AYIN KARANLIK YÜZÜ

AYRILIK

O iğrenç günün üzerinden tam iki ay geçti. O gün Kaan' a vurmaya çalıştım. Beni yatağa fırlattı. Acil bir toplantısı olduğunu yoksa gecenin tekrarını bir de ben kendimdeyken yaşatacağını söyledi ve kıyafetlerini alıp gitti. Uzun zaman yere çöküp ağladım. Sonra orada daha fazla kalmak istemedim. İç çamaşırlarımı ve elbisemi giydim. Aşağıya inip çantamı buldum. Telefonumdaki tek cevapsız çağrı Eray' dandı. Gece evde yoktum ve ailem aramamıştı. Gözümden bir damla yaş süzüldü ama ağlamanın sırası değildi.

Dışarı çıktığımda şoför oradaydı. Mecburen arabaya bindim. Nerede olduğumu bile bilmezken başka çarem yoktu. Arabaya binerken gözüm ağaç eve takıldı. Gerçekten evin minyatürü gibiydi ve en az aslı kadar midemi bulandırıyordu şu an. Girerken merak ettiğim çatı katı hayatımın en kötü gecesine ev sahibi olmuştu. Burayı ateşe versem içimdeki yangın azalmazdı. Kaan' ın suçunu evden çıkaramazdım. Zaten o kadar zengindiler ki umurlarında olmazdı. Belki de parasını çıkarmak için başka masum insanların canlarını yakalardı..

Şoför beni eve bıraktı. Annem gözleri yaşlı bakıyordu. Onun göz yaşları içimde bir yeri kezzap dökülmüş gibi yakıp, delip geçiyordu ama bu ona üzüldüğüm için değildi.

' Babam nerede?' diye sordum sert çıkan sesimle.

' İşe gitti. '

İşe mi gitmişti? Kızı sabaha kadar eve gelmemişti ve o nerede olduğumu öğrenmek için uğraşmak yerine işe gitmişti. Kaan' ın dediği söz geldi aklıma. Belki gerçekten herkes biliyordu neden orada olduğumu. Ben hariç herkes.

' Sen niye ağladın anne? Biliyordunuz değil mi beni oraya gönderirken o herifin bana ne yapacağını biliyordunuz ama babama söyle boşuna sevinmesin . Yine de o herifle evlenmeyeceğim. Eğer bu konuda üzerime gelirseniz sizi de siler atarım. İkimizde aslında reşit olduğumu ve çekip gidebileceğimi iyi biliyoruz. '

Belki Eray' a gidemezdim ama yine de giderdim. Eray' a gitsem Kaan' ın dediği gibi beni suçlu çıkaracak şekilde konuşurlardı. Belki Eray' a da zarar verirlerdi. Ortalık duruluncaya kadar kendi başımın çaresine bakardım. Korkmuyordum. Şu andan sonra hiçbir şey beni korkutamaz gibi hissediyordum.

....

O gün öyle demiştim. O gün bile hayalperesttim. Kendimi odama kilitledim. Annem kapıda uzun zaman ağlayıp yemin etti. Kaan babama ' Siz sadece gönderin , ben ikna ederim.' demişti. Odadan çıktığımda anneme;

' Gece eve gelmeyince de aklına gelmedi mi anne? Bir kere bile aramamışsın. Yolda kendimi öldürmeyi bile düşündüm. Eray 'dan başka kimsem yokmuş bir tek o aradı. Üstelik sadece okula gitmediğim için. O beğenmediğiniz adam eğer gece evde olmadığımı bilseydi bütün şehri ayağa kaldırırdı. Bu evi sizin, o evi Kaan' ın başına yıkardı ama beni orada bırakmazdı. ' diye bağırdım. Boğazlarım acıyordu ama yüreğim kadar değildi acısı.

Annem gözünden akan yaşları sildi.

' Sinan dil kursunda falan değil.' dedi. Sinan 11 yaşındaki erkek kardeşimdi. Ve okuduğu özel okulun düzenlediği bir kursla 15 gün için İngiltere' ye gitmişti. Yani bana öyle demişlerdi. Telefonu olmadığı içinde başlarında giden gözetmen aracılığıyla haberleştiklerini sanıyordum. Annem konuşmasına devam etti..

' Kaan Karatan babanla konuştuğunda baban bu işi istedi. Yalan söylemem sana kızım ama ben kabul etmedim. Okumak istediğini söyledim. Sinan Kaan' ın elinde güzel kızım. Kaan bize 15 gün verdi. Seni ikna etmek için. Seninle konuştuğumuz gece baban Kaan' ı aradı ve zaman istedi. Kaan zaman olmadığını ve daha önce de söylediği gibi yemeğe ikna edersek gerisini halledeceğini söyledi. Ben seni de tehdit etmek için Sinan' ın yanına götürdü diye düşündüm ama biraz önce Sinan geldi. Sen gelmeyince çok korktum. Ne yapacağımı bilemedim. Sonra da sen geldin zaten. '

' Polise gitseydiniz. Beni oraya göndermek yerine polise gitseydiniz.'

' İşe yaramazdı. Sinan' ı öldürürlerdi. Üzgünüm. Göze alamadım Alina. Çok üzgünüm. '

Kardeşim için canım fedaydı ama bu tercihi bana yaptırmamış olmaları canımı yakıyordu. Ben zaten kendimi feda ederdim onun için ama ailem tarafından feda edilmek çok ağırdı. Hiçbir şey söyleyemedim o an. Sadece kardeşime sarıldım. Sımsıkı sarıldım. O da çok korkmuştu. Ne olduğunu bilmiyordu, anlamıyordu. Belki de böyle olması onun için en iyisiydi.

...

İki gün sonra okula gittim ve Eray' a ondan ayrılmak istediğimi söyledim. Kaan bu evlilik olmazsa kardeşimi öldüreceğini söylemişti. Ailem ise Sinan' ı onlardan gizleyip, korumanın bir yolu olmadığını. Eray kardeşimi koruyamazdı. Sevginin gücü her şeye yetmiyordu. Eray bir kaç kez neden diye sordu. Anlam veremediğini söyledi. Ailemin mi baskı yapıp yapmadığını sordu.

' Sadece ayrılmak istiyorum Eray. Herhangi bir nedeni yok. Hayallerimiz artık gerçekçi gelmiyor.' bana demiştim. Oysa her şeyden daha gerçekti hepsi ama Eray' ın bu denklemden hasar almadan çıkması gerekiyordu. En azından fiziksel bir hasar. Ruhunu ellerimle yaralamıştım.

Asıl sorgu amirim Nesrin' di. Ortak arkadaşımız olduğu için ona da gerçekleri anlatmadım. 'Bulutlarda uçtuk Nesrin.' dedim.

' Kolay mı. Para yok pul yok. Nasıl evleneceğiz , ev tutacağız, eşya alacağız? Bir kilim yeter sadece reklamlarda filmlerde oluyor. Her genç kız gibi evlenmek, güzel bir gelinlik giymek, peri kızı gibi olmak isterim düğünümde Eray' la bunların hepsi imkansız. '

Bana inandı. Üzüldü, şaşırdı ama inandı. Oysa en yakın arkadaşımdı. Böyle biri olmadığımı en iyi o bilmeliydi.

Nesrin' in bir şekilde Eray' a söyleyeceğini biliyordum. Okul bitecek evlendiğim ortaya çıkacaktı. Eray benden nefret edecek, yoluna devam edecekti. Hayalim buydu. Biri bana hayal kurmamam gerektiğini öğretse iyi olurdu. Çünkü ne zaman hayal kursam sonu hüsran oluyordu. Hayal kurmak bana hiç yaramıyordu.

Eray bir daha bana hiç görünmedi. Sanki aynı okulda değilmişiz gibi. Onu çok özlüyordum. Uzaktan olsun görmek istiyordum ama yoktu. Okulun basket takımından bile çıkmıştı. Yani maçı izlemeye bile boşu boşuna gitmiş oldum. Sınıfının önüne gittiğimde dışarı çıkmamıştı. Bende yüzsüz gibi içeri girememiştim. Sınıfta ondan başka kimse yoktu. Onun için geldiğim belli olurdu.

....

Eray 'ın özlemini Sinan a sarılarak dindirmeye çalışıyordum. Ona babamızın düşmanları olduğunu, onu ailemizin prensi olduğu için aldıklarını, sonra da babamın, annemin ve benim hep birlikte kötü adamları yendiğimizi ve onu evimize geri getirmek zorunda kaldıklarını anlattım. Kötü adamları da polis yakalamıştı ve bir daha asla ona yaklaşamayacaklardı. Kaan' ı hiç görmemişti zaten. Korkmasına gerek yoktu. İkimizin birden travma yaşamasına hiç gerek yoktu. Nesrin ona söylediklerimin bir kısmını anlatmaya çalışmıştı ama Eray lafını kesmişti.

' Beni yarı yolda bıraktı. Nedeni beni artık ilgilendirmiyor. ' demişti. Benden nefret etmesi için evlendiğimi öğrenmesine gerek kalmamıştı. Artık rahatlıkla çıkıp karşısına ben evlendim diyebilirdim. Nefreti acı çekmesinin önüne geçerdi nasılsa. İçi daha da soğurdu geçecek zaman içinde. Ona büyük hayal kırıklığı olmuştum.

Zaman geçiyordu. Zaman içimi delerek geçiyordu. Kaan' da nikah düğün konularıyla en az benim kadar ilgisizdi. Bir kez yüzükleri ve takıları seçmek için zorla götürülmüştük. Her şeyle aileler ilgileniyordu. Onda da;

' Aslında senden alacağımı aldım ama sırf evlenmem dedin ya , bana hayır demeyi denedin ya, karşında kim olduğunu anla diye bu işe devam ediyorum. Bir de babam evlilik haberime sevindiği için. Sakın kendini bir şey sanma. Hele vazgeçilmez hiç sanma. ' demişti. Babası artık adam olur sanıyordu sanırım ama asıl sevinen annesiydi. Bana hep gülümseyerek bakıyordu. Bir kadın olarak ona anlatsam bana yardım eder mi diye düşünmüştüm ama sonra onunda yardımının fayda etmeyeceği bir şey öğrendim.

Benden vazgeçse nikahtan vazgeçse, en önemlisi de kardeşimle tehdit etmekten vazgeçse tekrar mutlu bir insan olabilirdim o geceye rağmen. Vazgeçilmez olmak gibi bir isteğim yoktu. Kaan' ın kendini vazgeçilmez sanma tavırları aşırı saçmaydı.

Kaan artık haberlere hiçbir kızla çıkmıyordu. Bu yapmadığı anlamına gelmiyordu. Baygın bir kızla üç kez birlikte olup utanmadan bunu söyleyen bir adamın seksten uzak durması mümkün değildi. Büyük ihtimalle evlilik eninde sonunda duyulacağı için haberleri babası engelliyordu. Benim için fark etmezdi. Bana saygısı zaten yoktu. Olmasını da beklemiyordum. Benimde ona yoktu. Bu nasıl bir evlilik olacak en ufak bir fikre sahip değildim.

O gece bazen kabuslarıma giriyordu. Öyle zamanlarda kendimi öldürsem biter mi diye düşünüyordum ama Kaan sırf işler onun planladığı gibi gitmediği için bile kardeşime zarar verebilirdi. Gerçekten karanlık bir adamdı. En az babası kadar. Tam bir varisti. Babası gurur duyuyor olmalıydı.