Hızla koştu ama hayır. Birden bire atlayan kadına elbette yetişememişti. Silah tuttuğu eli şaşkınlığın verdiği telaşla titrerken kırpıştırdığı gözleriyle önündeki maviliğe bakıyordu. Nasıl yapmıştı? Atlamaya nasıl cesaret etmişti? Bunca yıldır bir çok insanla karşı karşıya gelmiş, silahının namlusunun ucuna birçoğu dayanmıştı. Ama hiçbiri böyle bir şeye cesaret edebilmiş değildi. Daha çok yalvarıp yakarır, ölümden kurtulmaya çalışırlardı. Bu kadın ise ölüme göğüs germiş, yalnızca canını Cengiz'in ellerine teslim etmek istememişti. Onun yerine ölümü bizzat kendisi kucaklamıştı. Ne yapacağını bilemeyerek uçsuz bucaksız görünen maviliğe bakarak bir o yana bir bu yana hareketlenmeye başladı. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyordu. Geriye dönüp gidecek oldu, sonra yeniden uçurumdan a