Bu kız harbi hiç büyümüyordu ya. Keşke biraz büyümeyi öğrenseydi de bizden uzak dursaydı. Herkez sofradayken ben bir kaç gün izin yapacağım evdeyim yani. Özelliklede bazılarına duyurulur ben evdeyken gelmezse sevinirim. " Ayy inan seni sevindirmeyi hiç istemesem bile seni görmek gibi bir kötülüğü kendime yapamam." Bencede bu kötülüğü ikimizede yapma ve bir süre uzak dur evden hatta çok istersen Defne sizde kalabilir. Bende tam bir dinlenme yaparım. "Sanki çok yoruluyormuş gibi birde dinlenecekmiş. Ayy evet Defne bizde kalalım bu hafta. Hem sonraki hafta çalışmaya başlıyorum. Çok sık görüşemeyiz." Harbimi kız hangi zavallı iş sahibi seni işe alıpda başına bela etti. Şimdiden acıdım bak onlara. Aslında gidip uyarmam gerekirdi fakat, senden kurtulacağım için bu iyiliği onlara yapamam. Ama bak sen söyle iş yerinin adresini bir çiçek gönderip teşekkür edeyim. Senden kurtulmamıza vesile oldukları için. "Komik çocuk seni. Hayriye annem bu oğlun hepmi böyleydi, yoksa sonradan mı oldu? Senle hiç uğraşamam karnımda doyduğuna göre ben gideyim artık" diyen Zeynep' e isabet olur. Bak böyle arada güzel kararlar ver dedim. Annem masanın altından ayağıma vursada bu kıza karşı kibar olmak hiç içimden gelmiyordu. Hak etmiyordu bikere, hak etse ben gayet kibar bir adamım diyen düşünceme "Hasiktir" ne kibarı deyip vazgeçtim. Bugüne kadar kibar biri olduğumu kimse söylemedi. Tabi söyleyenler de vardı da onlar görev için büründüğüm kişiye diyorlardı. Ama yinede bu muşmula hak etmiyordu.
Hem annem beni uyarana kadar Zeynep'i uyarsaya. Kızım o senin abin saygılı ol diye İşine gelirse anneme Hayriye anne deyip duruyor. Kızına kızsın biraz edepli ol diye. Ama yok Şahin dilini tutacak.
Yemekten sonra evden çıkıp biraz mahallede dolaşmaya başladım uyuduğum için uykumda yoktu. Köşe başında oturan topluluğun yanına doğru gittiğimde mahallenin gençleri toplanmış oturuyorlardı. Selam gençler bu saatte neyi bekliyorsunuz dedim. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. İçlerinden biri. "Hiç öyle bişi beklediğimiz yok abi sadece sohbet ediyoruz" deyince yanlarına oturup birazda benle sohbet edin bakalım. Mahallede neler olup, bitiyor banada anlatın dedim. " Mahallede bir şey olduğu yok abi valla kötü bir şeye karışmıyoruz artık. Sana söz verdik" diyen Çağlar' a bakıp eminsin demi diye sordum. En son çalıştığı yerde sahte evrak düzenlendiği ortaya çıkmış. Şerefsiz müdür de çalışanlara suç atıp haberim yok deyip işin içinden kurtarmaya çalışsada, Çağlar'ı biraz olayın içine sokup ortaya çıkartmıştık. Tabi yine bir olayın içinde mahalleden biri olsada işe yaramıştı. Şerefsizler bütün parayı kendileri kaldırıp suçuda en masuma atıyorlardı. Pezevenk yiyon bir bok sahip çıkıp ben yaptım desene. Yok illa bizi uğraştıracaklar. Biraz sohbet edip yanlarından gideceğim zaman içlerinden biri. "Şahin abi seninle biraz özel bir şey konuşabilirmiyiz" diye sorunca tabi gel yürüyelim deyip uzaklaşmıştım. Benle özel ne konuşacağını merak etmiştim. Ee anlat seni dinliyorum Mahmut benle özel ne konuşacaksın? " Şey abi nasıl desem bilmiyorum" deyince korkma oğlum adam öldürmüyorum. En fazla döverim. Bir kaç kemiğini kırarım o kadar. Şimdi çekinmeden söyle bakalım ne diyeceksin. " Şey abi ben senin kardeşinden hoşlanıyorum. Kendisine söyledim. Fakat seni abime söylerim deyip beni uzaklaştırdı. Valla abi benim niyetim ciddi. Eğer izin verirsen annemleri gönderecem" demişti de ben hala ilk söylediğinde takılı kalmıştım. Benim kardeşimden mi hoşlanıyordu bu şerefsiz. Benim kardeşimden hemde diye tekrar, tekrar içimden tekrarladım. Ben yanlışmı duydum yoksa sen yanlış bir cümlemi kurdun lan dedim. " Abi valla benim niyetim ciddi" demesiyle kafayı geçirmem bir oldu. Başlarım lan senin niyetine de ciddiliğinede. Kimse benim kız kardeşime o gözle bakamaz. Bakanın gözlerini oyarım dedim. " Abi valla yanlış bir şey yapmadım. Ben sadece Zeynep' le konuştum. Kabul etmedi seni Şahin abime söylerim deyincede bende senden izin almak istedim. Madem senin iznin yok. Zeynep artık benimde kardeşim olur" Zeynep ne alaka lan sen bana kardeşinden hoşlanıyorum demedin mi? Zeynep benim kardeşimmi diye sordum. Salak herif bak durduk yere kafa yedin deyip elinden tutup kaldırdım. "Abi ikiside sana abi diyorlar. Geçen gün Zeynep' in karşısına çıkıp hoşlandığımı söyledim. Oda seni Şahin abime söylerim bir güzel döver. Uzak dur benden deyince. Bende ciddi olduğumu anlasın diye sana söyledim" deyince. Kafayı hak etmişsin. Gerizekalı kız istemiyorum dediyse abisine söylesen ne olacak. Sen yinede uzak dur Zeynep' den dedim. Ulan yüzüme karşı Şahin deyip duruyor. Sırf kendini korumak için abi diyor. Tam bir çakal bu kız. Allah bütün erkekleri böyle kızlardan korusun dedim. Eve geldiğimde bizimkiler uyuduğu için çok ses çıkarmadan odama girip yattım.
Defne beni beklesene kızım diye bağırsam da beni duymuyor gibi hızlı bir şekilde yürümeye devam ediyordu. Ne vardı ki bu kadar sinirlenecek altı, üstü sinemaya gidiyoruz diye arkadaşımın doğum günü partisine geldiysek. Sanki başta söylesem kabul edecekti. Tamam biraz zengin züppeleriydi ama özlerinde iyi çocuklar diye düşünüyordum. Ben nereden bileyim evlerinde ne bok yediklerini. Dışarıda buluştuğumuz zaman hiç fark etmemiştim hap kullandıklarını. Fakat doğum günü partisi hap partisine dönmüştü. Belki Defne bu konuda birazcık haklı olabilirdi. Ama bu beni tek bırakıp giymesini gerektirmiyordu. Gerizekalı kız niye beni tek bırakıyorsun diye bağırdım tekrardan. " Zeynep valla gebertirim kızım ben seni. Sinemaya dedin tamam dedik. Akşamın bu saatinde oda yetmedi yok arkadaşımın doğum günü unutmuşum. Gel bir saat gidelim dedin. Hadi onada tamam. Lan salak bu nasıl doğum günü hepsinin kafası bir milyon. Sen böyle tiplerlemi arkadaşlık yapıyorsun?"
Tamam haklısın ama valla ben böyle hap falan aldıklarını bilmiyordum. Hep dışarıda yada okulda görüştüğümüz için ben hiç fark etmemişim dedim. " Senin gibi herşeyi ince ayrıntısına kadar hesap eden, gören biri bunların ne mal olduğunu görmedin mi gerçekten?" Defnecim, canım ben sadece buradakilerden üç, beşini tanıyorum. Onlarda farkındaysan sende tanıyorsun. Diğerlerinin böyle olduğunu nereden bilebilirdim. Ben sadece biraz eğleniriz diye düşündüm. Lütfen artık sakin olda ileride taksi durağı var oraya kadar gider, oradan taksiye biner eve öyle gideriz dedim. Saat geç olmuştu böyle sokaklarda iki kız tek yürümenin bir mantığı yoktu. Sonuçda devir kötü, kolla g...tü demişler demi. Başımıza ne geleceği belli olmazdı. Taksiye binince Defne hemen gıcık abisini aramıştı. Takside olduğunu eve geldiğini haber vermişti. Geç vakitte ne halt yersek, yiyelim. Taksi yada otobüse bindiğimiz zamanlarda hemen birbirimizi arar haber verirdik. Eğer ikimiz birlikteysek Defne abisini arıyordu. Çünkü şoförün kötü niyeti varsa haber verdiğimizi düşünüp vaz geçer diye yapıyorduk. Tabiki herkes aynı değildi ama yaşanan olaylardan sonra kendimizce önlem alıyorduk. Bazen öyle otobüs şoförlerine denk geliyorduk ki resmen geç olduğu için otobüs boşsa evin önüne kadar bırakıyorlardı. Sırf başımıza bir şey gelmesin diye. Ama işte hepside iyi niyetli olmuyordu.
Mahalleye geldiğimizde taksiden inmiş yürümeye başlamıştık. İki adımda atalım demi sonuçda mahallede bir şey olmazdı. Tabi biz yürürken arkamızdan seslenen Şahin' i duymasaydık iyi olurdu ama nerde.
" Ooo kızlar bu saatte hangi filmi izlediniz de geliyorsunuz. Lan sinema salonu on beş dakikalık mesafede. Taksiye bindik geliyoruz dedikten bir saat sonra geldiniz. Şimdi söyleyin bakalım nereden geliyorsunuz" Abi valla bu kez benim hiç bir suçum yok. Hepsi bu Zeynep denen muşmulanın suçu. Bende
mağdurum abicim. Lütfen o anlatsın ben eve giriyorum." Vay be iki dakikada sattın beni diye arkasından bağırdım. Zaten günüm arkasından bağırmakla geçmişti. Şahin' in seni dinliyorum bakışlarını es geçerek neyse bencede geç olmuş bende içeri gireyim merak etmesinler deyip bahçeye girdim fakat Şahin uyuzu kolumdan tutup " Nere böyle daha karpuz kesicez" bu espiri bayatlamadımı ya çok geriden geliyorsun dedim. " Merak etme istediğim zaman ileridende gelirim. Hatta ileri, geri git, gel bile yaparım. Şimdi kaçmada anlat bakalım nereden geliyorsunuz? ve neden kardeşimi bu kadar sinirlendirdin, öt bakalım." Ya bana suçluymuşum gibi davranmayı bıraksan mı acaba. Hem ne bu böyle öt bakalım falan. Karıştırma burası karakol değil, bende suçlu değilim. Geç otur ne öğrenmek istiyorsan sor deyip bahçenin içindeki çardağa doğru yürüdüm. İkimizde oturmuş bekliyorduk. "Bu saatde nereden geliyorsunuz ve Defne sana niye sinirli?" Aslında sana hiç bir şey anlatmazdım da işin ucunda Defne var dedim. Aslında sinemaya gidecektik fakat arkadaşım arayıp doğum günü partisi var deyince oraya gitmeye karar verdik. Daha doğrusu ben karar verdim. Defne'yi de ikna ettim. Bu konuda onun suçu yok. " Bundan eminim bütün suçların altından sen çıkıyorsun zaten" deyince bu adamı neden sevmediğimi bi kez daha anladım. Susarsan zaten anlatıyorum. Neyse her şey iyi hoş giderken bir süre sonra işler karıştı. Partidekiler hap falan almışlar. Tabi bizim böyle bir şeyden haberimiz yok. Sonra dengesizin biri bizede teklif edince evden kaçar gibi çıktık bizde. "Size ne teklif ettiler anlamadım pardon" Şey işte ne içtilerse onlardan hap gibi bir şeydi. "Çabuk şu evin adresini ver o arkadaşlarınız kimmiş birde ben öğreneyim" Şahin saçmalama istersen tamam polis olabilirsin ama sende biliyorsunki şu an onlara hiç bir şey yapamazsın. Mesleğini benmi öğreteyim sana. Gidicen kullanıcıyız diyecekler. Hepsi bir birine suç atacak yo o buldu, yok o verdi. Sonra aileleri karışacak işin için sadece uğraştığınızla kalacaksınız. " Hadi ya sen çok film izliyorsun sanırım. İstersen birde çocuklarına bulaştık diye sürdürsünler" Evet onuda yaparlar. Sanki yapmadıkları şey. Gerçekten bilmiyordum öyle bir şey içtiklerini ben bilsem hiç gidermiydim. Defne' yi peşimden hiç sürüklermiydim. Ama istersen sana yardım eder kimden aldıklarını öğrenmeye çalışırım. Böylece onları değilde asıl satıcıları yakalarsın. " Kızım sen manyakmısın yardım edecekmiş acaba sen kendini ne sanıyorsun da yardım edeceğini düşünüyorsun. Bak şu film izlemeyi bırak. Gerçek hayatta böyle şeyler olmuyor. Bir dahada o arkadaşlarınla görüşme. Görüşüyorsan da kardeşimi bulaştırma. Sende bulaşma yinede. Bir abi tavsiyesi bu tiplerden uzak dur." Abim değilsin ki abi tavsiyesi veriyorsun. Hem senin tavsiyene ihtiyacım yok. Benim aklım bana yetiyor dedim. O kimdiki bana akıl veriyor. Birde yardım edemezmişim de fazla film izliyormuşum da uyuz adam kendini ne sanıyordu acaba. Bir gün bana muhtaç olacaktı. O zaman ben ona gösterecektim.
" İşine gelince abin oluyorum ama Mahmud'a abime derim derken abin oluyorum" dedi birde pis, pis sırıtıyordu. Ne yaparsın dedim köprüyü geçene kadar bazen ayıya, dayı demek gerekiyor. Bende Mahmud uyuzundan kurtulmak için sana abi dedim. Hem sen nerden biliyorsun dedim aklıma yeni gelen sorularla. "Geçen gece benle özel konuştu niyeti ciddiymiş bak istersen tekrar bir düşün. Mahmud ve sen çok yakışırsınız dicem ama, çocuğa yazık olurmu diye bir düşünmedi değilim ha"
Hahaha çokmu komik olduğunu sanıyorsun acaba Şahin sen yazık olurmuş. Birazdan sana yazık olacak haberin olsun dedim. "Şaka yapmadım muşmula gerçekler" deyince al sana gerçekler deyip dizimle münasip yerine tekme attım. Benden böyle bir şey beklemediği için boş bulunmuş bende vurmuştum. Yoksa asla böyle bir şeye izin vermezdi. Hem bana bakıyor hemde kıvranıyordu. Al sana gerçekler hadi ben gider iyi geceler deyip kaçtım yanından. Kendine gelmeden kaçmam en iyisiydi. Eve girdiğimde annem uyumamış beni bekliyordu. Buyur burdan yak. Şimdi bir açıklamada anneme yapacaktım. Bugün kabul günümdü sanki herkes beni bekliyordu. Hepsi o Şahin' in suçuydu. Onu gördüğüm günüm hiç güzel geçmiyordu. Günümü mahvettiği yetmemiş gibi birde gecemi mahvediyordu pis uyuz.