Odamın kapısını kapatıp içeri girdiğimde derin bir nefes aldım. İşte, şimdi başlıyorduk. İlk iş günü, herkesin benim hakkımda bir izlenim edinmesi için çok önemliydi.Hele ki abimin. Ama yine de bir türlü Miraç’ın ne kurnazlıklar peşinde olduğu düşüncesinden kaçamıyordum. Sanki her an üzerimdeydi, beni gözlüyordu.
Odamı inceledim. Çok sade ama bir o kadar da şık. Emir Bey’in odasına çok yakın bir yerdeydim ve aramızda sadece bir cam vardı. Tam karşısındaki camdan ne zaman içeri baksa, kesinlikle bana denk gelir diye düşünüyordum. Ama şu an buna takılacak vaktim yoktu.
Bir süre sonra masama oturdum, bilgisayarımı açıp bir şeyler yazmaya başladım. O sırada, şirket telefonu çaldı. Evet, bir anda zıpladım, çünkü o kadar sessiz bir ortam vardı ki, telefonun sesi bıçak gibi kesildi.Sesi sanki pompalı tüfek gibiydi.
Telefonu açtım. “Zeynep, merhaba”
Onu dinleyerek, "Emir Bey?" dedim.
"Evet, Zeynep, bana iki tane çilekli süt getirebilir misin?" dedi ve gerçekten bu isteği duyduğumda şok oldum. Çilekli süt? Koskoca Emir Bey’in çilekli süt isteyeceğini hiç düşünmemiştim.Resmen şu an karizması çizildi. Adam dediğin şalgam içer lan! Bunu ben mi öğreteyim? Ancak sakinliğimi bozmadım
“Tabii, Emir Bey, hemen getiriyorum,” dedim, ama içimden gerçekten gülesim geldi. Çilekli süt...
Telefonu kapattım ve doğruca kafede ne kadar çok çilekli süt olduğunu gördüm. O sırada aklımdan "Oğlum ben nereye düştüm?," diye geçirmedim desem yalan olur. Ama dışarıya yansıtmadım. Bunu her ne kadar hoş görse de bir garip hissettim. Ne de olsa bir yönetici adamı, Emir Bey! Aman neyse neden fazla taktım ki o da insan o da içebilir yani.
Bir süre sonra çilekli sütleri aldım ve Emir Bey'in odasının kapısına doğru yürüdüm. Kapıdan önce, Emir Bey'in odasındaki sesleri duydum. Miraç’ın sessizce bir şeyler konuştuğu belli oluyordu, ama içeri girmeden önce ne konuştuğunu anlayamadım. Aslında dinlemek istedim ama arkamda bir ton insan vardı.Miraç denilen öküz benim hakkımda bir şey konuşuyordu sanki çünkü o "zeynepmiş te o kız tam bir deli oğlum " dedi köstek.
Emir bey de " Öyle deme ,o akıllı bir kız "diyeceğine "Sus şimdi gelecek" dedi . Birde erkekler dedikodu yapmazmış yalanınızı sevsinler. Sonra hiçbir şey duymamış gibi yaptım.
Kapıyı hafifçe tıkladım. İçeriden Emir Bey'in sesi geldi. "Girin."
Hemen kapıyı açıp içeri girdim. Muhteşem ikili vardı, Emir Bey ve Miraç. Miraç belki de en muhteşemiydi .Çünkü ondan daha malını görmedim.Onu görünce bıçakla hançerleyesim geliyor. Gerçekten.
Emir Bey, masasında oturuyordu. Hızla, gülümseyerek “Çilekli sütü getirdiğine sevindim, teşekkür ederim Zeynep,” dedi.
"Rica ederim," dedim. Aslında bu kadar basit bir şey için beni niye içeri aldılar anlamamıştım. Oglum insan dosya falan sorar yada okkalı kahve ister.
Bir an Miraç’a göz attım, ama o hâlâ bir şeyler düşünüyordu .Gerçekten ilginç bir durumdu.
“Zeynep?” Emir Bey, benim odadan çıkmamı bekliyordu. Çıkıyımki engelli öküz ile rahat rahat dedikodumu yapsınlar. Ama tabi bende Miraç'ın ne şeytanlıklar peşinde olduğunu düşünürken dalmışım.Emir bey "Zeynep "diyince.
Birden irkildim " Evet! efendim.” dedim.
Miraç alayla " Bir zahmet odadan çıkalım ,ister misin?" dedi .Hahaha ne kadar da komikmiş. tövbe tövbe!
Emir bey'e dönerek "Emir bey başka bir isteğiniz varsa,ben odama gidiyorum telefondan arayıp istersiniz. "
Miraç mırıldanarak "Sen hele git de" diyince hemen duydum. kulaklarımın iyi duyduğunu söylemiş miydim?
O şaskoloza dönüp "Efendim,Ök...Miraç bey ne dediniz? Duyamadım da."
"Hiç bir şey demedim. Sağolun dedim sadece."
"Ne demek görevim. " diyip çıktım odadan ve sonra odama geçtim. Mal ya benim duymadığımı sanıyor.
Odamda kaç saat bekledim.Fakat Emir bey hiç aramadı. İçeriye Selen girdi.
"Selam,İşin nasıl gidiyor Zeynom?"
"İyi gitmiyor çünkü sabahtan beri sadece burada oturuyorum çok sıkıldım. "
"Normal ilk günlerde olur böyle şeyler."dedi hiçte normal değil benim bildiğim ilk günlerde zor hisseder insan sonrada alışır ve iş kolaylaşır. Sonra Selen yine ekledi.
"Senin durumlar nasıl patronla yani Emir beyle."diyince bende iyi olduğunu ancak yanında neden bir arızalı gezdirdiğini sordum.Oda biraz somurttu.
" Bir kere Miraç bey arızalı değil. Onunla iyi diyaloglar kurarsan, o da seninle aynı şekilde kurar." Tövbe tövbe neymiş Miraç bey'i Iyiymişte miş miş. Bak kızım dua et arkadaşımsın ve seni çok seviyorum yoksa senin saçını başını yolardım. Çünkü Miraç bey'iyle kötü konuştuğum için bana böyle davranıyormuş yani bundan ne anladık arızalı benim ona göre.
"Tamam Selencim ,Miraç bey efsane tamam mı?"diye dalga geçtim .Tabi o da benim dalga geçtiğimi anlamadı. Çünkü benim arkadaşın biraz beyni yavaş algılıyor.
"Bak kızım şimdiden yamuk yapma Miraç bey benim tamam mı?"
"Tamam Tamam, hepsini al üstüde kalsın. "
Bana bakıp gülerek " Mal ya şaka yaptım zaten sen demiştin 'ben ona bakmam' diye."
"Ya sabahtan beri sadece burada oturuyorum ve tek görevlendirildiğim şey çilekli süt. " diyip gülmeye başladım. " Sahi neden kafede bu kadar fazla çilekli süt var?"
"Çünkü Emir bey seviyor."diye cevaplayınca daha da gülmeye başladım. Ama olabilir o da insan ama tuhaf gelmişti. Yani Fatih terim'in Fenerbahçe de teknik direktör olması gibi bir şey hissettim.
" Emir bey sanki çilekli süt sevmiyor diye bir his almıştım. Ama seviyormuş benim ise çileğe alerjim var." Eman eman eman...
"kız sen Emir bey'e abayı mı yaktın yoksa?"diyip pişkin pişkin gülmeye başladı.
Bende sırıtıp " Neden olmasın?"Diyecem de.
"Emir bey bana bakmaz. "dedim.
Selen hemen atladı " Ne alaka kızım senden daha iyisini mi bulacak?" dedi. Yani bence benden daha iyisini bulamaz.
"Neyse ben onu sana aşık ettirmenin bir yolunu bulurum. Sen şimdi toparlan mesai saatin bitti . Evime gidelim hem sohpette ederiz "
" Yok teşekkür ederim benim eve gitmem gerekiyor çünkü abime gününü gösterecem."
"Tamam o zaman ama bir dahakine beklerim" diyip gitti.Bende otoparka indim arabama binecekken bir şey fark ettim arabamın köşesine resim çizilmiş hemde keçi resmi. Üstünde de ınatçı yazmıştı . Bende "aaaaaaa!Pislik heriffff!" diye bağırdım ama içimden. Biliyorum o kösteğin yaptığını ama ben bunun hıncını almazsam bana da Zeynep demesinler. Sonra arabaya binip eve gittim.