Bir buçuk sene önce...
-Anne ben çıkıyorum.
Kapının önünde ayakkabımı giyerken annem duysun diye bekliyorum. Annem mutfaktan telaşla çıkıp "Kızım hani bu gün izlinliydin? Nereye gidiyorsun?"dedi. Evet bu gün izinliydim ,ama Yüksel amir toplantı yapacağının haberi gelmişti.
Annem yaklaşınca yanağını öpüp "Acil durum anne,gitmem lazım."dedim.
-Ne zaman geleceksin? Akşam yemeğe yetişir misin?
Ben gitmeye çalışıyorum, o yemek derdinde. "Annem ben sana haber veririm. Hadi görüşürüz." Artık dayanamayıp hızla aşağı indim. Arabaya binip direk çalıştırdım.
Ankara'nın trafiği ilk defa gözümde büyüdü. İlerlemeye çalıştıkça bir şey engel oluyordu. Telefon çalınca açıp kulaklıkla konuşmaya başladım.
-Efendim Rana.
-Çıktın mı sen? Ben merkeze vardım.
Dün gece Rana ile birlikte devriye gezmiştik. Tabi bir de nişanlısı yani görev arkadaşımız Levent'te vardı. Serdar komser çifti ayırmaya kıyamıyor.
-Geliyorum, tabi trafiği geçebilirsem. Neden çağırmış biliyor musun?
-Bilmiyorum, ama Serdar abi baya telaşlı.
Son anda kırmızı ışığı fark edip durdum. Tabi arkamdan gelen benim yüzümden bana çarparak durabildi. Bu kadar işimin arasında bir bu eksikti.
-Jale iyi misin? O ses neydi?
-Rana sen kapat ,ben seni arayacağım. Sıkıntı yok tamam mı?
-Tamam, ama mutlaka ara ya da direk gel.
Telefonu kapatıp hemen arabadan indim. Arkamda duran son model arabadan inen kişiye dikkatle baktım. Gözlüğünü çıkardığında masmavi gözlerle karşılaşınca saniyelik kaldım. Önce çarpan yere bakıp yanıma geldi.
-Ben çok özür dilerim. Bir anda oldu. Siz iyi misiniz?
Ben suçluyum ,ama karşımda ki kişi üzgün şekilde bana bakıyordu. Saate bakıp "Suçlu olan benim ,asıl siz kusura bakmayın. Son anda ışığı fark ettim."dedim.
-Hayır tek suçlu siz değilsiniz. Polisi arayalım mı?
Cebinden telefonunu çıkarırken bende kimliğimi çıkarıp "Ben polisim ,buna gerek yok."dedim. Şaşkın gözlerle bana bakıp güldü. "Bende burada polis arayalım diyorum. Kusura bakmayın memur hanım."dedi. Dediğine gülerken kartımı uzatıp "Benim çok acelem var, eğer sizin için sıkıntı olmazsa sonra halletsek. Hatta siz masrafınız neyse sonra bana getirirsiniz. Benim acil gitmem lazım."dedim.
Kartımı alıp "Bunu alıyorum ,ama ben de suçlu olduğum için alıyorum. Mutlaka sizi ziyarete geleceğim."dedi. Karta bakıp "Demek adınız Jale, bende Veli."dedi. O kadar çok vakit kaybettim ki hızla elini sıkıp "Tamam sizden haber bekliyorum."dedim.
Arabaya bindiğim gibi hızla devam ettim.
Bu sefer kazasız merkeze varabildim. Arabadan inip bizim kata çıktığımda Rana sabırsız şekilde beni bekliyordu.
-Birden kapattın telefonu. Ne oldu?
Etrafta kimse yoktu. Anlaşılan bir eksik benim."Toplantı başladı mı?"
-Jale beni duymuyor musun? Ne oldu diyorum.
-Rana büyütecek bir şey yok ,küçük bir kaza.
-Rana!! Jale!!
Serdar komserin bağırması ile ikimiz döndük. "Kızlar sizi bekliyoruz,hadi." Rana elimi tutup "Geliyoruz abi."dedi. Serdar abinin bakışları arasında önünden geçip toplantı odasına girdik. Ekip olduğu gibi bize bakıyordu. Levent hemen yaklaşıp "Neredesin canım?"dedi.
Serdar konser "Herkes tam olduğuna göre başlayabiliriz amirim"deyince Rana cevap veremedi.
Biz altı kişilik organize şube polisiyiz. Komserimiz Serdar abi. Yüksel amirimiz hepimizin abisi olduğu kadar çok disiplinli biri. Babamdan sonra hayran olduğum ikinci kişi diyebilirim.
-Evet arkadaşlar sizi acilen toplamamızın sebebi ,biliyorsunuz bir çetenin peşindeyiz. Bu gün ilk defa küçük dahi olsada bir adım attık. Aylardır peşinde olduğumuz çeteye sonunda bir arkadaşımız sıza bildi.
Hepimiz sevinçle birbirimize bakarken Yüksel amir devam etti. "Tabi daha bu bir şey değil. Daha önce neler yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. Bu sefer daha dikkatli davranmalıyız." Daha önce bir arkadaşımız fafk edilince son anda kurtarabilmiştik.
Yakalamaya çalıştığımız çete uyuşturucu ve silah işi yapıyor. Artık ne zamandır takip ediyoruz hesap edemiyorum.
Yüksel amir bana bakıp "Jale bu iş sende. Sadece sen muhbir ile görüşeceksin. Serdar komserin sana bilgileri verir. Çocuklar diğer işlerin yanında bu konu hakkında en küçük bilgi bizim için önemli. Muhbirimiz daha çetenin en aşağısında ve yolu uzun. Bize bu işin başında ki adam lazım. Işin önemini anlatmama gerek yok sanırım." dedi.
Ne kadar önemli olduğunu bildiğim için verilen vazife beni mutlu etmişti. Yüksel amir ayağa kalkıp "Serdar gerisi sende."dedi. Odadan çıktığı gibi Uğur bana döndü."Yine kaptın işi."Hakan Uğur'a vurup "Kıskanma, çalış seninde olur"dedi. Tabi her zamanki gibi Kerim izliyordu. Uğur ve Hakan ekibin susmayan iki tipi. Kerim ağır abi,Levent ortada bir şey. Ekibin iki kızı Rana ve ben..
-Hakan, Uğur dikkatinizi buraya verseniz de konuşsak.
Serdar abinin ikazı ile ikisi toparlandı. Bana bakıp "Evet Jale iş senin. Çok dikkatli olmanı istiyorum. Köstebek kesinlikle yakalanmamlı."dedi.
-Elimden geleni yapacağım abi.
Serdar abi son durum ile ilgili bilgileri verdikten sonra arkadaşları gönderdi. Odada yanlız kaldığımızda "Köstebeği bir tek sen bileceksin. Kimse ile paylaşmaman gerektiğini hatırlatmak istiyorum." dedi. Çocuklar bunun önemini bildiği için kimse sıkıntı yapmazdı. Sonuçta işin ucunda koca bir operasyon vardı.
-Anlıyorum abi. Sen merak etme kimse bilmeyecek.
Bir telefon çıkarıp önüne koydu. "Bu onunla görüşebileceğin özel telefon. Numarası kayıtlı. Şimdilik sadece onun aramasını bekle. Parolanız 'Yalnızlıktan sıkıldım.'unutma bunu. Dosyasını bırakıyorum, okuduktan sonra bana getir.
-Tamam abi.
Serdar abide çıkınca dosyayı açtım. Adamımızın ismi Sedat'tı. Siyah gözleri ve siyah saçları vardı. Öz geçmişine şöyle bir baktığımda ilk gizli görevi değildi. Bu işte baya başarılı biriydi.
Dosyayı inceledikten sonra odadan çıktım. Serdar abinin odasına varmadan Hakan önümü kesti. Tabi Uğur da hemen damladı. Anlaşılan yine gıcıklık peşindelerdi.
Hakan elimde ki dosyaya bakıp "Köstebeğin bilgileri galiba. Bizimle paylaşmak ister misin?"dedi. Ikisi kollarını bağlamış durumdan espiri çıkarmaya çalışıyorlar.
-Sizin bu gün devriye yok muydu? Gidin işinize bakın.
Hakan ,Uğur'a bakıp "Daha erken değil mi?"dedi. Uğur'da onu tastikleyip "Evet daha erken."dedi. Aralarından geçmek isteğim de ise engel oldular. Kerim arkalarında görününce gülmeye başladım. Ikisi bir şey olduğunu anlayıp hızla araya baktılar. Kerim bakışlarıyla bile insanı korkutan biriydi. Ekipte ki her kes biraz ürker ondan.
-Kerim, sen neden geldin?
-Siz ne yapıyorsunuz burada? Devriyeniz yok mu bu gün?
Ikisi resmen panikle "Bizde gidiyorduk zaten"dediler ve hızla kaçtılar. Kerim'e yaklaşıp "Teşekkür ederim."dedim. Yarı gülümseyle "Her zaman."dedi.
Sonunda Serdar abiye dosyayı verip bizimkilerin yanına geçtim. Uğur ile Hakan gitmişti. Mine ve Yaren'e selam verip Rana'nın yanına kendimi attım. Ikisi de gelip oturdu. Onlarda bizim ekipte görevliydi.
-Evet seni dinliyorum. Kaza geçirdim dedin.
Mine heyecanla "Komserim ,iyi misiniz?"dedi. Levent, Rana'nın yanına oturup "Evet durum ne?"dedi. Anlaşılan Rana söylemiş bile.
-Büyütülecek bir şey yok. Sadece arkadan hafif bir çarpma. Adamıda öylece bırakıp geldim. Gerçi kartımı verdim ama...
Yaren gülerek "Yakışıklı mıydı bari komserim?"dedi. Bu kızında tek ilgilendiği şey erkeklerin yakışıklılığı. Tamam Veli baya yakışıklı biriydi. Mavi gözleri, sarı saçları ve uzun boyu yine gözümün önüne geldi.
-Jale komserim..
Ersin elinde çiçek ile baş ucumda bana bakıyordu. Merakla ona baktım. "Bu size gelmiş. Arkadaşlar verdi ve bende kontrol ettim, temiz."Herkes kadar bende şaşkındım. Elinden çiçeği alıp kart var mı diye kontrol ettim. Rana merakla "Jale kimden?"dedi.
-Aşkım kız kart arıyor farkındaysan.
Rana ,Levent'e sert bakıp yine çiçeğe odaklandı. Sonunda kartı bulduğumda hepsi heyecanla bekliyordu. Tabi bende onlar kadar heyecanlıydım. Kartı açtığımda kızlar "Sesli oku."dedi.
"Tekrar özür dilerim. Veli...." Sadece bu yazıyordu. Kızlar ne olduğunu anlamadı, ama ben anladım. Gerçekten ince bir hareketti. Bunu kesinlikle beklemiyordum.
-Veli kim ,Jale?
Yaren hepsinin sözcüsü olmuştu. "Veli bu gün bana çarpan kişi." Kızlar şaşkın şekilde bana bakarken bende çiçeklere bir kere daha baktım. Gerçekten güzel bir seçim yapmıştı. Birinden çiçek almak güzel bir duyguymuş.