. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
‘ Vivi . . Vivi iyi misin ? ’
Her şey yine eskiye dönüyordu . gözlerimi kırpıştırarak , etrafa bakmaya başladım .
‘ Evet . ’ Dedim ve yeniden John’a baktım .
‘ Neyin var senin ? Bana çok garip bakıyorsun . ’ Dedi ve yüzünü dans edenlere çevirdi .
‘ Bilmiyorum . ’ diye mırıldandım . gerçekten bilmiyordum . Yer yüzüne çıkmaktan daha garip , şeyler geliyordu başıma .
Gitmek istiyorum buradan biran önce . Elbise sıkıyordu ve nefesim kesiliyor gibiydi . tabi gördüklerimde , daha fazla etkiliyordu beni .
Sonunda bitmeye başlamıştı . Hiç vakit kaybetmeden ayağa kalktım ve salondan çıktım . Koridorda oluşan soğuk rüzgar , tenime çarpınca , sanki rahatladım . Doğru odama koştum . bu gördüklerim beni korkutuyordu . bir büyü gibi ve ne olduğunu bilmemek beni çok sıkıyordu .
Kapıyı kapatıp yere oturdum . Bunlar normal şeyler değiller . Bir büyümü yaptılar bana . ? Delirtmeye mi çalışıyorlar beni ? Buna kim cüret eder böyle ? bunu bana yapacak güçte kim var yer yüzünde ?
Yoksa başka bir deniz kızı mı ? Ben Kras ailesinden birini lanetledim . Kras ailesinde bir deniz kızı mı var ? Zenginliklerinin ve güçlerinin sebebi bu olmalı . Beni lanetlediler . . .
Sinirle Ayağa kalkıp , elbiseyi hançerle yırtmaya başladım . Yalnız başıma arkasını açamamıştım . Elbiseye de yazık olacak , umarım önemli bir elbise değildir .
Kapı tıklanınca ‘ Gel ' dedim .
‘ O benim annemin elbisesiydi . ’ Diyen sese döndüm .
‘ Annene güzel elbiseler almalısın . ’ Dedim John'a . Sinir , şaşkınlık , öfke bir sürü duygu geçiyordu yüzünden .
‘ Neden böyle yaptın ? ’ Diyerek yanıma geldi .
‘ Çok sıkıldım içinde . Açamadım . ’ dedim bıkkınlıkla .
‘ Evet neyin var ? Kraliçe olmaktan mı sıkıldın ? Şimdiden mi ? ’ Diye sordu . Üstümdeki ağır elbiseyi yere bırakıp yatağı açtım ve içine girdim . Şuan konuşacak halde değildim .
‘ John iyi değilim . Sanırım biri bana büyü yaptı . Düşünmem gereken şeyler var . ’ dedim , kafama kadar yorganı çekerken .
Git John , beni düşüncelerimle yalnız bırak . Buna ihtiyacım var .
‘ Ne gibi büyü ? ’ dedi ve yorganı üstümden çekti .
‘ Daha önce sanki buradaymışım gibi hissediyorum . Garip kişiler görüyorum . Ve sesler duyuyorum . ’ dedim , yerimde doğrulup . Sırtımı yatağın baslığına dayayarak , oturdum ve ona bakmaya başladım .
‘ Ne kadar süredir böylesin ? ’ dedi endişeyle . Gözlerin kaçırıp etrafa bakıyordu .
‘ Bilmiyorum . ’ dedim onu izlerken .
‘ Anladım . Dinlen sen . İyi geceler . Yarın düğünümüz var . Umarım iyi olursun . ’
Bunları dedikten sonra , düşünceli bir şekilde odadan ayrıldı .
Gözlerimi kapatıp uykuya dalmıştım . Sabah olunca Jean uyandırdı .
‘ Jean sen deli misin ? . Daha güneş doğmamış . ’ diye kafamı yorganın altına gömmeye çalışıyordum ama Jean çok ısrarcıydı . Bana rahat vermeyecek gibiydi .
‘ Kraliçem misafirler gelmeye başladı bile . Hazırlanmanız gerek . ’ dedi . Yine her zamanki duygusuz ve soğuk gözlerle bana bakıyordu .
Ah Kraliçe oldum ben . İlk günden tembellik edemem . Herkese ne kadar harika olduğumu göstermeliyim . .
‘ Tamam . ’ Diyerek ayağa kalktım istemesem de .
Rutin islerimi halledip odaya geri döndüm . ‘ Bu günkü elbise rahat olsun . Ağır ya da sıkı olmasın . ’
İnsan ayaklarına çok zor alışmıştım . Bazen sanki beni zor taşıyorlardı . üstüne elbise de eklenince , yürümek daha da zor bir hal alıyordu .
‘ Üzgünüm Kraliçem . Bu gün de dayanmalısınız . Gerçi gelinlik çok sade ve rahat görünüyordu . ’
Tamam bir gün daha dayana bilirim sanırım . Gelen görüntüleri es geçeceğim ve hatasız bu günü bitireceğim . Bana büyü yapanı bulursam , döve döve öldüreceğim . Moralim bozulmuştu yine düşününce .
‘ Jean yanımda ol hep . Birisi bir şey yapıyor . Bir kötülük yapacaklar bana . Beni öldürmek isteyen kişiler çoğalıyor . Koru beni . Yarın sana önemli bir görev vereceğim . ’ dedim ciddi bir şekilde .
‘ Tabi Kraliçem . Hep yanınızda olacağım . ’
Kapı çalınca ‘ Gel . ’ dedim . Aden elinde elbiseyle içeriye girdi .
‘ Kraliçem elbisenizi getirdim . Umarım beğenirsiniz . Bu eski kraliçeden size hediye . Düğününde giyindiği gelinlik . ’
Elbiseyi aldım ve üstüme tuttum . ‘ Bol gibi . ’ Dedim ve odalardan birine geçtim . Giyindiğimde gerçekten bol kalıyordu .
Dışarı çıkıp onlara gösterdim . Gerçekten kötü duruyordu üstümde . ‘ Ne yapacağız ? ’ dedi dehşetle Aden .
‘ Ben bilmiyorum . Sen düşün ne yapacaksın . Başka gelinlik yok mu ? ’ diye sordum .
‘ Var Kraliçem . Tüm kraliyet gelinlerinin , gelinlikleri özenle korunuyor . Onlara bakalım . ’
Koşar adımlarla odadan çıktık . Üstümdeki gelinlikle bir kat yukarıya çıktık .
‘ Bu ne hal . ’ Diyen sesle arkamızı döndük .
Aden ' Kralım . Bir sorunumuz var . Gelinlik olmuyor ve vaktimiz yok . ’ Dedi .
‘ Kraliçelerin gelinlikleri olan odaya bak . Hayır Aden sen misafirleri karşıla . Ben halledeceğim . ’
Aden baş eğerek yanımızdan geçip gitti . ‘ Beni takip et . ’ Dedi soğuk bir şekilde . Gözlerini sürekli kaçıyordu . Annesinin elbisesini parçaladım diye mi böyle ? Benim suçum ne çok sıkmıştı . Bu da çok bol .
Kapıyı açıp içeri girdi ve sandıkları gösterdi .
‘ Kraliçelerin gelinlikleri var bu sandıklarda . Sana özel de yaptıracaktık ama olaylar ani gelişti . Umarım içlerinden birini beğenirsin . ’
Sandıkları açıp bakmaya başladım . Hatta birinde sari gelinlik bile vardı . Zevkleri farklıymış kraliçelerin . Bana bol geldi çoğu ya da sıktı .
John bir sandığın önünde durdu ve derin bir nefes alıp verdi . En sonunda eğilerek açtı ve bir gelinlik çıkardı . Uzun uzun gelinliğe bakarak daldı . Nesi vardı bu gün onun ?
‘ Bunu dene . ’ Dedi . Bana bakmayarak , gelinliği uzattı .
Onu alıp , içerideki odaya geçtim . Bu üstüme tam oturmuştu . Beyaz gül desenleriyle ve parıltılı taşlarla yapılmış bir gelinlikti .
Saçlarımı açtım ve dışarı çıktım . Bununla daha iyi olacaktı . John hala o sandığın önünde durup , içine dikkatle bakıyordu . Hatta dalmış gibiydi .
‘ Neyin var senin ? ’ diye sorduğumda , kendine geldi ve bana döndü .
Baştan aşağı süzdü ve gözlerini sıkıca kapatıp ‘ bu gerçek olamaz . ’ Dedi . Mırıldanmasına rağmen duymuştum .
‘ Sorun ne ? ’ diye sordum bu seferde .
‘ İyi görünüyorsun . ’ Dedi ve bakışlarını kaçırdı . Yoksa bana aşık mi oluyordu ? Tabi başka ne ola bilir . Gözlerini kaçırıyor ve bakmıyor . Sürekli sinirli gibi , çünkü aşkını itiraf edemiyor . Başka açıklaması olamaz . .
Bu olmaz kral . Ben seni sevmiyorum . Maalesef aşkına karşılık veremem . Benim aşkım deniz ve güç . Sonunda bu sessizliği bozmaya karar verdim . Ona ümit veremezdim . Baştan şartlarımı söylemeliydim . Onunla çiftleşip çocuk yapamam . Benim çocuğum denize dönüp tahtımı geri aldıktan sonra olmalıydı . Tek çocuk doğura biliyoruz ve o benim denizdeki tahtımın veliahttı olacak . . .
‘ Bak her şeyin farkındayım . Ama bu olmaz . ’ Dedim ve ona yaklaştım , elimi belime koyup , ona dik dik bakmaya başladım . . .
‘ Ne olmaz ? ’ dedi bana bakarak .
‘ Biz gerçekten karı , koca olamayız . Ben bir denizkızıyım . Biz farklı dünyaların varlıklarıyız . Deniz beni kabul ettiği an buradan gideceğim . Üzülmeni istemiyorum ama bu bir gerçek . ’ dedim . Doğrular acı zehir gibidir . Kaşları çatılmıştı . Bir kaç saniye sonra gözlerimden , gözlerini çekti ve konuşmaya karar verdi sonunda .
Derin bir nefes alıp ‘ Yanlış anlamışsın Vivi . Kalbimde öyle bir yerin yok . ’ Deyip sandığın ağzını kapatıp , uzaklaştı hızlı bir şekilde .
Kıyamam üzüntüsünü gizliyor . Gülesim vardı ama kendimi toparladım ve dışarıya çıktım . Başka bir odada saçımı yaptılar .
Hazırdım artık Kraliçe olmaya . Bir geçiş töreninden sonra nihayet bitmişti . Tacı kafama koydular ve kraliçe oldum .
Lily kesin kıskançlığından gelmedi bu gün .
Bu kadar basit . Bizdeki gibi ayinler olmadı . Hiç beklediğim gibi değildi .
Akşam olurken odama yürüdüm .
‘ Jean bir gariplik var mıydı ? Bana kötülük etmek isteyen birileri var mıydı ? ’ diye sordum , gözlerimi kısarak .
‘ Herkes size öldürecek gibi bakıyordu . Onun dışında bir şey yoktu . ’ dedi , ifadesiz bir şekilde .
‘ Güzel yarın erkenden yola çıkmanı istiyorum . ’ dedim hafif gülümseyerek .
‘ Nereye Kraliçem ? ’
‘ İçeri girelim anlatacağım . ’
Odanın kapısını açıp girmem için bekledi . Odaya girip altın sandığına doğru yürüdüm .
Sandığı açıp onu da yanıma çağırdım .
‘ Bu altınları al yarın yola çık . Bana sadık olacak hizmetkarlar bul . Hiç bir şekilde ihanet etmeyecek . Sarayda bir sen varsın Jean . Bana gizli çalışacak her yere sızacak kişiler gerek . ’
‘ Bulacağım Kraliçem . ’
Jean odasına girdikten sonra bende kendimi , banyoya attım .
Banyodan sonra kendimi yatağa sürükledim . Her ne kadar , beklediğim gibi ihtişamlı bir düğün olmasa da , yorucuydu . Kafam yastıkla buluşurken , göz kapaklarım ağırlaşıyordu . Daha fazla kendimi tutamadım . Bir şeyler düşünemeyecek , plan yapamayacak haldeydim . Kendimle savaşmama ve bu saatte plan yapmama gerek yoktu . Yarında yapa bilirim düşüncesiyle , gözlerimi kapattım . Jean’ ın yanımda olması içimi rahatlatıyordu her daim ve rahat uyuya biliyordum .
Sabah kalktığımda , düşündüğüm gibi kimse yoktu . Jean gitmişti . Başka hizmetkârların bu odaya girmesini yasaklamıştım . Kendi hizmetkârlarım gelince daha iyi olacak .
Ayağa kalkıp gelinliğe baktım . Kahvaltıdan önce bunu yerine koysam iyi olacak . Üstümü giyinip , gelinliği aldım ve bir kat çıktım . Odanın karşısına gelince gülümsedim . Yerini buldum . Kapıyı sessizce açıp içeriye girdim . Sanki gizlice bir şey yapıyor gibiydim . O sandığı bulup içini açtım ve gelinliği güzel bir şekilde yerleştirdim .
Tam kapatacakken içinde bir isim yazdığını gördüm . Merakla isime baktım .
Zoey ? Kraliçe Zoey yazıyordu .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .