Karan, babasıyla işlerini hallettikten sonra odasına geçmiş, üzerine rahat bir şeyler giydikten sonra mutfağa inmişti. Babasıyla çalışma odasında geçirdiği uzun saatler onu yormuştu, bu yüzden kendisine bir kahve hazırlayıp tekrar odasına döndü. Gözleri, birkaç gün önce kardeşi tarafından hediye edilen kitaba takılınca eline alıp balkona geçti. Balkona geçerken, zihnindeki karmaşık duygularla yüzleşmeye hazırlanıyordu. Güneş, günün en parlak saatlerinde gökyüzünü aydınlatırken, ona yeni bir bakış açısı sunuyordu. Oturduğu koltukta, *Yabancı*’yı tekrar açtı. Meursault’un hayatı, Karan’ın kendi yaşamında bir aynaya dönüşmüştü; soğuk ve duygusal bir mesafe ile doluydu. Romanın ilk cümlesi, onu derin düşüncelere sevk etti: "Bugün annem öldü, belki de dün." Bu kayıtsızlık, Karan’a kendi yaş