bc

Ben Ben ve sadece Ben

book_age18+
4
FOLLOW
1K
READ
BE
family
HE
opposites attract
friends to lovers
sporty
stepfather
heir/heiress
sweet
lighthearted
kicking
city
office/work place
love at the first sight
assistant
like
intro-logo
Blurb

ZEYNEP:

Selam, ben Zeynep. Bugün, uzun zamandır beklediğim gün. Üniversiteyi bitirdim, sonunda iş görüşmesine gidiyorum. Hayatımda yepyeni bir sayfa açılıyor. Biraz heyecanlıyım, biraz da tedirgin. Yıllarca dirsek çürüttüm, geceler boyu ders çalıştım ve şimdi bu çabalarımın karşılığını alacağım. Ama tabii ki, hayat her zaman istediğin gibi gitmez. Özellikle abim işin içindeyse...

Sabah erkenden uyandım, en iyi kıyafetimi giydim ve kahvaltı bile yapmadan yola çıktım. Abim yine her zamanki gibi beni kontrol etmekten geri durmadı. Telefonum çaldığında tam da bunu bekliyordum.

"Zeynep, işe gitmek için hazır mısın? Çok heyecanlanma, zaten işe alınmayacaksın her zaman ki gibi," dedi alaycı bir ses tonuyla.

Derin bir nefes aldım. "Abi, yeter artık. Her zaman beni küçümsemek zorunda mısın? Gayet güzel hazırlanıyorum ve bunu da yapabileceğimi biliyorum."

"Sen öyle san. İş görüşmesi falan bunlar çocuk oyuncağı değil. Gerçek dünyada iş hayatı serttir. Senin bu tatlı hayallerin ilk günden yıkılır."

İçimdeki sinir iyice kabarmaya başlamıştı. Sanki o bir halta yarıyordu tek yaptığı şey kış uykusunu bekleyen ayılar gibi koltukta yayılmaktı.Abim beni korumak istediğini iddia ediyor, ama sürekli özgüvenimi sarsıyordu. "Abi, ne yapabileceğimi biliyorum, lütfen artık karışma."

Abim susmak bilmiyordu, Taramalı tüfek gibi beni bir kaç yerimden vurup bütün motivasyonumu alıcaktı. "Sadece gerçekleri söylüyorum. Hayal dünyasında yaşamaktan vazgeç mal.İlk iş görüşmen olacak ve bir şeylerin ters gitmeyeceğinden emin misin?"

"Yeter!" dedim, öfkemi zor zapt ederek. "Beni daha fazla küçümsemene izin vermeyeceğim. Ne olursa olsun bu iş görüşmesine gideceğim ve başarılı olacağım!" dedim, ardından sinirle telefonu kapattım.

Yolda yürürken derin nefes alıp kendimi toparlamaya çalıştım. Her şeyin iyi geçeceğine inanmak istiyordum. Adımlarımı hızlandırdım, görüşmeye geç kalmamalıydım.

Abimle tartışmalarımız her zaman olurdu. İnsanların önünde bana iyi davranırdı.Hele ki yanımda güzel bir kız varsa ama eve gidince bana boks torbası muamelesi yapardı. O kadar değil ama yani onun gibi bir şeyler yapardı.

Meselâ en son yüzüme kurbağa attı ve benim kurbağalara çok ciddî bir fobim var. Gercekten abimin yaptığı üst seviyede bir salaklık çünkü kurbağayı görür görmez hemen bayılmışım sonrada gözlerimi hastanede açtım işte.

Yani demek istediğim baya kötü bir fobim var ve en büyük fobim kendini ergen sanan abim.Ama abim uslanır mı? Salak aynı salak.Hep en iyisini bildiğini sanırdı, ama bu sefer onu dinlemeyecektim.

Tam caddeye yaklaştığımda, birden bir fren sesi duyuldu. Ardından güçlü bir korna... Göz açıp kapayıncaya kadar bir araba bana çarptı ve kendimi yerde buldum. Ne olduğunu anlamak bile zordu. Dünya bir anda başımın etrafında dönmeye başladı.

Yere düştüğümde nefes almakta zorlandım. Kendi kendime " Birde bu kalmıştı" dedim acıyla. Kolumdan gelen hafif bir acı dışında şoktaydım. Yerde yatarken gözlerimi kısarak gökyüzüne baktım, her şey bir anda olmuştu.

Bir adam panikle bana doğru koştu. "Hanımefendi! İyi misiniz? Çok özür dilerim, sizi fark etmedim!" dedi telaşla.

Güçlükle ayağa kalkmaya çalıştım, başım dönüyordu. "Sanırım..." dedim, ama sesim titriyordu. Kolumu hafifçe hareket ettirdim; çok ciddi bir şey yok gibiydi ama tüm vücudum sarsılmıştı ve birazda kollarım yaralanmıştı.

O an içimde bir ses yankılandı: "Sen bu işin altından kalkamazsın." Abimin alaycı sözleri tekrar kafamda dönüp durdu.

Ama hayır. Kalkacaktım. Ne olursa olsun, bu sadece bir başlangıçtı.

chap-preview
Free preview
1. Bölüm:1. sahne- kaza
ZEYNEP: Selam, ben Zeynep. Bugün, uzun zamandır beklediğim gün. Üniversiteyi bitirdim, sonunda iş görüşmesine gidiyorum. Hayatımda yepyeni bir sayfa açılıyor. Biraz heyecanlıyım, biraz da tedirgin. Yıllarca dirsek çürüttüm, geceler boyu ders çalıştım ve şimdi bu çabalarımın karşılığını alacağım. Ama tabii ki, hayat her zaman istediğin gibi gitmez. Özellikle abim işin içindeyse... Sabah erkenden uyandım, en iyi kıyafetimi giydim ve kahvaltı bile yapmadan yola çıktım. Abim yine her zamanki gibi beni kontrol etmekten geri durmadı. Telefonum çaldığında tam da bunu bekliyordum. "Zeynep, işe gitmek için hazır mısın? Çok heyecanlanma, zaten işe alınmayacaksın her zaman ki gibi," dedi alaycı bir ses tonuyla. Derin bir nefes aldım. "Abi, yeter artık. Her zaman beni küçümsemek zorunda mısın? Gayet güzel hazırlanıyorum ve bunu da yapabileceğimi biliyorum." "Sen öyle san. İş görüşmesi falan bunlar çocuk oyuncağı değil. Gerçek dünyada iş hayatı serttir. Senin bu tatlı hayallerin ilk günden yıkılır." İçimdeki sinir iyice kabarmaya başlamıştı. Sanki o bir halta yarıyordu tek yaptığı şey kış uykusunu bekleyen ayılar gibi koltukta yayılmaktı.Abim beni korumak istediğini iddia ediyor, ama sürekli özgüvenimi sarsıyordu. "Abi, ne yapabileceğimi biliyorum, lütfen artık karışma." Abim susmak bilmiyordu, Taramalı tüfek gibi beni bir kaç yerimden vurup bütün motivasyonumu alıcaktı. "Sadece gerçekleri söylüyorum. Hayal dünyasında yaşamaktan vazgeç mal.İlk iş görüşmen olacak ve bir şeylerin ters gitmeyeceğinden emin misin?" "Yeter!" dedim, öfkemi zor zapt ederek. "Beni daha fazla küçümsemene izin vermeyeceğim. Ne olursa olsun bu iş görüşmesine gideceğim ve başarılı olacağım!" dedim, ardından sinirle telefonu kapattım. Yolda yürürken derin nefes alıp kendimi toparlamaya çalıştım. Her şeyin iyi geçeceğine inanmak istiyordum. Adımlarımı hızlandırdım, görüşmeye geç kalmamalıydım. Abimle tartışmalarımız her zaman olurdu. İnsanların önünde bana iyi davranırdı.Hele ki yanımda güzel bir kız varsa ama eve gidince bana boks torbası muamelesi yapardı. O kadar değil ama yani onun gibi bir şeyler yapardı. Meselâ en son yüzüme kurbağa attı ve benim kurbağalara çok ciddî bir fobim var. Gercekten abimin yaptığı üst seviyede bir salaklık çünkü kurbağayı görür görmez hemen bayılmışım sonrada gözlerimi hastanede açtım işte. Yani demek istediğim baya kötü bir fobim var ve en büyük fobim kendini ergen sanan abim.Ama abim uslanır mı? Salak aynı salak.Hep en iyisini bildiğini sanırdı, ama bu sefer onu dinlemeyecektim. Tam caddeye yaklaştığımda, birden bir fren sesi duyuldu. Ardından güçlü bir korna... Göz açıp kapayıncaya kadar bir araba bana çarptı ve kendimi yerde buldum. Ne olduğunu anlamak bile zordu. Dünya bir anda başımın etrafında dönmeye başladı. Yere düştüğümde nefes almakta zorlandım. Kendi kendime " Birde bu kalmıştı" dedim acıyla. Kolumdan gelen hafif bir acı dışında şoktaydım. Yerde yatarken gözlerimi kısarak gökyüzüne baktım, her şey bir anda olmuştu. Bir adam panikle bana doğru koştu. "Hanımefendi! İyi misiniz? Çok özür dilerim, sizi fark etmedim!" dedi telaşla. Güçlükle ayağa kalkmaya çalıştım, başım dönüyordu. "Sanırım..." dedim, ama sesim titriyordu. Kolumu hafifçe hareket ettirdim; çok ciddi bir şey yok gibiydi ama tüm vücudum sarsılmıştı ve birazda kollarım yaralanmıştı. O an içimde bir ses yankılandı: "Sen bu işin altından kalkamazsın." Abimin alaycı sözleri tekrar kafamda dönüp durdu. Ama hayır. Kalkacaktım. Ne olursa olsun, bu sadece bir başlangıçtı.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

My Mate and Brother's Betrayal

read
456.4K
bc

The Pack's Doctor

read
110.6K
bc

The Triplets' Fighter Luna

read
181.7K
bc

Claimed by my Brother’s Best Friends

read
162.8K
bc

Her Triplet Alphas

read
8.3M
bc

La traición de mi compañero destinado y mi hermano

read
148.2K
bc

Ex-Fiancé's Regret Upon Discovering I'm a Billionaire

read
124.2K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook