Tan yeri bu defa batı yakasını kızıllığıyla boyarken güneş günün son ışık huzmelerini yeryüzüne yansıtmakta, yaz akşamlarının hafif esen serinliği ortaya çıkmaktaydı. Yine de üşüten bir serinlik değildi bu, terlemeyi önleyen bir ferahlıktı.
Sima ise göğüs arasından göbeğine süzülen ter damlacıklarının ferah rüzgarla kuruduğunu hissediyordu. Bir eli göbeğindeki gizli ıslaklığa giderken diğeri arabadan indiğinden beri bacağındaydı. Küçük sıyrıklar canını daha çok acıtıyordu ve topallaması da cabasıydı.
Misafir geldiği bir başka dağ evinin kapı önü verandasına çıkarken merdivenler onu zorlasa da, yüzündeki canının acıdığını belli eden ekşimeyle devam etti. Aniden dirseğini tutan genç adam varlığını unutturmazken durup birbirlerinin yüzlerine bakmışlardı.
Her hikayede bulunan, yardımseve
