Kurtarıcı

1065 Words

İçime zehir gibi akan cümlesinden sonra arkasını dönüp gittiğinde olduğum yerde öylece kalakaldım. Bu, onun partisiydi. Burası onun eviydi ve benim üzerimde onun gömleği vardı. Şaşkınlıkla dudaklarım aralanırken az önce aramızda geçen konuşmalar nedeniyle hafiften kızardım. Burası ona aitse şayet, oldukça zengin biri olmalıydı. Saçımı kaşıyıp aynadaki yansımam ile göz göze geldim. Neden bu kadar takıyordum ki? Ben hiçbir şeyi fazla takan biri değildim. Kafamı iki yana sallayıp kendime geldim ve elbisemi üzülerek de olsa çöp kutusuna attım. Çünkü çıkmayacağını biliyordum. Her ne kadar bu elbiseyi sevsem de, bazen sevdiğimiz şeylerden vazgeçmemiş gerekirdi. Bugün de senden vazgeçiyorum kirli beyaz elbisem, güle güle. Tuvaletten çıktıktan sonra son kez üzerimi düzeltip burnuma doluşan sand

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD