8 Bölüm. Sessizlik cevaplarla doludur.

1258 Words
Muratın düşüncelerinden O gün Baharı akşam evine bırakdıktan sonra kendi evime gitdim. Bir az yemek yedikden sonra televizyon izlemek kararı aldım. Televizyon karşısında uykum gelmeye başlamıştı ki, telefon sesiyle kendime geldim. Arayan Meltemdi. Gecenin bu vakti neden beni arıyordu ki. Açmadım. 2-ci kez aradığında açma kararı aldım. Bekli önemli bir şeydir diye. Meltem "Murat, bana yardım edermisin?" Murat "Anlamadım?" Meltem "Kulüpdeyim. Tanımadığım bir adam beni rahatsız ediyor. Bana yardımın gerek. Senden başkasından yardım isteyemem. Lüften." Sesi çok telaşlı geliyordu. Hayır diyemedim. Oraya gitdiğimde Meltemin yanında onu rahatsız eden bir adam görmedim. Fakat fazla alkolden dolayı kendinde değildi. Murat "Meltem, hadi gidelim. İyi değilsin" Meltem " Murat, geldinmi " diyerek boynuma atladı bir anda. Şaşırsam da hemen kendimden uzaklaştırdım. Hesabı ödeyip arabaya bindirdim. Eve bırakayım dediğimde " Hayır annemler beni böyle görmemeli" ,diyerek gitmek istemedi. " Sana gidelim " diye ısrar edince kabul etmekten başka şansım kalmamıştı. Eve vardığımızda ona bir kahve yaptım ve sonra bir az kendine gelmişti. Su içmek için mutfağa gitdiğinde bana da su getirmişdi. Belki yorgunum diye. Gerçekten de bu karmaşının içinde susamıştım. Sonra kanepede o yatdı, yatak odamda da ben. Sabah bir sese uyandım. Uyandığımda karşımda şaşkın halde bana bakan Baharı ve yanımda uzanmış Meltemi görünce anlam veremedim. Ama Baharın beni böyle görmesi karşısında ona bir şey izah edemedim. Daha doğrusu izah edemeden gitmişdi. Melteme dönüp bakdığımda Murat " Ne işin var senin burada " diyerek ona bağırdım. "Benim yatak odamda ve benim yanımda ne arıyorsun. Kafayımı yedin " Meltem " Seninle uyumak istedim. Seni çok özlemiştim". Murat " Seni özlemiştim de ne demek. Benim sevgilim var. Ben onunla ciddi düşünüyorum.. Hangi oyunlar peşindesin, bilmiyorum. Hemen üstünü giy ve defol buradan. Bir daha seni görmek istemiyorum" . Meltem bir şey söylemeden odadan çıktı. Bir az sonra kapının da açılıp kapanma sesi geldi ve çıktığını anladım. Hala kendime gelemiyordum. Derin bir nefes aldım. Bahara nasıl açıklama yapacaktım. Nasıl yalan söylemediğime inandıracaktım diye odada ileri-geri gitmeye başladım. Odada Baharın bana getirdiklerini yerde görünce onları yerden götürdüm ve onu hemen bulmam gerektiğinin farkına vardım. Onu kaybedemezdim. Ben onsuz bir hiçtim. Neden bu benim başıma geliyordu. Artık evde duramazdım. Dışarı arabaya doğru giderken kaç defa Baharı aradım bilemem, ama hiç bir aramama yanıt vermiyordu. Evine gitdiğimde kapını açan olmadı. Kapını dinlemeye çalışsam da hiç ses yoktu. Bu gün pazardı ders de yoktu. Sevdanı aradım " Baharla konuştumu" diye sorunca onun da hiç bir şeyden haberinin olmadığını anladım. Olan biteni ona anlatdığımda oda ilk bana inanmadı. Sonra halime acımışsa eger inandığını söyledi. Ama Baharın buna inanması gerçekten de zordu. Ben bile nasıl benimle uyuduğuna inanmıyordum zaten. Bahara nasıl anlatacaktım. Tüm gün aramış olmama rağmen hala ondan haberim yoktu. En sonunda kapısında bekleme kararı aldım. Belki gelir de görürüm umuduyla. Geceni sırtım kapısına dayalı halde uyuyarak geçirmiştim. Uyandığımda saat sabahın 7 siydi. Yeni uyanmıştım ki, kapının açıldığını duydum. Döndüğümde Baharı gördüm. Meğerse evdeymiş. Gözleri ağlamakdan kan kırmızısına dönmüş, şişmişti. Her zaman mutlu görünen yüzü şimdi bana soğuk bakıyordu. Bana kalbinin kapılarını açan kadının kalbini kırmıştım. Bir şey söylemeden içeri girmem için kafasıyla yol gösterdi. Sesini bile bana duyurmak istemiyordu her halde. Usulca bir şey söylemeden kanepenin bir köşesinde oturdum. Sanki ilk defa geliyormuş gibi heyecanlıydım. Nasıl anlatacaktım olanları. O da karşımda koltukda oturmuş bana baktı bir kaç dakika. Sonra olanları anlatmamı istedi. Gözlerinden duymak istemediğini ama bana hak vermek istediğini görüyordum. Her şeyi olduğu gibi anlatıp bitirdikten sonra bir şey söylemedi. Yine sakince bana bakmaya devam ediyordu. Artık onun bu suskunluğuna dayanamadım ve karşısına geçip dizlerine kapandım. Murat " Baharım, güzelim. Lüften bana inan. O sana anlatdığım eski sevgilim" diyerek olanları anlatdım. "Nasıl anlatdıysam öyle oldu. Nasıl oldu da ne zaman yanıma gelmiş bilmiyorum. Ben sana ihanet etmedim. Gözüm senden başkasını görmezken nasıl sana ihanet ederim. Bana bağır, vur, söv ama böyle suskun durma. Yapma güzelim" , diyerek ellerini öpmeye başladım. Elini çekti, yine elini tutdum ama o an elime Baharın göz yaşları damladı. Konuşmaya başladı. Keşke o lafları işitmeseydim, ama onu ne kadar çok kırdığımı o an bir daha anladım. Bahar " Neden yaptın bilmiyorum. Ama sana inanmıyorum. Sen bile kendine doğru-düzgün bir açıklama yapamazken benim inanmamı nasıl beklersin? Haklısın seni sevdim kalbimi ilk sana açtım, ama sana da kapatdım" Murat" Yapma, güzelim. Lüften inan" Bahar " Daha dur lafımı bitirmedim. Son bir sorum var. Sen beni böyle bir manzara karşısında görsen bana inanırmıydın?" Cevap veremedim. Sustum başımı aşağı dikdim. Kafamı kaldırdı ve " cevap ver " diye tekrar sorduğunda-" Hayır inanmazdım " dediğimde parmağındakı yüzüğü çıkarıp elime koydu ve beni evden kovdu. Kapını suratıma kapatdığında tokat yemiş gibi oldum. Keşke gerçekten tokat atsaydı, dövseydi, ama yapmadı. Bir az kapısında oturdukdan sonra arabaya döndüm. Saat daha erkendi ve hiç çalışmak istemiyordum. Ama şu sıralar önemli anlaşma imzalanacaktı ve gitmem gerekiyordu. 2 hafta geçmişti o günden. Her gün Baharı arıyor ve okul çıkışı yanına gidiyordum. Ama hiç yüzüme bakmaz ve taksiye binip giderdi. Sevdanı ne kadar konuşması için göndersem de bir sonuç olmamıştı. Artık onsuz yaşamaya dayanamıyordum. Bazen intihar etmek bile istiyordum. Bunu Sevdaya söylediğimde kafamdan vurarak aptalmıyım diye bana saydırmıştı. Her gece kulübe gidib, kendimi kaybedene kadar içiyordum. Bazen arkadaşlar beni eve bırakır ya da taksiyle gelirdim. Ama durumumun iyi olmadığının farkındaydım. Anneme bile uğramaz olmuştum. Sadece Baharı istiyordum. Onun bana sarılmasını, öpmesini o kadar çok özlemiştim ki, her gece rüyalarıma gelip bana sarılırdı. Ama uyandığımda böyle aptal gibi davrandığım için kendime saydırırdım. Artık yaşamak istemiyordum. Onsuz her saniye bana haramdı. Yine bir gece kulüpde kendimden geçene kadar içmiştim. Eve kendi arabamla gitme kararı aldım. Aklım başımdaymış gibi. Daha doğru-düzgün bile yürüyemiyordum. Daha yeni arabayla yola koyulmuştum ki, Bahar gitdiğinden beri en çok dinlediğim şarkıyı açdım -" Sana ben ezelden yandım lan". Bana sen gerek, şu küslüğü bırak Gel konuşalım or'dan bur'dan Bahçemin deli, ey yaman gülü Feda uğruna yansın bu orman Sana ben ezelden geldim, lan Bi' çağır hele, bak, bu yerde durmam O kara göze, kaşa ben ki kurban Taşıyor umudum aşkımdan Sana ben ezelden yandım, lan Bi' çağır hele, daha bu yerde durmam O kara göze, kaşa ben ki kurban Taşıyor umudum aşkımdan Söylemiyorum, çok özledim Ama hasretin ağır, gel de kurtar Ben inanırım, bu aşk bize umar Kimse edemez onu tahtından Sana ben ezеlden geldim, lan Bi' çağır helе, bak, bu yerde durmam O kara göze, kaşa ben ki kurban Taşıyor umudum aşkımdan Bir anda sanki Baharımın da yanımda olduğu hissine kapıldım. Sağ tarafıma dönüp baktığımda bana kızgın halde baktığını gördüm. "Seni evde bekliyorum. Hızlan. Geç kalma". Bunu duymamla son hız arabanının süratini artırmam bir olmuştu. Sanki gerçekten uçuyordum ki, karşımda bir ışık büyümeye başladı. Sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Bahar Murata kızgınlığım geçmek bilmiyordu. İnanamıyordum. Kalbim inanmak istese de, aklım hayır inanma diyordu. Onu o kadınla yatakda gördüğüm anı hafızamdan silemiyordum. Sevda da bana olanları Muratın anlatdığı gibi anlatdığında inanmak istesem de onu bu duruma karışmaması konusunda bilgilendirmiştim. Bana evlenme teklifi etmesini bile annemlere söylemeden böyle bir an yaşamış olmam bekli benim hayrımaydı diye düşünüyordum bazen. Ama Muratı hala seviyordum. Beni bu duruma düşürdüğü ve onu sevdiğim için kendimi hep azarlardım. Ama nafile. Kalbime söz geçmiyordu. Gecenin bir yarısı telefonumuna gelen arama sesiyle uyandım. Saat 02:15-di. Arayanın Sevda olduğunu görünce şaşırmıştım. Bu saatde aramazdı ki beni. Hemen telefonu açtım "Bahar"-diyerek ağlıyordu "Ne oldu ?" Yine ağlıyordu. -ə" Ne oldu kızım, anlatsana. Bak korkutma beni". "Murat" diyerek hüngür-hüngür ağlamaya başladı. " Ne olmuş Murata? Konuşsana kızım. Kızıyorum bak " diyerek gerçekten tedirgin olmuştum. " Murat... Murat intihar etmiş " Sevdanın sesi kulağımda çınladı. Ne söylediğini anlamaya çalıştım, anlamadım. "Bahar, Bahar oradamısın? " " Hayır, o beni bırakmaz", diye Sevdaya söyledim. " Hastanedeyiz. Belki son anında seni görür. Acele et gel " . Yaşıyordu. Hala umudum vardı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD