KANLI TUTKU

Bölüm.16

Karşımdaki adam demeye bin şahit isteyen yaratığa baktıkca o üzerime geldikçe korkum daha fazla kendini göstermeye başladı.

Yüzüne bakan her kadını etkileyebilecek biriydi ama benim içimde sadece nefret ve mide bulantısından başka hiç birşey uyandırmıyordu.

Üzerindeki gömleğini çıkartmıştı üzeri tamamen çıplaktı,yüzündeki piskopat gülümsemesi ise görmek istediğim en son şey bile değildi.

Yavaşca üzerime adımlamaya başladığında panikleyip yataktan fırladım,kapının yanına ulaşamadan belimden tutulmuştum.

Ben kurtulmak için çırpındıkça mengene gibi daha çok sıkıyor daha fazla bastırıyordu kendisine beni.

"Bırak beni Mertt!Ne yapmaya çalışıyorsun kafayımı yedin sen?"diye bağırdım telaşla elinden kurtulmaya çalışarak.

"Evet yedim,kafayı yedim hatta benim kafamı yememe en büyük sebep sensin Eva"diye kulağıma fısıldadığında bir anlık duraksamamdan faydalanıp beni arkamdaki büyük yatağa fırlattı ve üzerime hızla gelip bacaklarıma oturdu.

"Saçmalıyorsun şuan,ben sana hiç birşey yapmadım nasıl benim yüzümden kafayı yemiş olabilirsin sen ya?"diye bağırıp hala kurtulmak için çırpınıyordum.

"Neyse ne fazla detaylar beni boğar karıcım,elbet anlatıcam bir gün,şimdi işimize bakalım sakinleşki canın yanmasın"dediğinde altında tepinmeye hatta göğsüne vurmaya başlamıştım ama bundan gram etkilenmiyordu.

Cebinden çıkarttığı kravatıyla bileklerimi tutup bağlamaya çalışıyordu.

"Mert yapma ne olursun bak konuşalım"dedim yine.

"Kes sesini Eva!Konuşcak birşey yok"diye yüzüme hırlayıp bileklerimi daha fazla sıktı,kör düğüm atmıştı okadar uğraşmama rağmen çözememiştim.

"Mert ne olursun yapma bunu bana"diye ağlayarak konuştuğum sözleri duymazdan gelerek kendi yaptığı işine o kadar odaklıydı ki,sinirlerim iyice boşaldığında ağlamam sesli hıçkırıklara dönüşmüştü.

Belindeki kemerini çözüp bileklerime bağladığı kravatın altından geçirdi,yatak başlığındaki oyuk kısımdan geçirip taktı,kollarım yukarı doğru kalktığında ise kendimi daha fazla korunmasız hissetmiştim.

"Yalvarıyorum çöz beni,aklından geçen şeyleri bana yapmaya hakkın yok!Ben istemiyorum bırak benii!"diye iyice çığlık çığlığa bağırdığımda ise yüzüme inen sert ve şiddetli tokatla başım yana doğru düştü.

Yediğim tokatın şiddeti o kadar fazlaydı ki,dilim dişlerimin arasında kaldığında ağzıma dolan kan tadı midemi bulandırmıştı.

Yana yatan yüzümü yatağa parmaklarıyla daha çok bastırıp üzerime eğildi,iğrenç dudakları üzerimdeki tşörtün açık bıraktığı boynuma,yanağıma,şakaklarıma ve en son olarak kulağıma değdiğinde korkudan bedenimin titremesine engel olamadım.

"O rus pezevengine de böyle karşı geldin mi?Ona da böyle direndinmi Eva"dedi fısıltılı iğrenç sesiyle.

"Bırak beni lütfen"diye yalvarsamda genede umursamadı.

Üzerimde doğrulup üzerimdeki giymiş olduğum tşörtün yakasından tutup bir çırpıda yırtıp attı.

"Aaaaa!Hayır yapma bırak benii!"ne kadar çok bağırsamda sesimi duyan olsa dahi bu manyağın yapacaklarından dolayı bile kimse gelipte bakmazdı.

"İmdatt yardım edin lütfenn"evdeki çalışanların sesimi duyup gelmesi umuduyla bağırmıştım yine ama bütün nefesim boşaydı.Ne yardım eden vardı ne de sesimi duysalar dahi umursayan.

İnce südyenimide yırtarak kopardığında gözlerinde gördüğüm açlık aklımı kaybettirecek derecedeydi,bu kadar korkunç olamazdı,istemedigim halde zorla dokunmaya çalışıyordu ve yapıyorduda.

"Aaaaahhh"

Göğüslerimi acıtarak sıkıp,eğilip ısırdığında canımın acısıyla haykırarak çığlık attım.Kendini kaybetmiş gibi saldırıyordu.

Üzerimden kalkıp şort ve iç çamaşırımın kenar lastiklerinden tutup bacaklarımdan sıyırdı,kendi üzerindeki herşeyide çıkarttığında çırıl çıplak kalmış bir şekilde yine üzerime geliyordu.

Bir birine sıkıca bastırdığım bacaklarımı tutup sert bir hareketle açtı ve bacaklarımın arasına girdi.

"Yapmaa!lütfen yapmaa"bacaklarımı karnıma doğru bastırıp penisini kendi tükürüğüyle ıslattı,kadınlığımın girişine bastırdığında hissettiğim baskıyla gözlerimdeki yaşlara daha fazlası ekleniyordu.

"Aaaaahhhh"diye tiz bir çığlık atınca"Şşş...Geçicek benim olduğunda hepsi geçecek alışacaksın bana"deyip kendini tamamen acımadan hızla içime ittiğinde,vajinanım parçalandığına hatta bu ani baskıyla yırtıldığına o kadar emindim ki bu acının bir tarifi yoktu.

İçimdeki doluluk hissi canımı o kadar çok fazla yakmıştı.

"Allah belanı versin...Aaahhh"diye ağlayarak bağırdığımda avcunu dudaklarıma kapamış daha fazla çığlığımı engellemişti.

Sesli bağrışlarım,çığlıklarım,yalvarmalarım artık sessizce iç çekişlere dönmüş ve sessizce göz yâşı döküyordum.

Dakikalarca tecavüzüne maruz kalmıştım,bedenimde ısırmadığı morartmadığı hiç bir yerim kalmamıştı.

O kadar bitkin ve çaresiz hissediyordum ki kendimi içimden sessizce'Allahım canımı al'diye yalvarmaktan başka hiç bir şey gelmiyordu elimden.

Bir,iki,üç,dört,beş kaç defa bu yatağa bağlı durumdayken bu pisliğin tecavüzüne maruz kaldım bilmiyorum,hatırlamıyorum,ard arda yediğim tokatlarda cabasıydı,bedenimin yorgunluğu ile bu halde uyumuştum,gözlerimi açtığımda olduğum odanın içi karanlıktı hava hala aydınlamamıştı.Mert pisliği yan tarafımda yatıyordu ay'ın camdan yansıyan hafif loş ışığı üzerine vurmuştu ve uyumadan ellerimi çözmüştü.

Ayağa kalkmaya çalıştığımda ise kasıklarımdaki ağrı o kadar şiddetliydiki iki büklüm olmuştum yatakta,bacaklarımı kendime çekip cenin pozisyonunu alıp üzerime çarşafı çektim,içim çıkana kadar ağladım saatlerce.Sessizce..

Ben bütün bunları yaşamış olamazdım,yaşadığım herşey kötü bir rüya olsun istedim ama yatağın yan tarafında yatan canavarın varlığı bütün gerçekleri haykırıyordu.

Ağladığımı duymuş olsa gerek belimden sarılıp aniden beni kendine çekti,elleri tenime değdiği anda irkilmiştim"Bırak beni"diye onu ittiğimde belimi daha fazla sıktı.

"Şşş..Uyu sakin ol"

"Bırak dedim sana,sakın dokunma bir daha bana"diye tiz çığlığım karanlık odada yankılandı,kollarını çözüp benden uzaklaştı.

Onun bana hiç birşey olmamış gibi dokunmaması için saatlerce uyumamıştım,ama gözlerim uykusuzluktan kapanıp uykuya yenik düşene kadar.

Kulağıma gelen telefon bildirimi sesinden dolayı hafifçe gerinip doğruldum,şifonyerin üzerindeki telefondan saate baktığımda onbir olmuştu.

Uykulu halim biraz daha geçince unuttuğum gerçekler yine yüzüme çarpmıştı birer birer.

Benim telefonum günlerdir kayıptı nasıl olduda şimdi burdaydı.

Mert pisliğiyle sahilde ilk konuşmamızda arabasına düşürmüş olabilirim ama neden günlerce vermedide özellikle bugün vermişti.

Bana zorla sahip olup,hatta tecavüž ederek sahip olduğu ve bu iğrençlikleri bana yaptığı için o lanet şeytan gibi aklındaki pis düşüncelerinde boğulmasını diledim.

Yataktan kalkıp banyoya gittim sıcak duş her ne kadar bütün acılarımı alıp götürmesede bedenimdeki ağrıları birazcıkta olsa hafifletmişti.

Gecenin acımasız anıları aklıma gelince suyun altındada tutamadım kendimi saatlerce banyoda kaldım bütün bedenim sıcak suyun altında buruş,buruş olmuştu.

Banyodan çıkıp üzerime bir tayt tşört geçirip odadan çıkıcaktım ki kırık kapıyı görünce dün gecenin kötü lanet anıları bütün saçmalığıyla beynime hücum ettiler.

Mert pisliği bana defalarca kez tecavüz etmişti ama her defasında içime boşalmıştı..Lanet olsun..

Hızla odadan çıkıp yavaş olmaya çalışarak ama hızla yürüyerek merdivenlerin kenarlarına tutunarak indim.

Benim yürüme şeklimden olsa gerek,evin çalışanları tuhaf,tuhaf bana bakıyorlardı.

Böyle bakmaları normaldi,daha bir kaç saat önce bir canavarın saldırısına uğramıştım.

"Nerde o" diye sordum hizmetli kadına yaklaşıp.

"Anlamadım efendim kim nerde?"dedi şaşkın bir şekilde bana bakarak.

"Mertt"dedim öfkelenerek.

"Efendim hayatım"diyerek dış kapıdan içeriye giren insan görünümlü şeytana baktım,bütün öfkemin odak noktasıydı kendisi.