Gözlerim aklıma gelen düşünce ile irileşirken, oturduğum yerde dikleştim ve sesimin hiddetine engel olamadan konuştum. “Siz beni takip ettiniz!” Sessiz kaldı. İnkâr etmediği için daha da sinirlenmiştim. Şu an cadde ortasında çıplak eylem yapıp, en yüksek binadan atlayabilirdim. Ruh halim öyle karışık, öyle boktandı. Sokağa girip, evimin önünde durduğunda araçtan inmek yerine; kollarımı göğsümde kavuşturup, bekledim. Mike, inmeyeceğimi anladığında nefesini verip geri döndü. Gözleri bana bakıyordu ama sanki çok soru sorma der gibiydi. Yine de özür dilerim Mike! Ben güven duygumun dün cenazesine katıldım ve sorularım seni terletecek cinste! “Bayan Bell?” Tek kaşım havalandı. Aynı şekilde karşılık verdim. “Bay Robert?” “Geldik efendim.” “Biliyorum.”