FERHAD “Peki,” dedi Leylan dakikalar sonra. “Zamanı gelince konuşuruz o zaman,” diyerek bir kuş gibi ellerimin arasından kaçarak eve girdi. Orada öylece arkasından bakmakla kalmış, ne eve gidebilmiş ne de kapıyı çalmaya cesaret edebilmiştim. “Sen daha çok beklersin kapılarda,” diyen Serhad’ın sesiyle bakışlarımı bana doğru gelen kardeşime çevirdim. Eskiden olsa vururdum ensesine, haddini bildirirdim. Fakat şimdi hem haklıydı hem de ensesine vurulacak kadar küçük değildi. “Başa gelen çekilir, ne yapalım,” diyerek yanına doğru yürüdüm ve birlikte çardağa geçtik. “Niye bu kadar geç kaldın?” “Dükkanı tuttum bugün. Biraz içiyle ilgilendim, plan kurdum falan. Ezman Bank sağ olsun.” “Hayırlı olsun. Haber verseydin, uğrardım.” “Uğrarsın günler çuvala girmedi ya!” Bakışlarını Leylan’ın ışığı