara gülümseyerek baktım ve kendimi toparladım . Sert , duygusuz diye bileceğim görüntüme büründüm . Umarım Jean gibi görünüyorum . Onun bu halini havalı buluyorum nedense .
Salondaki sessizliği bozarak konuşmaya başladım .
‘ Bunu yapan kim olursa olsun . İsterse en zengin aile olsun , kimseyi affetmeyeceğim ! Bana suikast yapan herkes cezasını çekecek . Saygısızlık yapan herkes , bedelini ödeyecek ! ’
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .