Amelia tüm gece uyuyamamıştı. Hastane sonuçlarında bir şey çıkacağından neredeyse emindi. William da eve geldiğinde morali son derece bozuktu. Sadece Amelia yanına geldiğinde hiç bir şey yokmuş gibi davranıyordu. Fakat Amelia anlıyordu. Amelia' nın sonuçları yarın çıkıyordu ve onun için hastaneye gidecekti.
Sabah olduğunda Charlie' nin sesi ile uyandı, William zaten sabahın erken saatlerinde gitmişti. Charlie yi kucağına aldı. onun o küçük kafasını alıp göğsüne yasladı, sarı saçlarını nazikçe okşadı ve dedi ki:
- bugün anneyle hastaneye gidyorsun. Anneyi bugün yanlız bırakma olur mu?
ardından charlie de annesi Amelia ya uykulu gözlerle cevap verdi. sonra sanki annesine güç vwrir gibi tebessüm etti. Ardından amelia da aynı karşılığı verip onu boynuna öpücükler kondurdu. Amelia charlie yi giyindirip kendini de hazırladıktan sonra hizmetçilere kahvaltı şimdi yapmıyacağını geldikten sonra sofranın hazır olmasını istediğini söyledi. Ama nereye gidiceğini sorduklarında söylemedi. anne oğul yola koyulmuşlardı. hastanenin kapısından girdiklerinde amelia nın midesi bulandı hastane kokusu onu tam bir hastaymış gibi hissettiriyordu. doktorun odasına vardıklarında doktor onlara zoraki tebessüm etti:
- buyrun hoş geldiniz!
-merhaba dedi ve charlie yi arabasından alıp kucağına koydu:
- sonuçların bu gün çıkacağını söylemiştiniz.
- evet öyle dedim çıktı da zaten.
- ?
- Amelia hanım size bunu nasıl söyleyeceğimi bimiyorum.
Amelia charliye sarılıp bağrına bastırdı. beklediği şeyi doktor bir kaç saniye sonra söyleyecekti
- verdiğiniz sonuçlarda Alzheimer hastalığı olduğunuz ortaya çıktı.
duyduklarına inanamadı. kendisi daha 20 li yaşlarındaydı ve daha çok gençti. Alzheimer olmk asla olamazdı çok saçmaydı. tüm bu normal günlük haytında yaşadığı untkanlıklar sıradan şeylerdi: keman notalarını unutmak, farkına varmadan farklı yerlere gitmek, ilaçlarını içmeyi unutmak, charlie yi parkta unutup eve gelmek... gözleri birden dolmay başladı. kendini tutamıyordu. aslında düşününce her şey bu alzheimer hastalığı ile bağdaşıyordu. Lakin daha çok gençti, william vardı chaelie vardı, hamileydi... gözlerinin dolmasını durduramadıktan sonra hızla hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Charlie ise annesini böyle görünce o da ağlamaya başldı. doktor bu manzara karşısında ayağa kalkıp:
- Amelia sen çok güçlü bir kadınsın bu hastalıkta yalnız olmayacaksın beraber olucazğız.
- ben çok gencim bu imkansız!
- evet aslında imkansız denecek kadar nadir görülen bir durum lakin öyle .
- anlamıyorsunuz dedi hıçkıra hıçkıra. ben olamam . benim çocuklarım var benim öğrencilerim var benim daha hayatımda yaşayacağım çok uzun senelerim var...
- amelia farkındayım bu durumdan eşini haberdar etmemiz gerekecek hem...
- hayır! sakın böyle bir şey yapmayın. william hiç bir şey bilmeyecek.
- lakin bu nasıl olur imkansız.
- hayır değil. yalvarırım ona tek kelim bile söylemeyin.
- lakin eninde sonunda öğrenecek zaten. Amelia hanım hatırlıyorsanız geçtiğimiz sene oğlunuzu parkta unuttuğunuzu anlatmıştınız bana. ve yine aynı veya benzeri veya çok daha kötü şeyler yaşanabilir o gün charlie yi geri bulabildiğimiz için çok şanslıyız.
- bana ne olacağını anlatın doktor.
doktor bir dakika kadar amelşanın umutsuzca ağlayan yüzüne baktı:
- Unutacaksınız, adınızı eşinizi okumayı yazmayı, çocuğunuzu... hastalık ilerleyen zamanlarda görme ve işitme duyunuza zarar verebilir. tamamen sağır ve ya kör kalabilirsiniz. Artık yürüyemeyebilirsiniz...
- böyle nasıl yaşanır doktor?
- benim sorumluluklarım var. ben nasıl adeta bir ot gibi yaşayabilirim. bu dedikleriniz ile insan kendi şahsiyetini unutur .
-dediğim gibi tamda bu yüzden öncelikli olarak ailenizin bilmesi gerekiyor.
- hayır
- amelia hanım kendiniz ve çocuklarınız için büyük bir tehlike bu.
- hayır ben tehlikeyi ortadan kaldırıyorum. dedi ve ayağa kalktı.
- Amelia hanım lütfen hafta sonu tekrar buraya gelin mesailerimize devam edelim.
amelia ise charlie yi arabasına yerleştirdi ve odadan dışarı çıktı. eve gelene kadar
hastane kokusundan tiksiniyordu adeta damarlarına kadar işliyordu koku. ölüm gibiydi. her şey bir yana bunu williama asla söyleyemezdi. onun o gözlerindeki ışığın sönüşünü, umutsuzluğunu görmeye dayanamazdı. bu demek oluyor ki charlie ye de annelik yapamazdı. çünkü onun evladı olduğunu bile hatırlamayacaktı. ve hamileydi. ya tedavi sürecinde çocuğu aldırması gerekirse. ASLA! ASLA! diye düşündü içinden. tüm bunların hiçbirini asla yapamazdı. ' kör ve sağır olabilirsiniz' yürüyemezsiniz' diye tekrar aklına getirdi Amelia doktorun dediği şeyleri. tüm bu sesler aklında dönüp dolaşıyordu. yavaş yavaş dışarıdaki sesler kısılmaya, gördüğü görüntüler kaybolmaya başladı. kendini boşlukta gibi hissetti ve birden karanlığın içine gömüldü.
Amelia gözünü açtığında yatak odasında yatıyordu. ve beli ağrıyordu. bir an için yaşadığı her şeyin bir kabus olduğunu sandı lakin olmadığını belinin ağrısı ile yeniden hatırladı. William hemen yanı başında sallanan sandalyede ona bakıyordu. evin hanımı bayılınca hemen haber vermişlerdi. William Amelia nın kıpırdandığını görünce hemen yattığı yerden doğruldu.
- Amelia sevgilim?
Amelia ise hemen elini karnına koyup
- bebeğim!? dedi
- merak etme hiç bir şeyi yok. ikinizde çok iyisiniz
- hayır değiliz dedikten sonra yaşlar gözlerinden hızlıca akmaya başladı. William onu sakinleştirmeye çalıştı. ona sarılıp sırtını ovuşturarak:
-şşşşş hiç bir şey yok Amelia her şey çok güzel olacak dedi.
sonra William onun yanına uzandı Amelia nın basını alıp göğsüne koydu ve başını elleriyle sanki çok narin kırılgan bir şeyi tutarmış gibi okşadı. Amelia ise ağlamaya halen daha devam ediyordu.
- Amelia benim bilmem gereken bir şey mi var?
- . . .
- Amelia?
- sadece uyumak istiyorum dedi ve beraber o şekil de uyudular.
......................................................
1 ay sonra olmuştu Amelia Alzheimer olduğunu öğreneli. kendisi ne doktora gitmişti ne başka bir şey yapmıştı. Doktoru onu arıyordu. lakin doktor olduğunu anladığı an direk telefonu suratına kapatıyordu. bu bir 3 hafta kadar böyle gitti. en son bir hafta önce aramıştı ve o dur bu dur bir daha aramadı. Amelia aslında doktora hak veriyordu. doğru söylemişti. bu hastalık tüm ailem için tehlikeli olacaktı diye düşündü. ben de doktora ben bu tehlikeyi yok edicem dedi bir anda lakin nasıl? belki hasta olduğunu öğrendiğinden beridir o fazla dikkat edip en ufak bir şeyi bile hastalığa bağladığı için olabilir, ama son zamanlarda bu hastalığın belirtileri çok fazla artmaya başlamıştı diye düşündü. bir yandan William'a çaktırmamak, bir yandan Charlie nin tüm eksikleriyle ilgilenme bir yandan da hamilelik ona her şeyin 1 ay sonra daha da beter olacağı anlamını çıkartmasına neden oluyordu. her gün bir önce ki günden beter oluyordu. Amelia bu ilk bir ay içinde hamile olduğunu bir kaç kere unutmuştu. William ' ın şakayla karışık uyarılarında hamile olduğunu hatırlıyordu. ve
- yaaa evet haklısın , diye geçiştirip hemen ortadan kayboluyordu.
bu gün William'ı banyo yaptıracaktı Amelia . William ise yıllık izinini kullanıyor ve bu haftayı ev de geçiriyordu. Amelia bu durumdan hem aşırı sevinç hem aşırı hüzün duyuyordu. çünkü hem tüm hafta bir açık vericem korkusuyla yaşayacaktı hem de uzun süredir bu kadar uzun evde kalmamışlardı hep beraber.
Amelia charlie yi banyo yaptırmak için küveti hazırlıyordu. tıpayı küvetin giderine taktı, musluğu açıp sıcaklığını hazırladı ve küveti doldurdu su dolmuş küvete biraz sabun köpüğü ekleyip köpürmesini sağladı ve banyo ördeğini de unutmadı küvetin içine koymayı. charlie yi odasından alıp boyunu tam aşmayacak şekilde küvete oturttu ve onunda hem biraz oynayıp güldü hem de banyo yaptırdı ki banyonun camından atları gördü. ayağa kalkarak onlara baktı. atlar bahçede başı boş gezinip sağ da sol da buldukları otları yiyorlardı. birden aklına yalaklarına su koymadıkları geldi. hemen dışarı çıkıp bahçede ki kovayı aldı ve kuyudan su doldurup yalaklara attı atlar hemen başlarına üşüşmüştü dönüp yalağa bakınca onu küvete benzetti. sonra hemen charlie yi küvette unuttuğu aklına geldi. koşarak eve geldi merdivenleri son hızda çıkıyordu derken birden ayağı takılıp merdivenlerden karnının üstüne çakıldı.
- AHHHH! diye acıyla haykırdı onun ile beraber Charlie'nin ağlama sesini de duydu. zar zor ayağa kalkarak hemen oda daki banyoya doğru koşacaktı ki Charlie yı onun kolları arasında bir havluya sarılı hal de buldu Charlie hala ağlıyordu William ise o u pış pışlıyordu susması için gözlerin de ise Amelia ya karşı suçlayıcı bir ifade vardı. Amelia ne diyeceğini bilmiyordu. hem üzgün hem bıkkın hem ağlamaklı bir halde:
-william ben...
- Lidya ( evde ki hizmetçilerden biriydi) hemen buraya gel ve charlie yi al, dedi
kadın o odaya geldi ve kendisine ne denildi ise yaptı.
artık oda da yalnızdılar.
- Bu kaçıncı Amelia!
- . . . ( yere bakıyordu )
- SENİN NEYİN VAR BÖYLE!!! diye suratına karşı böğürdü)
- . . . ( Amelia nın kasıkları ağrımaya başlamıştı)
- CHARLİE AZ KALSIN BOĞULUYORDU SENİN YÜZÜNDEN!!!
- . . . ( bacaklarının arasından kan gelmeye başlamıştı ) ahhh hayır lütfen lütfen diye fısıltı şeklinde eilini duvara dayadı.
- BENİM SURATIMAA BAK!!! ( dedi ve Amelia yı kollarından çevirip duvara yaslayarak ona bakmasını sağladı )
Amelia acıyla inledi
- sana eğer lazım ise hastaneye gidelim dedim lakin e her fırsatta reddettin.
- Ben hastaneye gittim, diyebildi sonunda acıyla ağzını sıkarak konuşup.
William ancak o zaman anladı bir terslik olduğunu. aşağıya baktığında bacak larının arasından sızan kanın yerde biriktirdiği kanı görünce hemen yığılan Amelia yı kucağına alıp hemen yataka yatırdı ve oda dan dışarı çıkıp hemen hizmetçilere doktoru çağırmalarını söyledi. Sonra hemen Amelia nın yanına döndü ve gözü yaşlı hızlı bir şekilde yüzünü avuçları arasına alarak
- çok özür dilerim hayatım çok özür dilerim tarzı pişmanlığı dile getiren cümleler sarf ederek doktorun gelmesini bekledi. William Amelia nın merdivenlerden düştüğünü bilmiyordu o yüzden tüm bunlardan kendini suçlu olduğunu sanıyordu. Aslında orta da bir suçlu yoktu. Çünkü Amelia da merdivenlerden bilerek düşmedi.
doktor gelmişti ve yanında yardımcı olacak 2 asistanını daha çağırmıştı. doktor erkek yanında ki yardımcıları ise kadındı. Doktor William dan oda dan dışarı da beklemesi gerektiğini söyledi. William önce diretse de sonra Amelia için bunun daha iyi olacağını düşünüp onu alnından öpüp bir kaç rahatlatıcı söz söyledikten sonra odadan ağlayarak çıktı. içeriden Amelia' nın haykırışları geliyordu dışarıya. sonunda işlem bittiğinde William doktora teşekkür edip onları yolcu etmişti. doktor ona
- 1 hafta kadar çok fazla ayağa kalmasın. ve sağlam yemek yesin. ayrıca bu reçetede ki ilaçları al ve o d içsin geçmiş olsun dedi ve dışarı çıktı. William hemen uşağa bu reçeteyi verip temin etmesi gerektiğini söyledi ve oda ya Amelia nın yanına çıktı koşarak.
Amelia sırtını odanın kapısına dönmüş yan yatıyordu beyaz geceliği ile birlikte william ona arkadan sarıldı ve ensesine bir öpücük kondurdu saçlarını koklayarak. Ardından onaa bakınca elini karnının üstüne koymuş ve suratında hiç bir ifade olmamasına rağmen gözlerinden yaşlar akıyordu.
- Amelia
-onu benden söküp aldılar, dedi ince tiz bir sesle ve ifadesiz suratı birden acı ile kıvrıldı.
- hey hey hey! beni dinle. dedi ve onun suratını kendisine çevirdi.
- sen yanlış bir şey yapmadın. hepsi benim suçum. ben sebep oldum tüm bunlara.
- hayır William. ben merdivenlerden düştüm.
-Charlie yi öyle bırakıp gittiğimi fark etiğimde koşarak yanına geldim ki. . . ( sonunu getiremedi)
-şşşşş tamam geçti.
- ben bu çocuğu çok istiyordum.
- tabii ki e öyle fakat elinden bir şey gelmezdi Amelia. bizim daha çok çocuklarımız olacak sadece kendine biraz zaman ver.
ardından sarılıp uyudular lakin William ın bir şey dikkatini çekti. Amelia ona doktora zaten gittiğini söylemişti. bu olayın ardında merdivenden düşmekte öte daha önemli bir durum vardı ve Amelia bunu saklıyordu.
................................
ertesi sabah william uyandığında kolu ile yanında ki amelia yı aradı. lakin kolu boşta kaldı. yanına dönüp baktığında amelia orada yoktu. çarşafı kaldırdığında kan lekesi gördü. hemen yataktan kalkıp evde amelia yı aramaya başladı:
- amelia!
Amelia ise mutfaktan onaseslendi:
- buradayım hayatım!
William hemen o yöne doğru gitmeye başladı. yerde hala kan damlalrı vardı. sonunda william onu mutfakta bulduğunda ocakta yumurta haşlıyordu:
-Amelia senin ayakta durmaman gerek. ( amelia da ir tuhaflık vardı)
- sana da günaydın uykucu, dedi gülümseyerek.
wiliam amelia' nın suratına bakarak anlamaya çalıştı, sonunda onun arkasını dönünce geceliğine bulaşan geniş kan lekesini görünce tüm soğuk kanlılığını toplayarak:
- Amelia gel canım şöyle dedi ve onu ellerinden tutup koltuğa oturttu. kendisi de onun dizlerinin dibine yüzleri birbirine dönük elleri ellerinin içinde:::
- şu yerde ki kırmızı lekeler ne?
- charlie yaramaz çocuk, diye söylendi.
kan lekelerini çocuğun döktüğü boya sanıyordu william bir sonra ki soruyu sormak için cesaretini toplamak için biraz durdu ve devam etti.
- peki gece sana sormayı unutmuşum. bana doktora gittiğini söyledin ve doktor sana ne dedi bu unutkanlığınla ilgili??
Amelia bir süre yalnızca William'ını suratına baktı. ifadesiz bir şekilde. sonra :
- hamilelikte olurmuş böyle şeyler dedi. ama son aylara doğru geçermiş. yani bir 6 ay kadar daha sabret çeksin bana. dedi ve güldü.
william çok büyük bir şok geçirmişti. Amelia ona gülerek akar iken kendisi ağzı açık bir şekilde korku ile bakıyordu ona. kendisini hala hamile sanıyordu. ne demek oluyordu bu?
- Amelia se şimdi yatağa geç ben kahvaltıyı hazırlayıp geliyorum. dedi