ŞEHNAZ İNCİ “O babama ait,” dedim gözlerim dolarak. “Her bir taşını kendi ellerimle işledim. Şu an yanımda babama ait bir şey yokken senin elinde var. Üstelik bile bile gözüme soktun. Canımı yakmak için. O benim.” Bir kaç damla yaşın gözümden süzülüp yanağıma akmasına izin verdim. Babamı düşünmek zaten hüzünlenmeme neden oluyordu. O yüzden ağlamak benim için, bu kez çok zor olmamıştı. Şahin ummadığı bir tepki alınca öylece, düşünceli bir ifadeyle yüzüme baktı. “Başka bir anlamı yok yani?” diye sordu şüpheci bir sesle. “Bundan daha büyük bir anlamı olabilir mi? Babamdan bana hatıra o! Ama senin ellerinde geziyor. Ve sen bana işkence etmekten zevk alırcasına onu sürekli elinde çevirip duruyorsun.” Biraz daha gözyaşı döktüm. Neyse ki pinokyo falan değildim de burnum uzamıyordu. Ayrıca