FUTBOL

1699 Words
Akşam olduğunda evin önündeki kaldırıma menemen testisi gibi dizilmiştik. Neredeyse mahallenin bütün gençleri buradaydı. Burası karışık bir mahalleydi. Mahallede neredeyse aynı şehirden olan kimse yoktu ve bu da her yerden farklı olmasını sağlıyordu. En başa ben oturmuştum. Benim yanımda Gülistan vardı. Özlem, Serhat, Pınar, Çakır, Yeşim vs vs. Yaşlarımız yakındı. Çocukluktan beri arkadaştık. Önceleri oyun oynuyorduk ama yaş ilerledikçe sohbet daha keyifli gelmeye başlamıştı. Hala oyun oynadığımızda oluyordu tabii ki. Baran ve arkadaş evden çıktığında kapı önündeki kalabalık ona tuhaf gelmişti. Bu bakışlarından belli oluyordu. ' Gelin oturun sizde. ' dediğimde arkadaş eliyle yanımı işaret etti Baran' a. Baran bir an ters baksa da aramıza mesafe koyarak oturdu. Zaten temastan çok hoşlanmadığım için bu işime geliyordu. Yanına kuzeni ve kız kardeşi oturdu ama kısa sürede annesi çağırınca kız kardeşi içeri girdi. Sanırım zaten benden pek haz etmiyordu. Kolaların birini Baran' a uzattım. Almakta tereddüt ediyordu. ' Gerek yok. ' dedi. ' Olmaz. Buranın adeti böyle. Çekirdek ve kola. Sevmiyorsan da bir kere ile zehirlenmezsin. Dokunuyorsa o ayrı. ' ' Biz gider alırdık. ' ' Ama biz aldık. Başka günde siz alırsınız. Aaa al hadi ama. Siz biz ne böyle. Burada böyle şey olmaz. ' diyerek eline tutuşturdum. Ondan sonrada arkadaşa uzattım. ' Ben alırdım. ' ' Akrabasınız anladık. Aldık işte heval uzatma. ' Sonra sohbete başladık. Konudan konuya geçiyorduk. Çekirdek poşetlerinden biri Gülistan' daydı. Heval arada uzanıp alıyordu ama Baran' ın hiç uzandığını görmemiştim. ' Heval senin kuzen konuşmuyor anladıkta yemiyor da. Ekonomik diye mi bunu davet ettiniz? Yemiyor içmiyor.' ' Çok konuşmaz ama hakkını yeme ya yine de seninle konuşuyor. ' ' Allah razı olsun ya. Ama o da haklı. Mahalle sohbetine daldık. Ortak bir konu bulalım. Futbola ne dersiniz? Sen hangi takımı tutuyorsun Baran. ' Kafasını kaldırıp yüzüme bakmadan cevap verdi. ' Galatasaray. ' ' Oldu mu şimdi ya bu konuda da savaş çıkar şimdi.' Heval o arada söze girdi. ' Elif Fenerbahçe' li de birazcık. ' ' Birazcık Fenerli olunmaz yalnız biraz Galatasaraylı olunur. Fenerbahçeli olmak senin erişemeyeceğin bir gururdur. ' O arada Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray atışmaları başlamıştı bile. Gülistan' dan çekirdek aldım. Diğer elimle Baran ' ın bileğini tuttum. Elini çevirdim. Ve çekirdekleri avcunun içine bıraktım. Sonra da Galatasaray Fenerbahçe kavgasına geri döndüm. Gece boyunca bunu bir kaç kez yapmıştım. Baran hiç kendi uzanmıyordu ama avucuna koyduğumda yiyordu. Herhalde çekiniyor diyerek bunu yapmaya devam ettim. .... Üç gün sonra... Yeni bir mahalle sohbeti serisinde yine bir aradaydık. Baran henüz gelmemişti. Gülistan' a çağırmasını söylediğimde bana ters ters baktı. ' O çocuk Diyarbakır' lı farkında mısın sen?' ' Eee?' ' Bak Diyarbakır erkekleri sert olur. ' ' Gülom nikahıma almayacağım bilmem farkında mısın?' ' Ben uyarayım da. Fırat aranızı yapmaya çalışıyor gibi geliyor. ' Gülistan' ın saçlarını karıştırdım. Gülerek saçlarını düzeltti. ' Sevgili falan istemediğimi biliyorsun Gülom. ' ' Aslında ben enişte istiyorum ama Kürt olmaz. ' ' Sende Urfalısın bilmem hatırlıyor musun?' ' Olabilir ama bizim tarafların erkeği sana göre değil. ' ' İnsan ayırmam. ' ' Biliyoruz herhalde. Yoksa benimle kanka olmazdın. Sana göre herkes aynı minnoşluğa sahip olduğu için uyarmak istedim. Hafife alma sakın Diyarbakır erkekleri uyanıktır. ' Ona sırtımı döndüm. ' Hadi hadi saçımı ör sen. Her yerden her çeşit insan çıkıyor. İyi mi kötü mü anlarız. Gerçi nüfusuma da almayacağım. Şurada iki arkadaşlık ediyoruz. ' Gülistan saçımı örerken Baran ve kuzeni geldi. Yine oturduk. Sohbete başladık. Sohbet memleket konusuna gelmişti. Gülistan sanki bilmiyor gibi Baran' a memleketini sordu. Baran yüzüne bakmadan ' Amed. ' dedi. Gülistan beni dürtünce anlam veremedim. ' Diyarbakır' ın öyle bir ilçesi mi var? Hiç duymadım. ' ' İlçesi değil. Direkt kendisi. ' ' Kürtçesi mi? Bende Kürtçe sıfır. Bildiğim tek kelime heval işte. Onu da unutmamak için sürekli kuzenine söylüyorum. ' ' Sen nerelisin? ' ' İzmir. Daha doğrusu 35 buçuk Karşıyaka. ' ' Kürtçe bilmemen normal o zaman Türksün sonuçta. ' ' Burada bu söylenmez. Türksün Kürtsün diyemezsin bu ortamda. Ben Kürtçe bilmiyorum çünkü öğrenemiyorum. Çok denedim. İngilizce de öğrenemiyorum. Beynimin dil merkezinde bir sorun olmalı. ' ' Biraz zor evet ama öğrenilmeyecek bir dil değil. ' ' Biraz mı zor? Şurada kaç kez öğreneyim diyorum. Herkes farklı bir şey söylüyor. Şehirden şehire değişiyor neredeyse. ' ' Türkçe değişmiyor mu sanki? Onu anlıyorsun ama. ' ' Hepsini değil ama gidiyorum demek yerine gidiyom denirse anlıyorum tabii ki. Sizde oldukça değişik. ' ' Az önce burada Türk Kürt yok diyordun şimdi siz oldu. ' Öfkelenmiştim. Tamam misafirdi ama alttan almakta bir yere kadardı. ' Siz derken Kürtçe bilenler olarak bahsetmiş olma ihtimali neden aklına gelmiyor? Ben ayrım yapmam. Yaptığımı da ima ettirmem. ' Gülistan bu konuda hassas olduğumu biliyordu. Elini omzuma koydu. Hafifçe sıktı. Baran' a doğru uzattı kafasını. ' Elif' e böyle bir ithamda bulunmadan önce bir etrafına bak. Biraz bilgi topla mesela. Elif ve ben kankayız , kardeş gibiyiz ve ben Urfa' lıyım. ' ' Ayrım yapmam demek bile ayrım yapmak daha bunun farkında bile değil. ' ' Onu bunu söylemeye sen zorladın. Bence ortam daha fazla gerilmesin. Biz kalkalım. ' dedi ve beni elimden tutup kaldırdı. Biraz uzaklaştıktan sonra yanıma Fırat geldi. Beni durdurdu. ' Kuzenimin kusuruna bakma. ' ' Onunla arkadaş olamayacağız sanırım heval. ' ' O sadece ayrım yapan insanlara fazla denk geldiği için böyle bir düşünceye sahip, seni tanıyınca herkesin aynı olmadığını anlayacaktır. ' ' Umarım anlar. İyi geceler heval. ' ' İyi geceler cimcime. ' Gülistan' la bizim eve girdik ve odama geçtik. ' Canını sıkma artık. Kasten sordum ben ona memleketini. ' ' Neden? Alt tarafı misafir olduğu süre boyunca iki sohbet edeceğiz. Seni neden bu kadar rahatsız ediyor?' ' Bilmiyorum. Ondan haz etmiyorum ama amacım tartışma çıkarmak değildi. Sadece ne cevap vereceğini merak ettim. Bak bence asıl ayrım yapan o. Amed demesinden belli. ' ' Ya böyle bağlantıları nasıl kuruyorsun anlamıyorum. Konuyu kapatalım mı?' Gülistan' la başka konulardan konuşmaya başladık. Saat 2' ye geliyordu. Uyuduk. Beni bırakıp gitmemişti. Zaten buna alışıktı ailesi. Evlerimiz arasında sadece üç ev olsa da bazen üşeniyordu gitmeye. ... Sabah okula gittim. Okuldan dönüşte heval ve Baran kapının önünde sigara içiyordu. Selam verip geçtikten sonra top oynayan çocukları gördüm. ' Ben size burada top oynamayacaksınız demedim mi?' ' Ama Elif abla parkta hep büyükler oynuyor, bizim oynamamıza izin vermiyorlar ki. ' ' Oynamayacaksınız!' Kaşlarımı çatıp bağırdığımda Baran yanıma geldi. ' Ne zararı var sana çocukların. ' Fırat onu kolundan tutup geri çekti. Dönüp cevap versem sinirlenirdim bende hiç muhatap olmamayı seçtim. Çocuklara konuşmaya devam ettim. ' Nerede sizin anneleriniz. Ben size demiyor muyum burada oynamak yerine gidin sırayla evinizde oynayın annelerinizin o kıymetli eşyaları kırılsın. ' İçlerinden birinin elinden tuttum. Evlerinin önüne gittim. Zile bastım. ' Bu çocukların yine dışarıda ne işi var?' ' Temizlik yaparken durmadılar ne yapayım Elif. Ben ona parka git dedim yine sokakta mı?' ' Parka git demek yerine yanında biri dursa nasıl olur? Bilmiyor musunuz yalnız gönderince büyükler oynatmıyor. O kadar zor değil ya sırayla biriniz başlarında dursanız bir günde eviniz mikrop yuvası olmaz herhalde. ' ' Tamam tamam. Hallederiz. ' Kahraman' ı kucağıma aldım. Öptüm ve evine gönderdim. Üç kardeştiler. Kahraman en küçük ama en dillileriydi. Daha geçen yıl kaçan topun peşinden giden bir çocuğa araba çarpmıştı ama aileler bir ay korkup sonra yeniden yalnız sokağa bırakmaya başlamışlardı. Bu durum sinirime dokunuyordu. Gözünün önünde tutamayacaksan doğurmayacaksın diye düşünenlerdendim. Dönüşte çocuklardan topu aldım. Parka gidecekleri zaman annemden istemelerini söyledim. Yemek yedikten sonra yine dışarı çıktım. Top elimdeydi. ' Hadi oyun oynayalım. Bugün yine ganimeti aldım. ' Gülistan hemen koluma girdi. ' Ben seninle aynı takımda olurum. ' Baran oynamayacağını söyledi. ' Voleybol sevmiyorsan futbol oynarız sıkıntı yok. ' ' Benim için oyununuzu bozmayın. ' ' Gerçekten sorun değil. ' 'Kızlar sevmez futbol oynamayı siz keyfinize bakın bende izlerim. ' Baran' ın yanına gittim. Kolundan tutup kaldırdım. ' Hadi oradan. Kızların olduğu bir takıma yenilirsin diye korkuyorsun değil mi?' ' Kızlar erkekler oynayacağız demeyeceksin umarım. ' ' O kadar değil. Onu bir kere denedik fiziksel güce çeviriyorsunuz işi yara bere içinde kalıyoruz. ' İkiye bölündük. Baran' la karşı takımlardaydık. Oyunun daha başında karşı karşıya kaldık. Gülerek topu ayakları arasında gezdirmeye başladı. Bir iki hamle yapıyor gibi yaptım. Gözlerinin içi gülüyordu. Son derece keyifli görünüyordu. ' Yeterince eğlendiysen ben onu alayım . ' diyerek topa vurdum. ' Geçmiş olsun. ' dedim gülerek. ' Basitti alması öylece duruyordum. ' ' Yine karşılaşırız elbet. ' Koşmaya devam ettim. Fırat kaleye gidiyordu. Kayarak topa müdahale ettim. Baran yanıma geldi. ' Ne yapıyorsun sen?' ' Gol yememeye çalışıyorum. ' ' Bacağına bir şey oldu mu?' Kalktım. ' En fazla derisi soyulmuştur sıkıntı yok. ' ' Sen yine de betonda yapma. ' Göz kırptım ve oyuna devam ettim. Top ayağımdayken Baran karşımdaydı. Onun gibi karşısında topla oynayacağımı düşünüyordu ama ben omuz atıp geçtim. Kaleyle karşı karşıyaydım. Kalede Evren vardı ve sağ ayağımın güçlü olduğunu biliyordu. Bende sol ayakla vurdum ve ' Goolll!' diye bağırarak golü attım. Baran yanıma geldi. ' Sayılmaz faul yaptın çünkü. ' ' Sayılır hakem yok çünkü. ' ' Faul serbest deseydin geri alırdım o topu. ' ' Başka zamana artık. Oynaya oynaya öğreniyorsun işte. ' Maç devam etti ve iyice kızışmaya başladı. Fırat topu almak için hızla koşarken bana sertçe çarptı ve yere düştüm. Baran öfkeyle Fırat ' a bağırdı. ' Sen ne yaptığını sanıyorsun?' Ayağa kalktım. Üzerimi silkedim. Baran bana döndü.. ' Sen iyi misin?' Fırat ' Ona bir şey olmaz. ' dediğinde Baran hala ona öfkeliydi. ' Karşında bir kız var Fırat. O şekilde oynanır mı?' Elimi Baran ' ın omzuna koydum. ' Sorun yok gerçekten, alışığım ben. ' Baran bana şaşkın baktı. Öylece omuz silktim. Tırnağı kırılınca ağlayan kızlardan değildim. Çok daha derin yaralardan çıkmıştım. Fiziksel yaralar canımı yakmıyordu. Gülistan yanımıza geldi . ' Yorulduk zaten. Ben gidip içecek bir şeyler alayım. Berabere nasılsa dostluk kazandı diyelim. ' Baran' ın ' Bu mahallenin kızları da bir ilginç. ' dediğini duydum ama ona bir şey diyemeden Fırat' la birlikte Gülistan' ın peşinden gittiler. Onu durdurup bir şeyler söylediler. Gülistan geri döndü. ' Bu kez onlardanmış içecekler. Seninle pek ilgili farkında mısın? ' ' Sadece normal bir kız zannediyor beni ne bilsin yıllardır burada futbol oynuyoruz. ' ' Off Elif. Sana kalsa kimse kimseye kötü gözle bakmıyor zaten. ' Bakıyordu aslında bunu en iyi ben biliyordum ama bu mahallede bunu düşünmek istemiyordum. Burası güvenli alanımdı. Aksini aklıma getirmek bile istemiyordum.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD